• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM: BULGULAR

2. Görüşme

2.2. Çiftçilerle Yapılan Görüşmeler

2.2.3. Sulama Tarımsal Üretim ve Toprak Tuzlanması

2.2.3.4. Toprak Tuzlanması ve Gece sulaması

Sıcak ve kurak iklimin de etkisiyle buharlaşmanın yüksek olduğu yörede çiftçilerin gece sulamasını tercih etmemesinin sonucunda bir taraftan su kaybına neden olunmakta ve böylece düşük sulama randımanına neden olunmaktayken, diğer taraftan suyun buharlaşması sonucunda toprakta tuzlanma sorununa neden olunmaktadır (Kırnak, 2005: 1669, 1670). Dolayısıyla gece sulaması, yüksek buharlaşma oranlarının bulunduğu yörede, bir taraftan su tasarrufunu sağlaması açısından, diğer taraftan da yüksek buharlaşmanın neden olduğu tuzlanma sorununu dengelemsi açısından işlevsel bir nitelik taşımaktadır.

Bu nedenle buharlaşma oranının yüksek olduğu yörede çiftçilerin gece sulaması yapıp, yapmadıkları önem kazanmaktadır. Çiftçi katılımcılara “geceleri sulama yapar mısınız? neden?” şeklinde sorular sorularak, bu konuda çiftçi katılımcıların nasıl davranışlar sergilediği öğrenilmeye çalışılmıştır.

Ahmet, gece sulaması yapmadığını belirtmiştir.

“Yok, ben gündüzleri sulama yapıyorum, Çünkü gündüz yeterli. Su sorunu da olmadığı için geceye gerek yok.”

Ali, bazen gece sulaması yaptığını belirtmiştir.

“Evet, bazen gece sulama yaptığım olur. Çünkü ben az su kullanıyorum. Bazen ürünün ihtiyacı olduğu zaman, gece de sulama yapıyorum. Bazen de kanaldan bana yeterli su gelmediği oluyor. Yani az su oluyor. Bu durumlar olduğu zaman, gece de sulama yapıyorum.”

Nebi, sürekli olarak geceleri sulama yaptığını belirtmiştir.

“Tabi, yapıyorum. Sürekli olarak geceleri sulama yaparım; çünkü gündüz sulama tek başına yetmiyor. Su yetersiz oluyor yani. Ben de mecbur geceleri de sulama yapıyorum.”

Fevzi, gece-gündüz sulamanın devam ettiğini ifade etmiştir.

“Yapıyorum tabi. Bizde sulama, gece-gündüz devam eder. Bazen su kıt oluyor, o yüzden. Bir de gece serin olduğu için bitki için iyidir.”

Kadir, bu konuda şu ifadelerde bulunmuştur:

“Geceleri sulama yapıyoruz tabi. Çünkü gündüz sıcak saatlerde sulama, bitkiye zarar verir. Bitki stresi sıcak saatlerde yoğundur. Sulama, bu durumda bitkinin gelişmesini olumsuz etkiler. Gündüz de sulama yapıyoruz tabi. Valla buharlaşmayı hiç düşünmedim. Bilmiyorum ne kadar etkilidir. Ama çok zor canım o kadarının da hesaba katılması! Yani o da uygulamada imkansız. Kimse yanaşmaz buna.

Yanaşmayı bırak teklif dahi edilemez.”

Katılımcı, gece sulamasının nedeni olarak, gündüz saatlerindeki sıcaklığı, bitki stresinin yoğun olması nedeniyle bitkinin zarar görmesini göstermektedir; fakat gündüz sulaması da yaptığını belirterek, sunduğu gerekçeyle çelişkiye düşmektedir.

Ayrıca katılımcı, gece sulamasını ürün bazında değerlendirmekte, toprağı göz ardı etmektedir. Bu anlamda, katılımcının çevre bilinci geliştirmediği anlaşılmaktadır.

Abdullah da gündüz sulaması yetmediği için gece de sulama yaptığını belirtmiştir.

“Evet, yapıyorum. Çünkü gündüz sulaması yetmiyor; onun için de gece sulaması da yapıyorum. Gece sulaması yapmazsan bitki suya doymaz. Yani tek gündüz (sulaması) yetmez.”

Veysi, bazen gece sulaması yaptığını belirtmiştir.

“Gece sulaması, bazen yapıyorum. Su sıkıntısı olduğu zamanlarda yapıyorum.

Bazen su sıkıntısı olur, (sulama birliği tarafından) su sırayla verilir. Öyle zamanlarda ben desem ki, bir gecede kurtulayım bu işten, gece sulama yapıyorum.”

Halil de gece sulaması yaptığını ifade etmiştir.

“Evet, mecbur yapıyoruz. Bazen su kıt oluyor. Zaman da başka bir sorun. Yani mesela ürüne 10 su vereceksen, gece sulama yapmazsan, tek (sadece) gündüz sulamayla yetiştiremiyorsun. O yüzden mecbur gece de sulama yapıyoruz.”

Hasan, bu konuda şu ifadelerde bulunmuştur:

“Gece de sulama yapıyoruz, evet. Suyumuzu ayarlıyoruz hem gündüz hem de gece sulama yapıyoruz. Bazen su sıkıntısı oluyor. Eh bizde de bu durumlarda sıralama (suyu sırayla alma) olur. Onun için gece sulaması olmak zorunda. Zaman da gündüz yetmiyor. Onun için gece sulaması yapıyoruz.”

Hüseyin, gündüz çok sıcak olduğu için gece sulaması yaptığını ifade etmiştir.

“Evet, gece sulama yapıyoruz. Gündüz daha iyi ama çok sıcak olduğu için gündüz yüklenmiyoruz; gece de sulamaya devam ediyoruz. Suyu ayarlıyoruz, geceden sabaha sulama devam ediyor.”

Ramazan, gece sulama yapmadığını belirtmiştir.

“Hayır, geceleyin sulama yapmam ben. Gündüz yetiyor zaten. Gündüz 12 saat tarladayız, yeter işte. Gece de dinleniyoruz.”

Nedim, ürünün ihtiyacının olduğu dönemlerde geceleri sulama yaptığını belirtmiştir.

“Evet yapıyoruz. Ürünün ihtiyaç duyduğu dönemlerde gece suyu salıyoruz. Bazı dönemlerde su sıkıntısı olur, o zaman gece suyu tarlaya bırakıyoruz. Tabi belli saatlerde kontrol ediyoruz. Fazla sulanmasın ve su israfı olmasın diye. Bazen de zaman sıkışıklığı olduğunda gece sulama yapıyoruz. Mesela 5. sudayım, artık 6.

suya geçmem gerekiyorsa hızlandırmak için gece de sulama yapıyorum.”

Musa da su sıkıntısı yaşandığı için gece sulaması yaptığını belirtmiştir.

“Evet; çünkü bazen su sıkıntısı yaşadığımız oluyor. Ürüne dengeli su vermek için mecburen gece-gündüz sulama yapmak lazım. Su israfı olmasın diye de gece bir defa kontrol ediyorum.”

Mustafa, gece-gündüz durmadan sulama yaptığını belirtmiştir.

“Valla ben gece-gündüz durmadan sularım. Sadece gündüz yapsam yetiştiremem.

Mesela ürüne 5 su vereceksem sadece gündüzle bu işi bitiremem. Onun için gece-gündüz sulama yapmam gerekiyor.”

Emin de su sıkıntısından dolayı geceleri sulama yaptığını belirtmiştir.

“Evet, geceleri sulama yapıyoruz tabi. Çünkü su sıkıntısı oluyor bazen. Su sıkıntısı olduğu için, gece de (sulama) yapmak zorunda kalıyoruz.”

Mehmet, gündüzleri çok sıcak olduğu için geceleri de sulama yaptığını belirtmiştir.

“Geceleri sulama yapıyorum. Yahu burada gündüzler çok sıcak. Kim çıkar güneşe o sıcakta! Gündüzleri fazla sulamıyorum. Gece daha rahat, onun için. Bir de buharlaşma daha az olduğu için bitki, suyu daha iyi alıyor.”

Kemal, ürün ihtiyaç duyduğu için geceleri de sulama yaptığını belirtmiştir.

“Tabi tabi yapıyorum. Çünkü ürün suya ihtiyaç duyuyor. Hele pamuk ekmişsen sadece gündüz sulamayla baş edemezsin. Onun için hem gündüz hem de gece sulama yapmak lazım. Ben hem gece hem de gündüz sulama yapıyorum.”

Bayram, bu konuda şu ifadelerde bulunmuştur:

“Evet, yapıyorum; çünkü daha faydalı. Sıcak olmadığı için serin havada su, bitki için daha iyi. Bir de su sıkıntısı da oluyor. O yüzden gece sulaması yapmazsak olmuyor.”

Ferdi, bu konuda şu ifadelerde bulunmuştur:

“Evet, gece sulaması da yapıyorum. Aslını istersen ihtiyaçtan değil; ama yine de suluyoruz. Bu bölgede o da sabit. İhtiyaç olsun, olmasın herkes gece de sulama yapıyor. Geceden sabaha kadar su bırakıldığı için su israfı da, bazı yerlerde su birikmesi de çok oluyor. Doğru konuşalım şimdi. Bende de oluyor, diğer herkeste de.

Bu böyledir yani. Hiç kimse kusura bakmasın. Burada herkes suyu gerektiğinden çok fazla çarçur ediyor.”

Hakkı, gece sulamasını, daha sağlıklı olduğu ve ürün ihtiyaç duyduğu için yaptığını belirtmiştir.

“Evet, yapıyorum. Gece sulaması, gündüz sulamadan daha sağlıklıdır. Gündüz sıcak olduğu için su kaybı çok oluyor. Onun için biz, gece de sulama yapıyoruz. Bir de ürün suyu istiyor. Biz anlıyoruz ürün su isteyip istemediğini. Ürün suyu istediği için gece de sulama yapmak zorunda kalıyoruz.”

Çiftçi katılımcıların büyük bir çoğunluğu (18 kişi) gece sulaması yapmakta; sadece iki katılımcı (Ahmet, Ramazan) geceleri sulama yapmamaktadır. Gece sulamasının, yörenin yüksek buharlaşma kapasitesi nedeniyle, su kaybının oluşması karşısında önleyici bir işlevi bulunmaktadır. Yüksek oranlı buharlaşmanın toprak tuzlanmasına neden olduğu göz önünde bulundurulduğunda gece sulamasının buharlaşmanın etkisini azalttığı için tuzlanma sorunun oluşması karşısında da önleyici bir işlev sahip bulunmaktadır (bkz. Kırnak, 2005: 1669, 1670). Fakat sadece iki katılımcı (Mehmet, Hakkı) gece sulaması çerçevesinde su kaybı ve buharlaşmaya sorunlarını dile getirmiş, geriye kalan katılımcıların hiçbirisi bu soruna değinmemiştir. Çiftçi

katılımcılar, gece sulamasını, gündüz saatlerinde yaptıkları sulamayı yetersiz buldukları için yapmakta ve bu süreçte buharlaşma sorununu ve su kaybı sorununu hesaba katmamaktadırlar. Dolayısıyla, çiftçi katılımcıların gece sulaması yapması, gece sulamasının, katılımcılar tarafından gerek toprak için gerekse de yetiştirilen ürün için daha sağlıklı bulunmasıyla ilgili değil; gündüz saatlerinde yapılan sulamanın yetersiz bulunmasıyla ilgilidir. Bu bağlamda, gerçekleştirilen gece sulaması, sonuçları itibariyle çevresel açıdan koruyucu da olsa, kendiliğinden olduğu için bilinçlenmenin ölçütü sayılamaz. Zira daha önce de belirttiğimiz gibi, çevre bilinci, çevresel değerlerin kendinde bir değerinin olduğunu kabul etmeyi ve korunması gerektiğini içerir. Oysa burada çevrenin korunması söz konusuysa bile bu koruma, tesadüfidir.

Dolayısıyla koruma; davranışın, bilinçlenmenin diğer iki bileşeni olan bilgi ve tutumdan bağımsız olarak gerçekleşmektedir. Oysa daha önce de belirttiğimiz gibi bilinç; bilgi, tutum ve davranış alaşımdır ve bu üç bileşenin bir arada olmaması halinde, diğer bileşenlerin tekli halde ya da ikili halde var olması, bilinci tarif edemez.

Dolaysıyla çiftçilerin, sağlıklı bir gece sulaması yaptıkları kabul edilse dahi, bu durum, çiftçilerin çevre bilinci geliştirdikleri anlamına gelmemektedir. Öte yandan yöredeki gece sulamasının su tasarrufunu sağladığının da tartışmaya açık olduğu görülmektedir. Daha önceki temalardan hatırlayacağımız gibi çiftçi katılımcıların salma sulama yöntemini kullandıkları hesaba katılırsa, gece sulamasının, su kaybını önlediği bir yana, daha çok su israfına neden olduğu da söylenebilir. Bazı çiftçi katılımcıların (Nedim, Ferdi) açıkça belirttiği gibi suyu geceden sabaha kadar tarlaya salmaları, buharlaşmanın etkisini ortadan kaldırmak ve su kaybını önlemek açısından işlevsel olan gece sulamasını anlamsız kılmaktadır. Görüşmeye dahil olan çiftçi katılımcılar da 2.2.4 nolu Çiftçi Örgütlenmesi ve Sunduğu Olanaklar isimli temada, kendilerinin değil; ama “başkalarının” geceden sabaha kadar suyu tarlaya saldıklarını ve aşırı su israfına neden olduklarını belirtmişlerdir. Bu durum, gerçekleştirilen gece sulamasının, su kayıplarını önlemek bir yana, daha çok su israfına neden olduğu anlamına gelmektedir. Katılımcılardan biri (Ferdi) de gereğinden çok fazla su kullanıldığını ve su israflarının yüksek olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla çiftçi katılımcılar, gece sulamasını, gündüz sulamasının bir devamı niteliğinde görmekte ve gece sulamasından bilinçli bir şeklide yararlanmamaktadırlar. Kırnak’a (2005: 1670) göre de yörede (Harran Ovası) çiftçiler, gece sulamasının önemini tam olarak bilmemekte ve etkin bir gece sulaması gerçekleştirmemektedir.