• Sonuç bulunamadı

YEŞİL TEDARİK ZİNCİRİ FAALİYETLERİ

1.3.3.3. Müşterilerle İşbirliğ

Bir diğer yeşil tedarik zinciri uygulaması olan müşterilerle işbirliği alıcı- tedarikçi ilişkisinin ileri uzanımında yer alan ancak geriye yönelik tedarik ile aynı öneme sahip bir ilişki yönetimidir. Özellikle sosyal sermayesi güçlü müşteriler sosyal medya öncelikli olmak üzere işletmenin tanıtım ve pazarlanmasında önemli rol üstlenmektedir.

Müşterilerle işbirliği işletmenin müşterilerini doğru tahlil etmesi, gereksinimlerini belirlemesi ve bunları karşılamaya talip olmasına bağlıdır (Powell, 1995). Müşterilerle işbirliği müşteri tercih ve ihtiyaçları hakkında bilgi sahibi olunmasını ve daha kısa sürede ihtiyaçlara cevap verilmesini temin ederek rekabet avantajı elde edilmesini sağlamaktadır. Bu şekilde müşteri sadakati sağlanarak diğer

45

işletmelerin müşteriyi elde etme çabaları da boşa çıkmaktadır (Vickery vd., 2003:526).

Müşterilerle işbirliği çerçevesinde tedarik zincirinde sorumlulukların delege edilmesi ve tedarik tabanlı çevresel yönetim uygulamaları eğilimi giderek artmaktadır (Bowen vd., 2001). Müşterilerin ürün hakkında bilgilendirilmesi yapılarak ürünün çevreye duyarlılığı ile farkındalık yaratılabilmektedir (Talbot, 2007). Müşterilerle işbirliği çerçevesinde müşterilerin işletmenin tasarım sürecine katılımıyla birlikte ikinci sıra müşterilerin çevresel uygulamalara yönelmelerini ve süreçlerinin iyileştirilmesini sağlamaktadır (Zhu vd., 2008).

Bununla birlikte müşterilerle işbirlikleri kapsamında yeşil paketleme ve yeşil üretim faaliyetleri de yürütülmektedir (Alvarenga vd., 2015:6). Müşterilerle işbirliği çevresel sürdürülebilir ürünler üretilmesi için daha temiz teknolojiler geliştirilmesini kapsamaktadır (Zhu vd., 2008). Literatürde yer alan bir kısım araştırma nihai müşterilerin çevreye duyarlılıkları işletmelerin üretim süreçleri üzerinde etki yarattığını ortaya koymaktadır (Toke vd., 2010). Bunlara ilaveten, müşteri taleplerindeki değişimleri proaktif bir şekilde yakalayarak tasarıma yansıtmanın temeli de müşterle işbirliği yapmaktan geçmektedir.

Yeşil üretim ise ürünlerin tasarım aşamasından itibaren geri dönüşüm, yeniden üretim ve tekrar kullanım imkanının değerlendirilmesidir. Üretim sürecinde çevreye olumsuz etkisi az olan girdilerin kullanılması, yüksek verimliliğe sahip olunması ve çok az veya sıfır atık ve kirlilik yaratılması hedeflenmektedir (Florida vd., 1999). Bununla birlikte tasarım aşamasından itibaren yeşil uygulamalara yer verilerek üretimle birlikte nihai aşamaya kadar ürünün çevreci olması sağlanabilmektedir.

Yeşil üretim, yeşil ürün üretmek ve yeşil tüketim taleplerini karşılamak için çevreyi koruma ilkelerine uyumlu üretim süreçlerinden oluşan bir bütündür (Tsai vd., 2015:135). Bu noktada yeşil uygulamaların üründe yapılabileceği gibi süreçlerdeki iyileştirmelerle sağlanabileceğini vurgulamakta fayda bulunmaktadır (Bowen vd., 2001). Önemli olan üretim faaliyetinde çevreye verilen zarar ve olumsuzlukların en aza indirilmesidir. Bu nedenle, yeşil üretimde göreceli olarak çevresel etkileri daha az olan malzemeler tercih edilmektedir. Böylelikle daha az atık malzeme çıkabileceği ve kirliliğin de önüne geçilmiş olacaktır (Ninlawan vd., 2010).

46

Yeşil üretimde tehlikeli madde kontrolü kapsamında kurşunsuz malzeme kullanılması, kimyasal maddeler yerine temiz su kullanılması ve tedarikçilerde kalite kontrolü yapılması sağlanabilmektedir. Enerji verimliliği için motorları yenilenmekte veya ömürleri uzatılmaktadır. Ayrıca üretim sürecinin de atıkları azaltması beklenmektedir (Ninlawan vd., 2010).

Küresel ısınma ile birlikte işletmelerin misyon ifadelerinde sıkça rastlanan yeşil üretim konusunda enerji tasarrufu sağlayan ampülleri örnek vermek mümkündür. Sadece çevreye duyarlı bir ürün olmakla kalmamakta maliyet tasarrufu sağlamakta, kurumsal itibarı ve piyasa değerini artırmakta, hibe ve teşviklerden yararlanmakta ve yeni iş alanları ve istihdam yaratmaktadır (Dheeraj ve Vishan, 2012:79).

Müşterilerle işbirliğinin diğer bir uygulama alanı ise yeşil paketlemedir. İşletmeler sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yenilikçi uygulamaları yeni ürün geliştirme ve tasarım aşamaları ile birlikte ürünün ömür devri içinde geliştirmektedir. Bu yenilikçi yaklaşımlarından birisi de TZY kapsamında paketlemenin çevreci uygulamaları içermesidir.

Paketleme tedarik zinciri içerisinde yer alan tedarikçiler, üreticiler, dağıtıcılar ve nihai tüketicilerin birbirleri arasındaki ve fiziksel çevre ile olan etkileşimlerinde bir arayüz görevi üstlenmektedir (Coles vd., 2003). Ürün paketleri ürünü yaşam ömrü boyunca çevresel etkilerden koruyan, müşterilere sunumunu yapan, tanıtıcı bilgileri içeren ve müşterilerin ürüne erişmesini kolaylaştıran bir etkileşim aracıdır (Çağlıyan, 2009b:269).

Paketleme genel olarak tedarik zincirinin değişik aşamalarında kayıp ve zararları azaltmakta, dağıtım kanalı boyunca müşterileri uygun saklama koşulları hakkında bilgilendirmekte ve depolama ile elleçlemenin etkin bir şekilde yapılmasını sağlamaktadır. Buradan hareketle paketlemenin lojistik yönetimi faaliyetlerinden elleçleme kapsamında ele alındığının altını çizmek yararlı olacaktır (Gözüm, 2007:10).

Yeşil paketleme, çevreye duyarlı bir şekilde paketleme faaliyetini yerine getirmek için müşterilerin değişen talepleri doğrultusunda paketlerin boyutuna, şekline, çevre dostu malzemelerin kullanılmasına dikkat edilmesidir. Bu şekilde

47

nakliye esnasında kullanılacak yöntemlerde de iyileştirme yapılarak çevresel zararlar asgariye indirilmektedir (Ninlawan vd., 2010).

Yeşil paketleme bulaşıcı etkenlerin yayılmasını engelleme, dış etkenlerden koruma, niteliklerini muhafaza etme, uygun büyüklükte saklama, standart büyüklüğü sağlama ve sunum gibi faaliyetleri de içermektedir (Hasan, 2013:44). Daha uygun paketleme ile daha az malzeme kullanılabilmekte, depoda yer tasarrufu sağlanmakta, taşıma maliyetleri düşürülmekte ve elleçleme ihtiyacı azaltılabilmektedir (Ninlawan vd., 2010).

Müşterilerle işbirliği kapsamında değerlendirilecek bir diğer YTZY uygulaması da yeşil dağıtımdır. Dağıtım planı yapılırken dağıtım noktalarının mümkün olduğunca az, mesafelerin kısa ve taşımanın etkin yapılabilmesi sürecin daha çevreci olmasını sağlayabilmektedir. Dağıtım ağında kullanılan yakıt oranı yeşil dağıtımın temel göstergelerinden birisidir (Korkmaz, 2015: 4). Yeşil dağıtımın performansının belirlenmesinde yakıt ile birlikte taşıma frekansı, dağıtım mesafesi, paketlemede kullanılan materyal ve taşıma şekli belirleyici olmaktadır (Sarkis, 2003).