• Sonuç bulunamadı

Türkiye’nin Katıldığı AB Girişimcilik Programları

Türkiye’de AB Küçük İşletmeler Yasası (SBA) kapsamında yürütülecek çalışmaların etkinliği açısından, KOBİ’lerle ilgili kurum/kuruşlar tarafından gereken destek ve yardımın sağlanması ve KOBİ’lerle ilgili oluşturulacak her türlü politika, strateji, eylem planı, uygulama, vb. çalışmaların, Avrupa Küçük İşletmeler Yasası’nda belirtilen prensipler doğrultusunda gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, “2011/6 sayılı “Avrupa Küçük İşletmeler Yasası Prensipleri” hakkındaki Başbakanlık Genelgesi 05 Haziran 2011 tarih ve 27955 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır” (Strateji Planı,2014: 25-26).

“Balkan Ülkeleri ve Türkiye’de Avrupa Küçük İşletmeler Yasası’nın Uygulanması Projesi” kapsamında hazırlanan rapora göre “Hükümetler tarafından geliştirilen KOBİ politikaları, yine bu proje ile belirlenmiş olan göstergeler doğrultusunda değerlendirmiştir.” Proje OECD koordinasyonunda Avrupa Komisyonu, Avrupa Eğitim Vakfı, Avrupa Kalkınma ve İmar Bankası, projede yer alan katılımcı ülkeler ile hazırlanıp geliştirilmiştir. 32. Küçük İşletmeler Yasası’nın değerlendirme çerçevesi, 12 politika alanı, bu bağlı 21 alt alan ve 108 göstergeyle şekillenmiştir. Tüm bunlar yasanın 10 prensibini oluşturmaktadır. Oluşturulan gösterge zayıftan güçlüye doğru 1 ile 5 arasında seviyelendirilmiştir. Girişimcilik eğitimi ve kadın girişimciliği konusunda Türkiye’nin puanı 2.52’dir.

SBA değerlendirmesine 2012 yılında Türkiye ilk kez dahil olmuştur. Bu değerlendirmede elde edilen veriler ilk olduğu için Türkiye’nin önceki yıllar ile kendini kıyaslama imkânı olmamıştır. “2012 değerlendirmesinde genel olarak

101

değerlendirmeye katılan 8 ülkenin üzerinde olmakla birlikte ilkelere göre farklılık gösteren bir performans dağılımına sahiptir.” Değerlendirme verileri ışığında Türkiye’nin KOBİ hizmetleri, ihracat teşviki, teknik standartlar ve uluslararası açılım noktalarında başarılı olduğu söylenebilir. Ayrıca yeşil ekonominin teşviki, yenilikçilik hareketleri ve finans desteği alanlarında da ortalamanın biraz üzerindedir. Diğer yandan Türkiye, özellikle kadın girişimcilerin desteklenmesi ve teşviki, girişimcilik eğitimi gibi alanlarda ise ortalamanın altında kalmıştır. Şirket kuruluşu, düzenleyici etki analizi, düzenleyici reformların uygulanması, e-devlet uygulamaları gibi alanlar da Türkiye’nin eksik olduğu durumlar olarak değerlendirilmiştir.

2006 yılından beri düzenlenen Avrupa Girişimciliği Teşvik Ödülleri yarışması Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle gerçekleştirilmektedir. Bu yarışmaya AB üyesi ülkeler, İzlanda, Norveç ve Sırbistan katılmaktadır. 2011 yılından itibaren de Türkiye bu yarışmada yer almaktadır. Ödül Programının Türkiye’de duyurulması ve Türkiye’den iki aday belirleyerek Komisyona bildirilmesi konusunda KOSGEB görevlendirilmiştir. KOSGEB 2011 yılında ülkemiz adına Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi’ni aday göstermiştir. Merkezin “Birlikte Daha Fazlasını Yapabiliriz” projesi “Girişimcilik Ruhunun Geliştirilmesi” kategorisinde yarışmıştır. 2012 yılında Denizli Belediyesinin “Engelliler Çalışıyor” projesi “Sorumlu Girişimcilik” kategorisinde yarışmaya katışmıştır. 2013 yılında ise Bursa Gürsu Belediyesinin “Sınırsız Temiz Enerji ile Kalkınan bir Gürsu” projesi “Kaynak Etkinliğinin ve Çevre Dostu (Yeşil) Pazarların Gelişiminin Desteklenmesi” kategorisinde birincilik ödülünü kazanmıştır. 2014 yılında Türkiye adına yarışan Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin “Kaynak Etkinliğinin ve Çevre Dostu (Yeşil) Pazarların Gelişiminin Desteklenmesi” kategorisindeki “Tekstil Terbiye Sektöründe Temiz Üretim İçin Örnek Modellerin Oluşturulması Projesi” finale kalmıştır (Strateji Planı, 2014: 26).

16 Ekim 2014 tarihinde, “Türkiye ve Avrupa Komisyonu arasında İşletmelerin ve KOBİ’lerin Rekabet Edebilirliği Programı (COSME) anlaşması Brüksel’de imzalanmıştır.” Bu anlaşma ile Türkiye, AB ile uyum sürecinde Horizon 2020 ve diğer AB Programlarında yer aldığı gibi, KOBİ’lere ve girişimcilere önemli fırsatlar sunan “COSME” Programında da yerini almıştır. Türkiye; Karadağ, Makedonya Cumhuriyeti ve Moldova’nın ardından AB dışından programa katılan dördüncü ülke olmuştur. Anlaşma ile Türkiye, özellikle KOBİ’lerin ortak çalışmalarına katılım

102

sağlamıştır. Ayrıca ekonomik gelişimleri de takip ederek kendini entegre etme fırsatını değerlendirmiştir.

Türkiye, AB’de uygulanan KOBİ Birlik Programlarına katılma noktasında oldukça deneyimli bir ülkedir. Özellikle COSME programına dâhil olmakla birlikte Türkiye, KOBİ konusunda yürütülen AB uygulamalarına ortaklık etmiştir. 2002-2006 yıllarında İşletmeler ve Girişimcilik için Çok Yıllı Programına (MAP), 2007-2013 yıllarında ise Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programının (CIP) Girişimcilik ve Yenilik Programına (EIP) katılım sağlanmıştır. Türkiye, söz konusu programlara katılım ile Avrupa Birliği KOBİ politikalarının oluşturulduğu platformlarda yer almakta ve çok çeşitli yenilikçi KOBİ destekleme aracına erişim sağlamaktadır (Strateji Planı, 2014: 26).

Avrupa Birliğinin aday ve potansiyel aday ülkelere yaptığı Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (Instrument for Pre-accession Assistance- IPA) kapsamında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (BROP) çerçevesinde sağlanan yardımın temel amacı, “İşletmelerin desteklenmesi ve iş ortamının iyileştirilmesiyle bölgesel rekabet edebilirliğin artırılmasıdır.” Belirlenen amaç doğrultusunda İş Ortamının İyileştirilmesi, İşletme Kapasitelerinin Artırılması ve Girişimciliğin Teşvik Edilmesi ve Teknik Yardım şeklinde belirlenmiş üç öncelik ekseni için sekiz ayrı tedbir mahiyetinde çalışma başlatılmıştır. Bu üç öncelik için 2007 ve 2013 yılları arasındaki programlama dönemine 565 milyon Avro bütçe ayrılmıştır. Bu bütçe Avrupa Komisyonu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından sağlanmıştır.

Belirlenen gelişim ve büyüme politikaları, iş ortamının elverişli hale getirilmesi, işletmelerin desteklenmesi gibi hususlar ülkemizin ekonomik gelişimi için olumlu tutumlardır. Ekonomide girişimcilik ve yeni programlara katılım konularında yapılan çalışmalar ekonomik büyümeye katkı sağladığı kadar bilinçli girişimciler kazanma adına da önemlidir. Gelişen dünya ekonomisinin algılanması ve bu bağlamda doğru kararlar vererek doğru ekonomik hamlelerin yapılması, girişimcilerin geleceğe güvenle bakmaları ve cesur yatırımlar yapması noktasında oldukça önemlidir.

103