• Sonuç bulunamadı

Fevkanî 1 hücre ve avlulu menzil 8

4.2. XIX YÜZYIL ORTALARINDA ANTALYA’DA SOSYAL HAYAT

4.2.4. KULLANILAN EŞYALAR

4.2.4.5. Tarım Aletleri ve Hayvan takımları

Osmanlı Devleti’nde çiftçiler, tarım aleti olarak çoğunlukla ağaçtan yapılmış tarım aletleri kullanmaktaydılar. Bu aletler, saban, el orağı, çapa, tırpan ve sürgü gibi aletlerdi. Çift sürmede ise karasaban kullanılmaktaydı. Çağın modern tarım araçlarından yararlanmayan Osmanlı çiftçisi, çift sürme işlemi için geleneksel olarak öküz, at, katır ve camızlardan yararlanıyordu.539

XIX. Yüzyılın ortalarında Antalya’da tarıma yönelik olarak kullanılan aletler ve tarımsal alanda kullanılan hayvanlarda bulunan eşyalara yönelik olarak XV Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri’nde şu aletlerin veya eşyaların isimleri geçmektedir. Harman döveni, orak, saban demiri, araba demiri, masat, çan, mihaffe, mihaffe kulağı, nalband takımı, hayvan takımı ve eğer takımı.

4.2.4.6. Diğer Eşyalar

XIX. yüzyılın ortalarında Antalya’da ev yaşamında kullanılan ve XV Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri’nde yansımış olan, mutfak, oturma odası ile yatak odasında kullanılan eşyalar, kadın ve erkeklerin giyim kuşamları ile ilgili eşyalar ve tarım-hayvan aletleri dışında, ev yaşamıyla ilgili bazı ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak kullanılan birçok eşya da

539

terekelerde mevcuttur. Bunların genellikle çıkrık, el havlusu, peşkir, hamam havlusu, nargile, şamdan, çamaşır leğeni, hamam tası, burgu, iskele, çuval, heybe, çadır, keçe, anbar, makas, kantar, hızar, balta, ağaç kalıbı, sahtiyân, gön, meşin, kösele parçaları, kireç, lenger, terazi, tabancalık, tabanca, kılıç, tüfek ve süngü gibi eşyalardır. Bu eşyalar, banyo ihtiyaçları, keyif yapmak, yiyecek saklamak, tamir işleri, odunculuk, dericilik, taşıma, tartı, silah ve denizcilikle ilgili birçok alandaki ihtiyaçları karşılamaya yönelik olarak kullanılan eşyalardır.

SONUÇ

Antalya, kurulduğu zamandan itibaren hangi devletin ya da topluluğun hakimiyeti altında olursa olsun, sürekli olarak önemli bir kent olmuştur. Antalya’nın önemi kuşkusuz ki, toplumlar ve devletler arası ticaretin yapıldığı önemli bir yol üzerinde bulunan bir liman kenti olmasından kaynaklanmaktaydı. Antalya Türklerin hakimiyetine girince de bu önemini korumakla kalmamış, Türkler kentin gelişimi için önemli yatırımlar yapmışlardır. Surların onarılıp güçlendirilmesinden yapılan istihdam ve imar faaliyetleriyle kent, Doğu Akdeniz’in en önemli ticaret kentlerinden birisi olmuştur. Osmanlı Devleti zamanında da bu önemini koruyan kent, ticari alandaki yeri dolayısıyla ön plana çıkmıştır.

Çalışmada üzerinde durulan Antalya’nın idarî teşkilatı konusu, dönemine uygun olarak, Osmanlı Devleti’nin Tanzimat ile yaşama geçirdiği idarî alandaki gelişmeler ve düzenlemelerin Antalya’ya yansıdığı belgelerden anlaşılmaktadır. Buna göre Antalya, XIX. yüzyıl ortalarında Konya eyaletine bağlı Teke Sancağı’nın merkez kazası konumundaydı. Teke Sancağı, Tanzimat sonrasında idari alanda gerçekleştirilen yeniliklere uygun olarak, merkezi hükümet tarafından atanan kaymakam aracılığıyla yönetilmekteydi. Daha önceki dönemlerde görülen mutasarrıf, muhassıl ve muhafızların yerini kaymakamlar almıştı. Bunun yanında, Şer‘iyye Sicili’ndeki belgelerin incelenmesi neticesinde karşılaştığımız birim yöneticileri olan Kaza Müdürleri, Nahiye Müdürleri, Beytü’l-Mâl Emini, Sandık Emini, Emvâl/Mâl Müdürü, Sancak Meclisi Üyeleri, Nüfus Nâzırı, Nüfus Katibi, Şehir Kethüdası, Evkâf Müdürü ve Muhtarlar gibi devlet görevlilerinin birçoğunun, II. Mahmut dönemi sonrasında gerçekleştirilen yeniliklere uygun olarak oluşturulmuş kurumların yöneticileri oldukları görülmüştür. Bu nedenle, incelediğimiz dönemde, klasik dönem Osmanlı taşra teşkilatı idari yapısından ayrılışın sağlandığı bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Antalya’ya bağlı kaza ve köylere ve nefs-i Antalya’nın mahallelerine bakıldığında XVI. yüzyıldan incelediğimiz döneme kadar büyük bir değişim geçirdiği görülmüştür. XVI. yüzyılda varolan kimi mahalleler bu dönemde ya yok olmuş ya isim değişikliğine uğramış, ya da köy veya nâhiye haline gelmişlerdir. Bu durumun oluşmasında kentin gösterdiği gelişme ve nüfusunun artması önemli olmuştur.

İncelediğimiz dönemde Antalya’nın adli teşkilatlanmasına bakıldığında birçok Anadolu kenti gibi, büyük bir gelişme göstermiştir. Bu dönemde Antalya’da adlî teşkilat tam anlamıyla yerleşmiş, mahkemelerde görev yapması gereken bütün görevliler Antalya Şer‘iyye Mahkemesi’nde mevcuttur. Yapılan yargılamalar büyük titizlikle yapılmış, davaların, mahkeme görevlileri ve dava konusuyla ilgili uzman kişilerin şahitliğinde karara bağlandığı

görülmüştür. Tanzimat Dönemi’nde girişilen bir takım idari reformlar neticesinde, kadıların ellerinden bazı mülki ve beledi görevleri de ellerinden alınmıştı. Bu süreçten sonra kadılar nikâh, boşanma, vasiyet ve miras gibi kişi ve aile hukukunu ilgilendiren konularla ilgili davalara bakmakla yükümlü olmuşlardı. İncelenen dönemle ilgili temel kaynak olan Şer‘iyye Sicili’ndeki davaların niteliğine bakıldığında bu durum açıkça görülmektedir.

İncelediğimiz dönemle ilgili belgelerde Antalya’daki askeri teşkilatlanma ve dini yaşam ile ilgili çeşitli bilgilere rastlanmaktadır. Askeri alandaki mevcut veriler, Tanzimat Dönemi’nin getirdiği yeniliklerle uyum göstermektedir. Savunulması bakımından önemli olan bir kaleye ve büyük, sağlam surlara sahip bir şehir olan Antalya’da bu konumuna uygun şekilde askeri teşkilatlanma yoluna gidildiği görülmüştür.

Bununla birlikte Osmanlı kent yaşamının önemli bir göstergesi olan dini hayat ve buna yönelik teşkilatlanma da belgelerden çıkarılacak önemli verilerdendir. Bu nedenle belgelerdeki verilerin adeta damıtılarak incelenmesiyle, Antalya’daki dini hayata dair bilgiler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, din bilginleri, dini kurumlar, din adamları ve ibadethanelerle ilgili bilgiler, Antalya’nın klasik bir Osmanlı kenti dokusunu yansıtması bakımından, ayrı bir başlık halinde ortaya koulmuştur.

XIX. yüzyılda Osmanlı iktisadi durumuna bakıldığında artan dışa bağlılık ve üretimin giderek düştüğü görülür. Bu yüzyılda devletin ekonomi alanındaki durumundan en fazla etkilenen yerlerin, gelirinin büyük bir kısmını ticaretten elde eden kentler olması kaçınılmazdı. Önemli bir ticaret kenti olan Antalya da bu kentlerden birisi idi. İncelenen belgelerden çıkan verilere göre, Osmanlı Devleti’nin para politikasında ortaya çıkan değişikliklerin Antalya’ya yansıdığı görülmektedir. Antalya’nın iktisadi anlamda, devlet politikalarından ne ölçüde etkilendiğinin gösterilmesi için, belgelere yansımış tedavüldeki paralar belirlenmiş; bazı emlak, tarım ürünleri, hayvan ve değişik eşyaların ortalama fiyatları tablolar halinde çalışmaya eklenmiştir. Yarı resmî olan bu fiyatlar, halkın alım gücünü göstermesi bakımından oldukça önemlidir.

Diğer yandan, yabancı tüccarların ticari faaliyetleri karşısında, yerli tüccarların korunması amacıyla kurulmuş olan Tüccar-ı Hayriye kurumunun Antalya’da da tesis edildiği görülmektedir. Bu tüccarlara, Avrupa tüccarına tanınan bütün haklar tanınmış ve Müslümanları da ticarete teşvik etmek amacıyla birçok yeni ticari kolaylıklar getirilmişti. Belgelerden anlaşıldığı üzere, kentin ileri gelen kişilerinden olan bu tüccarlar, ticari içerikli davalarda tanıklıklarına başvurulan kişiler olmuşlardır. İncelediğimiz dönemde Antalya’da bu tüccarların bir hayli çok oldukları ve Gayrimüslimlerin de Müslümanlarla birlikte bu teşkilatlanmada yer aldıkları görülmüştür.

Bunun yanı sıra, Antalya’nın ekonomik koşullarının anlaşılması için önem arz eden diğer faaliyetler de belgelerden çıkarılarak verilmeye çalışılmıştır. Bunlar; esnaf teşkilatlarının varlığı ve yaygınlığı, yapılan tarımsal faaliyetler, hayvancılık ve pazarcılık adları altında belgelerdeki veriler ışığında ortaya konulmuştur.

İncelenilen dönemde Antalya’da aile kurumunun oluşturulması ve yaşatılması bakımından, İslami anlayış ve Türk toplumunun geleneksel yapısına uygun bir biçimde varlığını sürdürdüğü görülmüştür. Diğer yandan incelenen belgelerden çıkarılan sonuçlar, ailelerin günlük yaşamları, bu günlük yaşamda kullanılan eşyalar ve faaliyetler ile yaşanılan mekanın özelliklerine ilişkin veriler ve varolan nüfus ortaya konularak XIX. yüzyıl ortalarında Antalya’da ailenin durumu açıklanmaya çalışılmıştır. Ortaya çıkan tablo, toplumsal ve demografik tarih çalışmaları açısından büyük önem taşımaktadır. Antalya’da ekonomik durumları iyi olan ailelerin, Tanzimat reformlarının aksine, cariye ve kölelik sistemine eğilim gösterdiği de saptanan önemli bilgilerdendir.

Sonuç olarak; bütün bunlar bir araya getirildiğinde, XIX. yüzyıl ortalarında, kurumları ve faaliyetleriyle Antalya’nın, Tanzimat Dönem gelişmelerinden etkilenmiş, klâsik bir Osmanlı-Anadolu kenti görüntüsünü yansıttığı söylenebilir.

KAYNAKÇA

I-ARŞİV BELGELERİ

1. I Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri 2. II Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri 3. III Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri 4. VII Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri 5. XI Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri 6. XIII Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri 7. XV Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri 8. XXIV Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri

II-SEYEHATNAMELER

1. Ebu Abdullah Muhamed İbn Battûta, İbn Battûta Seyahatnamesi, C. I, 1. Bs., Çev. A. Sait Aykut, YKY, İstanbul 2004.

2. Çelebi, E., Evliya Çelebi Seyahatnamesi, C. IX, (Hz. Yücel Dağlı, Seyit Ali Kahraman, Robert Dankoff), YKY, İstanbul 2005

3. Texier, C., Küçük Asya Coğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisi, C. I-II, (Fransızca’dan Osmanlıca’ya Çev. Ali Suat, Latin Harflerinden Akt. Kazım Yaşar Kopraman, Sad. Musa Yıldız), Enformasyon ve Dökümantasyon Hizmetleri Vakfı Yay., Ankara 2002

III-TEZLER

1 Armağan, A.L., XVI. Yüzyılda Teke Sancağı (Tapu-Tahrîr Defterlerine Göre),