• Sonuç bulunamadı

İsmail Hami Danişmend, Türklerin Müslüman oluşunu geniş bir şekilde işlemiştir. Türklerin Müslüman olma sebepleri çoktur. Danişmend, Türklerin kılıç zoruyla değil, kendi istekleriyle Müslüman olduklarını dile getirir. Ona göre Türklerin ruhi uyumları İslam dinine çok yakındı. Hatta Danişmend bu yakınlık sebebiyle Türklerin farkında olman İslam dinine girdiklerini dillendirir.

İsmail Hami, diğer dinlerin propaganda yaptığını; ancak Türklerin söz konusu dinlerin propagandalarına kayıtsız kaldıklarını, sadece İslam dinine kıymet vererek Müslüman olduklarını söyler.

Türklerin İslam dinine girme zamanlarının Hami dokuzuncu, özellikle de onuncu yüzyıl olduğunu söyler. Bundan evvelki zamanda da Türklerin Müslüman olduğunu; ancak bunun bireysel olduğunu dile getirir. Dokuzuncu ve onuncu yüzyıllarda Türklerin kütleler hâlinde Müslüman olduklarını dillerinden Danişmend’e göre daha önceki zamanlarda Türklerin İslam dinine girmemek için birtakım sebepleri vardır. Ona göre bunların başında Emeviler dönemindeki Türk – Arap mücadelesidir.

İsmail Hami, Türklerin Müslüman olurken hiçbir maddi zorunluluk altında bulunmadıklarını belirtir. Türklerin kendi seçimiyle Müslüman olmalarını önemli olarak görür. Ona göre bunun yanında Türklerin kütleler hâlinde İslam dinine girmeleri de oldukça önemlidir181.

İsmail Hami, Türklerin Müslüman olmasında en önemli etkenin İslam dininin tüm dünyayı kapsayan yegâne din olması olarak görür. İslam dininin tüm dünyayı kapsayan bir din olduğunda şüphe olmadığını ifade eden Danişmend, 1400

180 İsmail Hami Danişmend, “Türk Kültürleri ve Türkiye Kültürü”, Cumhuriyet Gazetesi, No: 5936, 18 Şubat 1941, s. 3-5.

yıl kadar bir zaman geçmesine karşın bütün dünyanın Müslüman olmadığını, bu sebeple Türklerin Müslüman olmalarında başka nedenlerin aranması gerektiğini dile getirir.

İsmail Hami eski Türklerinin dininin Şamanizm olduğunu söyler. Türklerin Müslüman olmasında aranacak olan nedenlerin başında eski Türk dininin dayandığı vahdaniyet ve kudret-i mutlak esaslarının olduğunu ifade eder182.

Süryani Mikail fıkrasına atıf yapan İsmail Hami, Oğuz Türklerinin Müslüman olmakla iman ve itikatlarını değiştirmediklerini, ırki olan birlik akidelerinin İslam dininde daha yüce ilahi bir ifadesini buldukları için Müslüman olduklarını dile getirir183. Danişmend Süryani Mikail’den hareketle eski Türk inancında Allah birliği olduğunu, İslamiyet’te de Allah birliği olduğunu, bunun Türklerin Müslüman olmasında bir unsur olduğunu ifade eder184. Ancak İsmail Hami, Süryani Mikail’in demiş olduğu maddi bir vahdaniyet anlayışından manevi bir vahdaniyet anlayışına geçilmiş olmasının doğru olmadığını söyler. Ona göre Göktürk Şamanizm’in son devirlerinde Türkler gözle görülmeyen, gökle yerleri yaratan bir tanrı anlayışına geçmişlerdi185.

Danişmend, Türklerin İslam dininden evvelki inançlarıyla İslam esasları arasında vahdaniyetten başka birtakım ortak noktaların da olduğunu dile getirmiştir. Bunların ahiret inancı ile ruhunun sonsuzluğu olduğunu söylemiştir. Ancak Hami, İslam dini ile Şamanizm’in ahiret inancı ve ruh hakkındaki görüşlerinde birtakım farklılıklar olduğunu belirtmiştir186.

İsmail Hami Türklerin Müslüman olmalarında etkili olan başka bir unsurun da savaşa izin verilmesi olduğunu söyler. Mani dini gibi savaşı kesin olarak yasaklayan dinlerin de olduğunu belirten Danişmend, İslam dininde Hak yolunda gaza ve cihadın kutsal bir hareket olduğunu, bu durumun Oğuz Türklerinin ırki

182 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 52-53. 183 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 56.

184 İsmail Hami Danişmend, “Süryani Mikail Vakayinamesi”, Türklük Milliyetçi Kültür Mecmuası, C. 1, S. 2, Mayıs 1939 İstanbul, s. 162.

185 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 56. 186 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 57.

akidelerine tamamen uygun olduğunu dile getirir187.

Hami kader konusunda da eski Türk inancıyla İslam inancı arasında bir uygunluk olduğunu dillendirir. Ancak Danişmend, eski Türk anlayışında kaderin insanın düşmanı olarak görüldüğünü, İslam inancında ise Allah’ın ezeli takdiri olduğunu söyler188.

İslam dininde Hac ibadetinin olduğunu dile getiren İsmail Hami, Türklerde benzer uygulamanın olduğunu, bu durumun da Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinde bir etken olduğunu ifade eder. Hacca giden Müslümanların kurban kestiklerini dillendiren Danişmend, Türklerin de kurban kestiklerini, hakanların da maiyetindeki beylerinden birini Ergenekon’a gönderip kurban kestirdiklerini ifade eder189.

İsmail Hami aile hukuku bakımından da İslam dini ile eski Türk töresi arasında pek çok yakınlıklar olduğunu belirtir. Danişmend İslam dininde bir erkeğin dört kadınla evlenebilmesine karşın eski Türklerde bir erkeğin üç kadınla evlenebildiğini söyler. Hami eski Türklerde baba ölünce oğulun üvey annesiyle, amca ölünce yeğenin yengesiyle, ağabey ölünce küçük kardeşin onun karısıyla evlenebildiğini, buradaki amacın başlıca sebebinin kadını ve aileyi korumak olduğunu ifade eder. Türklerin İslam dininin kabul ettikten sonra üvey anne ile evlenmeyi terk ettiklerini dile getirir.

Danişmend zina suçunun da İslamiyet’te olduğu gibi eski Türklerde büyük bir suç olduğunu, hatta böyle bir suç işlemenin cezasının idam olduğunu ve bu konuda İslam dininden daha şiddetli olduğunu ifade eder190.

Kadın hakları bakımından İslam dini ile eski Türk töresini karşılaştıran İsmail Hami, öncelikle İslam’dan önceki devirde Arabistan’da kadınların haklarının olmadığını belirtir. Danişmend, günümüzden 14 asır evvel kadını dişi bir hayvan ve canlı mal vaziyetinden kurtaran ve bugünkü Avrupa hukukunun bile temin

187 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 60. 188 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 61. 189 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 62. 190 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 64-66.

edemediği kadar yüksek kişi hukukunu İslamiyet’in temin ettiğini ifade eder.

Hami İslam dininin kadınlara temin ettiği hakların sadece bunlar olmadığını söyler. İslam dininin kız çocuklarının öldürülmesine son verdiğini, hukuki ve mali bakımdan kadınlarla erkekleri eşit duruma getirdiğini, meslek sahibi olabilmeyi, kazancına el koyabilmeyi, mala mülke sahip olabilmeyi, erkeklerin yarısı kadar mirasa sahip olabilmeyi temin ettiğini dillendirir191.

Eski İslam kadınlarının gaza ve cihat ordularının seferlerine bizzat kaldıklarını dile getiren İsmail Hami, İslamiyet’ten evvel Orta Asya Türk kadınlarının da durumlarının aynı olduğunu söyler192. Eski Türklerde boşanma konusunun da İslam dinindeki gibi olduğunu ifade eden Danişmend, boşanma yetkisinin erkekte olduğunu, kadının ise boşanmayı talep etme hakkının olduğunu belirtir193.

191 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 70-71. 192 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 77. 193 İsmail Hami Danişmend, Türk Irkı…, s. 94.

III. BÖLÜM

DİN VE İSLAM ANLAYIŞI