• Sonuç bulunamadı

İşsizlikle Mücadelede Pasif İstihdam Politika Araçları

2. PASİF İSTİHDAM POLİTİKALARININ ORTAYA ÇIKIŞI VE İŞSİZLİK İLE

2.3. İşsizlikle Mücadelede Pasif İstihdam Politika Araçları

Bu bölümde dünya ülkelerinde, işsizlikle mücadelede uygulanan; işsizlik sigortası, işsizlik yardımı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve erken emeklilik gibi pasif istihdam politikaları genel hatları ile açıklanmıştır.

2.3.1. İşsizlik Sigortası

İşsizlik sigortası, sosyo-ekonomik nedenlerle birlikte kişinin kazancının kesilmesi buna rağmen çalışma istek ve yeteneğinde olan bağımlı çalışanların geçimini karşılamak üzere, sigortacılık tekniğine bağlı, devletçe kurulmuş, sosyal yönlü, zorunlu bir sigorta koludur (Andaç, 2010: 57). Herhangi bir kasıt ya da kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalı kişiye belli bir süre ve ölçüde maddi destek sağlanması en önemli ölçüttür (Kayataş, 2014: 35). Bu nedenle işsiz kalan kişinin kendisinin ve ailesinin moral yapısı ile toplumda oluşabilecek diğer sorunlara karşı korumak işsizlik sigortasının en temel amaçları arasındadır. İşsizlik sigortası, bahsedilen bu amaçlara yönelik olarak belediyeler tarafından 1893 yılında İsviçre’de, isteğe bağlı olarak uygulanmaya başlanmıştır (Şahin, 2014: 5). 1911 yılında zorunlu olarak uygulanan ilk işsizlik sigortası, İngiltere’de Llyod George’un Başbakanlığı döneminde devlet tarafından yasayla korunma altına alınmıştır. I. Dünya Savaşı'na gelinceye kadar altı ülkede gönüllü işsizlik sigortası kurulmuş, 1920’li yıllardan sonra ise ondan fazla ülkede zorunlu işsizlik sigortası sistemine geçilmiştir (TİSK, 2001: 7). Örneğin, 1917’de Finlandiya, 1919’da İspanya, 1920’de Avusturya ve Belçika, 1927’de Almanya işsizlik sigortasını uygulamaya başlamıştır. 1935 yılında ise Amerika, 1944’de Avustralya, 1947’de Japonya, 1958’de ise Fransa zorunlu işsizlik sigortasını benimsemiştir (Başterzi, 1996: 61).

Başlangıçta işsizlik sigortası dar kapsamlı olsa da dünyada zorunlu ve üçlü maddi katkıya (işçi, işveren, devlet) bağlı olarak uygulayan ilk ülke İngiltere’dir (Yiğit, 2005). Dünyada işsizlik sigortasından yararlanma süresi genellikle 24 ayla 12 ay arasında değişmektedir. Genellikle işsizlik ödeneğinden yararlanma süresi uzadıkça miktarı düşmektedir. Bu durumun nedeni işsizlik sigortasının istihdamı olumsuz

yönde etkilemesinin önüne geçilmesi amacından kaynaklanmaktadır (Sürücü, 2014: 95). Fakat bu durumun aksine, Fransa, İsrail ve Japonya gibi ülkelerde işsizlik sigortasından yararlanma suresi uzadıkça ödenek miktarı da yükselmektedir. Avrupa Birliği üye ülkesi olan Hollanda 38 ay ile, işsizlik sigortasından yararlanma süresi en fazla olan ülkedir. İzlanda, Norveç, İsveç, Portekiz, Danimarka, Fransa, İspanya ise işsizlik sigortasından yararlanmanın 24 ay ve daha uzun olduğu diğer ülkelerdir (ÇASGEM, 2017). Türkiye’de ise işsizlik sigortasının süresi; sigortalı olarak ödenen prim gün sayısına göre değişmekte olup en fazla 300 gün (10 ay) ödeme yapılmaktadır (Sürücü, 2014: 95).

2.3.2. İşsizlik Yardımı

Sosyal yardım da diyebileceğimiz işsizlik yardımı, özellikle yoksulluğu azaltmak ya da önlemek için verilen desteği ifade etmektedir. Genellikle de uygulama alanı işsizlik sigortasından yararlanamayan, süresi bitmiş yararlanıcılara verilen ya da ailelerine geçimlerini sağlamak adına verilen destek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazı ülkelerde sosyal yardımların kapsamı ya da yararlanabilme şartları kanunlarla belirlenirken bazı ülkelerde tamamen farklılık göstermektedir. İşsizlik sigortasına ek olarak sosyal yardım veren ülkeler de bulunmaktadır. Kapsam olarak daha çok haneler göz önüne alındığından dolayı bir haneye giren toplam gelirin asgari ücretten ya da emeklilik maaşından az olması durumunda yapılan ödemeleri ifade etmektedir (Varçın, 2004: 16-19).

2.3.3. Kıdem Tazminatı

Kıdem tazminatı dünyada ücretli emeğin belirli bir ağırlık taşıdığı tüm ülkelerde, değişik biçimlerde ve oranlarda olmasına rağmen en yaygın uygulanan pasif istihdam politika araçlarından bir tanesidir. Ülkelerin koşullarına, toplu sözleşme düzenine ve sosyal koruma sistemlerine göre şekillenebilmektedir. Almanya’dan Brezilya’ya İspanya’dan Çin Halk Cumhuriyeti’ne, çoğu ülkede kıdem tazminatı uygulaması görülebilmektedir (Ataman, 2014’den aktaran Doğan ve Yıldırım, 2016: 17-18).

Bazı ülkelerdeki kıdem tazminatı uygulamalarını incelediğimizde farklıklar olduğu görülmektedir. Örneğin Almanya’da, kıdem tazminatı düzenlemesinin temelini Feshe Karşı Koruma Kanunu (Kündigungsschutz-gesetz) oluşturmaktadır. Ancak bir işyeri 10’dan fazla kişi çalıştırıyor ise kıdem tazminatı kanuna tabidir. Genellikle de çalışmış olduğu 1 yıllık süreye yarım aylık ücret verilmektedir. 10 kişiden az çalışanı olan bir işyerinde ise kıdem tazminatı uygulaması yoktur (Limoncuoğlu, 2010). İngiltere’de ise kişiye 2 yıllık hizmetinden sonra, 18- 22 yaş arasında ise 1 yıllık çalışmaya 1 haftalık ücret verilmektedir. Eğer kişi 41 ve üzeri bir yaşta ise sene başına 1,5 haftalık ücret verilerek hesaplama yapılmaktadır. Fransa’da 2 yıllık hizmetten sonra, her bir yıl için aylık ücretin 1/10’u, yani 3 günlük ücret verilmektedir. 10 yıllık hizmetten sonra ise her fazla bir yıl için ayrıca aylık ücretin 1/15’i yani 2 günlük ücret verilmektedir. Lüksemburg’da kişiye 5-10 yıl arasında ki hizmette 1 aylık ücret, 10-15 yıl arasında 2 aylık ücret, 15 yıl ve üstü hizmette ise 3 aylık ücret verilmektedir. İspanya’da ise en fazla 12 aylık ücretle sınırlandırılmış olup, sene başına 20 günlük ücret verilmektedir. Türkiye’de ise her yıl için 30 günlük ücret verilmekte ayrıca toplu iş sözleşmeleri ile bu ücretler yükseltilebilmektedir. Danimarka, Hollanda, İrlanda gibi ülkelerde ise kıdem tazminatı uygulaması yoktur. (Çolak, 2006).

2.3.4. İhbar Tazminatı

İhbar tazminatı işten çıkarılacak kişinin henüz oradaki işi bitmeden başka bir iş araması için verilen süreyi veya bu süreye karşılık gelecek bir ücretin peşinen ödenmesi ile daha çalışırken bir başka işe yöneltilebilmesini ifade etmektedir. İşçinin iş kanunundan doğan bir hakkı olan ihbar tazminatı şüphesiz ki işçinin lehinedir. İster iş araması, isterse denk gelen ücretini alması işini kaybeden kişi için önem arz etmektedir. Eğer, kişiye önceden iş akdinin sona erdirileceği söylenmiş ve kişi günlük iki saat iş arama izni kullanmış ise, o işçiye tekrar ihbar tazminatı ödenmemektedir. İşçi, kendi isteğiyle işten ayrılıyor ise bu durumda yine ihbar tazminatı verilmemektedir (Sürücü, 2014: 96). Ülkemizde ihbar tazminatı 4857 sayılı İş Kanunu’nda yer almaktadır.

2.3.5. Erken Emeklilik

Diğer pasif istihdam politikalarından biri de erken emeklilik uygulamasıdır. Her ne kadar emeklilik kavramı insanların çalışma gücü ve yeteneklerini yitirip, bireylerin çalışma hayatından ayrılmalarıyla, gelir kaynaklarının bir kısmının kesintiye uğraması sonucu kazandıkları sosyal bir vatandaşlık hakkı olarak tanımlansa da kişiler emeklilik sayesinde belli bir süre sonra işten ayrılarak hizmet karşılığı olmaksızın aylık almaktadırlar. Ülkemizde 5510 sayılı Kanunla emeklilik yaşları erkeklerde ve kadınlarda kademeli olarak 65 yaşına yükseltilmiştir (Kesgingöz, 2016: 131). Erken emeklilik uygulamasında da emekliliğe 1,5 ile 3 yıl süresi kalan sigortalıların emekliliği öne alınarak genç işsizlerin istihdamı hızlandırılmak istenmektedir (ÇASGEM, 2017: 35). Avrupa’da ve Türkiye’de kadın ve erkeklerin emeklilik yaşları aşağıdaki Tablo 2.1’deki gibidir.

Tablo 2.1. Aralık 2018 itibariyle Türkiye ve bazı Avrupa ülkelerinde kadın ve erkeklerin emeklilik yaşı

Ülke Erkek Kadın Ülke Erkek Kadın

Yunanistan 67 yaş 67 yaş İtalya 66 yaş ve 7 ay 66 yaş 7 ay Portekiz 66 yaş 4 ay 66 yaş 4 ay İrlanda 66 yaş 66 yaş Hollanda 66 yaş 66 yaş Almanya 65 yaş ve 7 ay 65 yaş 7 ay İspanya 65 yaş 6 ay 65 yaş 6 ay İngiltere 65 yaş 64 yaş

Avusturya 65 yaş 60 yaş Belçika 65 yaş 65 yaş

Danimarka 65 yaş 65 yaş Polonya 65 yaş 60 yaş

İsviçre 65 yaş 65 yaş Rusya 60 yaş 55 yaş

Bulgaristan 64 yaş 1 ay 61 yaş 2 ay Finlandiya 63 yaş 3 ay 63 yaş 3 ay

Fransa 62 yaş 62 yaş Norveç 62 yaş 62 yaş

İsveç 61 yaş 61 yaş Türkiye 60 yaş 58 yaş

Ukrayna 60 yaş 57 yaş Slovenya 60yaş 65 yaş

Kaynak: Trading Economics, (2018), Indicators, Labour, Retirement Age Men/ Women, Europe.

Tablo 2.1’de görüldüğü gibi çoğu Avrupa ülkesindeki emeklilik yaşı Türkiye’ye göre daha yüksektir. 5510 sayılı Kanunun 28.maddesi Nisan 2008 tarihli değişiklikten itibaren Türkiye’de emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde ise 60’dır. Bu yaş sistemi 2036 yılından sonra kademeli olarak artacak olup 2048 yılında kadın ve erkek için 65 yaş olarak uygulanacaktır (5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu).

3.BÖLÜM

3. TÜRKİYE’DE VE ALMANYA’DA UYGULANAN PASİF İSTİHDAM