• Sonuç bulunamadı

Yakınsayan karma desende araştırmacı nicel ve nitel aşamayı eş zamanlı olarak uygular ve her iki yönteme de (nicel ve nitel) eşit öncelik verir. Bu nedenle verileri öncelikle kendi içinde analiz eder, son aşamada ise verileri birleştirerek genel bir yorumlama yapar (Creswell ve Clark, 2014). Bu çalışmada da her iki gruptaki bireylerden eş zamanlı olarak nitel ve nicel veriler toplanmıştır. Çalışma grubundaki bireylere öncelikle projektif testler (BCTT ve T.A.T.) iki oturumda uygulanmış ve yine aynı bireylerin anamnezi (psikolojik öz yaşam öyküsü) iki oturum şeklinde derinlemesine bir biçimde alınarak nitel aşama tamamlanmıştır. Nicel aşama için de objektif testler yaklaşık 45 dakikalık tek oturumda uygulanarak, veri toplama süreci her bir katılımcı için beş oturumda tamamlanmıştır. Son olarak nicel ve nitel verilerden elde edilen bulguların entegrasyonu yapılmış ve yorumlanmıştır.

3.4.1. Nicel Veri Toplama Araçları

Kısa Semptom Envanteri: Derogatis (1992) tarafından geliştirilen, daha önce SCL-90 R olarak bilinen ‘Belirti Tarama Testi’nin kısa formudur. Belirti tarama testinin dokuz alt boyuttan oluşan 90 maddelik versiyonu yeniden incelenmiş, her bir alt boyut için en yüksek faktör yükünü alan toplam 53 maddelik KSE’nin yeni versiyonu oluşturulmuştur. ‘Somatizasyon, Anksiyete, Paranoid Düşünceler, Fobik Anksiyete, Hostilite, Obsesif- Kompulsif Bozukluk, Depresyon, Kişilerarası Duyarlılık ve Psikotizm’ olmak üzere toplam dokuz alt boyuttan oluşmaktadır (Şahin ve Durak, 1994). 5’li Likert tipi bir envanter olan KSE’nim maddeleri 0 (hiç yok) ile 4 (çok fazla var) arasında puanlanmaktadır. Bireyin psikolojik belirtilerini ölçmeyi amaçlayan bu envanterin her bir alt boyutu, o boyuttaki toplam madde sayısına bölündüğünde söz konusu boyutun puanı elde edilmektedir. Puanların yüksek olması, psikolojik belirti düzeyinin de yüksek olduğu anlamına gelir.

Beck Depresyon Envanteri: Beck (Beck vd., 1961) tarafından geliştirilen ve geçerlik güvenirlik çalışması Hisli (1989) tarafından yapılan ölçek karamsarlık, doyum alamama, başarısızlık ve suçluluk duygusu, iştah azalması, yorgunluk, sosyal çekilme gibi depresif belirtileri içeren ‘0 ile 3’ arasında değerlendirilen 4’lü likert tipi 21 maddeden oluşan kendini değerlendirme türü bir ölçektir (Seber, Dilbaz, Kaptanoğlu ve Tekin, 1993). Psikiyatrik vakalarda ve normal popülasyonda depresif belirtilerin şiddetinin belirlenmesinde dünyada en çok kullanılan ölçme araçlarından biridir (Arkar, 2010).

Hacettepe kişilik envanteri (HKE): Özgüven (1992) tarafından geliştirilen, bireylerin "kişisel" ve "sosyal" uyum düzeylerini ölçmeyi amaçlayan envanter, evet-hayır cevaplarıyla ölçülen toplam 168 maddeden oluşmaktadır. “Kişisel Uyum” için dört ve “Sosyal Uyum” için de dört olmak üzere toplam sekiz alt ölçekten oluşan HKE'nin her bir alt ölçeğinde 20 madde vardır. Geriye kalan 8 madde ise geçerlilik (G) puanı için kullanılmaktadır. HKE’den elde edilen ham veriler hiçbir işlem görmeden doğrudan yorumlamaya olanak sağlayabilen bir yapıdadır. HKE’den elde edilen puanların yükselmesi uyumluluğu, düşmesi ise uyumsuzluğu ifade etmektedir. %75'lik dilim uyumluluğu gösterirken %25’lik dilim bireyin uyumsuzluğunu göstermektedir.

Panik bozuklğu şiddet ölçeği (PBŞÖ): Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından

hazırlanan DSM V – PBŞÖ, Balıkçı ve ark. (Balikçi vd., 2017) tarafından Türkçe’ye uyarlanmıştır. PBŞÇ toplam 10 maddeden oluşan 5’li likert tipi (0=hiçbir zaman, 4=her zaman) bir kendini değerlendirme ölçeğidir. Bireyin son bir hafta içerisinde yaşamakta olduğu panik bozukluğun şiddetini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ölçekten alınabilecek toplam puan 0 ile 40 arasında değişmekte, ölçekten alınan yüksek puan panik bozukluk

şiddetinin de yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Ayrıca ölçekten ortalama puan alınabilmekte ve alınan sonuç sayesinde bireyin panik bozukluk şiddeti (0=yok, 1=hafif, 2=orta, 3=ciddi, 4=aşırı) değerlendirilebilmektedir.

3.4.2. Nitel Veri Toplama Araçları Öykü Alma (Anamnestik Sorgulama)

Anamnez görüşmesinde danışanın hayatına dair kapsamlı bir sorgulama yapılır (Morrison, 2014). İhtiyaç halinde danışana hızlıca ulaşabilmek için tanıtıcı bilgileri (oturduğunuz adres, doğum tarihiniz), danışanı yardım almaya zorlayan yakınmaları (sizi buraya getiren sorunlar nelerdir? Sizi rahatsız eden bu yakınmalar ne zaman başladı? Şimdiye kadar bu sorunun üstesinden gelmek için neler yaptınız?), danışanın kendine dair öz görüşü (Kendinizi nasıl tanımlarsınız? Başkaları sizi nasıl tanımlar), Danışanın doğum öncesi ve sonrasına dair bilgisi (Siz doğmadan hemen önce, ailenizin içinde bulunduğu koşullar nasılmış?, İsminizin Ali olacağına kim karar vermiş?, Küçükken sizinle daha çok kim ilgilenmiş?) (Özakkaş, 2015), danışanın okul yaşamına (ilköğretim, ortaöğretim, üniversite…) dair bildikleri (ilköğretime – ardından sırasıyla diğer eğitim basamakları sorulur – başladığınız ilk güne dair hatırladıklarınız neler?, İlkokul öğretmeniniz nasıl biriydi?), danışanın cinsel yaşamı (Cinselliğe dair bildiklerinizi nasıl öğrendiniz?, Erkek/kız arkadaş edinmekle ilgili fikirleriniz neler?), danışanın tutku ve alışkanlıkları (Yokluğuna asla tahammül edemeyeceğiniz bir alışkanlığınız var mı?), danışanın duygusal ve fiziksel sağlığı (Geçirdiğiniz herhangi bir operasyon (kaza-ameliyat) oldu mu?), danışanın hatırlayabildiği belirgin anıları (Yapabildiğiniz kadar çocukluğunuza geri dönün, ilk hatırladığınız anıyı anlatın!, Yaşamınız boyunca sizi en çok mutlu eden anınızı anlatın!), danışanın aile üyeleri ile olan ilişkileri (Babanız/Anneniz/Kardeşiniz size göre nasıl biridir?) gibi alt başlıklardan oluşur (Morrison, 2014). Özetle anamnez formu; danışanın demografik bilgilerini,yakınmalarını, bu yakınmalarının öyküsünü, kişilik yapısını, tüm yaşam dönemlerini kapsayan psikososyal gelişimini, aile içi ilişkilerini, tutku ve alışkanlıklarını içeren ve onu etraflıca tanımayı amaçlayan bir psikolojik değerlendirme formudur (Yıldırım, 2006). Son olarak Bellak ve Siegel (1983) bu kapsamlı anamnezin ilk iki oturumda alınması gerektiğini ifade etmektedir. Şöyle ki, ilk oturumda terapötik ilişki için gerekli olan üç temel faktör -olumlu aktarım (positive transference), terapötik ittifak (therapeutic alliance) ve terapötik sözleşme (therapeutic contract)- dikkate alınarak psikolojik danışma yöntemine (formülasyonuna) uygun anamnez alınır, ikinci oturumda ise bir önceki oturumun özeti yapılarak anamnez alımına devam edilir ve danışanın duygu

ve düşüncelerine yer verilerek tamamlanır. Bu çalışmada kullanılan ve Yıldırım’ın (2006) önerdiği anamnez formundan alınan sorulardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir:

➢ Bana sorununuzdan bahseder misiniz? Nereden başlamak istersiniz? Sizi buraya getiren nedenleri, sorunları sorsam nasıl yanıtlarsınız?

➢ Şu ana kadar bu probleminizi çözmek için neler yaptınız? Ne tür önlemler aldınız? ➢ Bana ayrıntılı şekilde kendinizden bahseder misiniz? Sizce siz nasıl birisiniz?

➢ Geleceğiniz hakkında konuştuğunuz olur mu? Sizi bekleyen geleceği nasıl tanımlarsınız? Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz amaçlarınız var mı? Bu, şimdikine bakarak hayatınıza ne katacak?

➢ Olmasını ve gerçekleşmesini istediğiniz, hayalini özgürce kurabileceğiniz ve sadece sizin hoşnutluğunuza hizmet edecek üç şey söyleyin?

➢ Annenizin size hamile iken ve doğumunuzun olduğu sıralarda genel olarak ailenin içinde bulunduğu durumu anlatın? (Buna ilişkin size aileden birileri bazı şeyler anlatmış olabilir. Ya da siz merak edip sormuş olabilirsiniz. Öğrendiklerinizi benimle paylaşın)

➢ Sünnetinizle ilgili bilgileriniz/Kaç yaşındaydınız? Neler hatırlıyorsunuz? (Erkekler için) ➢ İlk menarj-adet kanaması? Bilgi almış mıydınız? Kimden? Ne söylemişti? (Kadınlar için) Tematik Algı Testi

Bireyin psikolojik dinamiklerini (kişiliğin baskın dürtülerini, saplantılarını, savunmalarını, çatışmalarını, yaşamında önemli olan diğer bireylere karşı tutum, duygu ve düşünceleri ile bunların aktarım biçimlerini) açığa çıkarmayı ve kişilik analizi yapmayı amaçlayan bir projektif yöntemdir (Murray, 1943). Bu konuya kapsamlı bir şekilde kuramsal kısımda yer verildiği için tekrar burada üzerinde durulmayacaktır.

Beier Cümle Tamamlama Testi (B Formu)

Beier (1961) tarafından geliştirilen 16 yaş ve üzeri bireylere uygulanan projektif ve yarı yapılandırılmış olan bu testte toplam 67 eksik cümle bulunmaktadır. Projektif ölçümler bireylerin iç görü düzeyini, bugünü nasıl yaşadığını, davranış örüntülerini ve iletişim biçimini anlamamıza yardım etmektedir (Doğan, 2015).

Süreç ve Uygulama

Araştırmaya dâhil edilen katılımcılar, araştırma hakkında sözel olarak bilgilendirildikten sonra araştırmaya katılım için gerekli olan 'bilgilendirilmiş onam formu' imzalatılarak katılımcıların süreç hakkındaki soruları cevaplandırılmıştır. Katılımcılara, gönüllü olarak araştırmaya katılmaları halinde ortalama yapılacak oturum sayısının 5 olarak ön görüldüğü ve bu oturumların 1 haftalık bir sürece yayılacağı ifade edilmiştir. Katılımcıların demografik verileri alındıktan sonra ilk iki oturumda projektif testler (TAT

ve BCTT) uygulanmış, ardından katılımcıların yaşam öyküleri (anamnez) iki oturuma bölünecek şekilde derinlemesine bir şekilde alınmıştır. Son oturumda ise katılımcılara doldurmaları için bir takım objektif testler verilerek araştırmanın veri toplama süreci sonlandırılmıştır. Araştırmaya gönüllü olarak dahil olmak isteyen sağlıklı bireylere, araştırmaya dahil olabilme kriteri olarak, bir hastanenin psikiyatri servisinde muayene olmaları ve bu servisten, kendilerinde 'aktif bir psikopatoloji' olmadığına dair bir hekim onayı almaları istenmiştir. Alınan onayın ardından görüşmelere başlanmıştır. Katılımcılar ile birebir yapılan görüşmeler ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınmış, ses kaydı alınmasını istemeyen bir katılımcı ile yapılan görüşmelerde not alma yoluna giderek kayıt tutulmuştur. Ses kayıtlarından elde edilen yazılı metinler, NVIVO 12 paket programıyla analiz edilmiştir. Bu doğrultuda tanı alan grup ile yapılan anamnez ve TAT oturumları toplamda 10 saat 52 dakika sürmüş (katılımcılardan biri kayıt tutulmasını istemediği için araştırmacının kendisi not alarak kaydetmiştir. Dolayısıyla hesaplanan bu süreler ve ifade edilen kelime sayıları diğer 4 katılımcıdan elde edilen verileri yansıtmaktadır), bu ses kayıtlarının deşifrelerinden 41.879 kelime elde edilmiştir. Dolayısıyla her bir katılımcı ile yüzyüze yapılan görüşme süresi ortalama 2 saat 43 dakika, deşifre edilen kelime sayısı ise 10.469 olarak belirlenmiştir. Diğer taraftan tanı almamış grup ile yüz yüze yapılan görüşme süresi toplamda 9 saat 16 dakika iken, bu ses kaydından elde edilen yazılı metin 46.848 kelime olarak belirlenmiştir. SB'ler ile yapılan ortalama görüşme süresi 1 saat 51 dakika, deşifre edilen kelime sayısı 9.370 olarak bulunmuştur.