• Sonuç bulunamadı

2.1. Harun Güngör‟ün AraĢtırmalarında Deskriptif (Tasviri) Metot

2.1.9. Türklerde Nevruz

Güngör, Türklerde Nevruz konusunu, Ön Asya kültürlerinde yeniden doğuĢ ile karĢılaĢtırmalar yaparak incelemiĢtir. Buna göre O, tarihteki en medeni millet olan Sümerlilerin A-ki-til adı ile yeni yıl bayramını kutladıklarını ve bu bayramın adının sonundaki Til kelimesinin yaĢamak ve yeniden doğmak anlamına geldiğini belirtmiĢtir. Akadlıların Akitu dedikleri bu bayrama Babillilerin Zagmuk dediklerini kaydeden Güngör, Nevruz‟un Mısır, Hitit ve Ġran‟da da kutlandığını ve bu kutlamanın Nisan ayının 12. Günü yapıldığını ifade etmiĢtir. O, Firdevsi‟nin ġehname adlı eserinde Nevruz ve Mihrican‟dan söz ettiğini, ancak Ġranlılarca ve Hindistan‟da yaĢayan Parsilerce Jamschedi Navroz adı ile ve Ġranlıların güneĢ takviminin ilk ayı Farvardin‟in 20/21. Günleri kutlanan bu bayramın dini değil, tabiatla ilgili olduğu tespitinde

112

H. Güngör, “ÇuvaĢların Dini Durumu”, Türk Bodun Bilimi Araştırmaları, s. 254-255; H. Güngör, “Kama-Ural ÇuvaĢlarının Yeni Yıl Bayramı Nartukan”, Türk Bodun Bilimi Araştırmaları, s. 218.

bulunmuĢtur. Ayrıca eski Ġran ZerdüĢtiliğinin kutsal kitabı Avesta ve onun tefsiri Zend‟de Ġran Nevruz‟u ile ilgili olarak hiçbir bilginin bulunmadığını da belirtmiĢtir. Güngör, Ön Asya kültürlerinde Nevruz‟un kozmolojik bir temeli olmakla birlikte dine dayandırılmasının, bu bayramın pek çok toplulukça benimsenmesi ve meĢrulaĢtırılması amaçlanarak yapılmıĢ olabileceğini düĢünmektedir. Güngör, Ġslam ile birlikte Abbasilerde ve daha sonra Ġranlılarda Nevruz‟un dini bir karaktere büründüğünü, günümüzde Ġran‟da bu günün Hz. Âdem‟in yaratılıĢı, Hz. Ġbrahim‟in putları kırması, Hz. Muhammed‟in Hz. Ali‟yi kendisine vekil tayin etmesi vb. olaylarla bağdaĢtırıldığını ifade etmiĢtir. Yeniden doğuĢu ifade eden bu bayramın Yahudilikte Hz. Musa‟nın Yahudileri Firavunun zulmünden kaçırarak Sina Yarımadasına götürmesi anısına kutlanan Pesah ve Hıristiyanlıkta Hz. Ġsa‟nın öldükten sonra yeniden dirilmesi anısına kutlanan Paskalya biçiminde Ģekil değiĢtirerek var olduğu tespitinde bulunmuĢtur. Güngör, klasik kaynaklarda Türklerin beĢinci ayda 10-20. Günler arasında ırmak kenarlarında kurbanlar kesip saçı yaptıklarının, bunların Juan-Juanların demirci Türkleri olduğunun yer aldığını açıklamıĢtır. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında da kutlanan Nevruz‟un günümüzde farklı isimlerle Tüm Türk ülkelerinde ve diğer birçok ülkede kutlandığını belirten Güngör, Azerbaycan‟da bizzat gözlemlediği Nevruz kutlamalarının Paskalya öncesi Hıristiyan inancı ile benzer özellikler taĢıdığını görmüĢ, ancak Hıristiyan Türklerin Nevruz‟a pek itibar etmediklerini belirtmiĢtir. O, bunun sebebi olarak Nevruz ile Paskalyanın tarihlerinin birbirine yakın olması ve bazı yerlerde iklim özelliklerinin uygunluk göstermemesi durumlarını tespit etmiĢtir.

Güngör, çeĢitli toplumlarda Nevruz ile ilgili kutlamaların tarihçesini inceledikten sonra Ġranlıların destanında Nevruz ile ilgili olarak anlatılan olaylar ile Türklerin VaroluĢ Destanı olan Ergenekon arasında bir karĢılaĢtırma yaparak Ģu tespitlerde bulunmuĢtur:

1- Firdevsi ġehname ‟sinde Nevruz‟un hükümdar CemĢid adına icat edildiğini belirtir. Ergenekon Destanında Türklere yol gösteren Bozkurt‟a karĢılık Ġran düĢüncesinde yol gösteren bir hayvan yoktur.

2- Feridun adlı Ġran hükümdarı Azi Dahhak‟la mücadele eden ve Ġran‟ı özgürlüğüne kavuĢturan Feridun‟u güzel bir inek emzirmiĢtir. Azi Dahhak‟a karĢı elinde öküz kafası Ģeklinde bir gürz bulunur. Feridun‟un tahta çıktığı gün Mihrican bayramı olarak kutlanır. Güngör‟e göre, Mitra dininde öküzün kurban edilebilmesine karĢı, bu olayda öküzün kutsal kabul edildiği ZerdüĢtilik ve inek tarafından beslenen Feridun‟un

üstünlüğü ön plana çıkarılmaktadır. Feridun‟un geleceğinin rüya ile bildirilmesi Ġran kaynaklı değil, Sami kaynaklıdır. Demirci Kave ile Azi Dahhak arasındaki mücadele, yeniden varoluĢu ifade etmez. Ġran düĢüncesinde yeniden var oluĢ kar tufanı ile açıklanmaktadır.

3- Ergenekon Destanında ıssız yer motifi var iken, Ġran düĢüncesinde böyle bir unsur yoktur.

4- Çin kaynaklarında Tu-cüe adıyla yer alan Türkler, Juan-Juanların demirci olanlarıdır. Ġranlıların demirci oldukları konusunda ise hiçbir bilgi yok gibidir. Nevruz kutlamaları sırasında demir dövme âdeti Türklerce uygulanırken Ġranlılar böyle bir uygulamayı yerine getirmezler.

Güngör, yukarıdaki tespitlerinden sonra Ergenekon Destanı ile yeni yıl bayramları arasında hem büyük bir fark hem de bir benzerlik olduğunu dile getirmiĢ, bunun sebeplerini Türklerin Ġran ile komĢu olmalarına ve Ön Asya toplumları ile iliĢkilerine bağlamıĢtır. Ayrıca Nevruz kutlamaları sırasında yakılan ateĢin ZerdüĢtilik‟teki ateĢle bir ilgisinin bulunmadığını açıklarken birinde ateĢin tapınma objesi diğerinde ise temizleyici bir unsur olduğunu belirtmiĢtir.

Güngör Ergenekon ile Nevruz‟un birbirinden farklı olup Ergenekon‟un, Türklerin VaroluĢ Bayramı, Nevruz‟un da içinde çeĢitli kültürel unsurlar barındıran yeni yıl bayramı olduğunu belirtmiĢtir. Güngör‟e göre, günümüzde yapıldığı gibi Nevruz bayramı kozmik bir strüktüre bağlanarak kutlanırsa Natüralizme dayandırılmıĢ olur ve milli olma özelliği yok olur. Oysa Nevruz, Ergenekon Destanındaki milli unsurlarla desteklenmeli, aynı tarihlerde ve aynı biçimde kutlanmalıdır.113

Güngör, Kama ve Ural ÇuvaĢlarınca yeni yıl bayramı olarak kutlanan Nartukan, Nartavan, Nartukan, Nardugan adı ile anılan bayramın özelliklerini ve bu bayramda neler yapıldığını deskriptif yöntemle ele almıĢtır. Bu ismin ayrıca yeni yıl için yüzükle fala bakmayı da ifade ettiğini belirterek Nartukan‟ın 25 Aralık‟ta baĢlayarak bazı yerlerde üç gün, bazı yerlerde birer gün ara verilerek üç kez, bazı yerlerde de beĢ-yedi gün kutlandığını açıklamıĢtır. Güngör bu bayramda yapılanlar ile ülkemizdeki Nevruz kutlamalarında yapılan bazı uygulamaları karĢılaĢtırmıĢtır. O, ülkemizdeki Nevruz kutlamaları sırasında, yöreden yöreye ufak tefek değiĢiklikler gösteren martaval, martifal, martifal atmak gibi niyet oyunları, baht çömleği, bahtıvar, yüzük çekmek, deve

113

H. Güngör, “Ön Asya Kültürlerinde Yeniden DoğuĢ ve Türkler‟de Nevruz”, Nevruz-Türk Kültüründe

Nevruz Uluslararası Bilgi Şöleni (Sempozyumu) Bildirileri, Ankara, 20-22 Mart 1995, Ankara 1995,

oyunu, oyun oynarken Ģarkılar söyleme, erkeklerin kadın, kadınların erkek kılığına girmesi Ģeklindeki uygulamalarla ÇuvaĢların Nartukan‟ ı kutlama esnasında yaptıklarının benzer olduklarını tespit etmiĢtir. Güngör‟ün dikkat çektiği baĢka bir konu da ÇuvaĢların, baharın baĢlangıcı olan Nevruz ile aynı kökene sahip olan Nartukan‟ı niçin Naras ayında kutlamadıkları ve RaĢtav (Aralık) ayının 25‟inden itibaren kutlamaları ile ilgilidir. O, bunun sebebini ÇuvaĢların soğuk bir iklimde yaĢamalarına ve dinlerinin farklılığından dolayı diğer Türk toplumlarından farklı bir kültüre sahip olmalarına bağlamaktadır.114

2.1.10. Kayseri’de YaĢayan Uygur ve Kazak Türklerinin Bazı Adet ve