• Sonuç bulunamadı

Cumhuriyet Dönemi ve Sonrasında Girişimcilik Kurumları

3.4. Kurumsallaşma ve Cumhuriyet Dönemi ile Sonrasında Başlıca Girişimcilik

3.4.1. Cumhuriyet Dönemi ve Sonrasında Girişimcilik Kurumları

Modern anlamıyla dernekler, sanayi devrimiyle birlikte gelişen karmaşık toplumsal yapı içinde filizlenip gelişen bir örgütlenme biçimidir. Bundan dolayı, günümüzde, özellikle çoğulcu siyasal yapılarda ve sanayileşmiş ülkelerde belli bir ağırlığa ve öneme sahiptirler. “Derneklerin grupsal bir tavır koyma olanağı sağlaması, onların siyasal süreç üzerinde etkili olmasına yol açar. Örgütsel üyelik ve katılma, bireyin siyasal katılma etkinliklerine başvurma eğilimini artırıcı bir rol de oynar” (Öz, 1996: 177)

Dernekleşmiş grupların en belirgin özelliği, üyelerin çıkarlarını gerçekleştirmek ve üyelerinin yararına faaliyet göstermek üzere kurulmuş örgütün varlığıdır. Sendikalar, işveren kuruluşları, meslek kuruluşları bu türün örnekleridir. Dernekleşmiş grupların tek amacı siyasal olmayabilir. Bu gruplar, örgüt üyelerinin değişik gereksinmelerine cevap verir, bu arada onların siyasal sistemde temsil edilmesini, çıkarların gözetilmesini de sağlamaya çalışırlar (Özer, 2001: 188).

144

Türkiye’de girişimcilik alanında faaliyet gösteren çeşitli dernekler bulunmaktadır. Bunlardan günümüzde faaliyetlerine devam eden, Türkiye’nin girişimcilik tarihini etkilemiş veya etkileyebilecek olanlardan bazıları aşağıda incelenmiştir.

3.4.1.1. Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)

Piyasa ekonomisinin hukuksal ve kurumsal altyapısının yerleşmesine çalışan TÜSİAD, iş dünyasının evrensel iş ahlakı ilkelerine uygun faaliyette bulunmasını ilke edinmiştir. 1971 yılında, özel sektörü temsil eden sanayici ve iş adamı 98 üye tarafından kurulmuştur. Dernek, Türk sanayi ve hizmet kesiminin rekabet gücünü arttırmaya, uluslararası ekonomik sistemde kalıcı bir yer edinmeye ve ekonomik büyümede istikrara yönelik çalışmalar yürütür. Gelişen ve sürekli değişen dünya ekonomi sürecinde liberal kurallara bağlı kalınarak rekabet gücünün arttırılması yönünde politikalar geliştirir. Ülkede insan gücünün ve tüm doğal kaynakların ekonomide nasıl verimli kullanılabileceğini araştırır. Ekonomiye bağlı teknolojik gelişmelerin takibi ve ekonomiye entegre edilmesi de diğer hizmet politikalarındandır. Dernek, Türkiye’deki sanayicilerin ve tüm iş adamlarının potansiyeli yüksek girişimci bireyler olduğu varsayımından hareketle ekonomik gelişimi takip etme ve destekleme bilinciyle çalışmalarını yürütmektedir.

TÜSİAD’ın ilk 10 yılının değerlendirilmesinin yapıldığı yayınında, kurumun, ekonominin oldukça zor bir dönemde olduğu, özel sektöre karşı olan seslerin yükseldiği ve özel sektörün sindiği, birçok sektörde devletleştirme bekleyişinin kamuoyuna pompalandığı bir dönemde kurulduğundan bahsedilmektedir (Berker ve Uras, 2009: 10).

TÜSİAD böyle bir ortamda on iki iş adamının kendi aralarında bir protokol imzalaması ile kurulmuştur. Bu protokolü imzalayanlar arasında Vehbi Koç, Sakıp Sabancı, Nejat Eczacıbaşı, Feyyaz Berker gibi büyük iş adamları bulunmuştur. Bu protokole dayalı olarak faaliyete geçen TÜSİAD’ın örgütlenmesinde ve faaliyet alanlarının belirlenmesinde ABD’de bulunan büyük kuruluşları çatısı altında toplayan The Conference Board isimli kuruluş ile Japonların “Kaidanren” isimli iş adamları kuruluşundan büyük ölçüde esinlenildiği belirtilmektedir (Berker ve Uras, 2009: 12-13).

145

TOBB ve diğer iş adamları odalarında, girişimcilerin kendilerini temsil noktasında bazı sıkıntılar yaşaması 1963 yılında TÜSİAD’ın kurulmasına zemin hazırlamıştır. Bu şekilde birçok iş adamı ve sanayici kendilerini temsil edecekleri bir farklı ortam hazırlamıştır. TÜSİAD temsil gereksinimlerini en iyi şekilde karşılamaya çalışmıştır. Misyonunu belirlerken, ülke gündemini işgal eden konulara bilimsel yaklaşımları esas alan çözümlerden destek almıştır. Ayrıca, bilimsel çalışmalar sonunda ortaya çıkan sonuçları ve kamuoyunda bilimsel sonuçları değerlendirmek için uygun platformları da oluşturur.

TÜSİAD 1979 yılında ekonomik konularda kamuoyunu bilgilendirmeyi hedef alan ilanlar vermiştir. Bu ilanların başlangıç nedenini devletçilik söylemleri oluşturmaktadır. TÜSİAD tarafından verilen bu ilanların örneklerine Fransa başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde de rastlanmaktadır. TÜSİAD’ın temel görüşlerine uygun olarak bu ilanlarda serbest piyasa ekonomisi savunulmuş ve oluşan devletçilik söylemine karşı çıkılmıştır (Berker ve Uras, 2009: 85-95).

TÜSİAD’a bağlı üyeler Türkiye ihracatında % 40 paya sahiptir. Derneğin satış hasılatı 100 milyar dolar civarındadır. Dernek üyelerine bağlı kuruluşlarda toplam 450 bin aileye iş imkanı sunulmaktadır. Derneğin bütçesi 1999 yılında 2 trilyon 85 milyar, 2000 yılında ise 11 trilyon 92 milyar olarak belirlenmiştir. Veriler doğrultusunda TÜSİAD'ın Türkiye’deki girişimci sınıfın en büyük temsilcisi olduğu ifade edilebilir. Kurulduğu tarihte 98 üye ile yola çıkan TÜSİAD, 1987 yılında 243 üyeye ulaşmış, günümüzde ise bine yakın üyeye sahip büyük bir dernektir.

TÜSİAD’ın kurulması Türkiye’deki ekonomik- politik sistemde önemli bir değişime karşılık gelmektedir. Belirtilen bağımlılık ve belirsizlik koşullarına rağmen, istikrarlı bir biçimde izlenen girişimci yaratma politikaları sonucunda, ekonomik gücü görece yüksek bir sermaye grubu doğmuştur. Bu sermaye grubu, çok sayıda ve farklı sektörlere dağılmış küçüklü büyüklü şirketleri temsil ettiğini ve yarı-kamu kuruluşu statüsü nedeniyle etkin olmadığını düşündükleri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden koparak, kamuoyunu ve kamu politikalarını kendi örgütleri aracılığı ile etkileme yolunu tercih etmişlerdir (Gülfidan, 1993: 107-110).

146

3.4.1.2. Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD)

MÜSİAD, sanayici ve iş adamı Erol Mehmet Yarar tarafından 5 Mayıs 1990’da İstanbul’da kurulmuştur. 1990 yılından 2000’li yılların başına kadar şube sayısı 26’ya ulaşmıştır. 2017 yılı itibariyle şube sayısı 80’e ulaşmıştır. Derneğin üye sayısı 2009 yılında 2000 kişiyi aşmışken bu rakam 2016 sonunda 12000’lere yaklaşmıştır.

MÜSİAD’ın kurulması, Türkiye’nin ekonomik gelişmesinin daha ileri safhalarına rastlamaktadır. TÜSİAD’ın temsil ettiği şirketlere göre, coğrafik yerleşme ve büyüklükteki farklılaşma açısından geniş bir girişimci grubunu temsil etmektedir (Yazıcı ve Şahin, 2006: 23).

Dernek, İslami kimliğe sahip çıkıldığının önemli göstergelerinden biridir. Bu derneğe üyeliğin yarattığı aidiyet duygusu, İslam dininin kardeşlik duygusundan beslenir. Bunun yanında bir bütünün parçası anlamında ayrılık vurgusu ve güven unsuru, MÜSİAD için oldukça önem taşımaktadır. Bunun en belirgin örneklerinden biri, MÜSİAD’a üyelik için başvuran bir iş adamına en az iki MÜSİAD üyesinin kefil olmasının zorunlu olmasıdır. “MÜSİAD’ın hızlı bir büyüme eğiliminde olması ve üyeler arasında güçlü ilişkiler bulunması, kökenini İslam’da bulan güven ve karşılıklı destek anlayışının göstergesidir” (Buğra, 2002: 192-193).

TÜSİAD ve MÜSİAD çeşitli sosyal projelerde rol almaktadırlar. Her iki derneğin sosyal projelerinin çeşitliliği incelendiğinde bazı farklılıklar görülmektedir. TÜSİAD büyük işletmelerle devlet arasındaki güç dengesini sağlama gayretindedir. MÜSİAD ise toplumun İslami karakterini yaşatma yolundadır. Bunu sağlamak için de İslam’ın kapitalist ekonomik yapı ile uyumuna özen gösterir. Uyumun sürekliliğini sağlamak için uluslararası arenada işbirliği ortamının hazırlanmasına için çaba gösterir.

3.4.1.3. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK)

TİSK, 1960’lı yıllardaki isçi örgütlemelerine cevaben kurulan bir kurumdur. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun doğuşu, altı işveren sendikasının 15 Ekim 1961 tarihinde, "İstanbul İşveren Sendikaları Birliği" adı altında toplanmalarıyla başlamaktadır. 20 Aralık 1962 tarihinde ülke çapında bir örgütlenmeye gidilmesiyle

147

birliğin adı "Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu" olarak değiştirilmiştir (http://www.tisk.org.tr).

TİSK, endüstriyel ilişkiler boyutunda işverenlerin tek üst temsil noktasıdır. İşverenlerin sosyal haklarını ve haklı çıkarlarını korumayı hedefleyen TİSK, üyeleri için uygun vergi politikalarını izler, ekonomik ve sosyal alandaki problemlerine çözüm üretmeye çalışır, onların ihtiyaçlarına ve iş hacmi gibi beklentilerine cevap vermeye çalışır. Üyeleri ile hükümet arasında köprü vazifesi görür.

Kurum, yasama bakımından, yürürlüğe konacak her kanun maddesinin, girişimciliğe ve istihdama muhtemel etkileri bakımından titizlikle incelenmesi, bürokratik bakımdan, girişimciye “potansiyel suçlu” gözüyle bakmanın ve her işlemde güçlük çıkarmanın devrinin kapanması, eğitimsel anlamda geleceğin girişimcilerini yaratma misyonu ile öğretim programları ve eğitim yaklaşımlarının yenilenmesi ve işletmelerin rekabet gücünün ve yatırım artısının endüstri ilişkileri yoluyla güçlenmesinin sağlanmaya çalışılmasının gereklerini savunmaktadır (http://www.tisk.org.tr).

3.4.1.4. İktisadi Girişim ve İş Ahlâkı Derneği (İGİAD)

“2003 yılında kurulan İGİAD, iş ahlâkı ve girişimcilik alanlarında faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşudur. İGİAD, girişimciliğin teşvik edilmesi ve iş ahlâkının yaygınlaştırılması hususunda bilgilendirme, eğitim ve yayın faaliyetleriyle toplumda ve özellikle iş dünyasında ahlaki bir duyarlılık oluşturmayı amaçlamaktadır” (http://www.igiad.com). İş ahlâkı, girişimcilik, ekonomi ve muhasebe alanlarında eğitim programları düzenlemekte ve raporlar yayınlamaktadır. 2008 yılında yayınladıkları oldukça kapsamlı Girişimcilik Raporu’nda; Türkiye girişimcilik tarihi, son dönemlerdeki gelişmeler, mevcut iktisadi sorunlar ve bunlarla ilgili çözüm önerileri ve ayrıca daha fazla girişimci olması için yapılması gerekenler yer almaktadır. Bunun dışında 2008 ve 2013 yıllarında İş Ahlakı Raporu da yayınlamışlardır.

148

3.4.1.5. Kadın Girişimciler Derneği ( KAGİDER )

KAGİDER, kadın girişimcilerin projelerini desteklemek, onlara finansal ve idari konularda destek olmak amacıyla 2002 yılında 36 kurucu üye ile kurulmuş bir sivil toplum örgütüdür. KAGİDER, kadınların iş dünyasındaki statülerini sağlamlaştırmak ve ülke ekonomisine katkılarını artırmak amacıyla kadın girişimcilere yürütmekte oldukları faaliyetlerde maddi ve manevi destek olmaktadır. Bu amaçla yasa düzenleyicisi organlar, kurumlar ve kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunmaktadır. Başka ülkelerde benzeri çalışmalarda bulunan dernek, vakıf vb. kuruluşlarla bilgi alışverişinde bulunmak, ulusal ve uluslararası seminerler düzenlemek, yabancı ülkelerdeki benzer dernekler tarafından düzenlenen seminer, eğitim ve dernek amacı ile uyumlu sair faaliyetlere katılmak üzere temsilci göndermektedir. Dernek amaçlarına yönelik eğitim faaliyetlerinde bulunmakta, süreli ve süresiz yayınlar hazırlatmaktadır (www.kagider.org).

Günümüzde siyasi ve ekonomik boyutta etkinliğini sürdüren üç büyük Türk girişimci topluluğu vardır. Bu büyük üçlü şunlardır: TÜSİAD, TOBB ve MÜSİAD. Büyük girişimcileri temsil eden etkin güç TÜSİAD, geleneksel çizginin devamı niteliğinde olan ve farklı alanlarda faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli şirketlerin toplanma noktası ise TOBB’dir. MÜSİAD ise 1980 sonrasında İslami hareket noktasına odaklı dernektir. Üç büyükler, sahip oldukları etkin üye ve sermaye gücü ile hem ekonomik hem de siyasi alanda alınacak kararlara beyanlarıyla müdahale edip politik kararları etkileyecek güce sahiptirler.