• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.2. Tarım Alanları

Ekonomik faaliyetler içerisinde birincil faaliyetlerden tarım ve hayvancılığın ön planda olduğu idari üniteler açısından arazi bölünüşü içerisinde tarım alanlarının varlığı ve dağılışı çok önemlidir.

Bolvadin ilçesi de yeraltı kaynakları bakımından fakir, sanayi ve hizmetler sektörünün son 10 -15 yıl içerisinde gelişme gösterdiği bir idari alana sahiptir. İlçede geçmişten günümüze temel geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Bundan dolayı ilçe idari alanı içerisinde tarım alanları oldukça geniş yer kaplamaktadır. 1108 km2’lik ilçe alanının yaklaşık 383,1 km2’si (%34,5) tarım alanlarına ayrılmış ve tarım alanları daha çok morfolojik olarak depresyon tabanı ve yakın çevresinde yoğunlaşmıştır.

Jeolojik ve jeomorfolojik yapı tarım alanlarının dağılışı ve verimliliğini belirleyen en önemli faktörlerden biridir.

Jeolojik yapı olarak tarım alanları ilçe arazisi içerisinde Neojen aşınım yüzeyleri ile Kuaterner’e ait alüvyal dolgu alanları üzerinde daha fazla alan kaplamaktadır. Bolvadin, Dişli, Büyükkarabağ, Ortakarabağ, Derekarabağ, Hamidiye gibi idari ünitelerin sahip olduğu tarım alanlarının tamamı Neojen aşınım ve Kuaterner dolgu alanları üzerinde yer almaktadır. Morfolojik olarak plato ve ova yüzeylerini oluşturan ortalama yükseltinin 970 -1300 metre arasında değiştiği bu alanlarda eğim koşulları az, toprak derinliği fazla ve toprak verimliliği yüksek olduğu için tarım alanları geniş yer kaplamaktadır.

Eğim ve yükseltinin arttığı Emirdağları üzerinde ve dağlık kütlenin eteklerinde yapıyı daha çok Paleozoik ve Mesozoik’e ait metamorfik seriler ile kalker ve şistler oluşturmaktadır. Büyükkarabağ, Kemerkaya, Güney, Taşlıdere, Nusratlı, Kurucaova, Karayokuş gibi yerleşmelerin idari üniteleri içerisinde tarım alanları otlak alanları ile iç içe bulunmakta ve parçalı bir dağılış göstermektedir. Bu durumunda temelinde yapı etkeniyle birlikte eğim koşullarının tarım yapmaya müsait olduğu alanların tarım alanı olarak açılması vardır. (Harita 3)

İlçede toplam yüzölçümü içinde tarım alanlarının oldukça geniş yer kapladığı idari üniteler; Bolvadin, Dişli ve Ortakarabağ’dır. Tarım alanlarının oldukça az alan kapladığı idari üniteler ise; Karayokuş, Kurucaova, Taşağıl ve Taşlıdere’dir.

Jeomorfolojik olarak ova ve plato yüzeylerinde yaygınlık gösteren tarım alanlarının dağılışı üzerinde etkili olan bir diğer doğal faktörde iklim koşullarıdır.

Alanda hakim olan karasal iklim koşulları tarım alanlarının dağılışını doğrudan etkilememiştir. Daha çok tarım alanları üzerinde yetiştirilen tarım ürünleri ve tarımsal faaliyetlerin üzerinde yürütüldüğü toprak özellikleri üzerinde etkili olmuştur.

İlçedeki tarım alanları üzerinde en çok ekimi yapılan tarım ürünleri arpa ve buğdaydır. Arpa ve buğday karasal iklim koşulların karakteristik tarım ürünleridir.

Alanda ilkbahar yağışları fazla, yaz yağışları az, kuraklık belirgin olduğu için Neojen ve Kuaterner’e ait ova ve plato yüzeylerinde tahıllar geniş ekim alanları bulmuştur.

Tarım alanları üzerinde ekimi yapılan nohut, mercimek, şekerpancarı ve dikili tarım alanlarındaki vişne, elma ve kayısı üzerinde de iklim koşulları etkilidir.

Karasal iklim koşullarının egemen olduğu coğrafi ortamlarda tarım alanlarının dağılışı ve özelliklerini belirleyen en önemli etmen hidrografya konusudur.

Sulama sorununun aşılamaması ilçede daha çok kuru tarım alanlarının geniş alan kaplamasına neden olmuştur. Etkili tarım alanlarını 362.469 dekarının kuru tarım, 20.800 dekarının da sulu tarım alanı olması bunun en büyük kanıtıdır.

Neojen aşınım yüzeyleri üzerinde yer alan Kemerkaya, Özburun, Dişli gibi idari ünitelerde taban suyu çok derin olduğu ve yüzey suları bulunmadığı için tarım alanlarının hemen hemen tamamında kuru tarım yapılmaktadır. İlçede Değirmendere vadisi ve depresyon tabanında yer altı suyunun yüzeye yakın olduğu alanlarda ise karşımıza yer yer sulu tarım alanları çıkmaktadır. İlçede en çok sulu tarım arazisine sahip olan idari ünite 17.500 dekarla Bolvadin’dir.

İlçede önemli bir su potansiyeli olan Eber Gölü çevresinin hemen hemen tamamı tarım alanlarına ayrılmıştır. Sığ göl sularının çekilmesiyle yüzeye çıkan göl tabanı kurutma hendeklerinin açılmasıyla az da olsa Derekarabağ ve Ortakarabağ’da tarım alanlarına dönüştürülmüştür.

104.5 km2 alana sahip olan Eber Gölü ilçenin güneyinde yer alır. Gölün denizden yüksekliği 967 metre olup, Akşehir Gölü’ne gideğeni olduğu için suları tatlıdır. Eber Gölü iklim özellikleri bakımından az yağışlı bir yörede bulunduğu için beslenme kaynakları oldukça zayıftır. En önemli kaynağı Afyon dolaylarından doğup göle dökülen Akarçay’dır. Bunun dışında yağışların ve kar erimelerinin arttığı dönemlerde akış gösteren Emirdağlarından ve Sultandağlarından doğan dönemlik dereler gölün beslenmesinde oldukça etkilidir. Eber Gölü gerek hayvan ve gerekse bitki varlığı bakımından oldukça zengindir. Gölün hemen hemen tamamı saz ve kamışlarla kaplıdır. 5 ile 10 hektarı geçmeyen açık göl (su) alanları bulunur. Su içi bitkileri bakımından son derece önemli bir göldür.

Foto 2. Eber Gölü Su İçi Bitkileri Bakımından Son Derece Zengindir.

Su ürünleri bakımından da zengin olan gölde bol miktarda Sazan ve Turna balığı bulunur. Çok geniş ve sık bir sazlık alana sahip olan göl alanı birçok kuş türünün yaşamına uygun ortam sağlamaktadır. Başlıca gölde bulunan kuş türleri karabatak, küçük balaban, gece balıkçısı, dik kuyruk, saz delicesi, uzun bacak vb.

gölde üreme ortamı bulan kuş türleridir.

Yöre halkı ve Türkiye için önemli olan Eber Gölü’nde aşırı ve bilinçsiz kirlenmeden dolayı yavaş yavaş ekolojik denge bozulmaktadır. Kirlenme meclis gündemine kadar ulaşmış fakat kesin ve kalıcı bir çözüm üretilmemiştir.

Jeolojik ve jeomorfolojik yapıdan sonra tarım alanlarının dağılışını en çok etkileyen faktörlerden birisi de toprak örtüsüdür.

“Toprak yerkabuğunda karaların yüzeyini kaplayan, kayaçların ve organik maddelerin türlü ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen, bünyesinde geniş canlılar alemi barındıran bitkilere durak yeri ve besin kaynağı olan, belirli oranlarda su ve hava içeren bir oluşumdur (Özçağlar, A. 2000 : 26).

Yerkabuğunu bir deri gibi kaplayan toprak tabası; kayaçların cinsi, yerşekilleri, iklim, bitki örtüsü ve hidroğrafya şartlarına bağlı olarak farklı alanlarda farklı şekillerde gelişmektedir. Toprak ve toprak özellikleri ekonomisi tarıma dayanan alanlarda oldukça önemlidir.

Bolvadin ilçe alanında büyük toprak gruplarından karşımıza yaygın olarak çıkan kahverengi topraklar, kuzey kesimlerde kireçsiz kahverengi topraklar ve kireçsiz kahverengi orman topraklarıdır. Ayrıca ilçe alanının güneyinde alüvyal, kolivyal ve hidromorfik topraklarda yer almaktadır.

Büyük Toprak Grupları Kapladıkları Alan (hektar) Oran (%)

Kahverengi Toprak 51.880 46.8

Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları

18.023 16.2

Alüvyal Toprak 16.414 14.8

Kireçsiz Kahverengi Topraklar 9.828 8.9

Kolüvyal Toprak 2.642 2.4

Çıplak Kayalık 1.893 1.9

Hidromorfik Toprak 1.812 1.7

Su Yüzeyi 8.308 7.5

Toplam 110.80 100

Çizelge 9. Bolvadin İlçesindeki Büyük Toprak Grupları ve Kapladıkları Alanlar

Başta alüvyal topraklar olmak üzere kahverengi ve kireçsiz kahverengi topraklar üzerinde tarım alanları geniş yer kaplamaktadır.

Alüvyal Topraklar, ilçe sınırları dahilinde akarsu ve dereler tarafından taşınarak getirilen malzemenin vadi tabanı ya da ova tabanında biriktirilmesiyle meydana gelen topraklardır. Mineral bakımından zengin olan bu topraklar tarımsal faaliyetler ve birim alandan elde edilen verim açısından önemlidir. IV. Zaman arazisi üzerinde meydana gelen alüvyal topraklara Akarçay boyunca ve Bolvadin’in kuzeyindeki Değirmendere vadisi içinde rastlanmaktadır.

Alüvyal topraklar Hamidiye, Bolvadin, Dipevler, Ortakarabağ ve Derekarabağ idari ünitelerinin depresyon tabanına doğru olan güney bölümlerinde yaygınlık gösterir. Bu topraklar üzerinde daha çok sulu tarım yapılmakta yer yer bağ ve bahçe alanları da bulunmaktadır.

Kahverengi Topraklar, kalın, koyu renkli organik maddece zengin topraklardır. Bu toprakları jeoloji haritasıyla karşılaştırdığımızda Neojen ve Kuaterner’e ait araziler üzerinde geliştiği gözlenmektedir. A - B ve C horizonlarının geliştiği kahverengi topraklar sahip oldukları fiziksel ve kimyasal özellikleriyle tarım yapmaya elverişli topraklardır. Orta derinlikte olan bu topraklara alanımda Emirdağlarının güney eteklerinde ortalama 1000 - 1400 metre yükseltileri arasında yaygın olarak alan kaplamaktadır.

Hamidiye, Kurucaova, Dişli, Karayokuş, Taşağıl, Nusratlı, Yörükkaracaören, Büyükkarabağ gibi idari üniteler içerisinde yaygınlık gösteren kahverengi topraklar taban suyu derin ve yüzey suları da kısıtlı olduğu için kuru tarım alanı olarak kullanılmaktadır. Sulama sorunu olduğu için topraklardan elde edilen verim düşüktür.

Daha çok üzerinde arpa ve buğday ekimi yapılır.

Kireçsiz Kahverengi Topraklar, alüvyal ve kahverengi topraklara göre ilçe alanı içerisinde daha az yaygınlık gösteren topraklardır. A-B ve C horizonlu topraklardır. A horizonu iyi gelişmiş kırmızımsı kahverengi renkte ve biraz sıktır.

Sulama sorunuyla karşı karşıya olan bu topraklar Kemerkaya, Özburun, Dişli ve Kurucaova idari ünitelerinin kuzeybatı ve batı bölümlerinde karşımıza çıkmaktadır.

Birim alandan elde edilen verimin düşük olduğu bu topraklar üzerinde otlak alanları geniş yer kaplasa da yer yer kuru tarım alanları da bulunmaktadır. Buradaki tarım alanlarında daha çok arpa ve buğday tarımı yapılır.

Alanda yukarıdaki toprak grupları dışında kolivyal, hidromorfik, kahverengi orman, kireçsiz kahverengi orman toprakları da bulunmaktadır. Bu toprak grupları tarım alanlarının dağılışı üzerinde değil daha çok otlak ve orman alanlarının dağılışı üzerinde etkili olmuştur.

Alandaki toprak guruplarından alüvyal topraklar üzerinde birim alandan elde edilen verim daha yüksektir. Bundan dolayı da bu topraklar üzerinde yer alan idari ünitelerin temel geçim kaynağı tarımsal faaliyetlerdir.

Tarım alanlarının dağılışı üzerinde nüfus gelişimi, nüfus dağılışı ve ulaşım gibi beşeri faktörler de etkili olmuştur.

Tarihsel süreç içerisinde bir çok medeniyete ait izlerin bulunduğu Bolvadin ilçesinde tarım alanlarının dağılışı üzerinde alandaki nüfusun artması yada azalması etkili olmuştur. Cumhuriyet dönemine baktığımızda 1940 yılında toplam nüfus 18.891 iken 2000 yılı toplam nüfusu 79.888’e yükselmiştir. Alanda meydana gelen nüfus artışı zaman içerisinde otlak alanlarının tarım alanlarına dönüştürülmesine ve tarım alanlarının özellikle Neojen’e ait yüzeyler üzerinde yaygınlaşmasına neden olmuştur.

Nüfusun artması tarım alanlarının dağılışında etkili değil fakat tarım yapmaya uygun arazi varlığı bir bölgede nüfusun artmasına çok büyük etkide bulunmaktadır.

Alanda temiz ve kullanılabilir su kaynaklarının bulunduğu ve korunaklı alanlara yerleşmeler kurulmuştur. Daha sonra kurulan bu yerleşim birimlerinin çevresi ekonomik faaliyet alanı olarak tarım arazilerine dönüştürülmüştür.

Yerleşmelerin yoğun olduğu depresyon tabanı ve Emirdağlarının güney etekleri üzerinde tarım alanlarının geniş yer kaplaması morfolojik yapının da etkisiyle yerleşme tarım alanı arasındaki ilişkiye iyi bir örnektir.

Özellikle yerleşmelerde yürütülen birincil ekonomik faaliyete baktığımızda;

Bolvadin, Dişli, Özburun, Hamidiye, Ortakarabağ gibi idari ünitelerin temel geçim kaynakları tarımsal faaliyetlerdir. Tarımsal faaliyetlerin birincil ekonomik faaliyet olması tarım alanlarının bu idari ünitelerde geniş yer kaplamasını da beraberinde getirmiştir.

Dağlık kütleye yakın yada dağlık kütle üzerinde bulunan yerleşmelerin ise temel geçim kaynağı hayvancılık daha sonra da tarımdır. Morfolojik yapının etkisiyle Karayokuş, Taşlıdere, Taşağıl, Güney, Nusratlı gibi idari ünitelerde otlak alanları geniş alan, tarım alanları ise daha dar alan kaplamaktadır.

Tarım alanlarının dağılışı üzerinde ulaşım olanakları da etkiye sahiptir.

Geçmişten günümüze üretilen mal ve hizmetler pazarlama alanlarına ulaşım yolları vasıtasıyla taşınmakta ve pazarlanmaktadır. Bundan dolayı da ilçede tarım alanları ulaşımın daha kolay olduğu depresyon tabanı ve yakın çevresinde ana yollara yakın alanlarda yoğunlaşmıştır.

Benzer Belgeler