• Sonuç bulunamadı

2.2. KLİNİK GÖRÜŞMELERDE PROJEKTİF TEKNİKLERİN ROLÜ

2.2.4. Önemli bir projektif teknik: Tematik algı testi (TAT)

Bu başlık altında, söz konusu çalışmanın verilerinin toplanmasında kullanılan Tematik Algı Test’inin detaylı bir şekilde tanıtılmasına yer verilmiştir.

2.2.4.1.Testin Amacı

Tematik algı testi (TAT) 1935 yılında H. A. Murray tarafından geliştirilip düzenlenmiştir. Daha çok bireyin ihtiyaç ve motivasyonlarına yönelik çalışmalar şeklinde ortaya çıkan TAT’nin, geçmişten günümüze kadar bir çok farklı yorumu yapılmıştır. Murray ve Bellack’ın yorumları bunlar arasında en kalıcı olanları olarak ifade edilmektedir. Bellack 1954’te yorumlayıcı bir metot sunarak Freudyen metapsikolojiyi dikkate almış, özellikle de benlik ve benliğin işlevlerini TAT için kullanmıştır (Demir, 2017). Testin genel amacı ise 14-40 yaşları arasındaki bireylerin, davranışlarının altındaki psikolojik dinamikleri açığa çıkarmak ve kişilik analizi yapmayı mümkün kılmaktır. Tematik algı testi, eğitimli bir yorumcunun, testi alan bireyin kişiliğinin baskın dürtülerini, çatışmalarını, saplantılarını, hayatında önemli olan figürlere karşı sergilediği tutum, duygu ve düşüncelerini, sergilenen davranışın güdülenen kapasitesini, duygulanımsal ve davranışsal süreçlerini, bu süreçlerin aktarım biçimlerini, geliştirilen savunma mekanizmalarını, standardize edilmiş uyarana aktarımsal serbest çağırışımlarını açığa çıkarmak ve bireylerin var olan kişiliklerini analiz etmek üzere geliştirilmiştir. TAT’nin asıl değeri, testi alan bireyin veya danışanın, söylemeye cesaret edemediği veya farkında olmadığı için söyleyemediği, bastırılmış duygu, düşünce ve eğilimlerini ortaya çıkarmadaki gücünde yatar (Güneri, 2016).

2.2.4.2.Testin Uygulanış Biçimi ve Testörün Konumu

Projektif bir kişilik testi olan bu testin uygulanmasında herhangi bir zaman sınırlaması yoktur. Testin içeriği biri tamamen boş olmak üzere toplam 31 adet siyah-beyaz karttan oluşmaktadır. Diğer 30 kart ise çeşitli insan figürleri ile çevresel ögelerin resmedildiği bir dizi projeksiyondan oluşmaktadır. Kartlar cinsiyetlere göre farklılık göstermektedir. Uygulayıcı, uygulama öncesinde 10 adet kart seçer ve kartları tek tek testi alan kişiye gösterir. Sonrasında danışandan, kartlarda gördükleri figürler üzerine yaratıcı bir hikâye anlatmasını ister (Yılmaz, 2017). Her iki cinsiyetin ortak şekilde paylaştığı kartlar olduğu gibi, sadece erkeklere veya sadece kadınlara verilen kartlar da bulunmaktadır. Erkeklere verilen kartlar sırasıyla:1, 2, 3BM, 4, 5, 6BM, 8BM, 10, 11, 12BG, 13B, 13MF, 19, 16 şeklindedir. Ancak dürtüsel düzenlenmenin tam olarak

olgunluğa ulaşmamasından dolayı Kart 13MF, ergenlere verilmemektedir (Demir, 2017). Testin uygulanışıyla ilgili bazı önemli hususlar şu şekilde ifade edilebilir:

Testin materyali yaşlara ve cinsiyete göre oluşturulmuş belirli sayılar ve harfler içermektedir. Kartların arkasında bulunan bu ifadeler, danışanın yaşına ve cinsiyetine göre sıralanmış şekilde kullanılmaktadır. Kartın arka kısmındaki B harfi boy, G harfi girl, M harfi men, F harfi feminen baş harfleri anlamını taşımaktadırlar. Uygulamaya geçilmeden önce tüm kartlar bireyin yaş ve cinsiyetine göre düzenlenir ve uygulama esnasında bireye gösterilir. Uygulamaya başlamadan önce danışanın söyleyeceklerini kayıt altına almak için gerekli olan tüm hazırlıklar (A4 kağıdı, kalem, kartların ve çalışma masasının hazırlanması) yapılır ve uygulamaya geçilir (Güneri, 2016). Testi alan kişiye “size verilen kartlardan hareketle bir hikaye veya öykü hayal etmenizi ve anlatmanızı istiyorum” yönergesi verilir. Eğer hikayenin nasıl sonlandığını kartların sonunda danışan söylemezse testör bunları sorarak bilgi alır (Demir, 2017).

TAT’ de bir öykü oluşturmak, imgeleme’nin ötesinde bir organizasyon sürecini içerir. Bu organizasyonu analiz etmek, benliğin görece özerkliğini, sentez ve bütünleştirme işlevini “test etmek” anlamına gelmektedir. Ancak burada en önemli noktalardan biri kullanılan test malzemesinden ziyade uygulayıcının aldığı konumdur -ki bu akla ‘aktarım ve karşı aktarım’ olarak bilinen psikanalitik kavramları getirecektir. Dolayısıyla ‘psikanalitik’ bakış açısıyla hareket eden projektif test uygulayıcısı aktarım ve karşı aktarımı dikkate alarak danışanın düşlemlerine ve hikayelerinin oluşturulmasına temel dayanak sağlayan nesne ilişkilerine gönderme yaparak bilgi toplar. Bunu yaparken TAT’ nin uygulayıcıya olan katkısı da göz ardı edilmemelidir. Çünkü TAT kartları, danışanın kendisiyle özdeşimini kolaylaştıran çeşitli resimlerden oluşmakta ve danışanlarda bu sayede teste kendilerini kolaylıkla yansıtabilmektedirler. Bu nedenle uygulayıcı, tematik algı testini yorumlarken hem ödipal hem de nesne ilişkileri bağlamında değerlendirmelidir (İkiz, 2011a).

2.2.4.3.Tematik Algı Testinin Önemi8

Tematik algı testinin danışanın iç dünyasının anlaşılması konusundaki katkısı yadsınamayacak derecede önemlidir. Bellak’ a göre, projektif tekniklerde oluşturulan hikayelerde kahraman aslında anlatanın kendisidir, birey hikayelere kendi yaşamındaki motifleri taşır ve bu durumun farkında olabilir. Bununla birlikte Tematik Algı Testinin temeli, Henry Murray’ ın (1938) geliştirdiği ‘İhtiyaç-Baskı Kişilik Kuramı’ na

dayanmaktadır. Murray, kuramında daha çok kişilerin çevreleriyle nasıl bir etkileşim içinde oldukları ve nasıl bir iletişim kurdukları üzerine eğilerek bunun üzerine bazı çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bir başka ifadeyle, bireylerin dış uyaranlardan nasıl etkilendiği, ihtiyaç, tutum ve değerlerinin dış uyaranlara karşı nasıl tepkiler verdikleri üzerinde durmuştur. Çok sayıda araştırmacı, Murray’ın geliştirmiş olduğu bu kuramın en önemli kavramlardan birinin ‘ihtiyaç kavramı’ olduğu konusunda fikir birliğine varmışlardır. Çünkü TAT ihtiyaçların ‘gücünün’ ölçülebilmesine olanak tanıyacak şekilde geliştirilmiştir. Bir ihtiyaç hem içsel hem de dışsal (çevresel) motivasyonlar aracılığıyla açığa çıkabilir. Murray bu bağlamda bir kişinin hayatında (veya TAT öykülerinde) olabilecek ‘muhtemel ihtiyaçların’ belirlenmesi toplamda 20 maddelik bir ihtiyaç listesi oluşturmuştur (bkz. Tablo 1):

Tablo 1. Murray'ın belirlemiş olduğu 20 maddelik ihtiyaç listesi

1 Aşağılanma 8 Boyun eğme 15 Oyun

2 Başarı 9 Başatlık 16 Reddetme

3 Ait olma 10 Göstermecilik 17 Duyuşsal etkilenme

4 Saldırma 11 Zarardan kaçma 18 Seks

5 Bağımsız olma 12 Kaçınma 19 Başkalarından yardım görme 6 Karşılama 13 Başkalarına yardım 20 Anlama

7 Savunma 14 Düzen

Murray aynı zamanda yukarıda ifade edilen ihtiyaçların varlığını dengelemek için ihtiyaç kavramının yanına, bireyin çevresinde kendisini etkileyen faktörlerle ilgili farklı bir liste daha eklemiş ve buna “baskı” adını vermiştir. Murray tarafından ‘baskı’ olarak adlandırılan bu çevresel etmenler ise toplamda 16 maddelik bir liste halinde aktarılmıştır (bkz. Tablo 2):

Tablo 2. Murray'ın çevresel baskı olarak nitelediği 16 maddelik liste

1 Aile desteğinden yoksun olma 9 Egemenlik kurma- zorlama-kısıtlama

2 Tehlike ve talihsizlik 10 Affedilme-korunma

3 Kayıp ve yokluk 11 Başkalarından yardım görme-anlayış

isteği

4 Alıkonma-nesnelere el konması 12 Düzene uyma-takdir edilme-tanınma

5 Reddedilme-ilgisizlik-azarlanma 13 Dostluk-yakınlık

7 Kardeşin doğumu 15 Aldatılma veya kandırılma

8 Saldırı 16 Aşağılık (Fiziki, sosyal, zihinsel)

TAT bu baskıların danışanlar tarafından algılanan şiddetini ele alıp puanlayabilecek niteliktedir (Tabak, 2010).