• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM III: TÜRKİYE’DE SPORUN İDARİ VE YARGISAL YAPILANMASI

3.5. Türkiye Futbol Federasyonu

Türkiye Futbol Federasyonu, 5894 sayılı “Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun” uyarınca “her türlü futbol faaliyetlerini milli ve milletlerarası kurallara göre yürütmek, teşkilatlandırmak, geliştirmek” görevine haiz özerk (tam bağımsız), özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliği olan (kısmen bağımsız federasyonların da vardır) bir federasyondur.

Türkiye Futbol Federasyonu, kendisine Kanun ile bahşedilen özerklik (tam bağımsızlık) neticesinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı ya da Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü de dâhil olmak üzere herhangi bir devlet yapılanmasına doğrudan bağlı olmadan kendi bütçesi ve planlaması ile hareket etmektedir. Bu itibarla da idari yargı

82

değil, adli yargı denetimine tabi olup kendisine ait bütçesi olan bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu öğreti ve yargı kararları ile kabul edilmektedir. [137]

Türkiye Futbol Federasyonu her ne kadar adli yargı sistemine bağlı bir tüzel kişi olsa da, bu durum bir yanı ile de kamu görevi görüyor olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Nitekim TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu kendisine yapılan bir başvuruda bu hususu “Futbol sporunu ulusal düzeyde yürütme ve buna bağlı olarak ulusal düzeyde etki doğuran, futbola ilişkin bağlayıcı nitelikte düzenleme yapma yetkisini tek başına elinde bulundurması, TFF’ye yüklenen milli ödev ve sorumlulukların varlığı gibi unsurlar TFF’nin kamu gücünü ve yetkisini kullanan tekel niteliğine haiz kamu hizmeti gören bir kuruluş olduğunun açık ifadesidir.” [138]

şeklinde açıkça tespit etmiştir. Lakin 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1.maddesinde Türkiye Futbol Federasyonu’nun özel hukuk tüzel kişisi olduğu belirtildiği gibi, bağımsız (kısmen bağımsız) spor federasyonlarının aksine kamunun idari ve mali denetimi altında olmaması ve bir takım kamu gücü ayrıcalıklardanda yararlanmıyor oluşu birlikte değerlendirildiğinde;

TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’nun bu tespiti dahi Türkiye Futbol Federasyonu’nu kamu tüzel kişisi haline getirmemektedir. Üstelik futbol ve Türkiye Futbol Federasyonu kaynağını, doğrudan doğruya ulusal değil uluslararası futbol hukuku düzeninden ve düzenlemelerinden almaktadır. [139]

Nitekim Danıştay da Türkiye Futbol Federasyonu’nun “özel hukuk tüzel kişisi” olduğunu daha 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ve içerisindeki “özel hukuk hükümlerine tabi” ifadesi yürürlüğe girmeden önce, 1996-1997 yayın talimatına karşı açılan iptal davasında verdiği görev yönünden redde ilişkin kararda şu şekilde ifade etmiştir:

[137] Danıştay 10.Dairesi T.25.02.1998, E.1997/3478, K.1998/826.

[138] TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu T.18.02.2019, Başvuru No:E.2018/ 11786.

[139] Duygu Yaşar, “FIFA ve UEFA Düzenlemeleri Doğrultusunda Üye Federasyonların ve Özel Olarak

Türkiye Futbol Federasyonu’nun Hukuki Yapısı”, Kamu Denetçiliği Kurumu (Ed.), (Sporda Hak İhlalleri ve Denetim Çalıştay Raporu. Ankara 2018), 33.

83

“…Türkiye Futbol Federasyonunun genel idarenin dışında kalan ve kamu kurumu niteliği taşımayan bir özel hukuk tüzelkişisi olması nedeniyle idari işlem niteliğinde bulunmayan 1996-1997 sezonu Yayın Talimatına karşı açılan davanın çözümünün adli yargının görevine girdiği..” [140]

Yukarıdaki açıklamalar ve bağlayıcı yargı kararları ışığında Türkiye Futbol Federasyonu’nu özel hukuk tüzel kişisi olarak kabul etmemiz gerekse de, özel hukuk hükümlerine bağlı tüzel kişilik ile özel hukuk tüzel kişiliğini birbirine karıştırmamak gerektiğini [141], tam bir özel hukuk tüzel kişiliğinin varlığından söz edebilmek için Türkiye Futbol Federasyonu’nun kanun ve sair idari işlemler ile kurulmuş kamu tüzel kişisi “görünümündeki” yapısının değiştirilmesi gerektiğini belirtmekte fayda vardır.

Aslına bakılırsa bu noktada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Trabzonspor Kulübü ile ihtilaf yaşayan futbolcu Ömer Kerim Ali Rıza ve Merkez Hakem Kurulu ile uyuşmazlık yaşayan hakem Serkan Akal’ın Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu’nun tarafsız ve bağımsızlığına ilişkin başvuruları üzerine verilen karara [142] değinmekte fayda vardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin başvuruları kabul edilebilir bulup nihai karara bağlamış olması, Türkiye Futbol Federasyonu’nun kamu hizmeti gördüğünün kabul edildiği anlamı taşıması açısından önemlidir. Bilindiği gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde devletler yargılanmaktadır. Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin anılan kararları öncelikle Türkiye Futbol Federasyonunun her ne kadar ulusal anlamda özel hukuka tabi olsa da kamu görevi gördüğünün şüphe götürmemesi açısından önemlidir.

Konumuzla ilgisi olması bakımından kararların; Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu’nun, görev süreleri aynı olan Federasyon Yönetim Kurulu tarafından atanıyor

[140] Danıştay 10. Dairesi T.14.06.2001, E.1999/5415, K.2001/2323.

[141] Aytaç Özelçi, “Türkiye Futbol Federasyonu’nun Türk Hukukundaki Yeri”, (Ankara: Seçkin

Yayıncılık, 2010), 97.

[142] 28.01.2020 tarihli AİHM Kararı; Ali Rıza ve Diğerleri & Türkiye (Başvuru Numarası. 30226/10 ve 5506/16 numaralı başvurular 30226/10 sayılı başvuru içerisinde birleşmiştir).

84

olmasından dolayı etkiye açık olması Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde aranan bağımsızlık ve tarafsızlık kriterlerini sağlamadığından başvuruların kabulüne karar verilmiş olduğunu da belirtmekte fayda vardır.

Türkiye Futbol Federasyonu, Kanunla kendisine bahşedilen özerklikten (tam bağımsızlık) doğan bağımsız otorite olma imtiyazını, imtiyazının dayandığı Kanuna dayanılarak hazırlanan, Genel Kurulu tarafından kabul edilen, Kanuna göre çok daha ayrıntılı hükümler içerip Federasyon yapısını düzenleyen Statüsü ve bu Statüye dayanarak Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan Talimatlar vasıtası ile kullanmaktadır.

Türkiye Futbol Federasyonu, bünyesindeki kurullar vasıtası ile idare ve yargı faaliyetlerini yürütmektedir. Bilhassa yargı işlevinin olağan mahkemeler dışında bağımsız bir tahkim tipi yargılama sistemine bırakılması Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Statüsünün 60.maddesinin bir gereğidir. Futbol müsabakalarının oynanmasındaki süreklilik ve kısa aralık, başkaca özellikler, hızla ve kesin sonuç doğuracak şekilde karar alabilecek böyle bir yapıyı zorunlu kılmaktadır.

[143] Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA)’nın organizasyonu içerisinde kalmak, onun kurallar bütününe uymayı gerektirmektedir. Üstelik bu gereklilik, sadece Türkiye Futbol Federasyonu değil, tüm üye federasyonları için geçerlidir. Futbola ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde adli yargının görevli olduğu yönünde diretilmesi ve Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) statülerine aykırı olarak adli yargının görevli olduğunun tanınmasının sonucu, söz konusu organizasyonların dışında kalarak, kendi yerel organizasyonumuzda futbol karşılaşmaları düzenlemek olacaktır. [144]

[143] Ümit Kocasakal, “TFF Tahkim Kurulu”, Celal Ülgen ve Coşgun Ongun (Ed.), İstanbul Barosu Dergisi Spor Hukuku Özel Sayısı, (İstanbul: İstanbul Barosu Yayınları, 2007), 44.

[144] İsmail Altay, “Sporda Uyuşmazlıkların Alternatif Çözümü ve Türk Futbolunda Tahkim”, Kısmet

Erkiner (Ed.), Spor Hukuku Tezleri Yayın No:3. (İstanbul: Kadir Has Üniversitesi Yayınları, 2007), 61.

85

Türkiye Futbol Federasyonunun yürütme işlevini, görevini Genel Kurul’dan alan Yönetim Kurulu yerine getirmektedir. Yönetim Kurulu müsabaka tekrarı, küme düşme gibi bazı konularda ilk derece yargı mercii olarak da görev yaparak kararlar verir. Ancak yine de Türkiye Futbol Federasyonu yargı kurulları olarak öncelikle, Hukuk Kurulu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) ve Tahkim Kurulu’nu saymak gerekmektedir.

Hukuk Kurulu disiplin soruşturma ve yargılamasında Türkiye Futbol Federasyonunu (TFF) temsil etmektedir. Türkiye Futbol Federasyonunu (TFF) Hukuk Kurulu, Yönetim Kurulu’nun hukuk danışmanı olması yanında aynı zamanda bünyesindeki hukuk fakültesi mezunu disiplin müfettişleri vasıtasıyla adeta savcılık makamı gibi çalışarak profesyonel müsabakalardan kendilerine temsilci ve diğer görevlilerden (hakemler ve hakem gözlemcileri raporları Merkez Hakem Kurulu vasıtasıyla, diğer görevliler) ulaşan raporları esas alarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK)’ya sevkler yaparak yargılamayı başlatır. Hukuk Kurulu re’sen yahut ihbar üzerine de soruşturma başlatabilir ve Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK)’na sevk işlemi yapabilir.

Yargılamanın Hukuk Kurulu tarafından başlatılmasının üç istinası mevcuttur.

Birinci istisna hakemler ve müsabaka temsilcileri için öngörülmüştür. Buna göre Hakemlerin ve gözlemcilerin fiilleri önce Merkez Hakem Kurulu’nca, temsilcilerin fiilleri ise önce Temsilciler Kurulu’nca incelenir ve düzenlenen rapor Hukuk Kurulu’na iletilir.

Yargılamanın Hukuk Kurulu tarafından başlatılmasının ikinci istisnası Federasyon Yönetim Kurulu üyeleri, Kurulların başkan ve üyeleri ile Federasyon çalışanları hakkında Yönetim Kurulunun disiplin suçu iddialarını incelenmesi için öncelikle Etik Kurul’una sevki ve Etik Kurulu tarafından hazırlanacak rapor üzerine gerek görüldüğü takdirde disiplin yargılaması yapılması amacıyla bu kişilerin Disiplin Kurulu’na sevkine Yönetim Kurulu tarafından karar verilmesi halidir.

86

Yargılamanın Hukuk Kurulu tarafından başlatılmasının üçüncü istisnası, yargılama kurullarına verilen ve incelenen olayla sınırlı kalmak kaydıyla sevk edilmeyen diğer sorumlular hakkında, yargılama yapmaya yetkili kurulların doğrudan soruşturma ve yargılama yapabilme yetkisidir.

Amatör futbol da Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde organize edilmektedir. Başlıca görevi olarak, amatör futbolun ülkemizde geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gereken projeleri hazırlayarak Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kuruluna sunmaktır. Bu görevin yerine getirilebilmesi için amatör futbol ile ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde Amatör İşler Kurulu kurulmuştur. [145] Bu kurul ile birlikte çalışan il tertip komitesi tarafından amatör futbol açısından sevk işlemleri yapılmaktadır. İl tertip komitesi talimatla belirlenmiş bir kısım suça ilişkin İl Disiplin Kuruluna yahut doğrudan Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK)’na sevk işlemini yerine getirmektedir.

Gerek amatör futbol ve il disiplin kurulları ve Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK)’nun yargılaması, gerekse de Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) önünde gerçekleşen yargılama; Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin Talimatı ile düzenlenmektedir.

Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin Talimatının 67.maddesi, İl Disiplin Kurullarının görevini belirlemektedir. Buna göre; “amatör futbol faaliyetlerinde bulunan kulüp, futbolcu ve diğer kişilerin fiillerinden doğan disiplin ihlallerini birinci derecede değerlendirme” görevi İl Disiplin Kurullarına verilmiştir. İl Disiplin Kurulu’nun kararlarına karşı aynı talimatın 63.maddesi uyarınca Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK)’na itiraz edilebilir.

[145] Ercan Karaoğlu, “Spor Hukukunun Temel Kavramları ve Sportif Alanda Doğabilecek Hukuki

İhtilaflar”, (Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2017), 25.

87

Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK), Futbol Disiplin Talimatının 63.maddesi uyarınca; “Türkiye birinciliğine varan futbol müsabakalarına” ilişkin olarak ilk derece disiplin kurulu olarak görev yapar.

Bir örnekle daha açık ifade etmek gerekirse, amatör müsabakalar illerde başlamakta, illerde belirli bir dereceye giren takımlar bölge şampiyonalarına gitmekte ve nihayet bölgelerde başarılı olan takımlar da Türkiye birinciliğine varan şampiyonalarda müsabakalar oynamaktadır. İşte bu örnekte il disiplin kurulları Türkiye birinciliğine varan şampiyonalara kadar olan müsabakalarda ilk derece disiplin kurulu olarak görev yaparken, tüm bölgelerin en başarılı takımlarının yarıştığı en son Türkiye birinciliği müsabakalarına ilişkin disiplin suçlarında Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK) ilk derece disiplin kurulu olarak görev yapacaktır.

İl Disiplin Kurulu, Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK) ve Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) talimata uygun yargılama yaparak ilgilileri cezalandırır ya da ceza verilmesine yer olmadığı kararı da verebilir.

İl Disiplin Kurulu kararlarına karşı kural olarak üst merci olarak 7 gün içerisinde Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK)’ya başvurulabilmektedir. Bu kuralın istisnası verilen cezanın belirli ağırlığı geçmediği hallerde İl Disiplin Kurulu kararlarının kesin oluşudur. [146]

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) ve Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK)’ca verilen karar üzerine 7 gün içerisinde Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu’na başvurulabilir. Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu tarafından verilen “spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine” ilişkin kararlar

[146] 2019-2020 Sezonunda yürürlükte olan Futbol Disiplin Talimatı madde 87/1: İl Disiplin Kurulları

tarafından kişilere verilen ihtar kınama, iki veya daha az, müsabakadan men, soyunma odası ve yedek kulübesine giriş yasağı ile on beş gün (on beş dahil) stadyuma giriş yasağı veya hak mahrumiyeti cezası ve kulüplere verilen bir müsabaka için saha kapatma ya da müsabakayı seyircisiz oynama cezaları kesin olup bu ceza kararlarına itiraz edilemez.

88

kesindir ve Anayasa’nın 59.maddesi uyarınca başkaca bir yargısal denetime tabi değildir.

Türkiye Futbol Federasyonunun başkaca kurulları da kendi görevlerine giren konularda idari ve yargısal kararlar verebilirler. Bu kararlar da Tahkim Kurulu’na itiraz yolu ile götürülebilir. Kendi görevlerine giren kararları itiraz yolu Tahkim Kurulu’nun incelemesine sunulabilecek kurullardan biri Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’dur. Nitekim Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun tüm kararlarına ilişkin ilgililerinin itirazlarının değerlendirmesi görevi Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Talimatı ile Tahkim Kurulu’na verilmiştir. Uygulamada, Yönetim Kurulu tarafından verilmiş kararların neredeyse tamamı Tahkim Kurulu nezdinde itiraza maruz kalmakta ve nihai kararlar bu kurul tarafından verilmektedir.

[147]

Türkiye Futbol Federasyonu Kulüp Lisans Kurulu; UEFA Kriterlerini de gözeterek kulüplere, müsabakalara iştirak etme hakkı verip vermemeye karar verebilmekte ya da kriterlere riayet etmedikleri için talimatında yazılı bir kısım cezayı verebilmektedir. Türkiye Futbol Federasyonu Kulüp Lisans Kurulu kararları aleyhine de 7 gün içerisinde ilgilisi tarafından Tahkim Kurulu’na başvurulabilir.

Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde mevcut bir başka yargısal kurul da Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK)’dur ve bu kurul futbol sujeleri (kulüpler, futbolcular, teknik direktörler vs.) arasındaki mali ihtilafları çözümlemek hususunda görevlidir. Kurulun görevleri; sportif cezalara ilişkin uyuşmazlıklar, yetiştirme tazminatına ilişkin uyuşmazlıklar ve futbol sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar olarak üçe ayrılabilir. [148] Kurulun görevi; sportif cezalara ilişkin uyuşmazlıklar ve yetiştirme tazminatına ilişkin uyuşmazlıklar açısından mecburi, futbol sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar bakımındansa ihtiyaridir. Uyuşmazlık Çözüm

[147] Uğur Mutlu, “Tahkim Kurulu Kararlarının İcrası”, Celal Ülgen ve Coşgun Ongun (Ed.), İstanbul

Barosu Dergisi Spor Hukuku Özel Sayısı, (İstanbul: İstanbul Barosu Yayınları, 2007), 209.

[148] Nuray Ekşi, “Anayasa Mahkemesi’nin 18 Ocak 2018 Tarihli Kararının Değerlendirilmesi”, Nuray

Ekşi (Ed.) (İstanbul Spor Hukuku Dergisi, Cilt I, Sayı 1, 2019), 158.

89

Kurulu (UÇK) kararları aleyhine de 7 gün içerisinde Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu’na başvurulabilecektir.

Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde mevcut yargısal kurulların neredeyse tamamında, diğer spor yapılanmalarının yargı kurullarında olduğu gibi incelemeler kural olarak dosya üzerinden yapılmakta, savunmalar muhakkak incelenmekte, ender durumlarda duruşma açılıp taraflar dinlenmektedir. Verilen bir karar aleyhine Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK)’ya veya Tahkim Kurulu’na itiraz için; Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Talimatı ve diğer talimatlarla (Örneğin Uyuşmazlık Çözüm Kurulu Talimatı) belirlenen harcın yatırılması gereklidir. Gerek savunma istekleri gerekse de karar tebliğleri faks ya da elektronik posta yolu ile yapılmaktadır. İlgili kendisini avukat ile temsil ettiriyorsa tebligatlar avukata yapılmaktadır.

Yukarıda değinildiği gibi Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu kararları kesin olup Anayasa’nın 59.maddesi uyarınca kararları başkaca adli ya da sair yargı kurumu denetimine tabi tutulamayacaksa da bu kuralın “spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine” ilişkin kararlar için olduğunu hatırdan çıkartmamak gerekmektedir. Dolayısıyla futbol sujeleri (kulüpler, futbolcular, teknik direktörler vs.) arasındaki mali ihtilafları çözümlemek görevini yürüten Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK)’nın yalnızca sportif cezalara ilişkin uyuşmazlıklar ile yetiştirme tazminatına ilişkin uyuşmazlıklar futbolun yönetimi ve disiplinine ilişkin olduğundan Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun bu hususlarda verdiği kararlara karşı başvurulabilip TFF Tahkim Kurulu’nun bu hususlardaki kararlarının kesin olduğundan bahsedilebilecek ancak futbol sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda ise bu kesinlikten bahsetmek mümkün olmayacaktır. Anayasamızın 59.maddesi uyarınca, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Disiplin Kurulu ya da Etik Kurulu tarafından verilen disiplin cezalarının tamamı ise Tahkim Kurulundan başkaca bir mercii önünde itiraz konusu yapılamayacaktır.

Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde gerçekleşen sportif disiplin yargılamaları neticesinde verilen kararlar kesinleştikten sonra bazı şartların ortaya çıkması halinde yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak mümkündür. Türkiye

90

Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu hukukî niteliği itibariyle (kurumsal tahkim müessesesi olarak) önüne gelen dosyalarda kararları bizzat onamakta veya iptal edip değiştirmektedir. Bu sebeple, ihtiyarî ve ad hoc tahkim açısından kabul edilebilecek olan yeni bir heyet oluşturulması uygulamasının Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu bakımından uygulanması düşünülemez. [149]

2019-2020 Futbol Sezonunda yürürlükte olan Futbol Disiplin Talimatı;

delillerin gerçeğe aykırı olması, kararı etkileyecek yeni bir delilin ortaya çıkması, mevzuatta lehe değişiklik yapılması hallerini yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul etmiştir. Yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak mümkünse de kurul içtihatlarına göre karar düzeltme yoluna gitmek mümkün değildir. Bu yolun kapalı tutulması, sportif faaliyetlerin sürekli tekrarlanması karşısında bir an önce karar verilmesi, kararın sürüncemede kalmaması, yargılamanın yenilenmesi halleri dışında kararın yeniden tartışılmaması amacına dayanmaktadır. [150]

Türkiye Futbol Federasyonu, Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA)’yı ve talimatlarını tanımakta, TFF Statüsü’nün 2.maddesi uyarınca Yönetim Kurulu uluslararası federasyon ve organizasyonlara uygun talimatlar çıkartmak zorundadır.

Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) tarafından da (dolayısıyla Türkiye Futbol Federasyonu tarafından da) Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) son yargı mercii olarak kabul edilmektedir. Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), ulusal federasyonların iç işlerine müdahale etmekten imtina ettiğinden ulusal federasyonların disiplin yargılamalarını ve bu yargılamalar neticesinde alınan kararların uluslararası bir merciin denetimi olmaksızın kesinleşmesini kabul etmektedir.

Ulusal liglerde verilen cezaların denetimine ya da infazına müdahale etmeyen Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), Profesyonel Futbolcuların Transfer ve

[149] Ejder Yılmaz, “Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Kararlarına Karşı Yargılamanın Yenilenmesi”, Tacar Çağlar (Ed.), Ankara Barosu Spor Hukuku Kurulu Av.İsmail İnan Armağanı, (Ankara: Ankara Barosu, 2013), 892.

[150] Ümit Kocasakal, “TFF Tahkim Kurulu”, Celal Ülgen ve Coşgun Ongun (Ed.), İstanbul Barosu Dergisi Spor Hukuku Özel Sayısı, (İstanbul: İstanbul Barosu Yayınları, 2007), 55.

91

Statüsüne ilişkin talimatın [151] 12.maddesi ile, belli sayıda müsabakadan men ya da belirli süreden fazla hak mahrumiyeti cezası alınması ve infazının tamamlanmaması halinde infazın transfer olunan diğer bağlı federasyon bünyesinde devam edebileceği belirtilmektedir. Bu, ulusal disiplin kurulunun vermiş olduğu disiplin cezasının dünya çapında etkisi olmasının bir örneğidir.

Cezanın ve yargılama yetkisinin dünya çapında etkili olduğu diğer haller ise Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Disiplin Talimatı [152] 66.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre yargılama konusunun “ayrımcılık”, “doping”, “müsabaka sonucunu etkileme”, “müsabaka görevlilerine yönelik olumsuz hareket” ve

“sahtecilik” olması halinde Spor Tahkim Mahkemesi (CAS)’ın yetkisi kabul edilmekte olup bu hallerde Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu kararları Spor Tahkim Mahkemesi (CAS)’ın yargı denetimine tabi sayılmaktadır. Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Disiplin Talimatında, dünya çapında etkili ceza gerektiren disiplin suçları sınırlı sayılmamıştır. Maddede sayılan ve benzer eylemler nedeni ile alınan cezalarının infazı, ceza alınan federasyondan başka federasyona bağlı çalışma ya da başka bir Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) bağlısı ülkeye transfer olunması halinde de devam edecektir.

Son olarak Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Disiplin Kurulu (PFDK) ve Tahkim Kurulu hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin vermiş olduğu karara değinmekte fayda vardır. Her ne kadar ilgili mevzuatta bağımsız oldukları belirtiliyor olsa da; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye Futbol Federasyonu yürütme organının, her zaman büyük ölçüde futbol kulüplerinin üyeleri veya yöneticilerinden oluşan Yönetim Kurulu olduğunu ve Tahkim Kurulunun organizasyonu ve işleyişi üzerinde çok güçlü bir etkiye sahip olduğunu tespit etmiştir.

Ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu mevzuatının, Tahkim Kurulu üyelerini herhangi bir dış baskıdan korumak için uygun önlemler barındırmadığı da tespit edilerek, futbol

[151] FIFA Konseyi onay tarihi 15.03.2020 ve yürürlük tarihi 01.06.2020.

[152] FIFA Konseyi onay tarihi 03.06.2020 ve yürürlük tarihi 15.07.2020.

92

uyuşmazlıklarının çözüme kavuşturulmasıyla ilgili sistemik bir sorunu gün yüzüne çıkartan bir dava neticesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulunun yapısal bağımsızlığını sağlamak için önlemler alması gerektiğine dikkat çekmiştir.[153]

[153] 28.01.2020 tarihli AİHM Kararı; Ali Rıza ve Diğerleri & Türkiye (Başvuru Numarası. 30226/10 ve 5506/16 numaralı başvurular 30226/10 sayılı başvuru içerisinde birleşmiştir).

93

BÖLÜM IV: SPOR DİSİPLİN SUÇLARI