• Sonuç bulunamadı

B. Hapis Cezasına Alternatifler Konusundaki Uluslararası Düzenlemeler - Dikey Mekanizmalar Dikey Mekanizmalar

1. Tokyo Kuralları

Tokyo Kuralları olarak bilinen ve 14 Aralık 1990’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından (45/110 sayılı kararla) kabul edilen bu düzenlemenin asıl adı, Hapis Dışı Tedbirlere İlişkin Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları’dır. Bu kuralların kabulündeki amaç, devletlerin yaptırım politikalarında, insan hakları ile sosyal adalet ve mahkumların topluma yeniden kazandırılması gereksinimini temel almaları, hapis cezalarını azaltmaları ve ayrıca hapis dışı alternatiflere ilişkin uygulamalarda minimum

231 “Avrupa ceza hukuku” ve “Ceza (ve Ceza Muhakemesi) Hukukunun Avrupalılaşması” terimleri hakkında bkz. ERDEM, Mustafa Ruhan: “Lizbon Antlaşması ve Avrupa Ceza Hukuku’nun Geleceği”, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 8, Özel Sayı, s. 1021-1024.

standartları temin etmeleridir232. Bu düzenlemede, bir dizi hapse alternatif çözüm listesi de öngörülmüştür233.

Tokyo Kuralları’nda bundan başka, hapis dışı tedbirlerin kanuniliği prensibi açıkça düzenlenmiştir234. Zira hapsetmenin, özgürlüğün kaybı gibi bariz bir cezalandırma öğesi varken; alternatif yaptırımlardaki cezalandırma öğesi bu kadar kolaylıkla görülmeyebilir ve şayet seçenek ceza veya tedbir kanunen tanımlanmamış ise hapis dışı cezanın keyfi uygulanmasına yol açabilir235.

Tokyo Kuralları, devletlere yönelik olarak her ne kadar net ve emredici bir dille kaleme alınmış olsa da, hukuki niteliği itibariyle, taraf devletler için bağlayıcı değildir.

232 Bu amaçların vurgulandığı başlıca hükümlere yer vermekte fayda vardır: Tokyo Kuralları m. 1.1: Bu Asgari Standart Kurallar, hapis dışı önlemlerin kullanılmasını geliştirmek için temel prensipleri ve hapse alternatif bir cezaya tabi olan kimseler için minimum korunmaları düzenler. m. 1.5: Üye devletler, hapse alternatif başka önlemler sağlamak ve böylece hapis cezasının uygulanmasını azaltmak ve insan haklarına uygunluğu, sosyal adalet şartlarını ve suçlunun ihtiyacı olan rehabilitasyonu dikkate alarak ceza adalet sistemini modernleştirmek için kendi hukuk sistemlerinde hapis dışı önlemler geliştireceklerdir. m. 2.3. Ceza adalet sistemi, suçun niteliğine ve ağırlığına, suçlunun kişiliğine ve geçmiş yaşamına, toplumun suça karşı korunmasına daha fazla uygunluk sağlamak ve hapis önlemlerinin gereksiz yere kullanılmasından kaçınmak için, dava öncesinden hüküm sonrasına kadar her aşamada, bir dizi hapis dışı önlem öngörmelidir. Getirilen hapis dışı önlemlerin sayısı ve türü, hükmün infazını mümkün kılacak biçimde belirlenmelidir. m. 2.4. Yeni hapis dışı önlemlerin geliştirilmesi teşvik edilmeli, bunlar yakından izlenmeli ve uygulamaları sistematik olarak değerlendirilmelidir.

233 Bu çözümler, hüküm sırasında ve hüküm sonrasında olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Hüküm sırasında hapis yerine hükmedilebilecek ceza türleri m. 8.2’de, (a) Tembih, ihtar ve kınama gibi sözlü yaptırımlar; (b) Şartlı tahliye; (c) Statü cezaları; (d) Para cezası ve günlük para cezası gibi ekonomik yaptırımlar ve mali cezalar; (e) El koyma ve kamulaştırma kararı; (f) Mağdura iade ya da tazminat kararı; (g) İnfazı durdurulmuş ya da ertelenmiş ceza; (h) Denetimli gözetim ya da yargısal denetim; (i) Kamu hizmetlerinde çalıştırma kararı; (j) Kampa gönderme; (k) Ev hapsi; (l) Kurum dışı muamele yöntemlerinin başka her hangi bir türü; (m) Yukarıda sıralanmış olan önlemlerden bir kaçının beraber uygulanması olarak belirtilmiştir. Hüküm sonrası alternatif tedbirler ise m. 9.2’de, (a) Memlekete gitme izni ve geçici yurtlarda kalma; (b) Çalışma ya da eğitim amaçlı salıverme; (c) Şartlı tahliyenin çeşitli türleri; (d) Cezada indirim; (e) Af olarak sayılmıştır.

234 m. 3.1. Hapis dışı tedbirlerin konulması, tanımlanması ve uygulanması kanunla tayin edilmelidir.

235 Hapsetmenin Alternatifleri (Haz. Dirk van ZYL SMIT, Çev. Danende Zeynep ALPAR), Ceza Adaleti El Kitapları Dizisi, 2013, s. 27.

Nitekim m. 1.3’te de açıkça belirtildiği üzere bu kurallar, her ülkenin kendi siyasal, ekonomik ve sosyal ve kültürel koşulları ve o ülkenin ceza adalet sisteminin amaç ve hedefleri göz önüne alınarak uygulanmak üzere kabul edilmiştir. Yine de Tokyo Kuralları, dünya kamuoyunun ilgisini, hapse alternatif ceza ve tedbirler meselesine çekme başarısını göstermiştir. Kaldı ki, ceza hukuku veya genel olarak hukuki yaptırımlar alanında uluslararası ölçekli böyle düzenlemeler oldukça nadirdir. Bu nedenle Tokyo Kuralları’nın önemi azımsanmamalıdır236. Öte yandan bu kurallar, Avrupa Kıtası’nda hâlihazırda başlamış olan gelişmeleri daha da tetiklemiş ve hızlandırmıştır.

Avrupa’da ise bu alanda en fazla sayıda metin, Avrupa Konseyi (Bakanlar Komitesi) tarafından üretilmiştir237. Sayıca çok olmalarına rağmen Avrupa Konseyi’nin hapis cezasına alternatifler konusundaki çoğu metni, tavsiye kararı olarak çıkarıldığı için üye ülkeler nezdinde bağlayıcı niteliği haiz değildir. Buna karşın, bu metinlerin -yazıldığı konjonktüre göre kendi aralarında farklar barındırsalar da- ortak bir karakteri ve üye devletleri yönlendirmek istediği ortak bir ideali vardır. Bu ideal, hapis cezasının ceza adaleti içindeki son çare olması ve artık cezalandırmanın asıl amacı olarak kabul edilen

“topluma yeniden kazandırma” prensibine uygun ceza ve muamelelerin uygulanmasını temin etmedir.

Avrupa Konseyi bünyesinde kabul edilmiş olan bir düzenleme ise, genel olarak insan hakları yanında, hapis cezası ve ona alternatifler alanında da temel ve bağlayıcı referanstır: İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS). İHAS’in birtakım maddeleri, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) tarafından hapis cezası ve buna alternatif kurumları

236 Aynı yönde bkz. BERNARDI: “L’evoluzione”, s. 68.

237 Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin bu alandaki tüm tavsiye kararlarının (gayrıresmi) Türkçe çevirisi için bkz. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Ceza İnfaz alanındaki Tavsiye Kararları (Avrupa Konseyi/ Avrupa Birliği Ortak Programı “Türkiye’de Model Cezaevi Uygulamalarının Yaygınlaştırılması ve Cezaevi Reformunun Desteklenmesi Projesi” kapsamında basılmıştır), Ankara 2011. http://www.cte.adalet.gov.tr/menudekiler/uluslararasi/tavsiye_kararlari.doc (Erişim tarihi:

25.9.2017).

ilgilendiren konularda referans alınacak niteliktedir. Bu çerçevede öncelikle İHAS’ta yer alan ilgili düzenlemelerin İHAM tarafından nasıl yorumlandığı incelenecek, ardından Avrupa Konseyi’nin bu alana ilişkin olarak tavsiye niteliğindeki düzenlemelerine değinilecektir.