• Sonuç bulunamadı

Dış yardımların Çin Dış Politikasındaki Yeri

Dış yardım Çin dış politikasında esasen çok yeni bir olgu değildir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kuruluşundan kısa süre sonra, diğer devletlere yardımda

394 Schmidt ve Heilmann, s. 52, 53.

395 Edith Stifter, Soft Power der chinesischen Aussenpolitik, (Yüksek Lisans tezi) Viyana, 2011, s. 6, 7.

396 Stifter s. 37.

397 Stifter, s. 37.

398 Stifter, s. 38.

399 Barr, s. 58, 59.

112 bulunmuştur. Öncelikle komşularından Kuzey Vietnam ve Kuzey Kore’ye, 1956’dan bu yana ise bazı Afrika devletlerine dış yardım sunmuştur. Ancak dış yardımların Çin dış politikasında yumuşak güç aracı olarak kullanılması oldukça yenidir. 1949-1978 yılları arasında ideolojik çizgide dış politika takip edilmesi sonucu dış yardımlar siyasi çıkarlara göre, ideolojik hısımlara aktarılmıştır. Çin hükümeti emperyalist baskı ile mücadele eden ülkeleri desteklemiştir. Aynı zamanda kalkınmakta olan ülkeler arasından, Maoist ideoloji çerçevesinde gerçekleşecek dünya sosyalizmine destek sağlanması umulmuştur.400 1978 yılında Deng yönetimi altında Çin dış politikasının daha pragmatist bir çerçeveye oturması ile birlikte kalkınma işbirliğinde önemli bir kesinti yaşanmıştır. Hükümet için ülkenin kalkınması ve modernizasyonu öncelik arz etmiştir. Kalkınma yardımlarının dış politikada yeniden bir strateji olarak kullanılması ise ancak 1990’lı yıllarda mümkün olmuştur.401

Yumuşak güç aracı olarak dış yardımlar, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere Asya, Doğu Avrupa ve Okyanusya’da varlığını göstermektedir. Çin ihtiyaç duyan devletlere hibe, faizsiz kredi ya da uygun faizli imtiyazlı krediler olmak üzere üç başlıkta kalkınma yardımlarında bulunmaktadır. Ayrıca Çin “Angola Modeli” adı altında ihtiyaç sahibi ülkelerde yol, demiryolu, baraj, hastane ve okul gibi altyapı çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Karşılığında ise başta petrol olmak üzere çeşitli hammadde transferinde bulunmaktadır.402 Çin hükümetinin Afrikalı ülkelere ekstra ödeme avantajları sunması onu cazip bir partner haline getirmektedir. Yine borç

400 Hartmut Sangmeister, “China, Lateinamerika und die Karibik – eine etwas andere Art von Entwicklungshilfe”, GİGA Focus, Nr. 7 2011, (Erişim), http://www.giga-hamburg.de/de/system/files/publications/gf_lateinamerika_1107.pdf, 20 Şubat 2014, s. 2.

401 Sangmeister, s. 3.

402 Antje Diekhans, „Das 150-Millionen-Euro-Geschenk aus China“, Tagesschau, 30 Ocak 2012, (Erişim), https://www.tagesschau.de/ausland/afrikanischeunion102.html, 20 Şubat 2014. Çin kendine has bir uygulama olan “Angola modeli”yle söz konusu ülkelere farklı bir ödeme fırsatı sunulmaktadır. ‘Altyapı için doğal kaynak’ şeklinde tanımlanan “Angola modeli” bir anlaşmalar bütünü niteliğindedir. Bu anlaşmalar bütününde Çin devlet girişimlerinin ne kadar petrol talep edebileceği, Çin EXİM bankasının söz konusu ülkeye hangi koşullarda kredi sağlayacağı, hangi altyapı projesinin finanse edileceği ve hangi Çin şirketinin projeyi yürüteceği belirlenmiştir. Gieg, s. 71, 72, EXİM bankasından sağlanan krediler talep eden ülkeye verilmek yerine altyapı projesini yürütecek Çin şirketine verilmektedir. Elbette proje kapsamında Çinli müteahhitler ve çoğunlukla işçiler çalıştırılmak şartı bulunmaktadır. Karşılığında ise; Çin doğal kaynak projelerinde hisse veya üretim hakkı imtiyazı elde etmektedir. Krediler borç sahibi ülkenin petrol, diğer kaynaklar yahut ana ihracat kalemi (Örneğin G’da Kakao) ile kapatılmaktadır. Harris, s. 147.

113 muafiyeti, insani yardım ve teknik işbirliği de yapılan kalkınma yardımlarındandır.403 Ayrıca afet yardım birlikleri ve -Amerikan Peace Corps örneğinde- gönüllü binlerce doktor ve öğretmen yurtdışında hizmet vermektedir.404

Dış yardımlar ‘Tek Çin Politikası’ nın hayata geçirilebilmesi için çok önemli bir araçtır. Taipei ile diplomatik münasebetlerini kesen ülkeler, Çin dış yardımları ile ödüllendirilmektedir.405 Buna ilave olarak birçok hibe programı da finanse edilmektedir. Bu konuda verilebilecek en güzel örnek 2011 sonunda inşa edilen Afrika Birliği Merkez Binasıdır. 150 milyon Euro’yu bulan bu armağan Çin’in kıtadaki prestijini katlamıştır.406 Afrika örneğinden devam etmek gerekirse; Çin’in siyah kıtadaki kalkınma projeleri için kullandığı kaynak ABD’nin aynı amaç için yaptığı kaynak transferine yaklaşmış durumdadır. Çin 2000-2011 yılları arasında Afrika’daki kalkınma yardımları için 75 milyar dolar kaynak transferi gerçekleştirmiştir. Aynı zaman diliminde ABD’nin yaptığı yardımlar ise 90 milyar dolar dolayındadır.407

Bunun yanı sıra Çin’in sağladığı yardımları az gelişmiş ülkeler nezdinde cazip kılan ve bu ülkeleri Çin’e yaklaştıran önemli bir neden daha vardır. Çin hükümeti bu yardımların herhangi birini sağlamak için Batılı devletler ile IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların talep ettiği siyasi koşulları öne sürmemektedir.408 Bu yardımların koşulsuz olması, dış yardımı Çin için asıl yumuşak güç aracına dönüştüren unsurdur.

Çin, içişlerine ve egemenliğe saygı ilkeleri çerçevesinde herhangi bir koşul öne sürmekten kaçınmaktadır.409

403 Gieg, s. 71, 72. Çin hükümet faizsiz krediler başlığı altında veriler yardımların da hiçbir zaman geri ödenmeyeceğinin farkındadır. Bkz.: Harris, s. 145.

404 Schmidt ve Heilman, s. 55.

405 Gieg, s. 66.

406 Diekhans, „Das 150-Millionen-Euro…”

407 “Chinesische Entwicklungsfinanzierung in Afrika ist fast so hoch wie die der USA”, 15 Mayıs 2013, (Erişim), http://www.uni-heidelberg.de/presse/news2013/pm20130515_afrika.html, 15 Şubat 2013.

408 Schmidt ve Heilmann, s. 47.

409 Diekhans, „Das 150-Millionen-Euro…”

114 Çin için Afrika kıtasıyla olan ilişkilerin özel bir yeri vardır. Komünist Cumhuriyet kurulduktan birkaç yıl sonra Çin-Afrika ilişkileri başlamıştır. Ancak iki aktör arasındaki dostluk daha çok Soğuk Savaş yıllarında meydana gelen gelişmelerin bir sonucudur. Sovyetler Birliği’yle 1960’ların ortasında yollarını ayıran ve ABD’yle zaten ideolojik olarak düşmanlık halinde olan Çin, kendine her iki bloktan ayrı, yeni dostlar bulma yoluna gitmiştir. Çin’in yıllarca Batılılar tarafından sömürgeleştirilmiş Afrikalı ülkelerin bağımsızlık mücadelelerine destek vermesi, benzer olaylar yaşayan Çin ile aralarında bir kader birliği yaratmıştır. Dış politikada çıkar kavramı esas olmakla birlikte iki aktör arasındaki dostluk, birçok noktada birbirlerine destek olmalarını sağlamaktadır. Bu anlamda küresel siyasette ekonomik ve askeri açıdan oldukça önemsiz sayılacak olan Afrika kıtası, küresel platformlarda Çin’e hemen hemen her konuda siyasi destek vermektedir. Buna karşın sözü edildiği gibi Çin Afrikalı ülkelerinin kalkınmasına destek olmaktadır. Öte yandan Çin’den Afrika’ya akan yoğun göçler ilişkilerin gelişmesinin bir sonucudur. Çinli küçük tüccar yahut Çin menşeli şirketlerin üstlendikleri çeşitli altyapı projeleri ve fabrika inşası için kullanılan işçilerin Afrika’ya gitmesi neticesinde büyük kısmı Güney Afrika’da olmak üzere bir milyona yakın Çinlinin Afrika’ya yerleştiği tahmin edilmektedir.410