• Sonuç bulunamadı

TABİAT İLE İLGİLİ MUCİZELER

Kuran-ı Kerimde alemin işleyişinde, tabiat kanunlarının kesintisiz olarak devam etmesinde düşünen insanlar için apaçık delillerin varolduğu açıklanmıştır.384 Bilinen ve alışılagelmiş tabiat kanunlarına aykırı olarak gerçekleşen olaylar Allah’ın sonsuz yaratma gücüne işaret eden delillerdir. Allah-u Teala dilediği takdirde insanlar için en imkansız görülen şeyleri bile anında yaratır. Her şey onun dilemesine bağlıdır. Müşrikler Hz. Muhammed’in peygamberliğine inanmıyorlardı. Ondan mucize talebinde bulunarak peygamberliğini ispat etmesini istiyorlardı. Hz. Muhammed de onlara istekleri doğrultusunda tabiattaki varlıklarla ilgili mucizeler göstermiştir. Bunlar tamamen tabiat kanunlarına aykırı olaylardır. Cansız varlıkların konuşma, hareket etme özelliği yoktur. Ancak Hz. Muhammed, Allah’ın izniyle onları konuşturmuş, hareket ettirmiş ve dilediği şeyleri müşriklere, cansız varlıkların diliyle söyletmiştir.

1- Hurma Dalının Yanına Gelmesi

Hz. Muhammed’e henüz iman etmemiş olan bir Arap gelerek, senin hak peygamber olduğunu nasıl anlayabilirim diye sordu. Hz. Muhammed, adama, şu hurma ağacının dalını çağırdığımda yanıma gelirse bana inanır mısın diye sordu. Adam, o hurma salkımı buraya gelirse kesinlikle senin peygamberliğine inanırım dedi. Bunun üzerine Hz. Muhammed, hurma dalını yanına çağırdı. Dal ağaçtan ayrılarak yanına gelmiş, sonra da ağaç dalına yerine dön deyince dal geldiği yere döndü. Bütün olanları seyreden Arabi, Hz. Muhammed’in hak peygamber olduğunu anlayarak iman etmişti385.

383 Mehmet Eminoğlu, Çağımızı Aydınlatan Kur’an Mucizeleri, İstanbul 1986, s.59.

384 Bakara, 2/164 ; Al-i İmran, 3/190 ; En’am, 6/97-99 ;Nahl, 16/11-13 ;İsra, 17/12 ;Ta-ha, 20/53-54 . 385İsmail Aka, A.Alparslan, vd. , a.g.e. , C.I, s.231.

2- Ağacın Konuşması

İslam’ın en büyük düşmanlarından Ebu Cehil, İslamiyet’e yeni girmiş olan Rukane’ye, peygamber olan kimse bir ağaca işaret edince ağaç kökleri ile birlikte yerinden koparak yanına gelmelidir. Açık bir dille Muhammed’in hak peygamber olduğunu doğruladıktan sonra kökleri ile birlikte eski yerine dönmelidir dedi. Böyle olduğu taktirde Hz. Muhammed’in peygamberliğine inanacağını söyledi. Rukane, Ebu Cehil’in bu sözlerini Hz. Muhammed’e anlattı. Ancak Allah Resulu, Ebu Cehil’in bunu iman etmek için istemediğini biliyordu. Yine de Ebu Cehil’in istediğini yaptı. Rükane’ye Allah’ın izniyle o ağacın yanına git ve benden selam söyle, “Allah’ın Resulü, Abdullah oğlu Muhammed çağırdı” de, o zaman inkarcılar görsünler dedi. Hz. Muhammed’in söylediği gibi Rükane ağacın yanına gitti ve kendisine söylenenleri tekrarladı. Bunun üzerine ağaç, Mekke halkının gözleri önünde harekete geldi, kökleri ile birlikte yürümeye başladı ve Hz. Muhammed’in yanına gelince durdu. “Esselamu aleyke Ya Resulullah” dedi. Bu durumu gören Mekke halkı şaşkınlıktan ne yapacaklarını bilemediler. Birçok kimse bu mucize karşısında iman etmişti.. Ancak mucizeyi görünce Hz. Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna inanacağını söyleyen Ebu Cehil, iman etmemişti. Daha sonra Hz. Muhammed, Allah’ın izni ile ağaca yerine dönmesini söyledi. Ağaç geri dönerek kökleriyle birlikte yerine yerleşmiştir.386

3- Ağaçların ve Taşların Selam Vermesi

Hz. Muhammed, Hz. Ali’ye Yemen’e gitmesi gerektiğini söyledi. Ona Yemen halkı seni karşılamaya gelecektir, onlar senin bulunduğun yere geldiklerinde sen tepenin ortasında olacaksın. O zaman orada bulunan taşlara ve ağaçlara “Resullah’ın size selamı var” de buyurdu. Hz. Ali yola çıktı ve Hz. Muhammed’in tarif ettiği yere geldiğinde Yemenlilerde oradaydı. Hz. Ali’yi karşılamaya gelmişlerdi. Hz. Ali taşlara ve ağaçlara bakarak “Allah Resulünün size selamı var” dedi. O esnada bir uğultu meydana geldi. Etraftan “Aleyke Ya Resulullah” diye sesler geldi. Orada bulunan Yemen halkı bu mucizeyi gördüklerinde hepsi birden iman etmişti.387

4- Hurma Kötülüğünün İnlemesi

İslamiyet’e girenlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Müslümanlar çoğalmış, mescit arkalara kadar tamamen dolmuştu. Hz. Muhammed hutbesini mescidin direklerinden birine yaslanarak okuyordu. Bu direk hurma ağacından yapılmıştı. Uzakta

386 Mustafa Darir, a.g.e., s.103-104.

oturanlar Hz. Muhammed’in sesini duymakta zorlanıyorlardı. Bu duruma bir çözüm getirmek istediler ve mescide minber yapılmasını kararlaştırdılar. Minber yapılınca Hz. Muhammed, hutbesini minberden okumaya devam etti. Bu sırada hurma kütüğünden bir inilti duyulmaya başladı. Orada bulunanların hepsi bu sesi duymuştu. Hz. Muhammed minberden inerek bu kütüğün yanına geldi. Eliyle okşayınca kütükten gelen ses kesilmişti. Bu haber her tarafta yayılmıştı. Olay dilden dile aktarılmış ve birçok kimsenin iman etmesine vesile olmuştu.388

5- Meyvesiz Hurma Ağacının Meyve Vermesi

Hz. Muhammed, evinde iken Hz. Ebubekir geldi. Vakit gece yarısına yakın olduğundan Allah Resulü ona ziyaretinin sebebini sordu. Hz. Ebubekir ise günlerdir aç olduğunu ve bu yüzden geldiğini söyledi. Biraz sonra Hz. Ömer geldi ve o da aynı şeyi söyledi. Çok geçmeden Hz. Ali’de aynı sebeple geldi. Ancak Hz. Muhammed’in onlara verebilecek bir şeyi yoktu. Zira kendiside günlerdir bir şey yememişti. Bunun üzerine Hz Ali, dün Mikdat b. Esved’in evinin önünde geçerken bir hurma ağacı gördüğünü üzerinde de biraz hurma olduğunu söyledi. O eve misafir olarak gidelim dedi. Böylece hep beraber Mikdat’ın evine gittiler ve ziyaretlerini sebebini açıkladılar. Ev sahibi, ağaçta bir miktar hurmanın olduğunu ancak onu da ailesiyle birlikte yediğini söyledi. Bunun üzerine Hz. Muhammed Hz. Ali’ye, o hurma ağacının yanına gitmesini ve ona “peygamber sana selam söylüyor” demesini istedi. Hz. Ali hurma ağacının yanına giderek Hz. Muhammed’in selamını iletti. Selamı alan hurma ağacı o anda hurma ile doldu. Hz. Ali, ağaçtan bir sepet hurma toplayarak getirdi. Hz. Muhammed, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Ali ve ev sahibi hep birlikte yediler. Ancak hurma ağacında hala hurma vardı.389

b- Dağın Konuşması

Bir sefer esnasında ashabdan Ukayl, çok susamıştı. Ancak yanlarında içecek su kalmamıştı. Bu duruma daha fazla dayanamayan Ukayl Hz. Muhammed’e giderek susuzluktan artık yürüyecek gücü kendisinde bulamadığını anlattı. Hz. Muhammed ona, karşılarında duran dağa gitmesini ve dağa “peygamber senden su istiyor” demesini söyledi Ukayl, Hz. Muhammed’in sözlerini dağa iletince, dağ dile geldi ve “Hz. Peygamber’e söyle ki yakıtı insanlarla taş olan ateşten sakının” (Bakara 2/24) ayeti

388İsmail Aka, A.Alparslan, vd. a.g.e. , C. I, s. 231 ; Mustafa Darir, a.g.e. , s.552-554. 389 İbn Muhammed a,g.e. , s.1347-1348.

indiğinden beri o taşların benden olabileceğini düşünerek o kadar çok ağladım ki bende bir damla bile su kalmadı” dedi. 390

7- Putun Konuşması

Yemen’den yüzlerce kişi Hz. Muhammed’in yanına gelmişlerdi. Amaçları onun hak peygamber olup olmadığını sınamak idi. Gelirken yanlarında Hübel adını verdikleri putlarını da getirmişlerdi. Ona karşı oldukça saygılı davranıyorlardı. Onu çeşitli kumaşlarla giydirmişler, değerli taşlarla süslemişlerdi. Geldiklerinde ona duydukları saygıdan dolayı onu en yüksekte bir yere yerleştirdiler. Hz. Muhammed, onları İslam’a davet etmek için yanlarına gitti. Yemenliler Hz. Muhammed’den hak peygamber olduğunu ispatlayacak bir mucize göstermesini istediler. Hz. Muhammed yanlarında getirmiş oldukları Hübel putunun yanına giderek elini onun başına koydu ve ben kimin, diye sordu. Cansız ve konuşmaktan aciz olan put, Allah’ın izniyle konuşmaya başladı. “Yerleri ve gökleri yaratan Allah’ın Peygamberisin” diye cevap verdi. Yemenlilerin tapınmakta oldukları putun ağzından Hz. Muhammed’in hak peygamber olduğunu duymaları onları korkuya düşürmüştü. Hemen orada hep beraber şehadet getirerek Müslüman oldular. Kendi tapınmakta oldukları putlarının Hz. Muhammed’in peygamberliğini doğrulamış olması onları çok etkilemişti. 391