• Sonuç bulunamadı

Ġslami YaĢantının Sosyal Hayata Etkileri (Zekat, Namaz, Oruç, Sadaka)

3.5. Ġslam Algısına Yönelik Bulgular

3.5.5. Ġslami YaĢantının Sosyal Hayata Etkileri (Zekat, Namaz, Oruç, Sadaka)

nelerdir?” sorusun cevaplandığı bu bölümde öğrenciler ibadetlerin hayatlarında ne tür dönüĢümler sağladığına yönelik olumlu açıklamalarda bulunmuĢlardır. Özellikle Ġslam‟ın temel özelliklerini dahi bilmeyen öğrenciler ibadet konusunda çok büyük değiĢikler yaĢamıĢlardır:

“Oruç huzur verirmiĢ. Bilmiyordum. Ġlk defa Türkiye‟de oruç tutmaya baĢladım. Bizim tarafta kimse oruç tutmaz. Köyde filan tutan olurda, bizde

119

olmaz. YaĢlılar tutar. Ġnsan oruç tutunca hiçbir Ģey yapmaya hali kalmıyor. Dedikodu yapmıyorsun. Kimseyle kavga etmiyorsun. Bazı insanlar duyarlı oluyor. Senin önünde yemek yemiyor ama bazıları da yemek yiyor. Onlara saygı duyuyorsun hem de nefsinle mücadele ediyorsun. Sabrı öğreniyorsun.”

Orucun sosyal hayata dair en büyük yansıması bireyin bir mücadeleyle zorlanmasıdır. Ġslam‟ın en yararlı ibadetlerinden biri oruçtur. Oruç, hem fiziksel, hem ruhsal yenilenme sağlar.

Orucun Ġslam dininde önemine dair farklı yorumda Hıristiyan nüfusunun çok olduğu ülkelerden gelmektedir. Öğrenciler orucun Hıristiyanlarda da olduğunu, hatta farklı dinlerde de olduğunu söylemektedirler:

“Ġnsanlar oruç tutmanın sadece Ġslâm dinine ait olduğunu zanneder. Oysa bütün dinlerde oruç vardır. Rahip ve rahibeleri tanrılarla yakınlaĢmak için oruç tutar bizim orda. Ceza için tutarlar. Ama bizdeki gibi uzun değil. Birde tamamen aç kalmanı sağlamıyorsun. Sevdiğin Ģeylere uzak tutuyorsun kendini… Biraz nefsi mücadele gibi… Ama herkes bizdeki gibi toplu olarak yapmadığı için sürdürülmüyor.”

Orucun diğer dinlerde de var olduğuna dair bir baĢka yorum da balkan öğrencilerinden gelmektedir:

“Biz okuldayken Ġncil‟de oruç ile ilgili Ģeyler öğretilerdi. Mesela oruç tuttuğunuz zaman, “Üzgün bir yüz takınmayınız. Temiz ve neĢeli olun.” denmekteydi. Aynısı Türkiye içinde geçerli… Her an düzenli, saygılı ve dikkatli olmak zorundasınız.”

Orucun tüm dinlerde olması, bireyin sosyal hayatı için çok önemli bir ibadet olduğunu göstermektedir. Öğrenciler için oruç, sağlık ve sosyal yaĢam açısından iyi bir ibadet olmasına rağmen temel özelliklerin dıĢına çıkmıĢtır. Örneğin oruç da asıl niyet fakirlere yardım etmek ve aç insanların yerine kendini koymaktadır. Böylece onlara göre, toplumda fakir birey kalmaz:

“Her yıl Türkiye ramazan ayında zekâtlarının çoğunu Afrika‟ya yollar. Geçen yıl bize çok para yolladı. Mynmar saldırıda idi. Mesela Somali‟nin suya ihtiyacı var. Hemen Somali‟ye su yollar. Çünkü oruç tuttuğu için fakir insanların yaĢadığı zorlukları anlıyorsunuz. Türkiye bu konuda çok değerli bir ülke… Tüm Müslümanlara yardım ediyor.”

Oruç kadar değerli olan zekât da kardeĢlik ve Müslümanlar arasında dayanıĢmanın sağlanması adına oldukça önemli bir kurumdur. Öğrenciler Türkiye de

120 bazı ailelerden kendilerine zekât geldiğini ve Ġslam‟ın öğrencileri koruduğunu ve böylece sosyal hayatlarını daha kolay yaĢayabildiklerini söylemektedirler:

“Eğer zekâtlar olmasa dünya üzerinde birçok Müslüman fakir kalır. Aslında sadece Müslüman değil insanların hepsi böyle aç kalabilir. Ġslam dini sadece “Müslümana zekât verin.” demiyor. Tabi önceliğiniz var, yakın akraba gibi. Burada düzen kurma var. Herkes yakınındaki yoksula zekat verirse dünya da aç kalmaz.”

Zekâtın sosyal hayatta düzeni sağlamasından bu yana öğrencilerin en çok yararlandığı alanlardan bir tanesidir:

“Zekâtlar sayesinde okula gittim. Okul paramı karĢılayan bir adam vardı. Ama o sonra sadakada vermeye baĢladı. Beni okutuyordu. Bugün zekât ve sadaka sayesinde Suriyeliler ayakta. KalmıĢtır. Eğer Türkiye, Suriye‟ye bakmasaydı bugün onlar aç kalırdı. Ġslam‟da zekât elbette önemlidir. Sevdiğim bir kalemi bile paylaĢmak sadaka gibidir. Ġslam‟da tebessüm bile sadakadır. Bu yüzden hocalarımız bize sürekli selam verdiriyor. Odaya girdiğimiz zaman sürekli “selamu aleyküm” diyoruz. “HoĢ geldiniz” diyoruz. Gülümsüyoruz.”

Ġslam‟da tebessümün bile bir sadaka olduğunu söyleyen öğrencilere göre, ibadetler hiç zor değildir, üstelik Müslümanlar için tamamen yararlı ibadetlerdendir. Burada ibadet aslında Allah için yapılırken birey kendini de korumaktadır.

Öğrencilerin Uluslararası ĠHL ‟de okumaya baĢladıktan sonraki değiĢimlerin çoğu “namaz” konusu üzerinedir. Öğrenciler buraya gelmeden önce, düzenli namaz alıĢkanlıkları yoktur. Çoğu öğrenci okuldan sonra bu düzene alıĢmıĢtır. Rusya‟dan 17 yaĢındaki bir öğrencinin yorumu Ģu Ģekildedir:

“Genelde bayram namazlarına filan gidiyorduk. Birde Cuma namazları… Ama hep okulda oluyoruz o yüzden namaz kılmak zor oluyordu ve bizde bu düzene alıĢmadık. Annem babamda kılmaz namaz. Abim filanda kılmaz. Ama Ģimdi ben söyleyince kılıyorlar. Çünkü bizde namaz kılmayı pek bilmiyorlar. Kimse öğretmiyor. Yalnızca hocalar öğretiyor. ġimdi ben Ġmam oluyorum evde. Tüm ailem arkamda namaz kılıyor.”

Namaz konusunda baĢta Orta Asya olmak üzere birçok ülkenin öğrencisi eksik bilgilere sahiptir. Hatta çoğu öğrenci okula gelmeden önce nasıl namaz kılınacağı dahi bilmemektedir. Okula geldikten sonra namazı düzenli kılma

121 alıĢkanlığı kazanmamıĢlardır. Türkmenistanlı 18 yaĢındaki bir öğrencinin yorumları da bu Ģekildedir:

“Ben buraya gelmeden önce namaz kılmayı bilmiyordum. Babamda bilmiyordu. Annem vefat etti zaten. Ama annemde kılmazdı. Kuran okumaya giderdi, vakit buldukça namaz kılardı. Ben Türkiye‟ye gelince namaz kılmaya baĢladım. Babama da namaz kılmayı ben öğrettim. Duaları yazdım ve eline verdim. Ezberleyemediği için kâğıttan bakarak okuyor. Ġnsan zaten önce kendi ortamını düzeltirmiĢ. Davet evden baĢlar. Evdeki insanların toplu olarak ibadet etmesi ile bireyler olara ibadet etme baĢka olmaktadır. Okulda da hep beraber namaz kılmaya önem veriyoruz.”

Öğrenciler namaz kılmayı kendileri için düzenli hale getirdikten sonra çevrelerini namaza davet etmeye baĢlamıĢlardır. Çünkü namaz öğrencilere göre en önemli ibadetlerden bir tanesidir. Öğrencilere göre namaz kılan kimse hem Kuran okumuĢ, hem Allah‟ı tespih ve dua ile anmıĢ olur. Her türlü zikir namazda toplanmıĢtır:

“Namaz sürekli olduğu için ve sürekli de ibadet etmek zorunda olduğumuzu gösterir. Sürekli Allah‟la olmak, Kuran okumak, zikir etmek, Allah‟ı hatırlamak demektir. Dua etmek de namazdan sonra olur, tespih ve zikirde namazdan sonra olur. Namaz süreklilik sağlar ve birçok ibadeti içinde taĢır. Mesela ben bu okula gelmeseydim belki arada Kuran okur, namaz kılmazdım. Namaz kılınca Kuran‟dan bir sürü ayet okuyoruz. Zaten namaz dinin direğidir. Rasulullah dünyadan ayrıldığında, son olarak bize vasiyet ettiği Ģey namazdır. Son nefesinde iken bize namazı önermiĢtir.”

Namaz birçok ibadeti içinde barındırması açısından çok önemli bir ibadet olmasının yanında dinin de direğidir. Öğrenciler okula geldikten sonra düzenli namaz kılmaya baĢlamıĢlardır. Diğer ibadetlerinde temeli oluĢturan namaz, öğrenciler için aynı zamanda bir cihad türüdür:

“Ġnsan namaz kılınca nefsi ile mücadele eder ve kendi cihadını gerçekleĢtirir. Bu cihad kanlı değildir. Silah yok ve Ģiddet yoktur. Ġnsan namaz kılınca imanını tazeler. Her tahiyat duası okuduğunda Ģahadet getirerek, Ġslam‟ın ilk Ģartı sağlanmıĢ olur ve her an Allah‟ı ve Muhammed‟i anarız, onlara Ģahadet getiririz.”

Namazın içinde toplandığı ibadetlerden bir tanesi de Kelime-i ġahadettir. Kelime-i ġahadet sayesinde insan imanını tazelemenin yanında sürekli Allah‟ı anmıĢ olur. Her an Allah‟ı anan Müslüman da iyi bir mümin olur.

122 Uluslararası ĠHL gençlerinin ibadetlerinin tam anlamıyla yapmaya baĢlamalarıyla, ailelerine örnek teĢkil etmeleri hatta onları yönlendirmeleri, Uluslararası ĠHL‟nin vizyon ve misyonunun amacına ulaĢtığını gösterir. Öncü Ģahsiyetler olma yolundaki gençler, hedeflenen “Altın Nesil” projesinin dıĢarıdaki ayağıdır. Aileden baĢlayan tebliğ hareketi zamanla çevreye yayılacaktır. Bu durumun gerçeklemesinde ibadetlerin düzenli olarak yapılması temel etkendir.