• Sonuç bulunamadı

Tart›flmalar

Belgede Bildiri Kitab›/ Cilt 1 (sayfa 86-96)

Prof. Dr. Ömer Demir:

Efendim, flimdi ben sözü salona verece¤im. Bu konu ile ilgili soru ve görüfllerimizi alaca¤›m. Vaktimiz tart›fl-ma için müsait. Söz verirken avantajl› ve dezavantajl› gruplar oltart›fl-mas›n diye, bir salonun sa¤›ndan, bir de solundan söz vereyim. En arkadan beni görmezler diye arkada oturmufl bir arkadafl›m›z var, en arkadakine verelim. Sonra en ön s›radan, sonra flu s›radan kar›flarak söz vermeye devam edelim.

Kendinizi tan›tarak bafllayal›m, biliyorsunuz sözün kendisi kadar kimin söyledi¤i de önem tafl›r. O yüzden kim söylüyor bilelim. Buyurun efendim.

Yrd. Doç. Sevim Öztürk:

Teflekkür ediyorum, Say›n Hocam. Sevim Öztürk, Yard›mc› Doçent, ‹nönü Üniversitesi’nden; Say›n Soran’›n konuflmas›ndan hareketle bir fley söylemek ve sormak istiyorum. Hocam, ça¤dafl ya da daha sonraki tan›mlarda kulland›¤›m›z ça¤c›l e¤itim yaklafl›m›nda ö¤renen ve ö¤retenle ilgili özellikleri, tan›mlar› belirtirken buraya not al-d›m. Daha çok bilgiye ulaflma ve onu kullanma ve bir üst aflamaya ç›kararak bilgiye eriflim, bilgiyi seçme, örgütle-me ve kullanma becerisine sahip olma bugünün gerektirdi¤i beceriler, ö¤renen ve ö¤reten aç›s›ndan. Ancak flöyle düflünebilir miyiz diye eklemek istiyorum. Art›k bugün e¤itim örgütlerimizde biz bu sadece bilgiye eriflimin d›fl›n-da bilgiyi üretme aflamas›na ne zaman geçece¤iz? Bir tan›md›fl›n-da flu söyleniyor. Deniyor ki geliflmifl ülkeler bilgi üre-ten ülkeler, toplumlard›r, geliflmekte olan ya da geri kalm›fl ülkeler bilgiyi kullanan toplumlard›r. Bu tan›ma bil-miyorum kat›l›r m›s›n›z tabii? Yine bir baflka uluslararas› kongrede flu tart›fl›lm›flt›. Yerel bilgi, evrensel bilgi, ev-rensel bilgiyi kimler üretir? Evev-rensel bilgi kimlere empoze edilir? Yerelde üretilen bilgi evev-rensel bilgi olabilir mi? Evrensel bilgiye tafl›nabilir mi diye sorgulanm›flt› orada. Acaba biz de kendimizi, e¤itim sistemimizi bu aç›dan sor-gulayabilir miyiz? Bizim üretti¤imiz birçok bilgiler maalesef baz› uluslararas› indekslerde, sizin yani kendi sorunu-nuz diyerek evrensel bilgi say›lm›yor, uluslararas› literatürden geri dönüyor. Dergilerden. Biz yerel bilgimizi

aca-ba evrensel bilgi diye tafl›yabilecek miyiz? E¤itim sistemimizde bilgi üretme aflamas›na geçebilecek miyiz? Görü-flünüzü merak ediyorum. Teflekkür ediyorum. Sayg›lar›mla.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Haluk Hoca, bu felsefi sorular›n alt›ndan kalkabilecek misiniz? Bilmiyorum, herhalde birkaç bir fley söylemek istersiniz. Buyurun Hocam.

Prof. Dr. Haluk Soran:

Efendim flöyle de¤erlendirelim. Tabii biz flu anda ö¤rencileri kast ediyoruz. Yani biz her seviyedeki -okul ön-cesi, ilkö¤retim, ortaö¤retim-, bütün seviyedeki ö¤rencilerimize kazand›rmam›z gereken becerileri düflünüyoruz. Bu ö¤renciler bilgiye nas›l ulaflacaklar? Bizim bilgiyi ço¤altmam›z, bilgiyi üretmemiz farkl› bir durum, yani onu biraz bilim adamlar›na, araflt›rma kurumlar›na b›rakmam›z laz›m. Ö¤renciler bu dönemlerde bilgiye nas›l ulafla-caklar›n› ö¤renecekler. Ancak bilgi üretme dönemi daha sonraki dönemlerde olacak. Yani zaten bilgiye ulaflmadan bilgi üretmek de söz konusu de¤ildir. Çünkü haz›r bilgiyi, haz›r durumu de¤erlendirmeleri gerekiyor, yani bizim flu anda her seviyedeki ö¤retim kurumlar›m›zda ö¤rencilerimizden beklentilerimiz bu. Onun için ben de sunu-mumda bu flekilde ifade ettim. Yaln›z ikinci olarak söyledi¤iniz, yani yerel bilgi nedir, evrensel bilgi nedir, bu ta-n›m bence tart›fl›l›r. Yani hangi bilginin yerel bilgi, hangi bilginin evrensel bilgi oldu¤unu bilmek pek mümkün de¤ildir. Bugün bizim yerel olarak de¤erlendirdi¤imiz bir bilgi, rahatl›kla evrensel düzeyde kullan›labilecek bir ye-re gelebilir. Onun için ben bu ayr›ma kat›lmak istemiyorum. Yani evye-rensel bilgi veya yeye-rel bilgi olsun bilgi, bilgi-dir. Her zaman, her yerde kullan›labilir. Nerede, ne zaman kullanaca¤› belli olmaz. Zaten pek çok araflt›rmac› da temel bilgi üretme ad› alt›nda pek çok bilgiyi üretiyor. Nerde kullanaca¤›n›, ne yapaca¤›n› da bilmiyor. Belki bi-risi ç›kar, bir yerde kullan›r, bir ifle yarar diye düflünüyorum. Teflekkür ediyorum.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Lerzan Hocam da herhalde bir iki cümle konuflacak buyurun Hocam.

Prof. Dr. Lerzan Özkale:

Ben sadece Sevim Öztürk’e bu sorusu için teflekkür etmek istiyorum. Hiç kuflkusuz söyledi¤iniz çok do¤ru, bil-giyi üretmekle görevliler de burada oturuyor zaten. Ve o söyledi¤iniz anlamdaki evrensel bilginin ölçüsü de gayet aç›k bence. ‹lk bilim Nobeli’ni ç›kartt›¤›m›z gün, Nobel’in bütün siyasi taraflar›na ra¤men ilk bilim Nobeli’ni ç›-kartt›¤›m›z gün biz de evrensel anlamda bilgi üretiyor olmufl olaca¤›z bence. Çok tart›flma yaratacak bir fley söy-lüyorum ben ama yüzde yüz söyledi¤iniz çok do¤ru bir fley. Muhatab› hepimiziz, siz de dâhil! Teflekkür ediyorum say›n Hocam.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Evet, flimdi ‹stanbul Medeniyet Üniversitesi’nden bir Hocam›z. Medeniyet nas›l bak›yormufl bu konulara gö-relim. Mikrofon lütfen.

Prof. Dr. Hamit Okur:

Doktor Hamit Okur, ‹stanbul Medeniyet Üniversitesi. Ben de Haluk Bey’in sunusunda bir cümle dikkatimi çekti¤i için kendisine bir soru yöneltmek istiyorum. Sunular›nda günümüzde e¤itim anlay›fl›n›n de¤iflti¤ini ve cümle olarak yazd›m “genç kuflaklara toplumsal de¤erleri ö¤retmek anlay›fl›n›n de¤iflti¤ini” ifade ettiler. Benim kendi yorumuma göre bizim asl›nda en büyük eksi¤imiz e¤itim sistemimizde genç kuflaklara toplumsal de¤erleri verememek. ‹lkö¤retimden itibaren ortaö¤retim, yüksekö¤retim de dâhil ahlaki de¤erleri, insani de¤erleri, kendi kültürel de¤erlerimizi vermekten, gerekti¤i flekilde vermekten uza¤›z. Bence hem e¤itim anlay›fl›m›zda üniversite e¤itiminde de bu ö¤rencilere normal mesleki derslerin yan›nda insani ve ahlaki de¤erleri, ifl ahlak›, meslek ahlak› bunlar› vermemiz gerekti¤ini düflünüyorum. Buna ilaveten, yine Lerzan Hocam›z bahsettiler hem genç toplum hem eriflkin toplum günün iki üç saatini büyük ço¤unlu¤unu ya sosyal paylafl›m sitelerinde ya da televizyon dizi-lerinde geçirmekte. Bizim yaflam boyu e¤itimden bir amac›m›z da bu insanlar› bu ortamlardan kurtar›p acaba bun-lar› toplumsal de¤erler aç›s›ndan nas›l e¤itebiliriz? Toplum ahlak›n›n toplum düzenini nas›l sa¤bun-lar›z? Bu yaflam bo-yu e¤itimde bunu da göz önüne almam›z gerekir diye düflünüyorum. Teflekkür ederim.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Efendim, flöyle yapal›m. Çok söz almak isteyen var, herkese konuflma f›rsat› verelim, ama yorumlar›m›z k›sa olursa daha çok kiflinin görüfllerini dinleme imkân›m›z olur. Konuflmac›lar not al›p sonra topluca cevaplas›nlar. Siz buyurun efendim.

Prof. Dr. Berrin Erbay:

Profesör Doktor Berrin Erbay, Eskiflehir Osmangazi Üniversitesi. Bir emekli bankac› öyküsü anlatt›n›z Ler-zan Han›m. Ben de diyorum ki hani i¤neyi baflkas›na, çuvald›z› da kendimize bat›ral›m. Bizler ö¤retim üyeleri emekli oldu¤umuz zaman onca y›l›n birikimi, bütün teorik bilgiler, her fleyiyle beraber bir anda böyle kal›yoruz. Madem bu sürekli e¤itim var biz ne yapal›m, bize bir yol bulal›m?

Prof. Dr. Ömer Demir:

Peki, Hocam teflekkür ediyoruz. fiimdi ortadan Mustafa Hocam buyurun.

Prof. Dr. Mustafa Acar:

Efendim öncelikle konuflmac›lara teflekkür ederim. Birincisi Ömer Demir’in aç›fl konuflmac›n›n bafllang›c›nda de¤indi¤i bir noktaya iliflkin bir sorum olacak, bir de Lerzan Han›m’›n sunumuna iliflkin bir yorumum. Say›n Ho-cam, yaflam boyu ö¤renmenin önemli bir arac› üniversitelerimizdeki sürekli e¤itim merkezleri olabilir. Bunu top-lumla bütünleflme, iflte ö¤renim ça¤›n›, üniversite ö¤renim ça¤›n› geçti¤i anda hayata tutunmaya çal›flan insanla-r›n çabuk daha nitelikli hale getirme konusunda çok ifllevsel zemin olarak de¤erlendirmemiz mümkün. Zat›âliniz dedi ki, biz üniversitelerden acaba bu konularda hangi becerinin nas›l de¤erlendirilebilece¤i ve bunun mekaniz-mas›n› kuran üniversitelerden flu üniversitenin flu bölümün flu diplomas›na denk say›yoruz demelerini bekleriz. Tamam, biz bunu yapt›¤›m›z zaman acaba YÖK bunun denkli¤ini kabul edecek mi? Bu konuda ne yorumda bu-lunur musunuz? Merak ediyorum. Ben, hakikaten yap›lacak yeni bir fleyler var, ihtiyaç var ama bunu yaparsak aca-ba bu YÖK’ten kabul görür mü konusunda endifleler var diye düflünüyorum.

Lerzan Han›m› da yorumlar›nda biraz karamsar buldum. Yani ö¤renmeye istekli bir toplum olmad›¤›m›zdan, efendim üniversite e¤itimine ö¤renme amac›ndan ziyade ifl amaçl›, diploma amaçl› bakt›¤›m›zdan ve gençlerimi-zin daha çok zaman› facebook gibi, twetter gibi sosyal paylafl›m sitelerinde harcad›¤›ndan yak›nd›. Ben do¤rusunu isterseniz buna olumlu taraf›ndan bakabilece¤imizi de düflünüyorum. Türkiye toplumu henüz sosyolojik anlamda göçebe toplumdan yerleflik topluma tam geçebilmifl de¤il. Bunun kurumlar› henüz daha yeni yeni olufluyor. Be-nim bildi¤im üç kuflak boyunca ayn› sokakta ayn› evde oturan bir tek aile bulmak Türkiye’de zordur. Göçebe top-lumlarda ise gelenek kulaktan kula¤a aktar›m son derece ön plandad›r. Dolay›s›yla kitapla, yazmakla aram›z pek bar›fl›k de¤il. Bunu yeni yeni yap›yoruz. San›r›m internet bu anlamda sanki bizim için bir devrim niteli¤inde önem tafl›yor. Yani Türkiye toplumu be¤enip be¤enmeyelim internet sayesinde okumaya ve sosyal paylafl›m sitelerinde yazmaya bafllad›¤› için bundan oldukça önemli ve olumlu fleyler de ç›kabilece¤ini düflünüyorum. Onlardan yak›n-mak yerine interneti ve facebook gibi sosyal paylafl›m sitelerini olumlu anlamda gençlerin ö¤renmesini istedi¤imiz bilgileri de kazanabilecekleri ortamlar haline getirmenin yolunu arasak daha isabetli davranm›fl oluruz diye düflü-nüyorum. Teflekkür ediyorum.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Peki, biz teflekkür ediyoruz. En sa¤daki kat›l›mc›m›z, önden buyurun siz.

Prof. Dr. Yasemin O¤uz:

Profesör Doktor Yasemin O¤uz, Ankara Üniversitesi. Benim iki sorum olacak; birisi Lerzan Hocaya, öbürü kim cevaplarsa ortaya. Öncelikle bu toplant›n›n da bizim yaflam boyu e¤itimimizde önemli bir ad›m oldu¤unu dü-flünerek çok teflekkür etmek istiyorum; bu toplant›y› düzenleyenlere. Birinci sorum flu: Bu sertifikasyon ve enfor-mel e¤itimin belgelenmesi süreci bafllad›¤›nda zannediyorum ki en önemli problemlerimizden biri e¤itimin ölçül-mesi ve de¤erlendirilölçül-mesi olacak. fiu ana kadar Bologna sürecinde de bizim yapt›¤›m›z e¤itim içeri¤ini ortaya koy-mak fleffaflaflt›r›lkoy-makt›. Fakat en zor olan bölümü hemen hemen hiç çal›fl›lmad›. Bologna sürecinin ne kadar za-man ald›¤› da görülecek olursa herhalde bu ölçme de¤erlendirmeye bugünden bafllamak gerekir. Bununla ilgili ça-l›flmalarla ilgili bilgi verilebilir mi? Bunu Lerzan Hocaya soruyorum. ‹kinci sorumda flu: Sunumlardan birinde etik duyarl›l›k diye bir ibare vard›. Bu toplant›da, genel olarak da e¤itim eti¤i ile ilgili ülkemizde çok az çal›flma var.

Yani iflte araflt›rmalar yay›nlar çok yap›lmaya baflland›kça onun üzerine çok çal›fl›ld›. ‹ntihaldir, bilimsel etik nas›l olacak bunlar çok konufluldu kurallar› da büyük ölçüde ortaya ç›kt›. Ama e¤itim eti¤i ile ilgili kurallara da ortaya konmufl de¤il. Bunun muhatab› kimdir. O da benim kafamda çok aç›k de¤il. Art›k e¤itim eti¤inde konuflman›n za-man› geldi, bununla ilgili çal›flmalar varsa bu konuda da bilgi istirham edece¤im. Çok teflekkür ederim.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Hocam teflekkür ederiz. Hasan Hocam buyurun. Salonu da tan›man›n böyle bir avantaj› var yani. Tabi-i onlar Tabi-içTabi-in avantaj dTabi-i¤erlerTabi-i Tabi-içTabi-in de¤Tabi-il.

Prof. Dr. Hasan Kazda¤l›:

Konusu her ne kadar acil de¤ilse de, yaflam boyu ö¤renme hayat›m›z›n parças› oldu art›k.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Hay›r, acil de¤il diye bir sonuç ç›kmas›n benim konuflmamdan. Yani YÖK böyle diyor diye düflünülmesin Ben sadece niye “çok sanc› çekmiyoruz”un aç›klamas›n› yapt›m. Aciliyeti yok gibi bir düflünce ile ayr›lmayal›m toplan-t›dan.

Prof. Dr. Hasan Kazda¤l›:

Öyle olmufl olsayd› zaten yasaya koydurmazd›n›z. Dolay›s›yla demek ki önemli bir önceli¤i var ülkemizde. ‹fl-te halk e¤itim merkezleri ve bir tak›m kurulufllar taraf›ndan özel kurulufllar taraf›ndan veriliyor kurslar. Üniversi-teler bu iflin neresinde diye hemen bir soru sormak istiyorum. Bizim sürekli e¤itim merkezlerimiz var. Do¤rudan derece vermeyen, dereceye yönelik olmayan kurslar›m›z var, buralarda sertifikasyon yap›yoruz. Bu flekilde yaflam boyu ö¤renmeye bir flekilde girmifl oluyoruz. Ancak flimdi üniversitenin normal e¤itim veren programlar›nda ho-calar›m›z görevlendirildi¤inde normal ders ücretlerini al›yorlar, e¤itim say›l›yor. Fakat sürekli e¤itim merkezlerin-den verdiklerimiz e¤itim say›lm›yor. Döner sermaye üzerinmerkezlerin-den yap›yoruz. Ve öyle yap›nca da bir tak›m vergilen-dirme ifllemlerine tabi oluyor. Yani pratik bir fley söylemek istiyorum bunun için. E¤er bizim bakanlar kurulumuz yaflam boyu ö¤renme strateji belgesini kabul ettiyse, ki etti, bu son ç›kan torba yasada da bundan söz ettiysek, bu durumda sanki sürekli e¤itim merkezlerimizden verdi¤imiz belgelerimiz de önceden al›nan belgeler tan›mlanacak dedi¤imize göre, tan›mlanm›fl hale getirirsek e¤itimin parças› olarak de¤erlendirip ve hocalar›n e¤itim yükünün içerisinde de de¤erlendirebiliriz. Belki bu ders ücreti hesaplamas›nda bir tak›m fleyler olabilir. Yani on saatin için-de-d›fl›nda gibi böyle olursa sanki daha çabuk teflvik ederiz. Daha iyi geliflir diye düflünüyorum. Bunun tabi-i tabi-isttabi-ismara yol açabtabi-ilecek k›s›mlar› olabtabi-iltabi-ir, onun tabi-içtabi-in üntabi-iverstabi-ite senatolar›, belktabi-i YÖK’ün de btabi-ir çerçevestabi-iyle btabi-iraz bir çerçeve çizerek s›n›rlama getirebilir. Böylelikle üniversitelerimizin de yaflam boyu ö¤renim içerisindeki payla-r›n› art›rmak, lokomotif olma özelliklerini kazand›rmam›z gerekebilir diye düflünüyorum. Yeni MEB proje bafllat-t›. Avrupa birli¤i projesi yaflam boyu ö¤retim diye bir yabanc› firman›n dan›flmanl›¤›nda yürüyor. Oradan da baz› öneriler ç›kacakt›r. Ama biz üniversite olarak bu ad›m› atabilir miyiz diye soruyorum?

Prof. Dr. Ömer Demir:

Hocam güzel bir tart›flma konusu; onu tart›flaca¤›z. Sonra size söz veririm Mustafa Bey.

Sevinç Elmas:

Teflekkür ederim. Ben Sevinç Elmas; 12 y›ld›r bu alanda çal›flan bir insan olarak konufluyorum, uygulamadan gelen bir insan olarak. Özel vak›flarda sürekli e¤itim merkezlerinin de ayn› zamanda kuruculu¤unu yapt›m. Bir-kaç vak›f üniversitesinde benim 5,000’in üzerinde de kat›l›mc›y› e¤itime imkan›m oldu. Programlar›m sayesinde en büyük s›k›nt›m benim bu alanda maalesef bilgi birikimimi paylaflacak ve mevzuatsal aç›dan bana yard›mc› ola-cak ilgili bir birimi bulamamam oldu. Çünkü genelde vak›f üniversitelerinde mevzuatsal k›s›mla ilgilenen ya per-sonel dairesi baflkanl›¤› ya da ö¤renci dairesi baflkanl›¤› oluyor. Oradaki arkadafllar›m›z da maalesef bu konuya tam vak›f de¤iller. Bu bak›mdan da inan›lmaz zorluklar çektim ben aç›kças›. YÖK’tekilerle ve MEB’de ben bu alanda bir birim ya da bir komisyon ya da bir fleyle de karfl›laflamad›m ve benim yapt›¤›m tek fley Avrupa birli¤ini baz al›p ona göre programlar› oluflturmakt›. Ve oluflturmufl oldu¤um programlarda da hakikaten de bir baflar› ulaflt›m. De-neme yan›lma yöntemini uygulamak durumunda kald›m. Ama en sonunda yapm›fl oldu¤um e¤itim programlar›n-da programlar›n-da bu baflar›y› elde ettim. fiimdi Türkiye’de en büyük yan›lg› yaflam boyu e¤itim derken maalesef biz sadece

sü-rekli e¤itim olarak anl›yoruz. Yani yaflam boyu e¤itim içinde sadece bir parça süsü-rekli e¤itim. Onun yan›nda çok daha farkl› alt bafll›klar› var, çok daha kapsaml› ve Avrupa Birli¤i’nde devletler bununla ilgili bir birim oluflturmufl durumda ve ülkenin ülkelerin politikalar›n› oluflturuyorlar. Bu ba¤lamda da bizim de ayn› yöntemi uygulamam›z gerekti¤ini düflünüyorum. MEB belki orta ö¤retimle ilgilenirken YÖK de yüksekö¤retimle ilgileniyor ama yetifl-kin e¤itimi arada kal›yor, yetiflyetifl-kin e¤itimi ile ilgilenen bir merci yok ya da bu politikalar› gelifltirebilecek bir birim yok. Dolay›s›yla da ben burada bu kongreye kat›l›rken sizlere bunun da ricas›n› da iletmek istiyorum. fiahs›n›z ad›-na benim en çok yaflad›¤›m s›k›nt›lardan birisi.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Biraz özetleyelim mi Hocam?

Sevinç Elmas:

Çok k›sa geçece¤im Hocam; fiimdi sertifikasyon problemimiz var bizim. Art›k önüne gelen sertifika vermeye bafllad›, bunun bir fley alt›na al›nmas› gerekiyor.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Akreditasyonu gerektiriyor.

Sevinç Elmas:

Kesinlikle ve bizim düzenlemifl oldu¤umuz, Türkiye’de yap›lan tüm sertifika programlar› Avrupa birli¤inde maalesef geçerli de¤il. Yani orada yap›lan sertifikasyon da çok daha ayr›nt›l› çok daha yeterlilik ve beceri düzeyle-rini ölçen bir sertifikasyon sistemi olmas›na ra¤men bizde maalesef o uygulanam›yor. Ben en k›sa zamanda bu bi-rimin oluflturulmas› yönünde bir ricada bulunuyorum. Ya da katk›da bulunmak istiyorum.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Peki, Hocam teflekkür ediyoruz. Buyurun Mustafa Solak Hocam.

Prof. Dr. Mustafa Solak:

Mustafa Solak, Afyon Kocatepe Üniversitesi. Teflekkür ederim. Say›n baflkan›m ben dün bir oturumda rektör-lüklerimize ba¤l› araflt›rma uygulama merkezlerinin verilerini dinledim. 1000’in üzerinde merkez var ve neredey-se her üniversitemizde bir yaflam boyu uygulama araflt›rma merkezi var. Acaba üniversitelerimizin bu merkezleri-ne iliflkin verileri var m›, bizlerle paylaflacak verileri var m›? Salona, ortaya soruyorum. Teflekkür ediyorum.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Tabii, önce ben cevap vereyim. Sürekli e¤itim merkezleri bir araya gelip SÜREM olarak k›salt›lm›fl bir plat-form oluflturdular. fiu anda ODTÜ’nün himayesinde bir web sayfas› oluflturuldu. Ortak standartlar oluflturma, hizmet içi e¤itimi yapma ve bu konuyla iliflkili yüksekö¤retim kurumlar›nda ortaya ç›kan sorunlar› tart›flma amaç-l› olarak kuruldu bu platform. ‹nternet ortam›nda YÖK ün web sayfas›ndan SÜREM’e gönderme yapaca¤›z. Bu-gün sadece bu platformu aç›klam›fl olay›m.

Siz buyurun lütfen.

Serkan Özhan:

Teflekkür ederim Say›n Baflkan. Ben Tekirda¤ Nam›k Kemal Üniversitesi’nden Serkan Özhan. Öncelikle gü-zel sunumlar› için panelistlere teflekkür ederim. Ben hem küçük bir katk› hem de Lerzan Hocama bir soru sormak istiyorum. Bir çiftçiye internetin ne oldu¤unu sordu¤umuzda “akrabalarla konufluyoruz” cevab›n› al›yoruz genel-de. Ancak bu çiftçiye yeni bir ilaçlama tekni¤i gelifltirildi¤ini söyleyip internetten videosunu izletti¤imizde merak-l› bir çocuk gibi baflka var m› sorusunu amerak-l›yoruz. Benim söylemek istedi¤im. Bilgiye ulaflman›n çok kolaylaflt›¤› gü-nümüzde toplumlar›n bilgiye ulaflmaktan çok bilgiyi analiz ederek bunun sonucunda kararlar almas›n› sa¤lamak yaflam boyunun ö¤renmenin neresindedir? Oda¤›nda m›d›r, üzerinde durulmas› gereken bir konu mudur? Teflek-kür ederim.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Biz teflekkür ederiz. fiöyle yapal›m biraz cinsiyet dengesini sa¤layal›m bir bayana söz verelim. Evet, siz buyu-run.

Bir Dinleyici:

Öncelikle bütün kat›l›mc›lara teflekkür ediyorum. Çok istifade ettim sunumlar›ndan. Ben mesle¤in çok bafl›n-da olan yeni bir ö¤retim görevlisi olarak sormak istiyorum. Bütün sunumlarbafl›n-da hep vurgulad›¤›m›z fley ö¤rencile-re ö¤ö¤rencile-renme becerilerinin kazand›r›lmas› onlarda bir merak uyand›rmadan bahsettiler Lerzan Hocam örne¤in. Ha-z›r böyle bilim adamlar›n› karfl›mda bulmuflken ben sizin tecrübelerinizden istifade etmek ve bu kavram› biraz da-ha ayaklar› yere basan bir kavram da-haline getirmek için da-hani ö¤rencilere bu beceriyi kazand›rmak için nas›l bir yön-tem izlemek gerekiyor. Bunu ö¤renmek istiyorum. Ayn› zamanda bir ö¤renciyim, ö¤renci aç›s›ndan da flunu sor-mak istiyorum. Ben bu hocalar›mdan bu aç›dan ne beklemeliyim ya da onlardan nas›l istifade edebilirim? Bu ko-nuda ayd›nlat›rsan›z sevinirim.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Sorun içinde bir elefltiri yok de¤il mi? Hocamdan ne beklemeliyim gibi. Hocalar›ndan umudu kesmifl gibisin!

Ö¤retim Görevlisi Dinleyici:

Hay›r Hocam.

Prof. Dr. Ömer Demir:

Var m› yok mu? Haluk Hocam, bu soru size herhalde. fiöyle yapal›m iki kifliye daha söz verelim. Siz lütfen evet mikrofonu gönderelim.

Prof. Dr. Kadir Saltal›:

Kadir Saltal›, Kahramanmarafl Sütçü ‹mam Üniversitesi. Ben yaflam boyu ö¤renme kavram›n› burada

Belgede Bildiri Kitab›/ Cilt 1 (sayfa 86-96)