• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM III: TÜRKİYE’DE SPORUN İDARİ VE YARGISAL YAPILANMASI

3.3. Gençlik ve Spor Bakanlığı Sportif Yargı Sistemi

3.3.1. Bağımlı ve Bağımsız (Kısmen Bağımsız) Federasyonlar İlk Derece Disiplin Yargılaması

Gençlik ve Spor Bakanlığı disiplin yargılamasının kendi içerisinde 3’e ayrıldığından bahsedilebilir. Bunlardan birincisi, Bakanlık uhdesinde düzenlenen yani federasyonların faaliyet programlarında yer almayan organizasyonlara ilişkin yargılamalar; ikincisi, sair kurum ve kuruluşlarca izin alınarak gerçekleştirilen organizasyonlara ilişkin yargılamalar; üçüncüsü ise bağlı federasyonların düzenlediği yarışmalara ilişkin yargılamalardır.

a. Federasyonların Faaliyet Programlarında Yer Almayan Organizasyonlar: 28358 sayılı Resmi Gazetede 19.07.2012 tarihinde yayınlanan

“Bağımsız Spor Federasyonlarının Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik”

18.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi şu şekildedir;

71

“Federasyonların faaliyet programlarında yer almayan il veya ilçe müdürlüklerince düzenlenen müsabaka ve faaliyetlerde; kulüpler, ilgili spor dalında faaliyette bulunan kuruluşlar, sporcular, hakem, antrenör, menajer, yönetici ve görevli diğer kişilerin spor ahlakına ve disiplinine aykırı davranışlarına ilişkin ceza işlerine il veya ilçe ceza kurulları bakmaktadır.”

10.07.2018 Tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan (1) Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 212.maddesi ile 30830 sayılı Resmi Gazetede 13.07.2019 tarihinde yayınlanan “Spor Disiplin Yönetmeliği” içeriği uyarınca, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı İl Ceza Kurulları ve Merkez Ceza Kurulunun yerini İl Spor Disiplin Kurulları ve Merkez Spor Disiplin Kurulu almıştır.

30830 sayılı Resmi Gazetede 13.07.2019 tarihinde yayınlanan “Spor Disiplin Yönetmeliği” ile İl ve Merkez Spor Disiplin Kurullarının görevleri belirlenmiştir.

Buna göre bağımsız (kısmen bağımlı) federasyonların faaliyet programlarında yer almayan (yerel ligler, Bakanlık tarafından organize edilen bölgesel ligler gibi) organizasyonlarda gerçekleşen disiplin suçları ile ilgili ilk karar mercii il disiplin kurullarıdır. İl Disiplin Kurulu kararına yönetmelikte öngörüldüğü biçimde Merkez Disiplin Kurulu’na itiraz edilebilir.

Merkez Spor Disiplin Kurulu ise; spor disiplinine aykırı davranışlarının tespiti üzerine Bakan tarafından sevk edilecek Federasyonların başkan ve yönetim kurulu üyeleri, bağımsız (kısmen bağımlı) spor federasyonlarının disiplin ve denetim kurulu üyeleri ile Vali tarafından sevk edilecek İl spor disiplin kurullarının başkan ve üyelerinin spor disiplin ve ahlakına aykırı eylemleri hakkında da karar verir. Merkez Spor Disiplin Kurulu’nun başkan ve üyelerinin spor ahlakına ve disiplinine aykırı davranışlarına ilişkin kararlarıysa Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu vermektedir.

Merkez Spor Disiplin Kurulu ayrıca İl Spor Disiplin Kurulu kararlarına yönelik itirazları incelemek yanında, bağlı federasyonlar bünyesinde gerçekleştirilen faaliyetlerde ortaya çıkan disiplin suçlarına ilişkin karar vermekle de görevlidir.

72

Merkez Spor Disiplin Kurulu tarafından verilen kararlara da ilgili yönetmelikte belirlenen süre ve usulde Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu nezdinde itiraz edilebilmektedir.

30830 sayılı Resmi Gazetede 13.07.2019 tarihinde yayınlanan “Spor Disiplin Yönetmeliği”, Merkez ve İl Spor Disiplin Kurullarının kuruluşunu ve işleyişini düzenlemek yanında adından da anlaşılacağı üzere disiplin hükümlerini de içermektedir. İhlal ve cezalara ilişkin genel hükümlerin, suç ve ceza tiplerinin düzenlendiği bu yönetmelik infaz hükümleri de içererek Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde düzenlenen faaliyetler açısından eşgüdüm sağlamak sureti ile çok önemli bir hukuki ihtiyacı karşılamıştır.

b. Kurum Veya Kuruluşlarca İzin Alınarak Gerçekleştirilen Organizasyonlar: 28358 sayılı Resmi Gazetede 19.07.2012 tarihinde yayınlanan

“Bağımsız Spor Federasyonlarının Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik”

18.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendi şu şekildedir;

“Kurum veya kuruluşlarca federasyondan, il veya ilçe müdürlüklerinden izin alınmak suretiyle düzenlenen müsabaka ve faaliyetlerde; ilgili spor dalında faaliyette bulunan kuruluşlar, kulüpler, sporcular, hakem, antrenör, menajer, yönetici ve görevli diğer kişilerin spor ahlakına ve disiplinine aykırı davranışlarına ilişkin ceza işlerine, izin alınan merciin disiplin/ceza kurulu bakmaktadır.”

Burada bahsedilen müsabakalara örnek olarak, federasyonların hakem gönderdiği ya da sair şekillerde destek olduğu şirketler arası turnuvalar gösterilebilir.

c. Bağımsız (Kısmen Bağımsız) Federasyonların Faaliyet Programlarında Yer Alan Organizasyonlar: 28358 sayılı Resmi Gazetede 19.07.2012 tarihinde yayınlanan “Bağımsız Spor Federasyonlarının Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik” 18.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendi şu şekildedir;

73

“Federasyonların faaliyet programında yer alan müsabaka ve faaliyetlerde;

kulüpler, federasyona bağlı spor dallarında faaliyette bulunan kuruluşlar, sporcular, hakem, antrenör, menajer, yönetici ve görevli diğer kişilerin spor ahlakına ve disiplinine aykırı davranışlarına ilişkin ceza işlerine federasyonun ceza/disiplin kurulları bakmaktadır.”

Burada anılan organizasyonlar hepimizin yakından takip ettiği, basketbol ligleri voleybol ligleri ya da ilgili federasyonlarının düzenledikleri diğer turnuvalardır.

Federasyonların ana statüsü Resmi Gazetede, ana statüye dayanılarak Yönetim Kurulları tarafından hazırlanan talimatları/yönergeleri ile diğer alt düzenleyici işlemler ise Gençlik ve Spor Bakanlığı internet sitesinde yayınlanmak sureti ile yürürlüğe girer. Federasyonlar, faaliyette bulundukları spor dalları ile ilgili olarak bağlı oldukları uluslararası federasyonun kurallarını göz önünde bulundurarak hangi eylem ve davranışlara ne tür sportif ceza verileceğini, disiplin/ceza talimatında/yönergesinde düzenler. Federasyonların programlarında yer alan veya federasyonların izni ile yapılan faaliyetlerden dolayı sportif ceza verme yetkisi bizzat ilgili federasyonun disiplin/ceza kuruluna aittir.

3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu [128] Ek-9.maddesinin 2.fıkrası da; “Federasyonların merkez teşkilatı; genel kurul, Yönetim, Denetim, Disiplin Kurulları ile Genel Sekreterlikten teşekkül eder” demekte ve disiplin yargılaması işini federasyon bünyesinde kurulacak disiplin kurullarına bırakmaktadır.

Maddenin 4.fıkrasının (b) bendi Disiplin Kurulu üyelerinin Genel Kurul tarafından seçileceğini düzenlemektedir.

Bağımsız (kısmen bağımsız) spor federasyonlarının kendilerinin hazırladığı disiplin talimat/yönergesi uyarınca kendi bünyelerindeki disiplin kurulları vasıtasıyla disiplin yargılamalarını yürüteceklerinden bahsedilmişti. İşte bu bağımsız (kısmen bağımsız) spor federasyonların faaliyet programlarında yer almayan veya onlardan

[128] 10.07.2018 Tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan (1) Nolu Cumhurbaşkanlığı

Kararnamesi öncesi “Spor Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun”.

74

izin almadan düzenlenebilen müsabakalar açısından 30830 sayılı Resmi Gazetede 13.07.2019 tarihinde yayınlanan “Spor Disiplin Yönetmeliği” uygulanacak ve İl Disiplin Kurulları ile Merkez Disiplin Kurulu görevli olacaktır. Spor Disiplin Yönetmeliği’nin 2.maddesinin 2.fıkrası ile “Bağımsız spor federasyonlarının faaliyet programında yer alan veya bunlardan izin alınmak suretiyle düzenlenen müsabaka ve faaliyetler”, yönetmeliğin uygulanması kapsamı dışında bırakılmıştır.

Açıklandığı üzere; bağımsız (kısmen bağımsız) federasyonların disiplin yargılamalarını, kendi bünyelerinde oluşturulacak disiplin kurulları eli yapmaları istenmektedir. Çünkü basketbol, voleybol gibi yurt sathında kendi örgütlenmesi ve izleyici kitlesi olan branşların gerek idari gerekse de hukuki işleyişinin bu branşlara özel bilgi ve tecrübe gerektirdiği kabul edilmektedir. Fakat bu yerinde kabule karşın, bağımsız (kısmen bağımsız) spor federasyonlarının disiplin kurullarının vermiş oldukları kararların Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu denetimine tabi olması uygulamada çeşitli sorunlar çıkartmaktadır.

Konusunda uzmanlaşmış Kurulların bağlı oldukları federasyonun düzenlediği spor branşına ilişkin vermiş oldukları kararlar, Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu tarafından başkaca branşlardaki uyuşmazlıklar referans alınarak değiştirildiğinde hakkaniyete aykırı durumlar ortaya çıkabilmektedir. Zira bir voleybol müsabakasına ilişkin oluşabilecek ihlaller ile basketbol müsabakası gibi temaslı bir spora ilişkin oluşabilecek ihlaller benzer olmayacak, dolayısıyla da her federasyonun bünyesindeki disiplin kurulları kendi disiplin talimatı ve uygulaması açısından uzmanlaşmış olacaktır. Fakat son karar mercii olan Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu kendisine başvurulması halinde her iki branşta verilen kararı aynı süzgeçten geçirerek yorumladığında hakkaniyete aykırı neticeler ortaya çıkacaktır.

Örneğin; X Federasyonu Disiplin Kurulu’nun rakibe yumruk atmak eylemine yıllardır 6 müsabakadan men cezası vermiş olduğunu düşünelim. Y Federasyonu Disiplin Kurulu da rakibe yumruk atılmasına 3 müsabakadan men cezası veriyor olduğunu kabul edelim. X ve Y Federasyonları Disiplin Kurulu’nun verdiği cezaların genellikle Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’na başvurulmadan kesinleşmesi

75

günümüzde yaşanan duruma uygun düşmektedir. Şu halde, Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu ya her branşın kendi dinamikleri olduğunu ve bunların en iyi ilgili Disiplin Kurulu tarafından değerlendirilebileceğini kabul edip her iki kararı da onayacak ya da kendisi eylem için bir standart getirmeye çalışacaktır. Kararlar bozulursa daha önce verilmiş cezalar doğrultusundaki içtihat birliği bozulacak ve hakkaniyete aykırı durumlar ortaya çıkacaktır. Kararlar bozulmaz ise bu kez Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu adeta bir noter durumuna getirilmiş olacaktır.

Bu çözümsüz gibi duran halin sebebi, Anayasamızın 59.maddesinin 3.fıkrasındaki münhasır yargı yetkisinin korunmak istenmesidir. Sorunun çözümü ise gerek mali, gerek idari, gerekse de takip edilirlik açısından belirli ölçeğin üzerine çıkmış federasyonların, Türkiye Futbol Federasyonu gibi tam bağımsız olabilip kendi içlerinde Tahkim Kurulu ihdas ederek yargılama yapabilmelerindedir. Bunun için Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ve çoğu zaman doğrudan merkezi idarenin desteği olmaksızın finansal sürdürülebilirliğin sağlanması çok önemlidir ve açıklanan kuvvete ulaşacak spor branşının federasyonunun tam bağımsız olmak için gereken girişimleri yapmaktan geri durmaması gerektiğine de şüphe yoktur.

Spor disiplin hukuku açısından yapılması gereken bu olsa da; denilebilir ki basketbol, voleybol ve hentbol gibi federasyonlar, kendilerine her ne kadar bağımsız dense de, kısmen bağımsız oldukları düzenin avantajlarının daha çok olduğunu düşünmektedirler ki sistemin dışına çıkmak için bir çaba kamuoyunun gündemine sunulmuş değildir.

3.3.2. Bağımsız (Kısmen Bağımsız) Federasyonlar Tahkim Yargılaması