• Sonuç bulunamadı

zengin bir ülkedir fakat bu kaynaklara geçmişe nazaran son yıllar itibariyle önem verilmektedir.

Türkiye uzun yıllardır devam eden Avrupa Birliğine girme amacı ve uluslararası anlaşmalar neticesinde yenilenebilir enerji kaynaklarını ön plana çıkarmak hedefiyle 24 Temmuz 2003 yılında yürürlüğe giren “Avrupa Birliği Müktesebatı’nın Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı’nda bu kaynakların kısa zamanlı öncelikler arasında olmasını vurgulamıştır. Ayrıca Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda daha çevreci bir politika için yenilenebilir kaynakların önemini gündeme getirmiştir. Akabinde 4628 sayılı “Elektrik Piyasa Kanunu” ile elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakları arttırmak için 200 milyon dolar gibi bir Dünya Bankası kredisini, bu kaynakların plasmanı için Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ve Türkiye Kalkınma Bankası vasıtasıyla özel kuruluşların işletimine takdim etmiştir

(http://www.mfa.gov.tr/yenilenebilir-enerji-kaynaklari.tr.mfa, Erişim Tarihi:

13.03.2018). Bu adımlarla Türkiye’nin yenilenebilir kaynaklara verdiği önemi ve bu kaynaklardan daha fazla verim elde etmek için ayrıca enerji bağımlılığını azaltmak için gerçekleştirdiği politikaları görmekteyiz.

Grafik 2. 2016 Yılı Türkiye’nin Yenilenebilir Kaynaklardan Elektrik Enerjisi Üretiminin Dağılımı

Kaynak: TEİAŞ, 2017

Türkiye’nin 2016 yılı itibariyle yenilenebilir kaynaklar ile elektrik enerjisi üretimi toplam 90.981,3 GWh olmuştur. Bu oran Türkiye’nin toplam elektrik enerjisi üretiminin %33,15’ini kapsamaktadır. Elektrik üretiminde yenilenebilir kaynaklar için en fazla hidro enerji kaynakları kullanılmaktadır.

1.4. Türkiye’nin Enerji Bağımlılığı

Enerji üretimi ve tüketimi sürekli refah artışının ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla yakından ilgili olduğu gibi dış ülke siyasetinde de önemli bir yere sahiptir. Teknolojinin çok çabuk ilerlediği, rekabetin giderek arttığı 21. yüzyılda, dünya ekonomilerinde kalkınmayı sürdürülebilir kılmak için temel etken enerjidir. Bu nedenledir ki sıcak savaşlar, politik kargaşalar yoğun olarak enerji kaynakları çevresinde toplanmaktadır. Bu durumun ana nedeni enerji kaynaklarındaki dengesiz dağılımıdır. Bu durumda enerjide birçok ülkenin dışa bağımlı olmasına neden olmuştur (Bilginoğlu, Dumrul, 2012, 3).

054% 020% 005% 003% 017% 001% Barajlı D. Göl ve Akarsu

Türkiye gerek stratejik konumu gerek nüfus sayısı ve yüz ölçümü açısından dünyada önemli bir noktadadır. Enerji talebi nüfus ile aynı yönlüdür. Yani nüfus oranı çoğaldıkça enerji tüketimi artmaktadır. Türkiye enerjide ürettiğinden daha fazlasını tüketen bir ülkedir.

Türkiye enerji siyasetinde ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı arttıran, yeterli güvenilir ve yerel kaynaklardan elde edilen bir enerji yapısının sağlanması şeklinde bir yol izlemiştir. Bu doğrultuda öncelik serbest piyasa ve rekabet öncelikli bir enerji sektörü oluştururken; enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, doğu-batı koridorunda bir enerji ağı sağlamak olmuştur (İKV, 2004: 35). Bu amaçlar içerisinden en önemlisi Türkiye ekonomisindeki enerji bağımlılığını azaltmak olmuştur.

Türkiye ekonomisi 2000’li yıllar itibariyle hızlı bir büyüme stratejisi izlemektedir. Ülkemiz ekonomisi 2002-2014 yıllarını kapsayan süreçte neredeyse her sene %5’lik bir oranda büyüme kaydetmiştir. Ülkemizde bu büyümeye paralel olarak her yıl enerji talebi bir önceki yıla nazaran artış göstermiştir. 1990 yılından itibaren Türkiye’nin yıllık enerji talep artışı %4,6 olmuştur. Türkiye’nin birincil enerji talebi 1990 yılında 52,7 milyon ton eşdeğer petrolden 2012 yılında 115,7 milyon ton eşdeğer petrole artış göstermiştir (Bayar, 2014, 2).

Grafik 3. 1990-2015 Türkiye’nin Enerji Talebinin Dışa Bağımlılık Oranı

Kaynak: Türkiye Petrolleri Sektör Raporu, Mayıs 2017

Grafik 1.1 de görüldüğü üzere Türkiye’de 1990 yılında enerji talebinin dışa bağımlılık oranı %51 olarak gerçekleşmiştir. Buda demek oluyor ki ülkemiz 90’lı yıllarda bile enerji talebinin hemen hemen yarısını diğer ülkelerden karşılamaktadır. Bu oran 2000 yılında %67 seviyesinde gerçekleşirken 2015 yılında %76 oranında gerçekleşmiştir. Buda Türkiye sanayisi için ciddi bir maliyet teşkil etmektedir.

Ülkemizde 1990’lı yıllar itibariyle uygulanan doğal gazı sürekli kılma politikaları kömür ve petrole olan talep artışını azaltamadığı gibi 2000’li yıllardan sonra enerji piyasasında bu kaynakların ön plana çıkmasına sebebiyet vermiştir. 1990-2015 yıllarında enerji tüketimi 75,9 milyon tep artmış bu artışın Türkiye’de 70,2 milyon tep’i de doğal gaz, kömür ve petrol kaynaklı olmuştur (https://www.dunya.com/surdurulebilir-dunya/enerjide-

disa-bagimlilik-artiyor-haberi-376481, Erişim Tarihi:15.010.2018).

052%058% 067%072% 073% 074% 072% 071% 069% 072% 073% 074%075% 076% 000% 010% 020% 030% 040% 050% 060% 070% 080% 1990 1995 2000 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015

[198]

Sonuç

18. yüzyılda İngiltere’ de yaşanan Sanayi Devrimi sonucunda buharlı makinelerin keşfi ile sanayi de önemli bir noktaya gelinmiş ve dünyada sanayi üretimi artarken enerjiye olan talep artmış buda dünya ülkeleri arasında güç değişimine neden olmuştur.

Dünya da 1970’li yıllarda meydana gelen petrol krizleri dünya ekonomisinin neredeyse tamamının petrole dayalı olduğunu göstermiştir. Böylece petrolün olduğu alanlarda politik savaşlar ve karmaşalar artış göstermiştir. Yaşanan bu gelişmeler enerjinin dünyada politik ve stratejik açıdan önemli bir yerinin olduğunu göstermiştir.

Aynı yıllarda Türkiye ekonomisine bakacak olursak o dönemlerde Türkiye kalkınma dönemindeydi ve bu süreçten olumsuz etkilenmişti. 1980’li senelere gelindiğinde ise Türkiye enerji ithalatı nedeniyle dış borçlanmaya gitmiştir. Ardından ülke ekonomisinin kalkınması ile enerjiye olan talep artmıştır. Fakat yerli enerji kaynak yetersizliği nedeniyle yaşanan talep artışı ithalat ile karşılanmıştır.

Yaşanan bu gelişmeler sonucunda sanayinin ve toplumun temel ihtiyaçları haline gelen enerjiye olan talep artmıştır. Bu artışa nazaran Türkiye de enerji gereksiniminin fosil kaynaklarla giderilmesi özellikle petrol doğal gaz fiyatlarının ciddi orandan artmasına sebebiyet vermiştir (Bayar, 2014: 14). Yenilenebilir enerji rezervleri, hem daha çok çevre dostu olduğu için hem de enerjide dışa bağımlılığı azalttığı için Türkiye açısından çok önemlidir. Enerji ihtiyacının giderilmesi hususunda güvenirlilik ve sürdürülebilirlik ölçütlerinin devamı için yeterli önlemler alınmalıdır. Refah artışı için enerji potansiyeli bağlamında bağımsız olunabilmeli ve yer altı rezervlerine yeterli önem verilmelidir. Uluslar arası Enerji Ajansı raporuna göre Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını en az seviyeye indirgemek için doğru politikaların belirlenmesi ve bu politikaların bilimselliğe dayanması, bilinçli, kararlı; ekonomi, toplumsal ve uluslar arası siyaset gibi alanları çıkarlarını benimseyen bir model uygulanmalıdır (Doğan, 2010: 35).

Kaynakça

Bayar, Y.(2014). Türkiye’de Birincil Enerji Kullanımı ve Ekonomik Büyüme, Ankara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt:28, Sayı:2,

Bilginoğlu, M.A. Dumrul, C.(2012). Türk Ekonomisinin Enerji Bağımlılığı Üzerine Bir Eş- Bütünleşme Analizi A Co- Integratıon Analysıs On The Energy Dependency Of The Turkısh Economy, Journal of Yaşar Univesity, 26(7),

Doğan, B.(2010). Enerji Tüketimi- Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği (1980-2008), Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya

ETKB (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı)(2005). Enerji ve Tabii Kaynaklar Kamu Araştırma Programı, APK Kurulu Başkanlığı, Ankara.

İKV (2004). Avrupa Birliği’nin Enerji ve Ulaştırma Politikaları ve Türkiye’nin Uyumu, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları, Aralık, İstanbul, 159.

Pamir N., (2003). “Dünya’da ve Türkiye’de enerji, Türkiye’nin Enerji Kaynakları ve Enerji Politikaları”, Metalurji Dergisi, Sayı:134.

Serteller, N.F.(1996). Türkiye’de Kullanılan ve Kullanılabilecek Olan Enerji Kaynakları Arasında Nükleer Enerjinin Yeri ve Önemi, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Türkiye 10. Enerji Kongresi, pp.309-315, İstanbul Şoltan, Tuğsan(2009). Enerji Tüketimi ile Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla Arasındaki Nedensellik İlişkisinin Granger, Toda-Yamamoto ve ARDL Testleri ile İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Türkiye Petrolleri Sektör Raporu, Mayıs 2017

Yılmaz, Zinnur(2017). Türkiye’nin Mevcut Enerji Durumu, Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Sivas http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK. GTS.4f2be59970bbd5.71.861.261, Erişim Tarihi:25.01.2012

http://www.enerji.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Enerji-Verimliligi (https://www.dunya.com/surdurulebilir-dunya/enerjide-disa-bagimlilik- artiyor-haberi-376481 (http://www.mfa.gov.tr/yenilenebilir-enerji-kaynaklari.tr.mfa, https://www.teias.gov.tr/tr/stratejik-plan http://www.yegm.gov.tr

[200]