• Sonuç bulunamadı

İSLAM DİNİ İLE DİĞER DİNLERİ KARŞILAŞTIRMASI

KARŞILAŞTIRMASI

İsmail Hami Danişmend üç büyük din olan İslam, Hristiyanlık ve Yahudiliği farklı açılardan karşılaştırmaktadır. Ona göre evrensel tek din İslam dinidir ve bu dinin kutsal kitabı olan Kuran’ı Kerim tebliğ edildiği günden bugüne değişmemiştir, değişmeyen tek kutsal kitaptır. Buna karşın Hristiyanlık hakkında miladın birinci

204 İsmail Hami Danişmend, Garp İlminin..., s. 59-62. 205 İsmail Hami Danişmend, Garp İlminin..., s. 62-63. 206 İsmail Hami Danişmend, Garp İlminin..., s. 64. 207 İsmail Hami Danişmend, Garp İlminin..., s. 65.

yüzyılının ilk yarısından tek bir vesika bile kalmadığını söyleyen Danişmend, İslam tarihinin aydınlığına karşın Hristiyanlık tarihinin karanlık olduğunu ifade eder.

İncil hakkında bilgilere değinen Hami, çok sayıda İncil bulunduğunu, bu İncillerin birbirinden çok farklı olduğunu, istisnasız hepsinin sonradan uydurulduğunu ve hepsinin yazarlarının farklı olduğunu, İncillerin birbirleriyle çelişkiler içerdiğini, çelişkiler sebebiyle kilisenin İncil sayısını dörde düşürdüğünü, ancak bunlar arasında da bir birlik olmadığını ve yeryüzünde gerçek İncil’in bulunmadığını ifade eder208.

Doğa kanunları açısından dinleri karşılaştıran İsmail Hami’ye göre doğal olan tek din İslam’dır. Hami bunu “…çünkü tabiatta olduğu gibi İslamiyet’te de hem

şiddet hem şefkat vardır”. şeklinde açıklamıştır. Ona göre İslam’a karşın “Bir yüzüne

tokat atana öbür yüzünü uzat.” prensibinde olan Hristiyanlık olumsuz ve doğal olmayan bir din olduğu için hiçbir zaman tam olarak uygulanamamıştır, uygulanması da mümkün değildir. Hristiyanlık dinini bu şekilde açıklayan Danişmend, Hristiyanların bu dindeki şefkate rağmen daima taassup ve çıkar savaşları açtıklarını ve bu savaşlarda yamyamlığa varıncaya kadar her türlü kötülüğü işlediklerini ifade etmiştir. İsmail Hami Hristiyanların yamyamlık fiillerine I. Haçlı Seferi’nde yaptıklarını örnek verir.

Hristiyan Avrupa tarihine değinen İsmail Hami, Avrupa’da asırlarca insanı dörde bölme, canlı canlı gömme, çarka bağlayıp parçalama, gözlerini oyma, karnını deşme, üstüne duvar örme ve her şekilde yakma cezalarının 18. yüzyıla kadar sürdüğünü, ateşle yakma cezasının ise 19. yüzyılda da uygulandığını ifade etmiştir. Kiliseye kurban edilen on milyon insan olduğunu söyleyen Danişmend, İkinci Dünya Savaşı’nın da Hristiyan Avrupalı milletler ve Bolşevikler tarafından gerçekleştirilen bir kötülük olduğunu, bu durumun da Hristiyanlığın uygulanmasının mümkün olmadığını gösterdiğini ifade eder.

İsmail Hami’ye göre Yahudilik de sadece şiddet dini olduğu için doğal değildir. Eski Ahit’ten örnek veren Danişmend, bu kitapta Hz. Musa’nın gizlice

adam öldürmüş, zalim, gaddar ve cani şekilde tasvir edildiğini söyler. Danişmend yine bu kitapta Allah’ın Beni İsrail’e hırsızlık ve dolandırıcılık tavsiye ettiğini ifade eder. Ona göre İslamiyet ise bütün bu gayritabiî ve insani olmayan unsurlardan tamamen uzak şefkat, adalet ve kuvvet dinidir209.

Vahdaniyetlik açısından dinleri karşılaştıran İsmail Hami’ye göre dünyada hakiki manada vahdaniyet sadece İslam’da vardır. Hristiyanlık’ta ise Teslis akidesi ve Ulûhiyet ailesi vardır diyen Danişmend, Hristiyanlık için milattan dört asır sonra üç tanrılı bir din icat edildiğini ve hiç haberi olmayan Hz. İsa’ya bu dinin izafe edildiğini söyler. Yahudilik’te ise tek tanrı olduğunu söyleyen İsmail Hami, bu tanrının sadece İsrailoğullarının tanrısı olduğunu ve diğer milletlere düşman bir kabile tanrısı olduğunu ifade eder210.

Üç büyük dinin kitaplarını karşılaştıran Danişmend, Eski Ahit ile Yeni Ahit’in farklı zamanlarda farklı kişiler tarafından yazıldığını, üsluplarının perişan olduğunu, içerik olarak çelişkiler içerdiğini, doğal olmadıklarını, hatta hırsızlık ve dolandırılıcılığa teşvik gibi ahlaki olmayan garabetlerine karşın Kuran’ı Kerim’in tebliğinden beri hiçbir değişime uğramadığını, insanüstü bir belagatinin bulunduğunu ifade eder211.

Danişmend’e göre Kuran’daki kadın hukuku, bugünkü hiçbir Avrupa hukuku tarafından temin edilememiştir. Ona göre İslamiyet’teki zekât, fakir sınıfların ekonomik olarak rahatlaması içindir ve zengin ve orta halli sınıflara bu bir borçtur.

Temizlik açısından karşılaştırma yapan Hami’ye göre İslam maddi ve manevi temizlik dinidir. Aynı zamanda manevi temizlik İslam ahlakının temeli olan hayânın doğal bir sonucudur. Hristiyanlık’ta ise bunlardan eser yoktur. Yakın bir zamana kadar Hristiyan Avrupa’da sokaklar, hatta saraylar bile pislik içindeydi212.

Irk, millet ve kişilerin eşitlik – eşitsizlikleri açısından dinleri karşılaştıran İsmail Hami, Kuran’ın ırk, millet ve kişiler arasında mutlak bir eşitlik ilan ettiğini,

209 İsmail Hami Danişmend, İslam’ın…, s. 7-8. 210 İsmail Hami Danişmend, İslam’ın…,s. 8-9. 211 İsmail Hami Danişmend, İslam’ın…,s. 9-10. 212 İsmail Hami Danişmend, İslam’ın…,s. 10.

İslam’da hiçbir milletin başka bir millete, hiçbir bireyin başka bir bireye üstünlüğünün caiz olmadığını, bundan dolayı Hz. Muhammed’in sahabeleri arasında zenci, Yahudi, Rum, Acem vesaire gibi çeşitli ırk ve millete mensup büyük sahabelerin olduğunu, Araplarla bunlar arasında hiçbir ayrım gözetilmediğini ve aralarında kardeşlik ilan edildiğini ifade eder. Buna karşın Hristiyan milletleri manevi medeniyet bakımından geri ve ilkel olduğunu söyleyen Danişmend, Amerika Birleşik Devletleri’nde hâlâ zenciler aleyhine kanunlar olduğunu, kızıl ve sarı derililerin türlü haksızlıklara maruz kaldıklarını, aynı durumun İngiltere’de de yaşandığını, bunları yapan milletlerin medeniyetten, uluslararası adaletten, insan haklarından bahsetmeye hakları olmadığını ifade eder213.