• Sonuç bulunamadı

Gagauz ĠnanıĢları Ġle Orta Asya Türk Kültürünün KarĢılaĢtırılması

2.3. Harun Güngör‟ün AraĢtırmalarında KarĢılaĢtırma Metodu

2.3.6. Gagauz ĠnanıĢları Ġle Orta Asya Türk Kültürünün KarĢılaĢtırılması

Gagauzlar, X. yüzyıldan baĢlayarak HıristiyanlaĢtırılmıĢ, Bizanslıların etkisi ile HıristiyanlaĢan Gagauzlar Yunan kilisesinin, Bulgar ekzarhanesinin kurulmasıyla birlikte bir kısım Gagauzlar da Bulgar kilisesinin etkisi altında dini yaĢantılarını sürdürmüĢlerdir. “Gagauz ĠnanıĢlarında Orta Asya Türk Kültürünün Ġzleri” adlı çalıĢmasında Harun Güngör Gagauzların inanıĢlarında Ġslamiyet öncesi Türk inanıĢlarının, Ġslami inançların ve dinler tarihçileri tarafından Mani dininin devamı olarak kabul edilen Bogomilizm‟in etkilerinin açık bir Ģekilde görüldüğünü belirtmektedir. Adı geçen makalede Kurban, Kurt Bayramı (Canavar Yortusu), Tepegöz, Albastı, AteĢ, Ay, Yağmur konuları ayrı baĢlıklar halinde ele alınmıĢtır. Harun Güngör Gagauzların bu inanıĢlarını ele alırken diğer bazı Türk kavimlerinin inanıĢlarına da yer vererek bir karĢılaĢtırma yapmıĢtır. Ayrıca Anadolu‟da bu inanıĢların izlerinin görüldüğünü ifade etmiĢtir.

Güngör, kanlı kurbanın Hıristiyanlıkta olmadığını, buna rağmen Gagauzların kurbana önem verdiklerini, hatta Ġslamiyet öncesi Türklerde uygulanan ve Divan-ı Lügati‟t Türk‟te adı geçen “Iduk” ile aynı olan “Allahlık” adlı kurbanın bulunduğunu

179

H. Güngör, “Gagauzların Hıristiyanlığı Kabulü ve ĠnanıĢlarındaki Ġslami Unsurlar Meselesi”, Türk

ifade etmektedir.180 O, Zajaczkowski‟den Ģu alıntıyı yapmaktadır: “Allahlık: Mal, mülk sahibi bir çiftçinin en güzel boğa yavrusunu kurbanlık olarak seçmesi ve kırlara salıvermesidir. Bu hayvanlar ziyan dahi yapsalar tarladan kovulmazlar. Bu hayvanı kimse çalmaz. Bunları dövmek, hırpalamak büyük günah sayılır. Gagauzlar, bu hayvanlara kurtların bile dokunmadığına inanmaktadırlar.”181

Güngör, Gagauzların “tılsım (tılısım) adını verdikleri mitolojik varlıkla ilgili bilgi verirken, onların tılsımın kötülüklerinden korunmak için bir bina yapılırken horoz kurban ederek binanın temeline kan akıttıklarından ve bu inancın Anadolu‟da pek çok yerde yaĢadığından söz eder.182

Güngör, Gagauzların kutladığı bayramlardan biri olan Kurt Bayramı (Canavar Yortusu) ile ilgili olarak Bozkurt kültünün Hunlar, Hiung nu, Göktürk, Uygurlarda, Oğuz Destanında bulunduğunu, ancak Türklerin Bozkurt‟u tanrı olarak kabul etmediklerini, tapmadıklarını, Bozkurt‟un bazen ana, bazen devlet sembolü, bazen de yol gösterici olarak düĢünüldüğünü ifade etmiĢtir. Gagauzların da onu devlet sembolü olarak kabul edip, mavi zemin üzerine Dolunay içinde Bozkurt resmini kullanarak ataları Göktürklere bağlılıklarını ifade ettiklerini söylemiĢtir.183

Türk boylarının hepsinde olduğu gibi Gagauzlarda da Tepegöz efsanesi olduğunu dile getiren Güngör, diğer Türk boylarında Tepegözü kendi kılıcı ile öldüren Basat adlı kiĢiden söz edildiğini, ancak Gagauz rivayetlerinde böyle bir kahramanın olmadığını belirtir. Gagauz Tepegözü ile Oğuz Tepegözünün aynı efsane olduğunu, buradan yola çıkarak Oğuzlar ile Gagauzların aynı menĢeden geldiklerini ifade eder.184

Güngör Gagauzların Obur (Hobur) inanıĢları ile ilgili olarak „obur‟ un, ölen bir kimsenin, günahkâr ise mezarda bir hayvana dönüĢmesi anlamına geldiğini ve bu inanıĢın Anadolu‟da “hortlak” olarak bulunduğunu açıklamaktadır.185

180

H. Güngör, “Gagauz ĠnanıĢlarında Orta Asya Türk Kültürünün Ġzleri”, Türk Bodun Bilimi

Araştırmaları, s. 167-168.; H. Güngör-M. ArgunĢah, Gagauz Türkleri Tarih-Dil-Folklor ve Halk Edebiyatı, s. 36.

181

H. Güngör, “Gagauzların Hıristiyanlığı Kabulü ve ĠnanıĢlarındaki Ġslami Unsurlar Meselesi”, Türk

Bodun Bilimi Araştırmaları, s. 156.

182

H. Güngör- M. ArgunĢah, Dünden Bugüne Gagauzlar, s. 95-96.

183

H. Güngör, “Gagauz ĠnanıĢlarında Orta Asya Türk Kültürünün Ġzleri”, Türk Bodun Bilimi

Araştırmaları, s. 168.

184

H. Güngör, “Gagauzlarda Tepegöz Efsanesi”, s.199-201.;“Gagauz ĠnanıĢlarında Orta Asya Türk Kültürünün Ġzleri”, Türk Bodun Bilimi Araştırmaları, s. 168-169. ; H. Güngör- M. ArgunĢah, Gagauz

Türkleri Tarih-Dil-Folklor ve Halk Edebiyatı, s.41.; H. Güngör-M. ArgunĢah, Dünden Bugüne Gagauzlar, s. 93-94.

185

H. Güngör-M. ArgunĢah, Dünden Bugüne Gagauzlar, s. 94-95.; H. Güngör-M. ArgunĢah, Gagauz

Harun Güngör, Gagauzların albastıyı kötü ruhlu bir dev Ģeklinde tasavvur ettiklerini, lohusalara zarar verdiğine hatta onları öldürebileceğine inandıklarını, bu sebeple doğum yapacak olan kadına doğumdan üç gün önce ve üç gün sonra rakı içirdiklerini, akĢamları lohusanın bulunduğu odanın kapısına kor halinde ateĢ bıraktıklarını kaydetmektedir. Lohusanın yastığının altına konulan makasın onu kötü ruhlardan koruduğuna inanıldığını, odanın içinde süpürge bulundurduklarını ve odada 40 gün mum yaktıklarını belirten Güngör, çocukları kötü ruhların etkisinden korumak için erkek çocukların mavi kundağa kız çocukların ise kırmızı kundağa sarıldığını, bu inanıĢın aynı zamanda Anadolu‟da da yaĢadığını ifade eder. Güngör, albastı inancının Türk kavimlerinin tamamında bulunduğu, isminin aynı olduğu, ancak tasavvur Ģeklinin diğerlerinden farklı olduğu belirtilir. Kırgız ve Kazakların onu tilki veya keçi Ģeklinde, Kazan Türklerinin kötü bir ruh olarak, Özbeklerin ise saçları dağınık ve pejmürde bir haldeki koca karı Ģeklinde tasavvur ettikleri açıklanır.186

AteĢ inanıĢı ile ilgili bölümde Güngör, Gagauzlardaki inanıĢ ile Altaylılarda ve Yakutlardaki inanıĢlardan da bahseder. Adı geçen kavimlerin tümünde iki türlü ateĢ olduğunu, ancak farklı Ģekillerde isimlendirildiğini belirtir. Altaylılar ve Yakutların ateĢi “Ayi out (Mukaddes ateĢ)” ve “Nuçça out (Rus ateĢi)” olarak ikiye ayırırken Gagauzların “Canlı ateĢ” ve “Cansız ateĢ” olarak ikiye ayırmakta olduklarını ifade eder. Canlı ateĢin, iki odunun sürtünmesiyle elde edildiği, onunla oynamanın sakıncalı olduğu, oynayan çocukların sidikli olacakları; cansız ateĢin ise kötü ruhları kovmak için kullanıldığı ve gün batımından sonra hiç kimseye evden ateĢ verilmediği açıklanır.

Güngör, Gagauzların ayı yeni ay, küçük ay (yarım ay) ve büyük ay olarak isimlendirdiklerini ve ayın duruĢ Ģekline bakarak hava tahminlerinde bulunduklarını, ayın uçları aĢağıya çevrili olduğunda havanın yağıĢlı, yukarıya çevrili olduğunda kurak, uçları uzun olduğunda havanın aynı olacağına inandıklarını ve Anadolu‟da da aya bakarak tahminlerde bulunulduğunu açıklar. Ayın uçları bozuk olduğunda onu kurtların ısırdığına inandıklarını, bu inancın Orta Asya ve Sibirya‟daki Türk kavimlerinde de olduğunu karĢılaĢtırarak açıklar. Bu ayın yeniĢ ve parçalanıĢını her kavmin kendi kutsal hayvanına yaptırdığını belirttikten sonra Moğollarla Kuzeydoğu Sibirya‟daki

186

H. Güngör, “Gagauz ĠnanıĢ ve Adetleri Ġle Ġlgili Bazı Notlar”, Türk Bodun Bilimi Araştırmaları, s. 183.; “Gagauz ĠnanıĢlarında Orta Asya Türk Kültürünün Ġzleri”, Türk Bodun Bilimi Araştırmaları, s. 169.; H. Güngör-M. ArgunĢah, Gagauz Türkleri Tarih-Dil-Folklor ve Halk Edebiyatı, s. 43.

Gilyakların bunu köpeklere, kuzey kutbuna yakın olanların ayılara, bütün Türk kavimlerinin ise kurtlara yaptırdığını açıklamaktadır.

Güngör Gagauzlardaki yağmur inanıĢını ele alırken diğer bazı Türk kavimlerindeki yağmur inanıĢlarıyla karĢılaĢtırmalar yapar ve Anadolu‟da da bu inanıĢların bir kısmının hala görüldüğüne yer verir. Gagauzların çiftçilikle uğraĢmaları sebebiyle yağmurun, onların hayatında çok önemli olduğunu, yağmur yağmadığında yağmur duasına çıktıklarını, ayrıca ebekuĢağı (alaim-i sema) ile ilgili bazı inanıĢlarının olduğunu ifade etmektedir. Gagauzların, ebekuĢağını, yerden göğe su taĢıyan bir hortum veya tulumba olarak kabul ettiklerini belirtir ve Altay bölgesi ve Sibirya‟daki Türk kavimlerinin de aynı inanca sahip olduklarından söz eder. EbekuĢağının altından geçen erkeklerin kadın, kadınların erkek olacağı inancının Gagauzlarda olduğunu, bu inancın Anadolu‟da da bulunduğunu belirterek bir karĢılaĢtırma yapar.

Gagauzların, yukarıda anlatılan inanıĢları dıĢında Güngör ölenin arkasından “can pidesi”nin dağıtılması, yolculuk esnasında kurt görülmesinin uğur sayılması, intihar edenlerin cenazesinin kapıdan değil de pencereden çıkarılması, bütün Türk kavimlerinde olduğu gibi Gagauzların da inanıĢ ve destanlarında 3, 7, 9 rakamlarının önemli olduğu187, nazardan korunmak için muska takılması188

inanıĢlarına yer vererek bunları Orta Asya Türk kültürünün izleri olarak değerlendirir. Gagauz inanıĢlarının Anadolu Türk kültüründe de görüldüğünü belirtir ve özellikle kozmolojik inanıĢların ortak olmasını, ayrı coğrafi bölgelerde yaĢamalarına rağmen Gagauzlarla diğer Türk kavimlerinin aynı kökten geldiklerinin delili olarak kabul eder.189