• Sonuç bulunamadı

1.2. Tedarik Zinciri Yönetim

1.2.2. Tedarik Zinciri Yönetiminin Gelişim

TZY’ne ilişkin gelişmeler 1980’lerden sonra literatürde yer almaya başlamasına karşın TZY’nin başlangıcını 1950’li yıllara kadar götürmek mümkündür. Ross (2011:7) TZY’nin evrelerini Tablo 1.3.’te gösterildiği gibi beş safhaya ayırmıştır.

Tabloda yer alan evreler aşağıdaki gibi sıralanabilir.

 Birinci safha: Ademi Merkeziyetçi Fonksiyonlar (Lojistik) Dönemi (1960’a kadar olan dönem)

 İkinci safha: Toplam Maliyet Yönetimi Dönemi (1970-1980 arası)

 Üçüncü safha: Karma Fonksiyonlar Dönemi (1980-1990 arası)

 Dördüncü safha: TZY Dönemi(1990-1999 arası)

21

Tablo 1.3. Tedarik Zinciri Yönetiminin Evreleri Tedarik Zinciri

Yönetimi Evreleri Yönetimin Odağı Organizasyonel Tasarım

Ademi Merkeziyetçi Fonksiyonlar

(Lojistik) Dönemi (1960’a kadar olan dönem)

 Üretim Performansı  Satış Pazarlama Desteği  Stok Kontrol

 Taşıma Verimliliği

 Fiziksel Dağıtım Yönetimi

 Ademi Merkeziyetçi

Lojistik Fonksiyonu

 Lojistik Fonksiyonları Arasında Zayıf İlişkiler  Düşük Lojistik Yönetimi

Toplam Maliyet

Yönetimi Dönemi

(1970-1980 arası)

 Merkezi Lojistik

 Toplam Maliyet Yönetimi  Üretim Optimizasyonu  Müşteri Hizmeti  Rekabet Unsuru  Lojistik fonksiyonunun merkezileşmesi  Lojistik yönetiminin güçlendirilmesi  Elektronik uygulamalar Karma Fonksiyonlar Dönemi (1980-1990 arası)

 Konsept olarak Lojistik  Toplam Kalite Yönetimi  Dış Kaynak Kullanımı

 Lojistiğe için stratejilerin geliştirilmesi  Tedarikçilerle ilişkilerin güçlendirilmesi  Lojistik kanallarının planlanması TZY Dönemi(1990-

1999 arası)  TZY Network harici ilişkiler

 Tedarik Zinciri Üye

İlişkilerinin Artması

 Tedarik Zincirinin Katma Değer Yaratması  Ağlar Oluşturulması  Sanal Organizasyonlar  Pazar Bütünleşmesi  Kıyaslama ve yeniden yapılanma

 ERP ile entegrasyon

e- TZY Dönemi

(2000 ve sonrası) kullanılması Bilgi teknolojilerin  E-işletmecilik

 Düşük Maliyetli Ağ Yapıları  TZY Senkronizasyonu

 Çoklu Ağ yapıları ve Tedarik Zincirleri

 Çeviklik ve Uyum  Pazar Odaklılık

Kaynak: Ross, 2011:6.

İlk evre olarak 1960’lara kadar dönemdeki gelişmeler ele alınabilir. Örgütler arası operasyonları içeren bir kavram olan TZY’nin köklerinin 1960’lardaki dağıtım kanalları araştırmalarına, sistem entegrasyon çalışmalarına ve sonrasında envanter yönetimi hakkındaki bilgi paylaşımına dayandığı ileri sürülmektedir (Cooper vd., 1997:2).

1950’lerden sonraki dönemde, üreticilerin büyük bir kısmı üretim maliyetlerinin minimize edilmesi için; düşük ürün ve üretim süreci esnekliğini kullanarak kitle üretim sistemleriyle üretim yapmaya çalışmıştır. Yeni ürün geliştirme çabaları işletme içi teknoloji ile sınırlı bir miktarda yapılmıştır. Fazla miktarda bulundurulan yarı mamul stoklarıyla üretim dengesi sağlanmıştır. Bu

22

dönemde işletmeler birçok bilgiyi gizleyerek işbirliği yapmaktan kaçınmıştır (Tan, 2001:39).

Birçok araştırmacı tarafından TZY’nin temel aşaması olarak kabul edilen fiziksel dağıtım ilk olarak Bowersox vd. (1969) tarafından çalışılmıştır. Araştırmacı, dağıtım fonksiyonunun işletme dışında, süreç içi bütünleşmeyle, rekabetçi düzeyi yükseltecek önemli bir avantaj sağlayabileceğini öne sürmüştür.

1970’lere gelindiğinde Malzeme İhtiyaç Planlaması (Materiel Resource Planning – MRP) sisteminin ortaya çıkması ile birlikte işletme yöneticileri süreçlerin; yeni ürün geliştirme, üretim maliyeti, kalite ve tedarik zamanları üzerine olan etkisinin önemini kavramışlardır. Bu dönemde, işletmeler kendi iç sistemlerinde üretim, pazarlama ve finansman gibi operasyonlarla ile ilgili dağıtım faaliyetlerini tek elden yürütecek merkezi bir şekilde konumlandırılmış bir fiziksel dağıtım bölümü oluşturmuş ve böylelikle faaliyet bazında lojistiği ayrı ayrı optimize etmek yerine sistemin tüm lojistik yönetimini ele almanın önem ve gerekliliği anlaşılmıştır. Böylece, operasyonların bireysel maliyetini minimize etmek yerine, sistemin maliyetinin tamamını ele alan lojistik hizmetleri bütüncül maliyet yaklaşımı geliştirilmiştir (Ross, 1998: 66). Böylelikle işletmeler sadece maliyeti azaltmakla kalmamış, teslimat performanslarını artırmış ve envanter yönetimini düzenlemiştir (Güleş vd., 2009:2).

1980’lerde küresel rekabetin artması dünya çapındaki çok uluslu işletmeler ile uluslararası işletmeler diğer işletmeleri, daha yüksek kalitede ancak daha düşük maliyetle ve tasarım esnekliği daha fazla olan güvenilir ürün/hizmetler sunmaya mecbur bırakmıştır. 1980’ler TZY’nin ikinci aşamasını oluşturan lojistik safhasının uygulanmaya başladığı bir dönemdir (Metz, 1998: 3). TZY kavramı bu yıllarda önerilmiş ve kısa sürede yaygın bir şekilde kabul görerek kullanılmaya başlanmıştır (La Londe, 1998). TZY kavramını ilk kullanan Houlihan (1985) olmuştur.

TZY kavramının bu döneme rastlaması bir rastlantı değildir. Zira Porter (1980, 1985) tarafından literatüre kazandırılan değer zinciri modeli ile de ilişkilendirilmektedir (Vickery vd., 2003:523). Değer zinciri işletme içi birimler arası yatay bağlantılar ile birlikte işletme dışı tedarikçi ve müşteriler arası dikey bağlantılarla tanımlanabilmektedir. Bu çerçevede TZY’nin hedefinin dikey bağlantıları optimize etmek olduğu ifade edilebilir. Satın alma stratejilerindeki

23

gelişme seyri de diğer işletmelerle oluşturulacak işbirliklerine önem vermektedir (Zheng vd., 2007:73).

1985’lerde, TZY’deki öncü uygulamalardan birisi olan Hızlı Cevap (Quick Response – QR) sistemi geliştirilmiştir. Müşteri ihtiyaçlarına anında cevap vermek üzerine kurulu olan QR sistemine tedarik zincirindeki sistemlerin öncü uygulaması olarak tekstil endüstrisinde yer verilmiştir. 1990’larda, QR sisteminin perakendecilik sektöründeki uygulaması olan Etkin Müşteri Cevabı (Efficient Consumer Response – ECR) programı devreye alınmıştır (Lummus ve Vokurka, 1999: 13). Etkin Müşteri cevabı programından sonra da Sürekli İkmal Planlaması (Continous Replenishment Planning-CRP) sistemi geliştirilmiştir.

1990’larda işletme kararlarının merkezinde müşteriler yer almaya başlamıştır. Zira bu yıllarda ilişkilerin yönetimi güncel yaklaşım haline gelmiştir (Grönroos, 1994). İşletmeler müşterilerin taleplerini uygun bir biçimde karşılayabilme arayışlarına girmiştir. Yöneticiler müşteri ihtiyaçlarının karşılanmasında tedarikçilerden alınan mal veya hizmetlerinin önemli bir etkisinin olduğunun farkına vardıklarından içinde bulundukları değer zinciri içerisindeki diğer üyelerle (üretici, tedarikçi, perakendeci vb.) işbirliği yolları arayışı başlamıştır. Bunlar yapılırken karşılıklı beklenti ve taahhütlerin yerine getirilmesine özel özen gösterilmiştir (Grönroos, 1990).

Her işletme tedarikçi veya tedarikçileri ve satış-dağıtım işletmeleri ile uzun dönemli, yoğun, karşılıklı bilgi paylaşımına gidecekleri ağlar oluşturarak ağın tamamının yönetilmesi faaliyetine başlamıştır. Bu faaliyette işletmeler, insanlar ve süreçler bir bütün olarak yer almaktadır. Böylelikle TZY işletmelere rekabet avantajı sağlayan bir unsur niteliği taşımaya başlamıştır. Bu düşüncenin altında yatan felsefe ise maliyet liderliği veya kârlılığın artırılmasından ziyade tedarik zincirinde yer alan tüm işletmelerin rekabet gücünün artırılması olmuştur (Croom vd., 2000:67).

1990’lı yılların bir başka özelliği de TZY’nin resmi bir tanıma kavuşmasıdır. Küresel Tedarik Zinciri Forumu (Global Supply Chain Forum – GSCF) 1994 yılında TZY’ni “işletme fonksiyonlarının bir biri ile çalışma ihtiyacını gösteren ve işletmeyi tedarikçi ve müşterileri ile ilişkilendiren süreçlere dayalı entegre bir işletme modeli” şeklinde tanımlamış ve 1996 yılında literatüre kazandırmıştır (Lambert vd., 1998). GSCF tarafından yapılan bu çalışmalarda TZY bütünleşik sekiz süreçten oluşmuştur.

24

Şekil 1.2’de yer alan bu süreçler arası işbirliği günümüzdeki açık inovasyon yaklaşımını çağrıştırmaktadır.

2000’li yıllara gelindiğinde dış çevredeki değişim baş döndürücü bir hal almıştır. Bilgi teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişme, küreselleşme, işgücünün düşük olduğu yere üretimin kayması, sürdürülebilirlik anlayışının artması, rekabet avantajı sağlayan unsurların hızlı taklit edilmesi işletmeleri TZY’de yenilikçi uygulamalara zorlamıştır. Bilgi teknolojilerinin kullanımının artmasıyla TZY’de ERP ile entegrasyon daha da yoğunlaşmıştır. Ayrıca e-ticaretin yaygınlaşması tam zamanında felsefesi ile birlikte hem maliyeti azaltması hem müşteri ihtiyaçlarının daha hızlı karşılanması için TZY’nin de elektronik ortama taşınmasını zaruri kılmıştır. Ayrıca bu yıllarda TZY’nin ayrı bir disiplin olarak literatürde yer alabileceği tartışılmaya başlanmıştır (Croom vd., 2000:67).

Bunlarla birlikte sosyal olarak toplumların bilinçlenmesi, çevreye duyarlı hareket etmesi ve sosyal sorumluluk anlayışına öncelik vermesi yeşil yönetimi daha ön plana çıkarmıştır. Bu doğrultuda 2000’li yıllarla birlikte TZY’de yeşil uygulamalar görülmeye başlanmıştır. ISO 14000 çevre yönetim sistemi TZY’de aranan standart olmuştur.