• Sonuç bulunamadı

XIX. YÜZYIL ORTALARINDA ANTALYA’NIN İDARÎ TAKSİMATI VE TEŞKİLAT

2.2. ANTALYA’NIN İDARÎ TEŞKİLAT

2.2.12. Şehir Mimarı ve Yapım-Onarım Faaliyetler

Osmanlı şehirlerinde onarım ve yapım işlerinde marangoz, dülger, duvarcı, sıvacı ve taşçı gibi ustalık gurupları, bir inşaat esnafı oluşturmuşlardı. Bu esnaf kendi yöneticisini doğrudan seçemez, kadının önerisiyle padişah tarafından bunların başına bir “mimarbaşı” atanırdı. Mimarbaşı, hem kethüdalık işlerini yürütüyor hem de yapılan işleri denetliyordu. Şehre yapılacak yeni bir binanın inşası veya bir binanın onarılması, kadının izni ve mimarbaşının uygun görmesi ile yapılabilmekteydi.175

Osmanlı Devleti’nde imar hizmetleri Hassa Mimarlar Ocağı adlı kurum aracılığıyla karşılanmaktaydı. Vakıflara ait binaların onarımını bizzat yönetmek ve bu onarımları teknik bakımdan denetlemek hassa mimarlarının görevlerindendi. Bir devlet görevlisi olan mimarların onarımı denetlemesi ve keşfi yapması, vakıf mümessillerinin suistimallarını ortadan kaldırdığı gibi, vakıfları denetlemekle görevli olan kadıya da işlerinde yardımcı olunmaktaydı.176

XVIII. yüzyıla gelindiğinde Hassa Mimarları Ocağı’nın yapısı bozulmuş ve bazı örgütsel değişiklikler kaçınılmaz olmuştu. İmar işlerine girecek kimselerin ocağa girmeden önce iyi bir şekilde yetişmelerini sağlamak amacıyla “Mimar-ı Mülazım Ocağı” adıyla bir ön eğitim kurumu kurulmuştur. XIX. yüzyıla gelindiğinde Hassa Mimarlar Ocağı’nın, imar işleri konusunda toplum gereksinimlerini karşılayamaması nedeniyle, 1801 yılında mimarların Mühendishane’de eğitim almaları koşulu getirilmiş ancak bu uygulamadan da 1807 yılında vazgeçilmiştir. II. Mahmut döneminde yapılan bir dizi reformlar çerçevesinde imar işleri konusunda, 1831 yılında, Şehremenilik ve Mimarbaşılık birleştirilerek “Ebniye-i Hassa

Müdürlüğü” kurulmuştur. XIX. yüzyılın ortalarında Osmanlı Devleti’nde, yerli ve azınlık

mimarların yanı sıra, özellikle askeri kurumlarla ilgili imar faaliyetlerinde, yabancı mimarlarda görev yapmışlardır.177

173 AŞS., VII/4a. 174 AŞS., XV/21a. 175 Çadırcı, a.g.e., s. 51. 176

İlber Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu’nda İktisadi ve Sosyal Değişim, Makaleler I, 2. Bs., Turhan Kitabevi Yay., Ankara 2004 , s. 74.

177

Osmanlı şehirlerindeki sosyal, hukuki, idari, askeri, mali, dini ve eğitim kurumlarının tamir edilmesi ihtiyacı doğduğu zaman izlenmesi gereken bir prosedür vardı. Tamir işleminin gerçekleşmesi için kurumda görevli kimse mahkeme veya merkezi yönetime dilekçe ile başvururdu. Kurumun tamire ihtiyacı olup olmadığına ilişkin rapor tutulur, varsa aciliyetine ilişkin keşfin yapılması için mahkemece görevlendirilen kişi, keşif raporu çıkarırdı. Mahkeme, tamiratı uygun gördüğü taktirde merkeze durumu bildirir ve hükümetin de uygun görmesiyle mahkeme, “mahkeme naibinin birisi, şehir mimarı, neccar (marangoz), taşçı ve

demirci” gibi ustalar ile tamir işlerinden anlayanlardan oluşan bir komisyon kurulurdu. Bu

komisyon, tamir edilecek yere giderek orayı inceler, masrafları, kullanılacak malzemeler ve gereken işçi sayısını tespit ederek “tamirat defterini” hazırlayıp mahkemeye sunardı.178 Ayrıca Müslüman olmayan halkın bu tür işleri için de kadı ve mimarbaşının izni gerekmekteydi.

Şehirdeki yapım, onarım ve bakım işlerinden sorumlu olan şehir mimarları, Hassa Mimarbaşı’nın arzı ile atanırlardı. Bir şehrin mimarlığını yürüten şehir mimarı, işleri yürütmede bir kusuru olduğu görüldüğü taktirde şehir halkının ya da kadının merkeze yaptığı şikayet üzerine görevinden alınırdı. Görevden alınması merkez tarafından uygun görülen şehir mimarının yerine bir başkası atanmak suretiyle bu görevin kesintisiz devam etmesi sağlanırdı.179

İncelediğimiz döneme ait XV Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri’nde şehir mimarları olarak, Civan oğlu Kostanti, Bıyık oğlu Yani Baba, Aleksi oğlu Ligori ve İstoli Usta oğlu Kostanti’nin180 isimleri geçmektedir. Tamir işleri ile ilgili olara da üç tane dava mevcuttur. Bunlar; Andiye Köyü’nden Hacı Hasan Ali oğlu İbrahim ibn-i İntoh Ali, ölmeden önce sahip olduğu bir ceviz ağacını köyün çeşmesinin tamirinde kullanılmak üzere vasiyet etmiştir. Fakat Mustafa Ağa ağaca el koymuş ve Ali’nin çocukları ağacın Mustafa Ağa’dan alınarak çeşmenin tamirinde kullanılması için dava açmışlar ve dava sonucunda ağaç çeşme tamiri için kullanılmak üzre asıl sahiplerine verilmiştir.(7 Ramazân li-seneti ihdâ ve semânin ve mieteyn ve elf)181

Elmalû Mahallesi sâkinlerinden Yûsuf Efendi bin Abdullah, vefât iden Mustafa bin el- Hâcc Ahmed bin Mustafa’dan alacakları için vasilerine dava açmıştır. Açtığı davadan talep ettiği 2000 kuruşun 500 kuruşu tamir işleri için verdiği paradır. Tamir olunacak olan yer, köyleri olan Sekice’de bir kuyu ve Azurtaş’ta bir kuyu olmak üzre iki kuyudur. Yusuf Efendi

178

Özdemir, a.g.m., s. 1378-1379.

179

Fatma Afyoncu, XVII. Yüzyılda Hassa Mimarları Ocağı, KBY, Ankara 2001, s. 34.

180

AŞS., XV/55a.

181

bin Abdullah, kuyu tamiri için daha önce ücreti verdiğini fakat hizmet alamadığını şahitler huzurunda kanıtlamış ve davayı kazanmıştır.182

Divan Piri Mahallesi’ndeki Kara Uzlu Mescîdi tamir işlerine bakacak kimse olmadığından mahalle sakinleri, dini vasıfları ileri olduğu kanaatiyle, Molla Hasan bin İbrahim adında birine, mescidin tamir ve bakım işlerinin ihalesinin verilebilmesi için mahkemeye başvurmuşlardır. Mahalle halkının bu isteği mahkeme tarafından uygun bulunmuş ve mescidin tamir ve bakım işleri Molla Hasan bin İbrahim’e verilmişti.(7 Şaban 1282)183

2.2.13. Muhtar

Muhtarlık kurumu II. Mahmut döneminde oluşturulmuştur. Bu döneme kadar Osmanlı köylerinde muhtarın işlerine “kethüda”, “ihtiyar” kimi zaman da “muhtar” ismiyle anılan kişilerin köyün temsilcisi olarak görev yaptığı, kentlerde ise muhtarlık düzeyindeki mahalle işlerini imamların yerine getirdiği bilinmektedir184

Muhtarların başlıca görevleri mahallenin güvenliğini sağlamak, görev kapsamına giren mahalleye gelen yabancıların durumlarını incelemek ve ellerinde mürûr (geçiş) tezkereleri olup olmadığına bakmaktı. Gelen yabancı izin belgesine sahipse muhtar, Defter Nazırı’na durumu bildirerek kalması için izin ister, ancak gelen kişi belgeye sahip değilse mahalleyi terk etmesi için Defter Nazırı, Mütesellim ve Kadı’ya haber verirdi.185

İncelediğimiz döneme ait XV Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri’nde ismi geçen muhtarlar şunlardır: Muhtar Yörükzâde el-Hâcc İbrahim Ağa,186 Muhtarı Ömer, 187 Muhtar Hamit,188 Muhtar el-Hâcc Hasan,189 Muhtar İsmâîl,190 Muhtar İbrahim191 ve Muhtar Süleyman192 182 AŞS., XV/46a. 183 AŞS., XV/48a. 184 Çadırcı, a.g.e., s. 38. 185 Çadırcı, a.g.e., s. 39. 186

AŞS., XV/3a; AŞS., XV/24b, vb.; Aynı zamanda tüccar olan Yörükzâde el-Hâcc İbrahim Ağa Şeyh Sinan Mahallesi muhtarıdır ve ismi şahitler arasında sık sık geçmektedir.

187

AŞS., XV/75b; Bazarlı Karyesi muhtarıdır.

188

AŞS., XV/75b.

189

AŞS., XV/54a; Elmalu Mahallesi muhtarıdır.

190

AŞS., XV/73b; Meydan Mahallesi eski muhtarıdır.

191

AŞS., XV/55b; Mandarlı Karyesi muhtarıdır.

192