• Sonuç bulunamadı

Tablo 4‘de öğrencilerin sınıflarına göre boy uzunluğu, vücut ağırlığı değerleri tanımlayıcı istatistikleri görülmektedir. Ayrıca tablo 3‘de öğrencilerin sınıflarına göre boy uzunluğu ve vücut ağırlığı değerlerinde anlamlı düzeyde (p<.01) fark olduğu görülmektedir. Tablo 3‘de öğrencilerin sınıflarına göre sırasıyla boy uzunluk ortalamaları (F(952)=305.77, p<.000), vücut ağırlığı (F(952)=186.36, p=.000) anlamlı

bulunmuĢtur.

Antropemetrik özelliklerin sınıf olarak değiĢimine bakıldığında büyümenin sonucu olarak baĢka çalıĢmalarda da rahatlıkla görülebileceği gibi anlamlı olarak artmaktadır. Yapılan benzer çalıĢmalarda da boy uzunlukları ile vücut ağırlıklarında öğrencilerin sınıflarına göre anlamlı farklılıklar çıkmıĢtır (Kılıç, 2007).

Tablo 3: Öğrencilerin Sınıflarına Göre Boy Uzunluğu ve Vücut Ağırlığı Anova Sonuçları

DeğiĢken Varyans Kaynağı KT Sd KO F p Boy Uzun- luğu Gruplar Arası 122602.5 7 17514.65 305.77 .000 Grup içi 54531.9 952 57.28 Toplam 177134.4 959 Vücut Ağırlığı Gruplar Arası 109843.6 7 15691.94 186.36 .000 Grup içi 80161.9 952 84.20 Toplam 190005.5 959

Tablo 4: Öğrencilerin Sınıflarına Göre Boy Uzunluğu ve Vücut Ağırlığı Tanımlayıcı Ġstatistikleri

DeğiĢkenler Sınıf N (sayı)

X

(Ortalama) SS Minimum Maksimum Boy Uzunlukları (cm) 4 158 135.82 6.54 120.9 158.4 5 140 140.68 6.44 122.1 165.3 6 120 147.99 6.87 133.0 164.8 7 147 153.54 7.19 133.2 172.2 8 139 160.07 7.96 139.6 184.0 9 106 163.70 9.29 124.5 181.9 10 63 164.62 9.29 143.3 183.6 11 87 169.79 8.34 145.3 184.5 Toplam 960 152.32 13.59 120.9 184.5 Vücut Ağırlığı (kg) 4 158 31.07 5.47 19.9 49.1 5 140 35.42 7.48 20.6 65.0 6 120 40.64 9.05 20.8 69.6 7 147 46.06 9.57 28.8 79.0 8 139 53.33 11.78 22.6 100.2 9 106 55.21 9.84 31.7 89.5 10 63 58.48 9.56 40.2 88.0 11 87 64.32 10.58 42.6 94.3 Toplam 960 45.90 14.08 19.9 100.2

Tablo 5‘de öğrencilerinin sınıflarına göre skinfold toplamları (t,b), otur-eriĢ testi değerleri, mekik çekme sayıları, Barfikste kol çekme sayıları ve 1 Mil koĢ/yürü değerleri görülmektedir. Ayrıca Tablo 6‘da öğrencilerin sınıflarına göre fiziksel uygunluk bataryasının tüm özelliklerde ortalamalar arasında anlamlı düzeyde (p<.01) fark olduğu görülmektedir. Tablo 6‘da öğrencilerin sınıflarına göre sırasıyla skinfold toplamları (t,b) (F(952)=6.374, p<.000), esneklikleri (F(952)=4.244, p<.000), mekik çekme sayıları (F(952)=3.746, p<.001), barfikste kol çekme sayıları (F(952)=31.868, p<.000) ve 1 mil koĢu/yürüyüĢ değerleri (F(952)=5.632, p<.000) anlamlı bulunmuĢtur.

Türkiye‘de fiziksel uygunluk konusu ile ilgili çalıĢmalar yapılmakla birlikte henüz normlar oluĢturulabilecek sayıya ulaĢılamamıĢtır. Ayrıca bu çalıĢmalar birbirinden ayrı ve iliĢkisiz olarak yapılmaktadır (Güler, 2003)

Tekelioğlu‘na (1999) göre fiziksel uygunluk çalıĢmalarında saptanan ölçüm ve motorik test sonuçlarını daha önce yapılan diğer çalıĢma sonuçlarıyla karĢılaĢtırmak, ölçüm yöntemi, ölçümde kullanılan araçlar ve deneklerin özelliklerinden dolayı olası farklar nedeniyle uygun görülmemektedir. Ancak ölçüm

sonuçlarının boy uzunluğu ve vücut ağırlığı ölçümlerinde farkların büyük olmayacağı düĢünülerek bu iki kriterde karĢılaĢtırmalar yapmıĢtır.

Tablo 5: Öğrencilerin Sınıflarına Göre Fiziksel Uygunluk Bataryasının Tanımlayıcı Ġstatistikleri

DeğiĢkenler Sınıf N (sayı) X(Ort.) SS Minimum Maksimum Skinfold Toplamı (t,b), (mm) (t: triceps, b: baldır) 4 158 24.79 7.98 7.2 64.2 5 140 25.97 8.73 10.2 54.4 6 120 29.83 11.20 11.2 63.0 7 147 29.68 10.26 11.0 67.0 8 139 29.63 11.61 12.0 67.0 9 106 27.79 11.48 9.8 54.9 10 63 33.19 14.00 10.8 66.4 11 87 27.87 12.22 8.2 62.2 Toplam 960 28.20 10.87 7.2 67 Otur-eriĢ Testi (cm) 4 158 19.13 6.16 2.0 43.4 5 140 20.32 5.94 1.0 32.8 6 120 19.54 7.13 2.0 37.5 7 147 19.98 7.32 2.0 38.0 8 139 19.46 8.09 .2 35.2 9 106 19.23 8.28 .0 37.6 10 63 20.20 9.33 2.5 39.5 11 87 23.89 6.98 2.0 38.0 Toplam 960 20.05 7.37 .0 43.4 Mekik Testi (sayı/dk) 4 158 21.87 9.21 0 42 5 140 24.15 8.36 0 49 6 120 23.29 10.19 1 45 7 147 23.59 9.52 1 48 8 139 25.77 9.81 2 47 9 106 25.45 8.99 4 46 10 63 25.54 10.22 10 45 11 87 27.16 10.62 4 46 Toplam 960 24.32 9.63 0 49 Barfikste Kol Çekme (sayı) 4 158 .89 1.34 0 7 5 140 1.12 1.81 0 8 6 120 1.58 2.60 0 12 7 147 1.17 1.91 0 8 8 139 2.19 2.75 0 16 9 106 3.07 4.28 0 23 10 63 4.35 5.05 0 22 11 87 5.39 4.07 0 14 Toplam 960 2.12 3.22 0 23 1 mil (1600m) KoĢ/yürü (dk) 4 158 0:10:43 0:02:10 0:06:55 0:16:10 5 140 0:10:20 0:01:53 0:07:03 0:16:15 6 120 0:09:23 0:02:15 0:05:46 0:15:03 7 147 0:10:06 0:02:41 0:05:51 0:17:23 8 139 0:09:23 0:02:36 0:05:47 0:17:50 9 106 0:10:03 0:02:27 0:05:21 0:16:20 10 63 0:09:58 0:02:28 0:06:02 0:16:10 11 87 0:09:27 0:02:24 0:05:48 0:15:15 Toplam 960 0:09:58 0:02:24 0:05:21 0:17:50

Tablo 6: Öğrencilerin Sınıflarına Göre Fiziksel Uygunluk Bataryasının Anova Sonuçları

DeğiĢken Varyans Kaynağı KT Sd KO F p Skinfold Toplamı (t,b) Gruplar Arası 5070.0 7 724.28 6.37 .000 Grup içi 108179.5 952 113.63 Toplam 113249.5 959 Otur-eriş Testi Gruplar Arası 1577.0 7 225.28 4.24 .000 Grup içi 50528.9 952 90.91 Toplam 52105.9 959 Mekik Çekme testi Gruplar Arası 2383.6 7 340.51 3.75 .001 Grup içi 86546 952 90.91 Toplam 88930.2 959 Barfikste Kol Çekme Testi Gruplar Arası 1885.9 7 269.41 31.87 .000 Grup içi 8048.3 952 8.45 Toplam 9934.3 959 1Mil Koş/yürü Testi Gruplar Arası 798807.1 7 114115.30 5.63 .000 Grup içi 19288316 952 20260.83 Toplam 20087123 959 Boy Uzunluğu

Tablo 7‘de öğrencilerin boy uzunluk ortalamalarının cinsiyet değiĢkenlerine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı sınıflar düzeyinde yapılan t testi ile incelenmiĢtir. Bu inceleme sonucunda; 4. sınıf erkek öğrencilerin (X=136.64) ve kız öğrencilerin

(X=134.84) boy uzunluklarında anlamlı düzeyde fark olmadığı (t(156) -1,733;

p>0,05); 5.sınıf erkek öğrencilerin (X =140.87) ve kız öğrencilerin (X =140.49) boy uzunluklarında anlamlı düzeyde fark olmadığı (t(138)= -.349; p>0,05); 6. sınıf erkek

öğrencilerin (X =147.51) ve kız öğrencilerin (X=148.57) boy uzunluklarında

anlamlı düzeyde fark olmadığı (t(128)= .841; p>0,05) görülmüĢtür. 7.sınıf erkek

öğrencilerin boy uzunlukları (X=155.03) kız öğrencilerin boy uzunluklarından

(X=152.11) anlamlı düzeyde farklı olduğu (t(128)= -2.502; p<.05); 8. sınıf erkek

öğrencilerin (X=161.95) boy uzunlukları kız öğrencilerden (X =156.79) anlamlı

düzeyde farklı olduğu (t(145)=-3.866; p<.01); 9.sınıf erkek öğrencilerin (X=168.19) boy uzunlukları kız öğrencilerden (X=157.87) anlamlı düzeyde farklı olduğu (t(104) =

-6.909; p<0,01); 10. sınıf erkek öğrencilerin (X=169.88) boy uzunlukları kız öğrencilerden (X=158.05) anlamlı düzeyde farklı olduğu (t(61) = -6.464; p<.01) ve

(X=161.38) anlamlı düzeyde farklı olduğu (t(85)= -8.565; p<0,01) görülmüĢtür. Bu

sonuca göre, öğrencilerin 4,5 ve 6.sınıflara iliĢkin hesaplanan t değerlerinde .05 düzeyinde anlamlı fark olmadığı; 7. sınıf ve sonraki sınıflarda öğrencilerin cinsiyetlerine göre boy uzunluklarının hesaplanan t değerlerinin .05 düzeyinde anlamlı olarak farklılık gösterdiği görüldü.

ġekil 1‘de kız ve erkeklerin boy uzunlukları 6.sınıfa kadar birbirine yakın gittiği, 6. sınıf kız öğrencilerin boy uzunluk ortalamalarının erkekleri geçtiğini fakat 7. sınıftan itibaren erkeklerin boy uzunluk ortalamaları kızları geçerek aradaki farkın ileriki sınıflar da erkeklerin lehine arttığı görülmektedir. Aynı Ģekilde Tekelioğlu (1999) çalıĢmasında; 11- 13 yaĢ grubu (5-8. sınıf) boy uzunluk değerleri kız öğrencilerin lehine anlamlı seviyede yüksek çıkmıĢtır ve kızların daha önce ergenlik dönemine girmeleri nedeniyle bu dönemin baĢında geçici olarak erkeklerden daha uzun olduklarını ifade etmektedir.

Ziyagil ve diğerleri (1996) yaptıkları çalıĢmada 11 ve 12 yaĢ grubundaki kız- ların ortalama boy uzunluğu ve beden ağırlığı değerlerinin aynı yaĢ grubundaki er- keklerden daha yüksek bir ortalamaya sahip olduğunu bildirmektedir. 10 yaĢ grubun- da ise kız ve erkeklerin yaklaĢık olarak birbirlerine yakın ortalama değerlere sahip olduğu belirtmektedir.

ÇalıĢmada ki boy uzunluk değerleri incelendiğinde ortalamaların Koçak ve Kartal‘ın (2003) yaptıkları araĢtırmaya göre 4,6 ve 8. sınıf kızlar ve erkekler düĢük ortalamalara sahip iken, 5. sınıflarda kızların yüksek, erkeklerin düĢük ortalamaları çıkmıĢtır. 7. sınıf da kızlarda düĢük ve erkeklerde ise yüksek boy ortalaması çıkmıĢtır.

Genel olarak çalıĢmada elde edilen boy uzunluk ortalamaları Türkiye‘de yapılan bazı çalıĢmalara göre (Akgün ve diğerleri, 1986; Çolak ve Kaya, 2006a; Er, 1995; Uzuncan, 1991 ve Ziyagil ve diğerleri, 1996) uzun ve bazı çalıĢmalardan da (Kılıç, 2007; Yan, 2007) kısa çıkmıĢtır.

ÇalıĢmadan elde edilen boy uzunluk ortalamaları yurt dıĢında yapılan bazı çalıĢmalarda aynı yaĢ grupları ortalamaları; Arjantin ve Hindistan gibi sıcak ülkelerden uzun, fakat Belçika gibi nispeten soğuk ülkelerden kısa bulunmuĢtur (Chatterjee ve diğerleri 1993; Perez ve diğerleri, 1991).

Tablo 7: Öğrencilerin Sınıflar Düzeyinde Cinsiyetlerine Göre Boy Uzunluklarına ĠliĢkin t-testi Sonuçları

Sınıf Cinsiyet Boy Uzunlukları

n X Ss T p 4 Kız 71 134.84 6.12 -1.73 .085 Erkek 87 136.64 6.80 5 Kız 70 140.49 6.14 -.35 .728 Erkek 70 140.87 6.78 6 Kız 54 148.57 5.55 .84 .402 Erkek 66 147.51 7.79 7 Kız 75 152.11 6.60 -2.50 .013 Erkek 72 155.03 7.50 8 Kız 51 156.79 6.85 -3.87 .000 Erkek 88 161.95 7.97 9 Kız 46 157.87 8.33 -6.91 .000 Erkek 60 168.19 7.01 10 Kız 28 158.05 7.65 -6.46 .000 Erkek 35 169.88 6.85 11 Kız 27 161.38 6.86 -8.57 .000 Erkek 60 173.58 5.80

Vücut Ağırlığı

Tablo 8‘de öğrencilerin vücut ağırlıklarının cinsiyet değiĢkenlerine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı sınıflar düzeyinde yapılan t testi ile incelenmiĢtir. Bu inceleme sonucunda; 4. sınıf erkek öğrencilerin (X=31.39) ve kız öğrencilerin

(X=30.67) vücut ağırlıklarında anlamlı bir fark olmadığı (t(156) -.828; p>0,05);

5.sınıf erkek öğrencilerin (X=35.97) ve kız öğrencilerin (X =34.88) vücut

ağırlıklarında anlamlı düzeyde bir fark olmadığı (t(138)= -.860; p>0,05); 6. sınıf erkek

öğrencilerin (X=40.99) ve kız öğrencilerin (X=40.20) vücut ağırlıklarında anlamlı

düzeyde bir fark olmadığı (t(128)= -.485; p>0,05); 7.sınıf erkek öğrencilerin

(X=46.65) ve kız öğrencilerin (X=45.49) vücut ağırlıklarında anlamlı düzeyde bir

fark olmadığı (t(128)= -.734; p>.05); 8. sınıf erkek öğrencilerin (X=54.85) vücut

ağırlığı kız öğrencilerden (X=50.73) anlamlı düzeyde fazla olduğu (t(145)=-2.010;

p<.05); 9.sınıf erkek öğrencilerin (X =57.03) vücut ağırlığı kız öğrencilerden

(X=52.86) anlamlı düzeyde fazla olduğu (t(104) = -2.202; p<0,05); 10. sınıf erkek

öğrencilerin (X=61.00) vücut ağırlığı kız öğrencilerden (X=55.34) anlamlı düzeyde

fazla olduğu (t(61) = -2.425; p<.05) görülmüĢtür. Ve 11. sınıf erkek öğrencilerin

(X=65.68) ve kız öğrencilerin (X=61.31) vücut ağırlıklarında anlamlı bir fark

olmadığı (t(85)= -1.807; p>0,05) görülmüĢtür. Bu sonuca göre, öğrencilerin 4,5, 6,7 ve

11.sınıflara iliĢkin cinsiyetlerine göre vücut ağırlığı t değerlerinin .05 düzeyinde anlamlı olmadığı; 8,9 ve 10. sınıf öğrencilerin cinsiyetlerine göre vücut ağırlığı t değerlerinin .05 düzeyinde anlamlı olarak farklılık gösterdiği görüldü.

ġekil 2‘de kız ve erkeklerin boy uzunlukları 8. sınıfa kadar birbirine yakın giderken, 8. sınıftan itibaren farkın erkeklerin lehine arttığı görülmektedir. Aynı Ģekilde Tekelioğlu (1999) 11- 13 yaĢ grubu (5-8. sınıf) kızların vücut ağırlığının erkeklerden daha yüksek olduğunu gözlemlemiĢ fakat anlamlı bir fark çıkmamıĢtır. Boy uzunluğu değerlerinde olduğu gibi kızların daha önce ergenlik dönemine girmeleri nedeniyle bu dönemin baĢında geçici olarak erkeklerden daha ağır olduklarını ifade etmektedir.

ÇalıĢmada ki vücut ağırlıkları incelendiğinde Koçak ve Kartal‘ın (2003) yaptıkları araĢtırmaya göre 4,5,6 ve 8. sınıf kızların ve erkeklerin düĢük ortalamalara sahip iken, 7. sınıflarda kızların yüksek, erkeklerin ise düĢük ortalamaları çıkmıĢtır.

Genel olarak çalıĢmada elde edilen vücut ağırlık ortalamaları Türkiye‘de yapılan bazı çalıĢmalara göre (Akgün ve diğerleri, 1986; Çolak ve Kaya, 2006a; Er, 1995; Uzuncan, 1991 ve Ziyagil, 1996) yüksek ve bazı çalıĢmalardan da (Kılıç, 2007; Yan, 2007) düĢük çıkmıĢtır.

ÇalıĢmadan elde edilen vücut ağırlık ortalamaları, yurt dıĢında yapılan bazı çalıĢmaların; aynı yaĢ grupları ortalamaları Arjantin ve Hindistan gibi sıcak ülkelerden yüksek, fakat Belçika gibi nispeten soğuk ülkelerden düĢük bulunmuĢtur (Chatterjee ve diğerleri 1993; Perez ve diğerleri, 1991).

Tablo 8: Öğrencilerin Sınıflar Düzeyinde Cinsiyet DeğiĢkenine Göre Vücut Ağırlığına ĠliĢkin T-testi Sonuçları

Sınıf Cinsiyet Vücut Ağırlığı (kg)

n X Ss t p 4 Kız 71 30.67 5.61 -.83 .409 Erkek 87 31.39 5.36 5 Kız 70 34.88 7.49 -.86 .392 Erkek 70 35.97 7.47 6 Kız 54 40.20 7.78 -.49 .629 Erkek 66 40.99 10.01 7 Kız 75 45.49 9.49 -.73 .464 Erkek 72 46.65 9.68 8 Kız 51 50.73 11.08 -2.01 .046 Erkek 88 54.85 11.96 9 Kız 46 52.86 8.34 -2.20 .030 Erkek 60 57.03 10.55 10 Kız 28 55.34 10.45 -2.43 .018 Erkek 35 61.00 8.07 11 Kız 27 61.31 11.93 -1.81 .074 Erkek 60 65.68 9.72

ġekil 2: Öğrencilerin Sınıflarına ve Cinsiyetlerine Göre Vücut Ağırlığı Grafiği

Skinfold Toplamı

Tablo 9‘da öğrencilerin skinfold toplamlarına cinsiyet değiĢkenlerine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı sınıflar düzeyinde yapılan t testi ile incelenmiĢtir. Bu inceleme sonucunda; 4. sınıf erkek öğrencilerin (X=22.02) ve kız öğrencilerin

(X=28.18) skinfold toplamlarında anlamlı düzeyde fark olduğu (t(156) 5.208; p<0,01)

görülmüĢtür. 5.sınıf erkek öğrencilerin (X=24.86) ve kız öğrencilerin (X=27.07) skinfold toplamlarında anlamlı düzeyde fark olduğu (t(138)= 1.510; p>0,05)

görülmüĢtür. 6. sınıf erkek öğrencilerin (X=27.40) ve kız öğrencilerin (X=32.81) skinfold toplamlarında anlamlı düzeyde fark olduğu (t(128)= 2.716; p<0,01); 7.sınıf

erkek öğrencilerin (X=26.82) ve kız öğrencilerin (X=32.42) skinfold toplamlarında

anlamlı düzeyde fark olduğu (t(128)= 3.428; p<.01); 8. sınıf erkek öğrencilerin

(X=26.54) ve kız öğrencilerin (X=34.96) skinfold toplamlarında anlamlı düzeyde

fark olduğu (t(145)=-4.383; p<.01); 9.sınıf erkek öğrencilerin (X=21.57) ve kız

öğrencilerin (X =35.76) skinfold toplamlarında anlamlı düzeyde fark olduğu (t(104) =

7.978; p<.01); 10. sınıf erkek öğrencilerin (X =25.74) ve kız öğrencilerin X=42.50 skinfold toplamlarında anlamlı düzeyde fark olduğu (t(61) = 5.855; p<.01) ve 11.sınıf

erkek öğrencilerin (X=22.73) ve kız öğrencilerin (X=39.29) skinfold toplamlarında

anlamlı düzeyde fark olduğu (t(85)= 7.487; p<.01) görülmüĢtür. Bu sonuca göre,

düzeyinde anlamlı olmadığı görülmüĢtür. Diğer sınıf düzeylerinde öğrencilerin cinsiyetlerine göre skinfold toplamları t değerlerinin .05 düzeyinde anlamlı olarak farklılık gösterdiği görüldü.

ġekil 3‘de kız öğrencilerin deri kıvrım kalınlıklarında sürekli bir artıĢ kaydedilmektedir. Daha önce yapılan baĢka çalıĢmalarda kızların yağlılığının yaĢla arttığını ve 15 yaĢ civarında platoya ulaĢtığı ifade edilmiĢtir (Akgün ve diğerleri, 1986; Ross ve diğerleri, 1985b). Erkek öğrencilerde ise 6. sınıfa kadar artan deri kıvrım kalınlığı 6-8 sınıflarda plato oluĢturduğu görülmektedir.

Çıkan sonuçlar Lohman‘ın yaptığı çalıĢmalara paralellik göstererek ergenlik öncesi düĢük olan fark yaĢ ile birlikte giderek açılmıĢtır. Lohman ayrıca triceps ve calf deri kıvrım kalınlıkları toplamlarına göre riskli olan değerleri belirlediği tablosunda erkekler için en uygun aralığı 10-25 mm; kızlarda ise yaklaĢık 17- 30 mm olarak belirlemiĢtir (Lohman, 1987) Lohman‘ın değerleri kıyaslandığında; çalıĢmada yer alan erkeklerin deri kalınlık ortalamaları dolayısıyla yağ oranları Lohman‘ın en uygun üst değerelerinde gezerken, kızlar ise 4 ve 5 sınıf dıĢındaki sınıfların sağlık açısından riskli düzeyde yağ oranları dikkat çekmektedir.

Malina ve diğerleri (2004), 7 yaĢından sonra gövde ve uzuvlardaki deri kalınlık toplamlarının kızlarda doğrusal orantılı olarak yaĢla birlikte arttığını bulmuĢtur. Ayrıca erkeklerinde deri kalınlıklarının 13 yaĢına kadar arttığını, 14 yaĢında az bir sapma gösterdiğini ve daha sonraki yaĢlarda geç ergenliğe kadar gittikçe deri kalınlığında azalma meydana geldiğini vurgulamaktadır. Çolak ve Kaya‘da (2006a) aynı Ģekilde 12-14 yaĢlarında deri kıvrım kalınlıklarının kızlar da arttığını, erkeklerde ise sabit kaldığını ya da azaldığını belirlemiĢtir.

Malina ve diğerleri (2004), yağsız vücut kütlesinin boy uzunluğu ve vücut ağırlığına benzer bir büyüme modeli takip ettiğini ve cinsiyet farklılıklarının ergenlikteki hızlı büyüme dönemi sırasında belirgin bir Ģekilde ortaya çıktığını ifade etmektedir. Kızlar genç eriĢkin yağsız vücut kitlesi değerlerine erkeklerden daha önce 15-16 yaĢlarında, erkekler ise 19- 20 yaĢlarında ulaĢmaktadır

Tekelioğlu (1999), 11- 13 yaĢ grubunda deri kıvrım kalınlıklarında anlamlı bir cinsiyet farkı saptamamıĢtır. Er (1995) ile Çolak ve Kaya (2006a), 12-14 yaĢ grubunda yaptıkları çalıĢmalarda kızların erkeklere oranla daha fazla yağ dokusuna sahip olduklarını bulmuĢtur.

Tablo 9: Öğrencilerin Sınıflar Düzeyinde Cinsiyet DeğiĢkenine Göre Skinfold Toplamlarına ĠliĢkin t-testi Sonuçları

Sınıf Cinsiyet Skinfold Toplamları (mm)

n X Ss t p 4 Kız 71 28.18 8.36 5.21 .000 Erkek 87 22.02 6.49 5 Kız 70 27.07 7.90 1.51 .133 Erkek 70 24.86 9.42 6 Kız 54 32.81 9.78 2.72 .008 Erkek 66 27.40 11.68 7 Kız 75 32.42 10.04 3.43 .001 Erkek 72 26.82 9.75 8 Kız 51 34.96 10.33 4.38 .000 Erkek 88 26.54 11.23 9 Kız 46 35.767 8.93 7.98 .000 Erkek 60 21.57 9.20 10 Kız 28 42.50 10.76 5.86 .000 Erkek 35 25.74 11.69 11 Kız 27 39.29 10.80 7.49 .000 Erkek 60 22.73 8.94

ġekil 3: Öğrencilerin Sınıflarına ve Cinsiyetlerine Göre Skinfold Toplamı Grafiği

Esneklik

Tablo 10‘da öğrencilerin esneklik ölçümlerinin cinsiyet değiĢkenlerine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı sınıflar düzeyinde yapılan t testi ile incelenmiĢtir. Bu inceleme sonucunda; 4. sınıf erkek öğrencilerin (X=17.53) ve kız öğrencilerin

(X=21.21) esnekliklerinde anlamlı düzeyde fark olduğu (t(156) 3.769; p<.01)

görülmüĢtür. 5. sınıf erkek öğrencilerin (X=19.54) ve kız öğrencilerin (X=21.10) esnekliklerinde anlamlı düzeyde fark olmadığı (t(138)= 1.560; p>.05)görülmüĢtür. 6.

sınıf erkek öğrencilerin (X=17.76) ve kız öğrencilerin (X =21.70) esnekliklerinde anlamlı düzeyde fark olduğu (t(128)=3.120; p<.01); 7.sınıf erkek öğrencilerin

(X=18.37) ve kız öğrencilerin (X=21.53) esnekliklerinde anlamlı düzeyde fark

olduğu (t(128)= 2.684; p<.01); 8. sınıf erkek öğrencilerin (X=17.87) ve kız

öğrencilerin (X =22.20) esnekliklerinde anlamlı düzeyde fark olduğu (t(145)=-3.140;

p<.01); 9. sınıf erkek öğrencilerin (X=18.06) ve kız öğrencilerin (X=20.75) esnekliklerinde anlamlı düzeyde fark olduğu (t(104) = 1.670; p>.05); 10. sınıf erkek

öğrencilerin (X=18.23) ve kız öğrencilerin (X=22.66) esnekliklerinde anlamlı

düzeyde fark olduğu (t(61) = 1.916; p>.05) görülmüĢtür. 11.sınıf erkek öğrencilerin

(X=24.51) ve kız öğrencilerin (X=22.50) esnekliklerinde anlamlı düzeyde fark

olmadığı (t(85)= -1.253; p>.05) görülmüĢtür. Bu sonuca göre, öğrencilerin 5. 9, 10 ve

11. sınıfa iliĢkin cinsiyetlerine göre esneklik t değerlerinin .05 düzeyinde anlamlı olmadığı görülmüĢtür. 4, 6, 7 ve 8. sınıf düzeylerinde öğrencilerin cinsiyetlerine göre esneklik t değerlerinin .05 düzeyinde anlamlı farklılık gösterdiği görüldü.

Elde edilen esneklik ortalamaları Ross‘un (1985a) ―fiziksel uygunluk ölçümlerinde yeni standartlar‖ adlı çalıĢmasında verilen %50 lik değerlerden düĢük çıkmıĢtır. Örneğin Ross‘un çalıĢmasında otur-eriĢ testine göre 6. sınıf erkekler için %50 lik değerleri 25.54 cm olarak bulmuĢken bu çalıĢmadaki 6. sınıf erkeklerin otur eriĢ testi ortalamaları ise 17.76 cm bulundu. Diğer sınıf düzeylerinde de elde edilen ortalamalar Ross‘un %50 lik diliminin altında yer almıĢtır.

ġekil 4‘de görüleceği gibi kızların esneklik değerleri 11. sınıf dıĢında erkeklerden yüksek çıkmıĢtır. Erkeklerin 11. sınıfta yüksek çıkmasında değiĢik

sebepler olabileceği düĢünülürken bu düzeyde kız öğrenci sayısının azlığı burada etkili olabileceği düĢünülmektedir. Çolak ve Kaya (2006b) 12-14 yaĢ grubu çocuklar üzerinde yaptığı çalıĢmada kızların esneklikleri anlamlı düzeyde erkeklerden yüksek çıkmıĢtır. Sadece Demirel‘in (1990) yaptığı çalıĢmada 11 yaĢındaki erkeklerin otur- eriĢ testi değerleri kızlardan yüksek çıkmıĢtır.

Kızların esneklik değerleri Ross ve diğerleri (1985b) çalıĢmasına paralel olarak yaĢ ile birlikte az da olsa artıĢ göstermektedir. Erkeklerde ise benzer olarak 6. sınıfta düĢüĢ göstermiĢ daha sonraki yaĢlarda da 18 yaĢına kadar yavaĢ bir yükseliĢ göstermiĢtir.

Tekelioğlu (1999) 11-13 yaĢ grubunda otur-eriĢ esneklik testi sonuçlarında anlamlı fark saptamadı. Otur-eriĢ testi performansı, yaĢla birlikte kız öğrencilerde sabit kalmakta, erkeklerde azalmaktadır.

10-18 yaĢ arası gençler üzerinde yapılan NCYFS (The National Children and Youth Fitness Study)‘de otur-eriĢ test sonuçları ortalaması, kızlarda 10-17 yaĢ grupları sürekli artmıĢ, erkeklerde ise 12 yaĢında azalma ve bu yaĢtan sonra 17 yaĢına kadar artma gözlenmiĢtir (Ross ve diğerleri, 1985b).

Malina ve diğerleri (2004), esneklik performansının erkeklerde 5 yaĢlarında sabit olup daha sonra yaĢla azaldığını, 12 yaĢlarında en aza indiğini ve sonra 18 yaĢına kadar arttığını ifade etmektedir. Kızlarda ise otur eriĢ test performansı 5- 11 yaĢları arasında sabit olup, 15 yaĢına kadar belirgin olarak artmakta ve sonra platoya ulaĢmaktadır. Ayrıca Malina ve diğerleri esneklik performansındaki yaĢ ve cinsiyet farklılıklarının kısmen ergenlik dönemindeki alt ekstremite ve gövde büyümesiyle iliĢkili olduğunu öne sürer.

Türkiye‘de yapılan bazı araĢtırmalarla kıyas edilirse örnek olarak: Demirel ve diğerleri (1990), çalıĢmasında 11 yaĢ grubu erkek öğrencilerin esneklik değerlerini ortalama 19.56±5.63 cm, kız öğrencilerin esneklik değerlerini ise ortalama 18.00±5.15 cm olarak bulmuĢtur. Uzuncan (1991) da 12 yaĢ grubu erkek öğrencilerin

esneklik değerlerini ortalama 21.96±4.63cm olarak bulmuĢtur. ÇalıĢmada elde edilen esneklik ortalamaları her iki çalıĢma sonuçlarından daha yüksek çıkmıĢtır. Fakat Çolak ve Kaya, (2006a) çalıĢmasında örnek olarak 14 yaĢ erkek öğrencilerin esneklik ortalamasını 20.39±8.43 elde ederek bu çalıĢmadan daha iyi esneklik ortalamaları tespit etmiĢtir.

Tablo 10: Öğrencilerin Sınıflar Düzeyinde Cinsiyet DeğiĢkenine Göre Otur-eriĢ Testine ĠliĢkin t-testi Sonuçları

Sınıf Cinsiyet Otur-eriĢ Testi (cm)

n X Ss t p 4 Kız 71 21.21 5.87 3.77 .000 Erkek 87 17.53 5.95 5 Kız 70 21.10 6.00 1.56 .121 Erkek 70 19.54 5.80 6 Kız 54 21.70 7.05 3.12 .002 Erkek 66 17.76 6.74 7 Kız 75 21.53 8.20 2.68 .008 Erkek 72 18.37 5.92 8 Kız 51 22.20 7.91 3.14 .002 Erkek 88 17.87 7.81 9 Kız 46 20.75 8.30 1.67 .098 Erkek 60 18.06 8.14 10 Kız 28 22.66 9.73 1.92 .060 Erkek 35 18.23 8.63 11 Kız 27 22.50 7.43 -1.25 .214 Erkek 60 24.51 6.74

Mekik Çekme Testi

Tablo 11‘da öğrencilerin mekik çekme sonuçlarının cinsiyet değiĢkenlerine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı sınıflar düzeyinde yapılan t testi ile incelenmiĢtir. Bu inceleme sonucunda; 4. sınıf erkek öğrencilerin (X=22.29) ve kız öğrencilerin

(X=21.35) mekik çekme sayılarının anlamlı düzeyde farklı olmadığı (t(156) -.634;

p>.05) görülmüĢtür. 5. sınıf erkek öğrencilerin (X=25.56) ve kız öğrencilerin

(X=22.74) mekik çekme sayılarının anlamlı düzeyde farklı olduğu (t(138)= -2.014;

p<.05); 6. sınıf erkek öğrencilerin (X=27.00) ve kız öğrencilerin (X=18.76) mekik çekme sayılarının anlamlı düzeyde farklı olduğu (t(128)=-4.800; p<.01); 7.sınıf erkek

öğrencilerin (X=26.46) ve kız öğrencilerin (X=20.84) mekik çekme sayılarının

anlamlı düzeyde farklı olduğu (t(128)= -3.731; p<.01); 8. sınıf erkek öğrencilerin

(X=29.43) ve kız öğrencilerin (X=19.45) mekik çekme sayılarının anlamlı düzeyde

farklı olduğu (t(145)=-6.618; p<.01); 9. sınıf erkek öğrencilerin (X=29.13) ve kız

öğrencilerin (X=20.65) mekik çekme sayılarının anlamlı düzeyde farklı olduğu

(t(104) = -5.431; p<.01); 10. sınıf erkek öğrencilerin (X=31.29) ve kız öğrencilerin

(X=18.36) mekik çekme sayılarının anlamlı düzeyde farklı olduğu (t(61) = -6.595;

p<.01) ve 11.sınıf erkek öğrencilerin (X=31.42) ve kız öğrencilerin (X=17.70) mekik çekme sayılarının anlamlı düzeyde farklı olduğu (t(85)= -6.928; p>.01)

görülmüĢtür.

Bu sonuca göre, öğrencilerin 4. sınıfa iliĢkin cinsiyetlerine göre mekik testi sonuçlarının t değerleri arasında .05 düzeyinde anlamlı fark görülmezken diğer sınıf düzeylerinde öğrencilerin cinsiyetlerine göre mekik testi sonuçlarının t değerleri arasında .05 düzeyinde anlamlı olarak fark görülmüĢtür. ġekil 5‘de kız ve erkeklerin mekik sayıları 4. sınıfta birbirine yakın iken (kızlar, ort. 21.35; erkekler, ort. 22.29), farkın ileriki sınıflarda erkeklerin lehine hızlı bir Ģekilde arttığı görülmektedir.

Malina ve diğerleri (2004), kas kuvveti ve dayanaklılığının erken çocukluk döneminde cinsiyet farkının ihmal edilebilir düzeyde olduğunu daha sonraki dönemde özellikle ergenlik döneminde aradaki farkın görülebildiğini vurgular. Ayrıca 1 dakikada bükülü bacak mekik performansının ereklerde 6 yaĢından 13 yaĢına kadar doğrusal olarak geliĢtiğini, daha sonra ise geliĢmenin ivme kazandığını

kaydetti. Kızlarda ise mekik ortalamalarının 14 yaĢına kadar artıĢ gösterdiğini, daha sonra ise geliĢme göstermeyip aynı düzeyde seyrettiğini kaydetti.

ÇalıĢmada elde edilen mekik testi ortalamaları, Ross (1985a) ‗un ―fiziksel uygunluk ölçümlerinde yeni standartlar‖ adlı çalıĢmasında verilen %50 lik değerlerden oldukça düĢük olduğu görüldü. Örneğin Ross çalıĢmasında 9.sınıf kız öğrencilerin %50 lik norm değerini dakikada 35 mekik olarak belirlerken, yapılan çalıĢmada 9. sınıf kız öğrencilerinin mekik ortalaması sadece 20.65 olmuĢtur.

Er (1995), 12-14 yaĢ grubunda yaptığı çalıĢmasında kız öğrencilerin mekik ortalamaları (19.56 ±3.45) yapılan çalıĢmaya yakın çıkarken erkek öğrencilerin ortalamaları (22.37±3.23) daha düĢük çıkmıĢtır. Ayrıca Demirel ve diğerleri (1990), Ankara ili 11 yaĢ grubu öğrencilerinde erkek mekik değerleri (18.15±2.96) ve kız öğrencilerin mekik değerleri (14.2± 3.6) ile Uzuncan (1991), çalıĢmasında 12 yaĢ grubu erkek öğrencilerin mekik değerleri (22.29) bulmuĢtur. Söz konusu çalıĢmalarda elde edilen ortalamalar bu çalıĢmadaki 11 ve 12 yaĢ grubu erkek ve kız öğrencilerin mekik ortalamalarından düĢüktür.

Tablo 11: Öğrencilerin Sınıflar Düzeyinde Cinsiyet DeğiĢkenine Göre Mekik Testine ĠliĢkin t-testi Sonuçları

Sınıf Cinsiyet Mekik Testi (sayı/dk)

N X Ss t p 4 Kız 71 21.35 9.49 -.63 .527 Erkek 87 22.29 9.01 5 Kız 70 22.74 8.29 -2.01 .046 Erkek 70 25.56 8.24 6 Kız 54 18.76 8.48 -4.80 .000 Erkek 66 27.00 10.02 7 Kız 75 20.84 9.84 -3.73 .000 Erkek 72 26.46 8.32 8 Kız 51 19.45 7.21 -6.62 .000 Erkek 88 29.43 9.26 9 Kız 46 20.65 7.47 -5.43 .000 Erkek 60 29.13 8.33 10 Kız 28 18.36 6.70 -6.60 .000 Erkek 35 31.29 8.85 11 Kız 27 17.70 7.88 -6.93 .000 Erkek 60 31.42 8.82

ġekil 5: Öğrencilerin Sınıflarına ve Cinsiyetlerine Göre Mekik Çekme Sayıları Grafiği

Barfikste Kol Çekme

Tablo 12‘de öğrencilerin barfikste kol çekme testi sonuçlarının cinsiyet değiĢkenlerine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı sınıflar düzeyinde yapılan t testi ile incelenmiĢtir. Bu inceleme sonucunda; 4. sınıf erkek öğrencilerin (X=1.33) ve kız

öğrencilerin (X=.34) barfikste kol çekme sayılarında anlamlı düzeyde fark olduğu

(t(156) -5.005; p<.01); 5. sınıf erkek öğrencilerin (X=1.49) ve kız öğrencilerin

(X=.76) barfikste kol çekme sayılarında anlamlı düzeyde fark olduğu (t(138)= -2.424;

p<.05); 6. sınıf erkek öğrencilerin (X=2.44) ve kız öğrencilerin (X=.54) barfikste kol çekme sayılarında anlamlı düzeyde fark olduğu (t(128)= -4.270; p<.01); 7.sınıf

erkek öğrencilerin (X=2.06) ve kız öğrencilerin (X=.324) barfikste kol çekme

sayılarında anlamlı düzeyde fark olduğu (t(128)= -6.054; p<.01); 8. sınıf erkek

öğrencilerin (X=3.14) ve kız öğrencilerin (X=.57) barfikste kol çekme sayılarında

anlamlı düzeyde fark olduğu (t(145)= -5.932; p<.01); 9. sınıf erkek öğrencilerin

(X=4.75) ve kız öğrencilerin (X=.87) barfikste kol çekme sayılarında anlamlı

düzeyde fark olduğu (t(104) = -5.292; p<.01); 10. sınıf erkek öğrencilerin (X=7.25) ve

kız öğrencilerin (X=1.05) barfikste kol çekme sayılarında anlamlı düzeyde fark

öğrencilerin (X= .85) barfikste kol çekme sayılarında anlamlı düzeyde fark olduğu

(t(85)= -13.106; p<.01) görülmüĢtür. Bu sonuçlara göre, tüm sınıf düzeylerinde

öğrencilerin cinsiyetlerine göre barfikste kol çekme testi sonuçlarının t değerleri .05 düzeyinde anlamlı olarak farklılık gösterdiği görüldü.

ġekil 6‘da kızların barfiks ortalamaları 1.00‘in üzerine hiç çıkamamıĢtır. Erkekler ise 4.sınıfta 1.33 barfiks ortalamasına sahip iken sınıflar ilerledikçe ortalamaları artarak 7.43‘e kadar ulaĢtığı görülmektedir.

ÇalıĢmada elde edilen barfiks ortalamaları, Ross‘un (1985a) ―fiziksel uygunluk ölçümlerinde yeni standartlar‖ adlı çalıĢmasında verilen %50 lik değerlerden düĢük olduğu görüldü. Örneğin Ross çalıĢmasında 11.sınıf erkek öğrencilerin %50 lik norm değerini 9 tam barfiks çekme olarak belirlerken, yapılan çalıĢmada 11. sınıf erkek öğrencilerinin mekik ortalaması 7.43 olmuĢtur.

Michigan State Üniversitesinin motor performans üzerinde yaptığı bir çalıĢmanın bükülü kolla asılma testi sonucunda; erkeklerin kas dayanıklılığı 5 yaĢından 13-14 yaĢına kadar doğrusal olarak arttığını daha sonraki yaĢlarda ise statik kuvvet geliĢimi ile birlikte ani hamle yaparak arttığını tespit etti. Kızlarda da 16-17 yaĢlarına kadar kas dayanıklılığının arttığını fakat ani geliĢim gösterdiğine dair delil bulunamadı (Haubenstricker ve Seefelt, 1986).

Tekelioğlu, (1999) 11-13 yaĢ grubu kız öğrencilerin çoğunun motor performansının (otur-eriĢ testi, 30 m sprint, 1mil koĢusu) yaĢtaki artıĢla birlikte artmayıp sabit kaldığına dikkat çekmiĢtir.

Performanstaki bu sabit kalma eğilimi kızların hareketsiz bir yaĢam tarzını benimsediklerini gösterebilmektedir. Bu saptamalar dengeli beslenmeyi sağlama ve fiziksel aktivite seviyesini artırma konusunda önlem alma gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Tablo 12: Öğrencilerin Sınıflar Düzeyinde Cinsiyet DeğiĢkenine Göre Barfikste Kol Çekme Testine ĠliĢkin T-testi Sonuçları

Sınıf Cinsiyet Barfiks Çekme Testi (sayı/dk)

n X Ss t p 4 Kız 71 .34 .70 -5.01 .000 Erkek 87 1.33 1.55 5 Kız 70 .76 1.56 -2.42 .017 Erkek 70 1.49 1.98 6 Kız 54 .54 1.43 -4.28 .000 Erkek 66 2.44 3.00 7 Kız 75 .32 .83 -6.06 .000 Erkek 72 2.06 2.24 8 Kız 51 .57 1.43 -5.93 .000 Erkek 88 3.14 2.89 9 Kız 46 .87 3.40 -5.30 .000 Erkek 60 4.75 4.15 10 Kız 28 .71 1.05 -7.38 .000 Erkek 35 7.25 5.11 11 Kız 27 .85 1.61 -13.11 .000 Erkek 60 7.43 3.06

ġekil 6: Öğrencilerin Sınıflarına ve Cinsiyetlerine Göre Barfikste Kol Çekme Sayıları Grafiği

1 mil koĢ/yürü testi

Tablo 13‘de öğrencilerin 1 mil koĢ/yürü testi sonuçlarının cinsiyet değiĢkenlerine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı sınıflar düzeyinde yapılan t testi ile