• Sonuç bulunamadı

2.5. Ġlgili AraĢtırmalar

2.5.2. Türkiye‘ de Fiziksel Uygunluk Ġle Ġlgili Öğrenciler Üzerinde Yapılan

Türkiye‘de AAHPERD ile ilgili norm çalıĢmalarına rastlanılmamasıyla birlikte (Güler ve diğerleri, 2004a) Avrupa‘da geliĢtirilen çeĢitli fiziksel uygunluk bataryalarına paralel olarak Türkiye‘de de çeĢitli fiziksel uygunluk bataryalarıyla araĢtırmalar yapılmıĢtır. Olimpiyat için sporcu kaynağı projesi adı altında, yetenek seçimine yönelik, fiziksel uygunluk standartları geliĢtirilmiĢ ve AAHPERD YFT, AAHPERD ―Physical Best Test‖ ve EUROFIT ile ilgili çocuklara yönelik çeĢitli fiziksel uygunluk çalıĢmaları yapılmıĢtır. Bunlardan bazıları aĢağıda örneklendirilmiĢtir.

Güler ve diğerleri (2004a) yaptıkları çalıĢmada 8-10 yaĢ grubu 670 erkek öğrencilerin AAHPERD ―Physical Best Test‖ bataryasında alınan fiziksel uygunluk değerleri ile Türkiye için norm geliĢtirmeyi amaçlamıĢtır. Sonuç olarak geliĢtirilen normların 8, 9 ve 10 yaĢlarındaki Türk erkek çocuklara yönelik, ulusallığı temsil edebilecek ve sağlık açısından fiziksel uygunluğa referans olabilecek nitelikte olduğunu söylemiĢtir.

Güler ve diğerleri (2004b) yaptıkları çalıĢmada 8-10 yaĢ grubu 602 Türk kız çocuklarının sağlıkla iliĢkili fiziksel uygunluklarının AAHPERD ―Physical Best Test‖ bataryasında alınan fiziksel uygunluk değerleri ile değerlendirmeyi amaçlamıĢtır. Sonuç olarak, 8,9 ve 10 yaĢ kız çocukların sağlık açısından fiziksel uygunluklarına yönelik olarak yağlılık oranları ile kardiyovasküler dayanıklılık değerlerinin uluslar arası normlara oranla daha iyi düzeyde; esneklik, abdominal ve üst ekstremite kuvvet değerlerinin ise uluslararası normlara göre düĢük düzeyde olduğunu gördü. Ayrıca geliĢtirilen normların 8,9 ve 10 yaĢlardaki Türk kız çocuklarında ulusallığı temsil edebilecek ve sağlık açısından fiziksel uygunluğa referans olabilecek nitelikte olduğu sonucuna ulaĢtı.

Güler ve Günay‘ın (2004a) çalıĢmasında da sosyo-ekonomik düzeyin AAHPERD ―Physical Best Test‖ bataryasında elde edilen fiziksel uygunluk değerlerine etkisini araĢtırmıĢ ve sonuç olarak sosyo-ekonomik düzeyin çocukların fiziksel uygunluklarını etkilediğini bulmuĢtur. 8,9, ve 10 yaĢ erkek çocuklarda yüksek sosyoekonomik düzeye sahip olanların, düĢük seviyedekilere oranla skinfold toplamları ve mekik açısından kuvvet özellikleri yüksek olduğu; düĢük sosyoekonomik düzeye sahip olanların ise, yüksek seviyedekilere oranla esneklik, barfiks açısından kuvvet ve kardiyovasküler dayanıklılık özellikleri yüksek olduğunu tespit etmiĢtir.

Güler ve Günay‘ın (2004b) baĢka bir çalıĢmasında devlet ve özel ilköğretim okullarından 8-10 yaĢ grubu toplam 566 erkek çocuğun fiziksel uygunluklarının AAHPERD ―Physical Best Test‖ bataryası ile incelemiĢtir. AraĢtırma sonucunda erkek çocukların sağlık açısından fiziksel uygunluklarına yönelik olarak triceps ve

baldır skinfold toplamı, triceps ve skapula skinfold toplamı, abdominal kuvvet değerleri ve kardiyovasküler dayanıklılık değerlerinin uluslararası değerlerine benzer bir Ģekilde normal düzeyde olduğu; üst ekstremite kuvveti ve esneklik değerlerinin ise uluslararası normlara göre düĢük olduğu tespit edilmiĢtir.

Pekel ve diğerleri (2007), yaĢları 10-13 arasında değiĢen atletizm sporu yapan erkek ve kız çocukları arasında fiziksel uygunluk düzeylerini araĢtırdığı çalıĢmalarında; ölçüm sonuçlarında gruplar arasında oluĢan farklılıkların erkek ve kız çocuklarda sadece yaĢ grupları arasında olmasının büyüme ve geliĢme ile ilgili olduğu düĢünülmüĢtür. Performans testlerinde kız ve erkek çocuklarda yaĢ artıĢıyla birlikte özellikle kuvvet performansının belirgin Ģekilde arttığı, cinsiyetler arasındaki farkların istatiksel olarak önemli olmasa da esneklik dıĢında genelde erkekler lehine olduğu görülmüĢtür.

Turgut ve Çetinkaya (2006), 6-11 yaĢ grubu kız çocuklarda bazı motor özel- liklerinin belirlenmesi amacıyla çalıĢma yapmıĢtır. ÇalıĢmaya katılan deneklerin me- kik değerlerinin uluslararası normlarla karĢılaĢtırıldığında daha düĢük seviyede oldu- ğu, 1 mil koĢusu değerlerin de uluslararası normlara göre iyi düzeyde olduğu ve es- neklik değerlerinin normal düzeyde olduğunu ortaya koymuĢtur. Sonuç olarak 6-11 yaĢ grubu kız çocukların sağlık açısından fiziksel uygunluklarına yönelik kardiovasküler ve esneklik değerlerinin uluslararası normlarla benzer, abdominal kuvvet değerlerinin ise uluslararası normlardan düĢük olduğunu bulmuĢtur.

Yenal ve diğerleri (1999), ilköğretim kurumlarında uygulanan beden eğitimi ve spor etkinliklerine düzenli katılan ve katılmayan toplam 20 kiĢiden oluĢan 4 ve 5. sınıf öğrencilerine EUROFIT Test Bataryası uygulamıĢ ve gruplar arasında karĢılaĢtırmalar yapmıĢtır. Beden eğitimi ve spor etkinliklerine katılan grubun, katılmayan gruba göre motor beceri ve yeteneklerinde belirgin geliĢmeler görmüĢtür. 12 haftalık beden eğitimi ve spor programının sonunda uygulanan testlerde istatistiksel olarak flamingo testinde ve diğer testlerde anlamlı düzeyde geliĢmeler görülmüĢtür. ÇalıĢma sonucunda beden eğitimi ve spor etkinliklerinin özellikle ilköğretim ikinci devreden baĢlayarak düzenli sürdürülmesi durumunda daha olumlu

sonuçlara ulaĢılacağını görmüĢtür.

Er (1995) Kastamonu bölgesi 12-14 yaĢ grubu kız ve erkek öğrencilerin Eurofit testleriyle fiziksel uygunluk normları araĢtırılması amacıyla yaptığı çalıĢma sonucunda; aynı yaĢ grubundaki kız öğrenciler, erkek öğrencilerden vücut yağ yüzdeleri ve esneklik bakımından yüksek değerler göstermiĢtir. Öğrencilerin boy uzunluğu ve ağırlık değerleri, flamingo denge testi sonuçları, disklere dokunma testi ve 10x5m koĢu testi sonuçları birbirine yakın değerler gösterirken; erkek öğrenciler durarak uzun atlama dikey sıçrama, sağ ve sol pençe kuvveti, mekik testi ve 20 m koĢu testlerinde kız öğrencilerden daha yüksek sonuçlar göstermiĢtir.

Kılıç (2007) yaptığı yüksek lisans tezinde 1-5. sınıfında okuyan 544‘ü erkek, 480‘i kız toplam 1024 öğrenciye Balcı (2005) tarafından geliĢtirilen batarya ile fiziksel uygunluk ölçümleri yaptı. ÇalıĢmada öğrencilerin vücut ağırlık ortalama değerleri, V.K.Ġ. (vücut kitle indeksi), mekik, Ģınav, 20 m. sprint, 800m ve 1600m koĢu testlerinde anlamlı düzeyde farklılıklar buldu. ÇalıĢma sonucunda öğrencilerin boy ölçümleri, esneklik değerleri cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermemiĢtir.

Ziyagil ve diğerleri (1996), Eurofit test bataryası aracılığıyla 10-12 yaĢ erkek öğrencilerin fiziksel uygunluk ve antropemetrik özelliklerini yaĢ gruplarına ve spor yapma alıĢkanlıklarına göre değerlendirmiĢtir. AraĢtırma sonucunda yaĢa bağlı ola- rak boy, ağırlık, pençe kuvveti ve aerobik güç testlerinde artıĢ gözlenirken, skinfold ölçümlerinde, esneklik ölçümlerinde durarak uzun atlama, mekik ve bükülü kol bar- fikste asılma ve sürat testlerinde artıĢ görülmedi. Egzersiz yapma alıĢkanlıklarına göre, spor yapan ve yapmayan öğrenciler kıyaslandığında, durarak uzun atlama, pen- çe kuvveti, mekik ve bükülü kol barfikste asılma testleri 10,11 ve 12 yaĢ gruplarının hepsinde anlamlı düzeyde farklı ve spor yapanların değerleri daha iyi bulunmuĢtur.

Özdirenç ve diğerleri (2005), 9-11 yaĢ çocukların (98 kırsal bölgede yaĢayan ve 74 Ģehirde yaĢayan) Eurofit bataryasıyla elde ettiği fiziksel uygunluk değerlerini, çocukların yaĢadıkları yerleĢim yeri, hayat biçimi ve boĢ zaman faaliyetlerine göre incelemiĢtir. ÇalıĢma sonucunda kırsal kesimde yaĢayanların futbol ve voleybol

oynamayı tercih ettikleri; Ģehirde yaĢayanların ise kapalı alanlarda oynanan sporları tercih ettikleri tespit edilmiĢtir. Ayrıca çalıĢma sonucunda Ģehirde yaĢayanların anlamlı düzeyde beden kitle endeksleri ve skinfold toplamları daha yüksek çıkmıĢtır. Fiziksel uygunluk ölçümlerinden 20 m mekik koĢusu testi ve flamingo denge testi sonuçları yaĢadıkları bölgeye göre farklı çıkmazken, otur-eriĢ testi ve 30 sn mekik çekme testi sonuçları kırsal kesimde yaĢayanlarda anlamlı düzeyde yüksek çıkmıĢtır.

Kalkavan ve diğerleri (1996), 12- 15 yaĢ grubu çeĢitli branĢta spor yapan 108 genç ile 19 sedanter gencin antropemetrik ve fiziksel uygunluk ile ilgili 58 değiĢkenin karĢılaĢtırması yapılarak test edildi. Sonuç olarak sporcu gruplar ile sedanter grup arasında; kan basıncı, dinlenme nabzı, sağ el kuvveti, esneklik, mekik, sırt ve bacak kuvveti, 50 m sürat koĢusu, dikey sıçrama ve vücut yağ yüzdesine göre istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu.

Saygın ve diğerleri (2005) araĢtırmalarında, 10-12 yaĢ erkek çocuklara 16 hafta süresince uygulanan hareket eğitiminin fiziksel uygunluk parametreleri üzerine etkisini incelemiĢtir. AraĢtırmaya, yaĢları 10 ile 12 yaĢ arasında bulunan, 80 deney ve 122 kontrol grubu olarak toplam 202 öğrenci gönüllü olarak alınmıĢtır. Hareket eğitiminin etkisini araĢtırmak için boy, vücut ağırlığı, kavrama ve bacak kuvveti, dikey sıçrama ve anaerobik güç maks. VO2, esneklik, beden kompozisyonu ve sprint

ölçüm ve testleri sonucunda, düzenli ve uzun süreli uygulanan hareket eğitiminin, 10-12 yaĢ çocuklarda fiziksel uygunluk özelliklerini anlamlı düzeyde geliĢtirebileceğini bulmuĢlardır.

Çolak ve Kaya (2006b) Erzincan il merkezi ve ilçelerde okuyan 12-14 yaĢlarındaki çocukların, maks.VO2, esneklik, kas kuvveti ve dayanıklılığı gibi

sağlıkla ilgili bazı fiziksel uygunluk özelliklerini belirleyerek yaĢ ve cinsiyet farklılıklarını ortaya koymak amacıyla yaptığı araĢtırma sonucunda; cinsiyet bakımından otur-eriĢ testi dıĢında diğer motorik testlerde erkeklerin anlamlı düzeyde daha yüksek değerlere ulaĢtıklarını tespit etti. Ġlçelerde yaĢayan öğrenciler 30sn mekik testi hariç, diğer testlerde ilde yaĢayanlara göre anlamlı seviyede daha yüksek performans göstermiĢlerdir. Ayrıca yaĢ grupları arasında manuel kas değerleri

arasında anlamlı fark bulunmazken diğer motorik testlerde anlamlı farklılıklar tespit etmiĢtir.

Türk literatüründe yukarıdaki çalıĢmalar dıĢında değiĢik yaĢlarda sedanter ve sporcu çocuklardan oluĢan küçük gruplara bazı antropemetrik ve performans testlerinin uygulandığı çalıĢmalar bulunmaktadır (ÇalıĢ, 1992; Çolak ve Kaya, 2006a; Demirel ve diğerleri, 1990; Eniseler ve Durusoy, 1992; Karadeniz, 2001; Koç ve Gökdemir, 1997; Küçükoğlu ve diğerleri,1992; Müniroğlu, 1995).

Genel bir sonuç olarak; çocukların ilköğretim birinci devreden (6-8) ikinci devreye geçiĢte motor beceri ve yetenek geliĢimlerinin optimal düzeyde sağlanamadığı, bu nedenle ilköğretim ikinci devre (9-11 yaĢ) çocuklarının motor özelliklerinde belirgin bir yetersizliğin görüldüğü ve çocukların ilköğretim üçüncü devreye (12-15 yaĢ) motor beceri ve yetenekleri tam olarak geliĢtiremeden geçtikleri söylenebilir (Özer, 1999).

2.5.3. YurtdıĢında Beden Eğitimi Dersine KarĢı Tutum ile Ġlgili AraĢtır-