Türkiye‟de YaĢam ve Demokrasi Algısı

“Türkiye nasıl bir yerdir? Burada kendinizi nasıl hissediyorsunuz ?” sorusunun incelendiği bu kısımda, Türkiye algısına yönelik cevaplar oldukça olumlu yöndedir. Türkiye‟de yaĢam algısı; modern, yaĢam standardı kalitesi yüksek ve can güvenliği iyi olan bir ülke Ģeklinde kategorileĢmektedir. Dünya medyası Türkiye‟yi Ģiddetli olayların ülkesi olarak, terörün sürekli merkezi gibi gösterirken, öğrencilerden böyle olumlu yorumlar gelmesi ironiktir. Babası Myanmar‟da bir olan öğrencinin yorumları bu tespiti doğrulamaktadır:

“Türkiye çok güvenli bir ülke… Her yer polis ve asker. BaĢımıza bir Ģey gelse hemen 112‟yi arıyoruz. Gerçi okulda hep nöbetçi hocalarımız olduğu için gece bile bir Ģey olmaz. Myanmar Ģimdi çok tehlikeli. Ben Arakanlı değilim tam bir Myanmarlıyım. Benim Müslüman olduğumu anlamazlar ama teni farklı insanlar için bizim orda yaĢam zor. Burada olduğum için Ģükrediyorum ama anne ve babam için üzülüyorum. Hem burada sağlık filanda çok iyi… Devlet bize ücretsiz bakıyor. Burs veriyor. Dünyada Müslüman olduğu için birilerine değer veren ülke kaldı mı?”

Myanmar Müslümanlara baskı yapılan bir ülke olduğu için bu bölgenin öğrencilerinin Türkiye‟yi güvenli bulması normaldir. Yine aynı durum Müslüman ülkelerdeki öğrenciler için de geçerlidir. Yemenli bir öğrenciden gelen yorum ise Ģu Ģekildedir:

“Arap Baharı‟nı duymuĢsunuzdur. Her yerde savaĢlar, silahlar, katliamlar. Yemen‟de de aynı sorunlar var. Her gün bastırılmaya çalıĢılsa da isyanlar büyüyor. Can güvenliğimiz yok. Bu yüzden Türkiye‟yi seviyorum. Burada böyle büyük kavgalar çıkmıyor. Aslında kavga var ama bir grup kavga ediyor. Gezi olaylarında korkmuĢtum, Türkiye‟de de savaĢlar çıkacak diye. Ama bizim gibi olmadı. Çünkü Türkiye güçlü bir ülke… Zaten

84

Seçimleri ilk defa burada gördüm. Kadın, çocuk ve yaĢlı seçime gidiyor. Bizde önemsemezler öyle. Bizde seçimde yok.”

Türkiye‟nin yaĢam standartları açısından iyi olması, ülkemizin gücünü ve demokrasisinin geliĢmesine de yardımcı olmaktadır. Türkiye güç açısından da diğer bölgelerde oldukça etkili gözükmektedir. Odak grup tartıĢmalarında öğrencilerin üzerinde en çok tartıĢtığı konu bu noktada önemlidir:

“Türkiye‟de bazı insanlar sürekli özgür olmadıklarını söylemektedirler. KonuĢma özgürlüğünün Türkiye‟de olmadığını söylüyorlar. CumhurbaĢkanına hakaret ediyorlar. CumhurbaĢkanı bir Ģey demiyor. Bizim ülkelerimiz baĢkanlarını kendi seçmek istedi Ģimdi Suriye‟de ailesinde ölüm haberi gelmeyen insan yok. Anlamıyorum hem kolayca devlete hakaret edip, hem nasıl fikir özgürlüğü yok.”

Aynı odak grup tartıĢmalarındaki benzer yorumlar, Türkiye‟nin geliĢmiĢ bir demokrasiye sahip olduğunu, insan haklarının çok iyi olduğunu ve Türkiye'de farklı din, kültür ve kimliklere saygı duyulduğunu göstermektedir:

“Türkiye‟ye ilk geldiğimde bu ülkeyi batılı bir ülke olarak söylüyordum. Modern ve batılı... Böyle bir ülkenin Ġslam dünyasının lideri olabileceğine inanmıyordum. Sonra bir proje ile doğu tarafına gittim ve kendimi Arabistan‟da gibi hissetim. Orada bugüne kadar hiç duymadığım bir dili konuĢuyorlardı. Yabancı olduğumu anlayınca “Nerelisin?” dedi birisi. “Endenozya” dedim. Bende ona nereli olduğunu sordum. “Ben Kürdistanlıyım.” dedi. Yani buradaki herkes baĢka bir devlette yaĢıyormuĢ gibi davranıyor. Türkiye Devleti olmasına rağmen kimisi Ermenistan diyor, kimisi Kürdistan. Ama Türkiye Devleti bir Ģey söylemiyor. Bu tür konuĢmalar baĢka ülkelerde yasak hatta siz bölücülük yaptığınız için ölebilirsiniz. Bu durum Türkiye‟nin farklı düĢüncelere, kimliklere olan saygısından kaynaklanmaktadır. Türkiye gerçekten birçok alanda özgür bir ülke…”

Türkiye‟nin bölgesel olarak doğulu ya da batılı kültürden hangisini temsil ettiğine dair kesin bir cevap verilmemektedir. Genellikle cevaplar doğu ve batı arasında bir köprü görevi gördüğüne iĢarettir. Türkiye batıyla iliĢkileri iyi olan doğu geleneğine sahip bir ülkedir ve yaĢadığı tüm modernleĢmelere rağmen bu gelenekten kopmamıĢtır. Osmanlı Devleti‟nin mirasçısından ziyade, hala Osmanlı Devleti‟nin kendisi gibi tanınan bir ülkedir. Hala Ġstanbul‟u “Der-saadet” olarak bilen insanların, nesilden nesile aktardığı hikâyeler ile Osmanlı Devleti‟ni birçok coğrafyada hala

85 yaĢattığı görülmektedir. Nitekim Pakistanlı bir öğrencinin ifadeleri de bu yargıyı doğrulamaktadır:

“Ben Türkiye diye bir devlet olduğunu bilmiyordum. Burayı Osmanlı Devleti sanıyordum. Türkiye‟yi ben hala anlamıĢ değilim nasıl bu kadar zıt insanlar olur birbirine. Çok Ģanslı bir ülke Türkiye… Her açıdan artıları var ve dünya bu durumun farkında. Ben burada okumaktan mutluyum. Eve gittiğimde tüm köy benimle konuĢmak istiyor. Sürekli Türkiye‟yi ve Recep Tayyip Erdoğan‟ı soruyorlar.”

Ortadoğu ülkelerinden gelen öğrenciler de Osmanlı Devleti‟ni Türkiye‟ye gelmeden önce tanımaktadır. Türkiye‟yi Osmanlı Devleti‟nin modern ve batılı bir Ģekli olarak tanımlamaktadırlar:

“Türkiye batılı bir ülke… Doğu gelenekleri olsa da batıya daha yakın. Ben gelirken Türkiye‟yi aynı bizim gibi biliyordum. Arapça konuĢursam beni anlarlar diye düĢünüyordum. Çünkü Osmanlı Devleti‟nde Arapça konuĢuluyormuĢ. Annem ve babam Mısır‟daki öğretmenim bana öyle derdi. Ama Ģimdi Avrupalı bir devlet ile karĢılaĢtım. Müslüman bir ülke ama açık insan çok fazla… Dizilerde filan alkol kullanan kadınlar çok sayıda olduğu için anlamam lazımdı. Ama modernliğe açık olmak bir Müslüman için çok önemli. Ġslam bunu gerektirir. Ben Türkiye‟nin bu duruĢundan memnunum. Umarım bizim ülkelerimizde böyle olur bir gün.”