• Sonuç bulunamadı

Tarihi İpek Yolu Projesi’nin Bölge Politikasındaki Önemi

A. Çin Dış Politikasında Bölgesel Sistemi Şekillendirme Çabaları

1. Tarihi İpek Yolu Projesi’nin Bölge Politikasındaki Önemi

Çin’in geçmiş ve geleceği uyumlaştırma çabasının bir diğer örneği İpek Yolu projesini yeniden hayata geçirme girişiminde gözlemlenebilmektedir. Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in Eylül 2013’te duyurduğu ‘Bir Kemer Bir Yol’ (BKBY) projesi ile Çin, MÖ.

2. yüzyıldan - MS. 16. yüzyıla kadar bölge ticaretinin can damarını oluşturan efsanevi İpek Yolu’nu yeniden canlandırmayı amaçlamaktadır. Çin İmparatorluğu’ndan Roma’ya kadar uzanan İpek Yolu yüzyıllar boyu, sadece Çin’de üretilen çay, porselen

268 Hanns Günther Hilpert ve Gudrun Wacker, “Geoökonomie trifft Geopolitik: Chinas neue außenwirtschaftliche und außenpolitische Initiativen”, Stiftung Wissenschaft und Politik:

Deutsches Institut für Internationale Politik und Sicherheit (SWP), Mayıs 2015, (Erişim), https://www.swp-berlin.org/fileadmin/contents/products/aktuell/2015A52_hlpwkr.pdf, 15 Ekim 2015, s. 3.

74 ve ipeği diğer kültürlere ulaştırmakla kalmamıştır.269 Batıyla Doğu arasında köprü oluşturan tarihi İpek Yolu üzerinden yaşanan yoğun etkileşim sonucunda Çin’in kültürel yapısı da önemli ölçüde etkilenmiştir. Bu yolla köken olarak Batı İran’a dayanan Maniheizm, zamanla Kuzey Çin’de etkisini hissettirerek bölge kimliği üzerinde uzun yıllar belirleyici olmuştur. Yine İpek Yolu üzerinden ilerleyen Budizm Çin’e ulaşmayı başarmıştır.270

Çin hükümetinin geliştirerek yeniden sunduğu İpek Yolu projesi sadece karayolu bağlantısı ile sınırlı değildir. Çin hükümeti BKBY projesi kapsamında Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan bir alanı demir, kara ve deniz yolu ile birbirine eklemlemeyi tasarlamaktadır. üçü deniz, ikisi kara yolu olmak üzere toplam 5 güzergâhta inşa edilmesi düşünülen proje271 yaklaşık 65 ülke ve 4.4 milyar insanı etkileyecektir.272 Dahası BKBY ticaret dışında petrol ve doğal gaz taşımacılığı ile elektrik transferini de kapsamaktadır.273 Diğer yandan Cumhurbaşkanı Xi, BKBY projesini açıklamakla beraber, proje hakkında detayları kamuoyu ile paylaşmamıştır. Diğer bir ifade ile Yeni İpek Yolu’nun kara bağlantısının Orta Asya üzerinden geçeceği belirtilmekle birlikte, hangi güzergâhı izleyeceği ancak proje hayata geçirildiğinde netleşecektir. Bu aşamada Çin ve Avrupa arasında kalan ülkelerin hiçbiri girişimden dışlanmamaktadır.274

269 Angela Köckritz, „China : Aufbruch auf der Seidenstraße“, Die Zeit, 23 Ocak 2014, (Erişim), http://www.zeit.de/2014/05/sonderwirtschaftszone-seidenstrasse-china, 15 Ekim 2015.

270 Ahmet Taşağıl,“İpek Yolunun Tarihi Temelleri”, Dünden Bugüne İpek Yolu: Beklentiler ve Gerçekler, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2008, s. 175.

271 Salih Yılmaz, “Erdoğan’ın Çin Ziyareti ve Stratejik İşbirliği Vizyonu”, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE), 31 Temmuz 2015, (Erişim), http://www.sde.org.tr/tr/newsdetail/erdoganin-cin-ziyareti-ve-stratejik-isbirligi-vizyonu/4358, 15 Ekim 2015.

272 Ruth Kirchner, “Chinas neue Seidenstrasse: Alte Route neue Wege”, Deutschlandfunk, (Erişim),

http://www.deutschlandfunk.de/chinas-neue-seidenstrasse-alte-route-neue-wege.724.de.html?dram:article_id=320523, 15 Ekim 2015.

273 Gülay Mutlu, “Yeni İpek Yolu” Orta Asya için Ne Anlama Geliyor? Ekoavrasya Dergisi, Yıl 7, Sayı 26, 2014/2, (Erişim), http://ekoavrasya.net/dergi/dergi-26/sayi26.pdf, 10 Nisan 2015, s. 20.

274 Nadine Godehardt, “Chinas »neue« Seidenstraßeninitiative Regionale Nachbarschaft als Kern der chinesischen Außenpolitik unter Xi Jinping”, Stiftung Wissenschaft und Politik Deutsches Institut für Internationale Politik und Sicherheit (SWP),(Erişim),

http://www.ssoar.info/ssoar/bitstream/handle/document/39653/ssoar-2014-godehardt-75 Burada dikkat edilmesi gereken husus Çin hükümeti, BKBY projesinin sadece fikir babası değil aynı zamanda da en büyük finansörüdür. Çin, 2014 yılında kurduğu BKBY fonu için 40 Milyar Dolar kaynak tahsis etmiştir. Yine Kasım 2014’de projeye finansal destek sağlaması amacıyla kurduğu Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın (AIIB) toplam sermayesi olan 100 milyar doların da yarısını karşılayacaktır.275

Bunca harcama karşısında Çin’in elde edeceği kazanç ise tartışmaya açıktır. Çinli yetkililer BKBY projesinin tek amacının Asya ve Avrupa arasında daha iyi ticaret yolları ve ulaşım koridorları oluşturmak olduğunu belirtmektedir. Tüm insanlığa hizmet edeceği belirtilen BKBY projesinin stratejik hedefi ise refah ve barış sağlamaktır.276 Bir diğer ifade ile Çin hükümeti bu proje ile kendi ulusal kalkınmasının yanı sıra bölgesinin de ötesine taşacak bir kalkınmayı hedeflediğini ortaya koymaktadır. Ancak sağlıklı bir dış politika analizi yapıldığında Çin’in BKBY projesiyle bölgesel kalkınma ve refahtan çok daha fazlasını amaçladığı görülecektir.

BKBY projesi hedeflenen başarıya ulaşırsa Çin’in son yıllardaki gerileyen ekonomik büyümesine çözüm sunacaktır. Zira İpek Yolu’nun canlandırılması ile Çin, üretim fazlalığını açılan yeni pazarlara sunabilecektir. Güzergâh üzerindeki altyapı yatırımları için gerekli teçhizat satışı yine Çin ekonomisine önemli bir katkı sağlayacaktır.277

Değinildiği üzere bu denli büyük bir projenin hayata geçirilmesinin ekonomik çıkarla sınırlı kalmayacağı ortadadır. Daha açık bir ifadeyle BKBY projesi bir çıkarlar bileşimidir. Ekonomi, istikrar ve siyasi güç bu bileşimin parçalarını oluşturmaktadır.

BKBY projesinin başarısı, Çin’e kalkınma için ihtiyaç duyduğu istikrarı sağlayacaktır.

Bilindiği üzere Orta Asya Bölgesi’nin istikrarı petrol ve doğal gaz ithalatının büyük kısmını bu bölgeden karşılayan Çin’in enerji güvenliği açısından hayati öneme

Chinas_neue_Seidenstraeninitiative_regionale_Nachbarschaft.pdf?sequence=1, 15 Ağustos 2015, s. 8.

275 Yılmaz.

276 Kirchner, s. 2.

277 “Çin İpek Yolu Ekonomik Kemeri Projesi Bilgi Notu – 2”, TÜSİAD, 23 Nisan 2015, s. 2 , (Erişim), http://www.taysad.org.tr/uploads/dosyalar/05-06-2015-10-02-II-Cin-Ipek-Yolu-Ekonomik-Kemeri-Projesi-Bilgi-Notu.pdfs. 10 Kasım 2015.

76 sahiptir. Projenin istikrarlaştırıcı etkisinin önem taşıdığı bir diğer konu Çin’in ayrılıkçı bölgesi Sincan’ın anavatana entegrasyonudur. Çin’in Batıya açılan kapısı konumundaki Sincan, BKBY projesinin de çıkış noktası olacaktır. Bu husus Sincan’a ciddi bir ekonomik ivme kazandıracaktır. Ayrıca böyle bir girişimin başlatılması bölgedeki ekonomik kalkınmanın başlıca düşmanlarından olan terör faaliyetlerini ciddi oranda sınırlayacaktır. Orta Asya ülkeleri girişimin zarar görmemesi adına Sincan’daki ayrılıkçı hareketlere destek vermekten kaçınacak ve topraklarında barındırmayacaktır.

Ancak tüm bunların ötesinde BKBY bölgesel, hatta küresel liderlik için, Çin’e gerekli olan imajı sağlayacaktır. Çin gerek girişimin öncüsü olarak gerekse çevre ülkelerde gerçekleştireceği altyapı yardımları ile önemli bir saygınlığa erişecektir. Tersten düşünülecek olursa, BKBY projesinin olmaması ya da başarısız olması durumunda Çin bölgesel güç olma şansını büyük oranda kaybedecektir.

İmparatorluk tarihinin anlatıldığı bölümlerden hatırlanacağı üzere Çin, her ne kadar emperyal hedefleri olmasa da yakın çevresinde her daim belli bir hâkimiyet kurma arzusunda olmuştur. Diğer bir ifadeyle Çin hükümdarları çevre ülkelere fetih hareketleri düzenlememiş ancak bunları örneğin uyguladığı haraç sistemi yahut ödül yöntemiyle kontrol altında tutmaya ve kendi dünya algısına uygun hareket etmeye zorlamıştır. Bu durum bugün için de farklı değildir. Çin, hinterlandı olarak gördüğü bölge ülkelerini çeşitli örgütlere dâhil ederek yahut altyapı yardımları gibi yardımlarda bulunarak kendi politikalarına destek bulmaya çalışmaktadır. Bu anlamda BKBY projesi Çin’in bölge ülkeleriyle işbirliğini derinleştirmesi ve var olan sorunlarını çözmesi açısından da bulunmaz bir araç olacaktır.

Bilindiği üzere Çin Orta Asya’da Rusya, Pasifik’te ise ABD ile rekabet halindedir.

Bölgesel hatta küresel güç olma yolunda ilerleyen Çin doğal hinterlandı olarak gördüğü bu alanlarda ABD ve Rusya’nın önüne geçmek zorundadır. Söz konusu proje ile Çin bölgesel rakipleri olan Rusya ve ABD’nin Asya’daki etkinlik alanını kendi lehine daraltacaktır. Bu anlamda BKBY Rusya ve ABD’nin bölgedeki girişimlerine karşı bir alternatif olarak düşünülebilir. Rusya 2014 yılında Beyaz Rusya ve Kazakistan ile birlikte başlattığı Avrasya Birliği ile Çin’in etki alanına girmektedir.

Birliğin üye sayısı 2015 yılında Ermenistan ve Kırgızistan’ın katılımıyla beraber 5’e

77 çıkmıştır. Birliğe önümüzdeki yıllarda Tacikistan ve Ukrayna’nın katılacağı düşünülmektedir. Buna rağmen Avrasya Birliği’nin ekonomik potansiyeli BKBY projesiyle kıyaslanamayacak derecede sınırlı kalacağı ortadadır. Diğer bir ifade ile BKBY Avrasya Birliği’ni de kapsayacak boyuttadır.

Buna karşın ABD’nin Asya’daki faaliyetleri Rusya’nınkinden daha kapsamlıdır. 2011 yılında Obama yönetiminin açıkladığı Asya’yı Yeniden Dengeleme Stratejisi (Rebalancing to Asia), ABD’nin Çin politikalarına karşı ortamı şekillendirme isteğinin bir yansımasıdır.278

ABD’nin bölgedeki bir diğer girişimi ise ABD ve Pasifik Okyanusu’na kıyısı olan 11 ülke arasında imzalanan ‘Trans Pasifik Ortaklığı’dır (Trans Pasific Partnership – TPP).

İmzacı devletler arasında ticari sınırlamaları kaldıracak olan anlaşmanın ABD ekonomisine yıllık 77 milyar dolar getiri sağlayacağı ifade edilmektedir. TPP’yi oluşturan devletlerin toplam Gayri Safi Yurtiçi Hâsılasının dünya ekonomisinin

%40’ını oluşturduğu düşünülürse, 12 devlet arasında kurulan ağın önemi daha iyi anlaşılacaktır.279 ABD’nin TPP Anlaşmasına taraf olması, Çinlilerde ABD’nin Çin’i frenlemek ve ekonomik gelişimini durdurmak istediği yönündeki görüşleri pekiştirmiştir. Ancak TPP’yi ABD açısından ekonomiden daha önemli kılan dış politika ve jeopolitikle ilgili çıkarlarıdır.280

ABD ve Avrupa arasında müzakere edilen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (Transatlantic Trade and Investment Partnership - TTIP) bir diğer ABD girişimidir. Dünya ekonomisinin %50’sini, dünya ticaretinin ise %30’unu oluşturacak

278 Joseph Nye, Amerikan Yüzyılı Bitti Mi?, çev.: Burç Beşgül, Röle Akademik Yayıncılık, İstanbul, 2016, s. 67.

279 TPP’ye üye ülkeleri: ABD, Kanada, Japonya, Avustralya, Brunei, Malezya, Yeni Zelanda, Vietnam, Meksika, Singapur, Peru ve Şili oluşturmaktadır. “Trans Pasifik Ortaklığında Anlaşma Sağlandı”, NTV, 5 Ekim 2015, (Erişim), http://www.ntv.com.tr/ekonomi/trans-pasifik-ortakliginda-anlasma-saglandi,ugwBC01D4U27E_8FXMVcGg, 10 Nisan 2016.

280 Harris, s. 161.

78 olan TTIP tahmini 32,2 milyar dolarla Çin ekonomisine ciddi boyutlarda zarar verebilecek potansiyele sahiptir.281

2011 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından açıklanan ‘Yeni İpek Yolu Stratejisi’nin (New Silk Road Strategy) başlıca hedefi; ABD ve NATO müttefiklerinin Afganistan’dan çekilmesi, Afganistan’ın yeniden sisteme entegrasyonu, bölgenin istikrarının ve kalkınmasının sağlaması ve bu şekilde Orta Asya’nın geleceğinin istikrarlı hale getirilmesidir. ABD’nin Yeni İpek Yolu Stratejisi BKBY ile benzer bir konsepte sahiptir. BKBY’den farklı olarak deniz bağlantısı olmayan proje kara ve demir yolundan oluşmaktadır. Yine Türkmenistan’dan başlayan ve Afganistan - Pakistan güzergâhında ilerleyerek Hindistan’a kadar uzanması düşünülen boru hatlarının döşenmesi öngörülmektedir.282 Anlaşılacağı üzere kuzey - güney yönünde ilerleyecek olan ABD’nin Yeni İpek Yolu Stratejisi daha çok ABD’nin ulusal güvenlik stratejisinin bir parçası olarak düşünülebilir.

Dikkat edilecek olursa Rusya öncülüğündeki Avrasya Birliği girişimi ve ABD’nin başlattığı çeşitli projeler aslında BKBY Projesi’nin oluşturacağı ağın yalnızca parçalarını teşkil etmektedir. Bu anlamda Asya’nın ötesine taşarak Avrupa’ya kadar uzanacak olan BKBY diğer beş projeyi de içerisine alacak potansiyele sahiptir.

Belirtilmesi gereken nokta Çin’in BKBY güzergâhının belirlenmesinde ince hesaplar yapması gerektiğidir. Proje özellikle Çin yatırımları ve diğer başka yardımları olmadan altyapısını oluşturamayacak durumda olan Avrasya ve Orta Asya ülkeleri tarafından ilgiyle karşılanmıştır. Ancak Afganistan gibi Çin’in İpek Yolu projesi için kolayca kazanabileceği ülkeler, ülke içi istikrarsızlıklarından dolayı yine Çin yatırımları için risk oluşturmaktadır. Bu nedenle Çin’in Afganistan, Pakistan ve Hindistan’la ikili işbirliği mekanizmalarını önceleyeceği düşünülebilir.283

Son tahlilde girişimin başarısı karşılıklı bağımlılığın oluşmasına bağlıdır. Zira tek taraflı bir bağımlılığın oluşması, bölge ülkelerinde Çin’in yeniden çevrede hâkimiyet

281 “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması ve Çin”, TÜSİAD, s. 1, 2.

282 Mutlu, s. 20

283 Godehardt, s. 19, 20.

79 tesis etmek isteyeceği şeklinde bir algı yaratabilir. Böyle bir algının oluşması ise bölgede Çin’e karşı hissedilen tedirginliği artıracaktır. Bu nedenle BKBY’nin Çin’in tek taraflı ürün ihraç ettiği bir mekanizma haline gelmesi durumunda bölgesel dengesizlik tetiklenecektir.284