• Sonuç bulunamadı

KORUMA TEDBİRİ OLARAK ARAMA

I. Tanım ve Kavram:

" A r a m a " sözlükte birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak; " a r a m a k " ise bu iş için yapılan faaliyeti ifade eder. Bir h u k u k terimi olarak a r a m a ; "sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir k i m s e n i n evinde, iş yerinde,

27

üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi" olarak t a n ı m l a n m a k t a d ı r2 7.

C M K ' n ı n 116 ve 117. m a d d e l e r i n d e belirtilen arama suç soruşturması ile ilgili olan adli aramadır. C M K hükümleri bir suç soruşturması ile ilgili olarak yapılan aramalarda uygulama alanı bulacaktır.

Madde 116 - (1) Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir.

Madde 117- (1) Şüphelinin veya sanığın yakalanabilmesi veya suç delillerinin elde edilebilmesi amacıyla, diğer bir kişinin de üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir.

(2) Bu hâllerde aramanın yapılması, aranılan kişinin veya suçun delillerinin belirtilen yerlerde bulunduğunun kabul edilebilmesine olanak sağlayan olayların varlığına bağlıdır.

(3) Bu sınırlama, şüphelinin veya sanığın bulunduğu yerler ile izlendiği sırada girdiği yerler hakkında geçerli değildir.

www.tdkterim. gov.tr; erişim t a r i h i 22/07/2013.

G ö r ü l d ü ğ ü gibi C M K ' n ı n 116. m a d d e s i n d e a r a m a n ı n bir nevi t a n ı m ı yapılmış 117. m a d d e s i n d e de sanık veya şüpheli dışındaki kişilerle ilgili b e n z e r bir t a n ı m yer almıştır.

Adli ve Ö n l e m e Aramaları Y ö n e t m e l i ğ i ' n i n 5. m a d d e s i n d e adli a r a m a şu şekilde tanımlanmıştır;

Adlî arama, bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek makul şüphesi altında bulunan kimsenin, saklananın, şüphelinin, sanığın veya hükümlünün yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için bir kimsenin

özel hayatının ve aile hayatının gizliliğinin sınırlandırılarak konutunda, işyerinde, kendisine ait diğer yerlerde, üzerinde, özel kâğıtlarında, eşyasında, aracında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile diğer kanunlara göre yapılan araştırma işlemidir.

A r a m a doktrinde ise "kural olarak hâkim, gecikmesinde sakınca bulunması halinde savcı ve ona ulaşılamayan hallerde de kolluk amirinin yazılı emri ile gerek şüpheli veya sanığın yakalanması, gerekse delil olan eşyaya el konulması amacıyla kişinin mesken ve sair yerleri ile üst ve eşyasında yapılan araştırma işlemi' , "Ceza muhakemesinin gayesine erişmesi maksadı ile saklanan sanığın, delillerin veya müsadere edilecek eşyanın elde edilmesi veya tehlikeyi önlemek için bir kimsenin meskeninde, etrafı çevrili sair mahallerinde, üzerinde ve eşyasında yapılan araştırma

28

işlemi" şeklinde t a n ı m l a n m ı ş t ı r2 8.

A r a m a kişilerin durdurularak eşya veya üstlerinin a r a n m a s ı şeklinde olabileceği gibi kişilere ait ev, iş yeri, araç veya diğer kapalı yerlerin aranması şeklinde de olabilir. Sadece şahıslara ait yerlerde değil örneğin sokaklarda,

2 8 ÖZBEK, Veli Özer; C e z a M u h a k e m e s i H u k u k u ; A n k a r a 2 0 0 6 ; s. 299, ÖZBEK, Veli Özer; C e z a M u h a k e m e s i H u k u k u n d a K o r u m a T e d b i r i O l a r a k A r a m a ; A n k a r a 1999, s . 17, KUNTER, YENİSEY, N U H O Ğ L U ; a.g.e.; s. 1050.

caddelerde ve diğer açık alanlarda da arama yapılabilir. Ayrıca aramanın konusu

29

menkul eşya olup gayrimenkul eşya aramanın konusu değildir2 9.

Arama gizli, saklı olan şeyin ortaya çıkarılması için yapıldığından gözle görülen, koklanarak algılanan veya işitilerek varlığı anlaşılan delil veya emarelerin elde edilmesi arama kavramı içinde değerlendirilemez.

Teknik olarak aramadan söz edebilmemiz için kişilerin özel hayatlarına bir müdahale gerekmektedir. Özel hayatın gizliliğine bir müdahale yoksa arama söz konusu değildir. Bu hususta sınır bireyin özel hayatıdır. Bu nedenle trafik kontrolünde aracın arka koltuğundaki tabancayı gören kolluk görevlisinin bu tabancayı bulunduğu yerden alması, terminallerde bavulların detektörle kontrol

edilmesi hallerinde arama işlemi söz konusu değildir. Bu işlemlerde dürbün, el feneri gibi suni araçların kullanılmış olması da işlemin niteliğini değiştirmez. Ancak kullanılan alet basit teknolojiyi aşan bir alet ise arama kararı alınmalıdır. Tabiî ki bireylerin özel hayatlarının sınırları toplumdan topluma değişiklik gösterebilir. Bu noktada arama kavramı da buna göre belirginleşecektir. Kimi toplumlara göre evin dışına bırakılan çöplerde yapılacak arama, teknik anlamda arama niteliği taşımasa da bazı toplumlarda bu çöpler özel hayatın gizliliğinin devamı niteliğinde kabul

edilmektedir. Ancak kural olarak ortalıkta olan ve gözle görülen bir şeyi almak, bahçeye bakmak, terk edilen çöp üzerinde sonradan inceleme yapmak arama

sayılmaz3 0.

Arama sayılmayan bir diğer hal de C M K ' n ı n 90/2. Maddesi ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 8/1. maddesi uyarınca suçüstü durumlarda kolluk görevlilerinin şüpheliyi takip ederek şüphelinin girdiği evlere girmesi durumudur. Burada yapılan arama işlemi yakalama koruma tedbirinin bir parçası olduğundan yapılan işlem artık bir arama değil yakalamadır. Ancak suçüstü bile olsa kesintisiz takiple kovalanmakta olan şüphelinin gözden kaybolmasından sonra

ERYILMAZ; a.g.e.; s. 3 3 .

K U N T E R , Y E N İ S E Y , N U H O Ğ L U ; a.g.e.; s. 1 0 5 1 , 1052.

civardaki evlerde veya araçlarda yapılacak arama teknik anlamda arama olup gerekli kararların alınması gerekir.

Terk edilmiş evlere girilmesi, bir bahçeye girilmeden sadece bakılması, park yasağı olan bir yerde devlet müdahalesinin öngörülebileceği şekilde bırakılan aracın çekilmesi ve götürüldüğü yerde incelenmesi, terk edilen ve açıkta bırakılan eşyalar

31

ile kalıntıların incelenmesi arama sayılmaz3 1.

İlgili kanun hükümlerine uygun olarak kolluk güçlerinin bir aracı durdurduktan sonra aracı dışarıdan incelemesi ve bu inceleme sonucunda şüphe

3 2

sebebi olacak eşyaları bulması ve bunları alması hukuka uygundur3 2. Kolluk gücü dışarıdan yaptığı gözlem ile değerlendirme yapabilir. Ancak araca girerse bu artık teknik anlamda arama niteliğinde olur ve buna ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir.

Kolluk güçlerinin bazı emareler üzerine bir şahsın suç işleyip işlemediğini ortaya çıkarmak için kişinin bıraktığı izleri, onun yapmış olduğu davranışları ve hareketlerini, kimlerle görüştüğünü, nerelere gittiğini uzaktan izlemesi mümkündür.

Kolluk güçleri bu araştırma yöntemini kullanarak hukuki arama sınırına kadar istediği şekilde araştırma ve inceleme yapabilir. Bu izleme faaliyeti teknik anlamda arama sayılmaz. Ancak bu izlemenin teknik araçlarla yapılması artık C M K ' n ı n 140.

maddesinde düzenlenen ayrı bir koruma tedbiri olacağından ilgili kararların alınması gerekir. Örneğin kişinin aracının takip edilmesi arama izni alınmadan kolluk görevlilerinin yapabileceği bir işlemken, kişinin evinin uzaktan çeşitli aletlerle dinlenmesi veya gözetlenmesi, anahtar deliğinden evin içine bakılması artık özel hayata müdahale sınırını aştığından aramaya ilişkin usul hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki Amerikan hukukunda şüpheli şahsın takibi amacıyla aracına izleme cihazı takılması arama olarak kabul edilmemektedir.

3 3

Çünkü aracı ile aleni yollarda gezen bir kimsede gizlilik iradesi söz konusu olamaz .

YERDELEN, Erdal; Soruşturma ve K o r u m a Tedbirleri; Ankara 2006; s. 96.

AYDIN; a.g.e. ; s. 2 2 .

K U N T E R , YENİSEY, N U H O Ğ L U ; a.g.e.; s. 1053.

Bu husus sistemimizde yukarıda açıklandığı üzere arama olarak kabul edilmese de kanımca C M K ' n ı n 140. maddesinde yer alan teknik araçlarla izleme tedbirine dâhil bir durumdur.

Adli ve Önleme Arama Yönetmeliği 18. maddede yer alan suç işlenmesini önlemek amacıyla kimlik sorma, araçların detektör köpeğe koklatılması veya elektromanyetik araçlarla kontrol edilmesi gibi işlemler de arama sayılmayıp idari denetim olarak düzenlenmişlerdir.

Aynı yönetmeliğin 27. maddesinde düzenlenen u m m a derecesindeki makul suç şüphesi üzerine kolluk güçlerince yapılan kimlik sorma, durdurma, yoklama şeklinde üst araması ve soru sorma gibi işlemler de arama sayılmaz. C M K ' n ı n 90/4.

maddesi uyarınca yakalanan kişinin kendisine veya başkalarına zarar vermesini engelleyecek tedbirlerin alınması gerektiğinden şahsın üzerinde sıvazlama şeklinde yapılacak araştırma da teknik anlamda arama değil yakalama tedbirinin devamı niteliğindedir.

T ü m ü anayasalar ve uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış konut dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği, kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığı temel haklarına müdahale niteliği taşıyan arama tedbiri bu temel hakların korunması amacıyla sıkı koşullara bağlanmıştır. Aramanın bağlı olduğu kurallar ve bu özgürlüklere verilen önem bir anlamda ülkenin demokrasi ve özgürlük seviyesini de göstermektedir3 4.

II. Hukuki Niteliği:

Arama tedbiri başta Anayasa'nın 2 1 . maddesi olmak üzere Ceza Muhakemesi K a n u n u ' n u n koruma tedbirleri başlıklı 4. kısmında 116. madde ve devamında düzenlenmiştir. Bu itibarla arama bir müeyyide değil koruma tedbirlerinin bir

AYDIN; a.g.e. ; s. 2 2 .

çeşididir. Dolayısıyla yukarıda sözü edilen koruma tedbirlerinin ortak özellikleri ve hukuki niteliği ile ilgili hususlar arama tedbiri için de aynen geçerlidir.

Arama şüphelinin yakalanması veya suç delillerinin elde edilmesi için yapılan bir soruşturma işlemidir. Bir tedbir olması sebebiyle arama kişilere gözdağı vermek veya onları cezalandırmak için kullanılamaz. İstenilen amaca ulaşılması halinde

35

arama son bulacaktır, başka bir deyişle geçicidir3 5. Bunun yanında kendisinden başka koruma tedbirlerini yerine getirmek amacını gütmesi bakımından araç tedbirlerdendir. Gerçekten de arama sonucunda ya şüpheli bulunarak yakalanacak ve ardından gözaltı, tutuklama gibi diğer tedbirlere maruz kalacak ya da aramada ele geçirilen delillere el koyma tedbiri uygulanacaktır.

Arama tedbiri de diğer koruma tedbirleri gibi birçok temel hak ve özgürlüğe müdahale niteliğindedir. Vücut dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı ve mülkiyet hakları arama tedbiri ile sınırlanmaktadır. Bu sebeple yasal mevzuatta bu husus için düzenlenen usul hükümlerine ve şartlara kesinlikle uyulmalı, gereken kararlar alınmalıdır. Bu şekilde güvenli bir yaşam için suçla mücadelede hukuka uygun ve bireylerin adalete güvenini sağlayıcı şekilde soruşturmalar yürütülmüş olacaktır. Bu durum arama tedbirinde de gecikmede tehlike, görünüşte haklılık ve ölçülülük şartlarının var olması gerektiğini göstermektedir.