• Sonuç bulunamadı

Tablo 21‘de öğrencilerin sınıflarına göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutum ortalamaları görülmektedir. Ayrıca tablo 22‘de öğrencilerin sınıflarına göre tutum ortalamaları arasında anlamlı düzeyde (p<.01) fark olduğu görülmektedir. Tablo 21‘de 4. sınıf öğrencilerinin beden eğitimi dersine iliĢkin tutum ortalamalarının 4.31 olduğu, 5. sınıf öğrencilerinin tutum ortalamalarının 4.35 olduğu ve 6. sınıf öğrencilerinin tutum puanlarının 4.32 olduğu ve diğer sınıflara göre anlamlı derecede yüksek olduğu görülmektedir. Bu farkın 4-6. sınıf ile 7 ve 9-11. sınıf öğrencilerinin tutum puanları arasında yapılan karsılaĢtırmadan kaynaklandığı görülmektedir.

Öğrencilerin tutum puanları incelendiğinde, bütün öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarının olumlu olduğu söylenebilir. Yapılan araĢtırmalar incelendiğinde, özellikle yurt içinde yapılan çalıĢmaların 6-8 ve 9-11. sınıf öğrencilerinin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarının araĢtırıldığı; fakat ilköğretim birinci kademede 4 ve 5. sınıf öğrencilerinin beden eğitimi dersine iliĢkin

tutumlarının araĢtırılmadığı görülmüĢtür. Yapılan çalıĢmalar öğrencilerinin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları genellikle olumlu olarak bulunmuĢtur (Çetin, 2007; Hünük ve Demirhan, 2003; Kangalgil, Hünük ve Demirhan, 2004; Koca ve Asçı, 2004; Koca ve Asçı, 2006; Koca ve Demirhan, 2004; Koca, ve diğerleri, 2005; ; ġiĢko ve Demirhan, 2002). Yine yapılan çalıĢmalarda 10. ve 11. sınıf öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları olumlu olarak bulunmuĢtur (Alenezi, 2005; Birtwistle, 1991; Chung ve Philips, 2002; Stelzer ve diğerleri, 2004; Stewart ve Green, 1991).

Yapılan araĢtırmalarda öğrencilerin sınıf düzeyleri arttıkça, beden eğitimi dersine iliĢkin tutum puanlarında bir azalma olduğu sonucu göze çapmaktadır (Erkmen ve diğerleri, 2006; Hatten, 2004; Holoğlu, 2006; Hünük, 2006; Hünük ve Demirhan, 2003; Kangalgil, Hünük ve Demirhan, 2004; King, 1994;; Krouscas, 1999 Subramaniam ve Silverman, 2007; ġiĢko ve Demirhan, 2002).

Yurt dıĢında yapılan çalıĢmalarda da yaĢ ile birlikte beden eğitime karĢı tutumda azalma olduğu bulunmuĢtur. Örnek olarak Tannehill ve Zakrajsek (1993) yaptıkları çalıĢmada ilköğretim öğrencilerin tutumlarını lise öğrenimi gören öğrencilere nispeten yüksek olduğunu bulmuĢtur.

Güllü (2007) yaptığı araĢtırma da 11. sınıf öğrencilerinin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarını 10. sınıf öğrencilerine göre anlamlı düzeyde farklı buldu. 11. sınıf öğrencilerin ÖSS‘ye (Öğrenci Seçme Sınavı) hazırlanmalarından dolayı sportif ve sosyal faaliyetlere asgari düzeyde katıldıkları ayrıca sınava karĢı stres ve kaygının yükselmesi dolayısı tutum puanları 10. sınıf öğrencilerine göre anlamlı düzeyde düĢük çıkmıĢtır. Ayrıca bazı 11. sınıf öğrencilerin ise sportif faaliyetlere hiç katılmadığını gözlemlemiĢtir. Ergenlik döneminde olan ortaöğretim öğrencilerin yaĢ kategorilerine göre de çeĢitli geliĢimsel farklılıkların olduğunu ve dolayısıyla geliĢimsel farklılıkların tutumlarına da yansıdığını gördü. Sonuçta tutumlardaki değiĢimlerin sınıf düzeyi ile yaĢın benzerlik gösterdiğini. Yani aynı sınıfta ve farklı yaĢlarda olan öğrencilerin beden eğitim dersine iliĢkin benzer tutumlar geliĢtirdiğini vurguladı.

Türkiye‘de öğrencilerin girmek zorunda oldukları sınav maratonunun 6. sınıftan itibaren baĢladığı dikkate alınırsa, öğrencilerin beden eğitimi ve spora karĢı tutumlarının azalması normal görülebilir. Özellikle de ailelerin öğrencilere SBS ve ÖSS sınavına yönelik baĢarı için baskı yaptıkları yapılan gözlemlerde ortaya çıkmıĢtır. Sınav maratonun yoğun olması öğrencilerin beden eğitimi dersi tutumlarının azalmasına gerekçe gösterilebilir.

Tablo 21: Öğrencilerin Sınıflarına ve Cinsiyetlerine Göre Beden Eğitimi Dersi Tutumları Tanımlayıcı Ġstatistikleri

SINIF KIZ ERKEK TOPLAM

N X SS N X SS N X SS 4 71 4.31 .41 87 4.30 .44 158 4.31 .43 5 70 4.33 .47 70 4.38 .50 140 4.35 .49 6 54 4.28 .49 66 4.36 .58 120 4.32 .54 7 75 4.06 .58 72 4.24 .42 147 4.15 .46 8 51 4.21 .41 88 4.20 .47 139 4.20 .47 9 46 4.05 .52 60 4.22 .48 106 4.14 .50 10 28 3.98 .58 35 4.17 .51 63 4.09 .55 11 27 3.93 .55 60 4.14 .55 87 4.08 .56 TOPLAM 422 4.18 .49 538 4.26 .55 960 4.22 .50

Tablo 22: Öğrencilerin Sınıflara Göre Beden Eğitimi Dersi Tutumları Anova Sonuçları Varyansın Kareler sd Kareler F p Anlamlı Fark (Tukey HSD)

Kaynağı Toplamı Ort. Gruplar

Gruplar arası 9.26 7 1.32 5.48 .000 4-11 * Gruplar içi 229.69 952 .24 5-7 * Toplam 238.94 959 5-9 * 5-10 ** 5-11 ** 6- 10 * 6-11 * * P<.05 ** P< .01

Tablo 23‘de araĢtırmaya katılan öğrencilerinin cinsiyetlerine göre beden eğitim dersine iliĢkin tutum ortalamaları görülmektedir. ġekil 8‘de ise öğrencilerin sınıflarına ve cinsiyetlerine göre tutum ortalamaları grafikte verilmiĢtir. Tablo 23‘de araĢtırmaya katılan kız öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutum puanlarının

ortalamaları 4,18 olduğu, erkek öğrencilerin tutum puanlarının ortalamaları 4,26 olduğu ve cinsiyetlerine bakılmaksızın bütün öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutum puanlarının ortalamaları da 4,22. olduğu görülmektedir. Yapılan iki faktörlü Anova (sınıf ve cinsiyet) sonuçlarında öğrencilerin tutum ortalamaları sınıf ve cinsiyet faktörüne göre istatiksel açıdan (p>.05) anlamlı düzeyde farklı olmadığı görüldü.

ġekil 8‘de sınıflara göre bakıldığında erkek öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutum ortalamalarının kız öğrencilerin tutum ortalamaları ile paralellik gösterdiği görülmüĢtür. Tutum ortalamalarında genel düĢüĢ eğiliminin aksine sadece 8. sınıf kız öğrencilerin ve 9. sınıf erkek öğrencilerin tutumlarında yükselme görülmektedir. Öğrencilerinin cinsiyetlerine göre tutum puan ortalamaları arasındaki bu fark istatistiksel açıdan da anlamlıdır. Bu neticeye göre genel olarak ilköğretim ve ortaöğretimde erkek öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarının kız öğrencilere göre daha olumlu olduğu söylenebilir. AraĢtırmada bulunan bu sonucu yapılan benzer araĢtırma verileri de desteklenmektedir (Stelzer ve diğerleri, 2004; ġiĢko ve Demirhan, 2002; Hünük ve Demirhan, 2003; Koca, ve diğerleri, 2005; Koca ve Asçı, 2004; Chung ve Philips, 2002; Koca ve Demirhan, 2004; Kangalgil, Hünük ve Demirhan, 2004; Balyan, ve diğerleri, 2005; Çetin, 2007; Hatten, 2004). Ancak ilköğretim düzeyinde yapılan bazı çalıĢmalarda da kız öğrencilerin tutum puanlarının erkek öğrencilere göre daha yüksek olduğu da görülmektedir (Altay ve Özdemir, 2006; Koçak ve Hürmeriç, 2006; Koçak ve Hürmeriç, 2004; Birtwistle ve Brodie, 1991b). Bunların dıĢında King, (1994) çalıĢmasında kızların beden eğitimine karĢı tutumlarının 14 yaĢına kadar erkeklerden yüksek bulmuĢ daha sonraki yaĢlarda durum tersine dönmüĢtür. Benzer bazı çalıĢmalarda kız öğrencilerin özellikle ergenlik sonrası dönemde düĢük tutum geliĢtirmelerinde geliĢim özellikleri üzerinde durulmuĢ ve kız öğrencilerin karma sınıflardan rahatsızlık duydukları ortaya konulmuĢtur (Kimball, 2007).

Öğrencilerin spora yönlendirilmesi açısından değerlendirildiğinde; özellikle kız öğrencilerin 4 ve 5. sınıflarda beden eğitimi ve spor faaliyetlerine karĢı olan yüksek pozitif tutumlarının değerlendirilerek spora yönlendirilmesinin daha kolay olabileceği düĢünülebilir. Özellikle kız öğrencilerin spora yönlendirilmesi bu sınıf

düzeylerinde gerçekleĢtirilemezse daha sonraki dönemlerdeki spora yönlendirme çabaları geliĢimleri gereği sonuçsuz kalabilir. Aynı Ģekilde Ģekil 8‘de görüldüğü gibi erkek öğrencilerde de 4 ve 5. sınıftan sonra beden eğitimi ve spor dersine karĢı tutumlarında azalma görülmektedir. Erkek öğrencilerinde düzenli sportif faaliyetlere yönlendirilmesi en azından bu sınıf düzeylerinde gerçekleĢtirilebilirse sportif baĢarı elde etme açısından avantaj elde edilebilecektir.

Güllü, (2007), ilköğretim ve ortaöğretim erkek öğrencilerinin kız öğrencilere göre beden eğitimi derslerinden daha çok zevk aldıklarını, derslere daha çok katıldıklarını, derslerde üzerlerine düĢen görev ve sorumlulukları daha çok yerine getirdiklerini ve beden eğitimi dersine iliĢkin görüĢ ve düĢüncelerinin daha olumlu olduğunu bulmuĢtur. Bu durumu yapılan baĢka araĢtırma sonuçları da desteklemektedir. Treanor ve diğerlerinın (1998) yaptıkları araĢtırmada beden eğitimi derslerinde erkek öğrenciler kızlara göre kendilerini daha yetenekli, güçlü ve kuvvetli hissettikleri sonucu bulunmuĢtur.

Kızların beden eğitimi faaliyetlerine karĢı tutumlarının erkeklere göre düĢük çıkma nedeni olarak sosyokültürel sebepler gösterilebilir. Özellikle bazı yörelerde kız öğrencilerin karma eğitim içerisinde beden eğitimi faaliyetlerinde beden imgesini ön plana çıkarmaktan çekindikleri gözlenmektedir.

Tablo 23: Öğrencilerin Sınıflarına ve Cinsiyetlerine Göre Beden Eğitimi Dersi Tutumları Ġki Faktörlü Anova Sonuçları

Varyansın Kareler sd

Kareler

F p

Kaynağı Toplamı Ort.

Sınıf 10.21 7 1.46 6.09 .000 Cinsiyet 2.43 1 2.43 10.16 .001 Sınıf *cinsiyet 1.72 7 .25 1.03 .410 Hata 226.04 944 .24 Toplam 17362.87 960

Sınıf 11 10 9 8 7 6 5 4

Tutum ort.

4,40 4,30 4,20 4,10 4,00 3,90 erkek kız cinsiyet ġekil : 8

Öğrencilerin Sınıflarına ve Cinsiyetlerine Göre Beden Eğitimi Dersi Tutumları Grafiği

KiĢisel Özelliklere Göre Tutumlar

Tablo 24‘da görüldüğü gibi öğrencilerin yaĢadıkları çevreye göre beden eğitimi dersi tutumlarında anlamlı düzeyde (p>.05) bir fark görülmemiĢtir. Buradan yaĢanılan çevrenin öğrencilerin beden eğitim dersi tutumlarında etkili olmadığı görülmüĢtür. Ancak yaĢanılan çevrelerin ortalamaları incelendiğinde ilçe merkezinde yaĢayan öğrencilerin beden eğitimi dersi tutum ortalamaları köy ve kasabada yaĢayanlardan yüksek çıkmıĢtır.

Çetin (2007) yaptığı çalıĢmada ortaöğretim öğrencilerinin beden eğitimi ve spora iliĢkin tutumlarında yaĢadıkları çevreye göre anlamlı düzeyde bir fark bulamamıĢtır. Fakat aynı Ģekilde öğrencilerden ilçe merkezinde yaĢayanların kasaba ve köyde yaĢayanlara göre daha yüksek tutumlara sahip olduklarını bulmuĢtur. Holoğlu‘nun (2006) çalıĢmasında da köyde yaĢayanların beden eğitimi dersine olan tutumları diğer yerleĢim yerlerinde yaĢayanlara göre anlamlı düzeyde düĢük çıkmıĢtır.

Ġl ve ilçelerde yaĢayan öğrencilerin daha yüksek tutum ortalamalarına sahip olmasına sebep olarak burada yaĢayanların sportif faaliyeti yapabileceği tesis

olanakları ve boĢ zamanları olması gerekçe gösterilebilir.

Tablo 24: Öğrencilerin YaĢadıkları Çevreye Göre Beden Eğitimi Dersi Tutumları Anova Sonuçları

Varyansın Kareler sd

Kareler

F p

DeğiĢken Grup N X Ss Kaynağı Toplamı Ort.

Yaşadığı Çevre 1 211 4.20 .52 Gruplar arası 1.06 2 .53 2.12 .120 2 462 4.20 .50 Gruplar içi 237.89 957 .25 3 287 4.27 .50 Toplam 238.95 959 Gruplar: 1: Köy, 2: Kasaba, 3: İlçe Merkezi

Tablo 25‘de, öğrencilerin babalarının eğitim durumlarına göre beden eğitim dersine iliĢkin tutum ortalamaları görülmektedir. Öğrencilerin babalarının eğitim durumlarına göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutum puanları arasında anlamlı düzeyde (p>.05) fark olmadığı görüldü. Öğrencilerin baba eğitim durumuna göre tutum ortalamaları birbirine yakın olduğu görülürken; baba öğrenim durumu en yüksek olan (lise ve üzeri) öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutum puanlarının (X=4,22), baba öğrenim durumu en düĢük olan (ilkokul ve altı)

öğrencilerin tutum puanlarından (X =4,19) yüksek olduğu görülmektedir.

Bu sonuca göre öğrencilerin babalarının eğitim durumlarına göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları arasında farklılıklar olmadığı söylenebilir. Aynı Ģekilde Koçak ve Hürmeriç (2006) yaptıkları araĢtırmalarda ilköğretim öğrencilerinin babalarının eğitim düzeylerine göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı düzeyde fark olmadığı sonucunu bulmuĢlardır. Fakat Holoğlu‘nun (2006) ilköğretim kız öğrenciler üzerinde yaptığı araĢtırmada ise kız öğrencilerin babalarının eğitim düzeyleri ile beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı düzeyde fark olduğu sonucunu bulmuĢtur.

Güllü (2007) lise öğrencileri üzerinde yaptığı araĢtırmada öğrencilerin babalarının eğitim durumlarına göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı fark bulmuĢ ve bu farkın, babaları okuryazar olmayan öğrenciler ile babaları üniversite mezunu olan öğrencilerin tutumları arasında olduğu görülmüĢtür. Güllü,

eğitimli bir insanın ve onun yetiĢtirdiği çocuğunun spor, sanat ve kültürel faaliyetlere karĢı ilgilerinin, düĢüncelerinin ve tutumlarının da olumlu olacağını düĢünmektedir. Güllü, bu durumu ilköğretimde çocuk sayılabilecek öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarının oluĢmasında babalarının eğitim düzeylerinin fazla bir rolünün olmadığını ve ortaöğretimde ergenlik döneminde olan öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarının Ģekillenmesinde babalarının eğitim durumlarının bir rolü olduğu sonucunu çıkartmıĢtır.

Çocukların temel becerilerinin geliĢtirilmesi, yeteneklerinin tespit edilerek baĢarılı sporcuların bulunması ve yetiĢtirilmesi sporun geleceği açısından önemlidir. Bunun için de ailelerin, sporun bütün faydalarına inanmaları ve okul-aile iĢbirliğine önem vermeleri gerekmektedir. Kısaca, ailelerin çocuklarını bu konuda eğitmeleri için spor kültürüne sahip olmaları gereklidir. Yeterli bilgiye sahip aileler, çocuklarını en sağlıklı Ģekilde spor yapmaları için teĢvik edecek ve destek olacaklardır (Hergüner, 2001).

Yapılan baĢka bir araĢtırmada spor yapan çocukların ailelerinin eğitim düzeyinin spor yapmayan çocukların ailelerine oranla daha yüksek olduğu bulunmuĢtur (Çağlayan ve diğerleri, 2004). Aynı Ģekilde Holoğlu (2006) da 6- 8. sınıf kız öğrencileriyle yaptığı çalıĢmada, öğrencilerin beden eğitimi dersine karĢı tutumları baba eğitim düzeylerine göre anlamlı düzeyde farklı çıkmıĢtır. Kız öğrencilerden baba eğitim düzeyi yüksek olanlar beden eğitimi dersine karĢı daha yüksek tutum sergilemiĢlerdir.

ÇalıĢmadan elde edilen bulgular her ne kadar anlamlı bir farkı ortaya koymasa da yapılan diğer çalıĢmalara paralellik göstererek babanın eğitim seviyesinin yükselmesinin öğrencilerin beden eğitimine karĢı olumlu tutum geliĢtirmesine yardımcı olduğu görülmektedir.

Tablo 25: Öğrencilerin Baba Eğitim Durumuna Göre Beden Eğitimi Dersi Tutumları Anova Sonuçları

Varyansın Kareler sd

Kareler

F p

DeğiĢken Grup N X Ss Kaynağı Toplamı Ort.

Baba Eğitim Durumu 1 479 4.19 .51 Gruplar arası 1.16 2 .58 2.33 .098 2 230 4.26 .49 Gruplar içi 237.79 957 .25 3 251 4.22 .50 Toplam 238.94 959 Gruplar: 1: İlkokul ve Altı, 2: Ortaokul, 3: Lise ve Üzeri

Tablo 26‘de öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarına göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutum ortalamaları görülmektedir. Annelerin eğitim düzeyi ortaokul olan öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutum puanları (X =4.26) en yüksek olduğu görülürken; annelerinin eğitim düzeyi ilkokul ve altı olan öğrencilerin tutum puanlarının (X=4,21) en düĢük olduğu görülmektedir. Tablo 26‘de öğrencilerin annelerinin eğitim durumlarına göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutum puanları arasında anlamlı düzeyde (p>.05) fark olmadığı görülmektedir.

Ġlköğretim düzeyinde yapılan çalıĢmalarda, öğrencilerin annelerinin eğitim düzeyleri ile beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı düzeyde fark olmadığı bulunmuĢtur (Koçak ve Hürmeriç, 2006; Koçak ve Hürmeriç, 2004). Ancak Holoğlu (2006) ilköğretim kız öğrencilerin annelerinin eğitim düzeyleri ile beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı düzeyde fark olduğunu bulmuĢtur. Güllü (2007) ortaöğretim öğrencileri üzerinde yaptığı çalıĢmada öğrencilerin annelerinin eğitim düzeyi ile beden eğitimi dersi tutumları anlamlı derecede farklı çıkmıĢtır.

Tablo 26: Öğrencilerin Anne Eğitim Durumuna Göre Beden Eğitimi Dersi Tutumları Anova Sonuçları

Varyansın Kareler sd

Kareler

F p

DeğiĢken Grup N X Ss Kaynağı Toplamı Ort.

Anne Eğitim Durumu 1 716 4.21 .50 Gruplar arası .28 2 .13 .56 .574 2 169 4.26 .51 Gruplar içi 238.67 957 .25 3 75 4.24 .50 Toplam 238.95 959

Gruplar: 1: İlkokul ve Altı, 2: Ortaokul, 3: Lise ve Üzeri

Tablo 27‘da öğrencilerin ailelerinin ekonomik durumlarını nasıl gördüklerine göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutum ortalamaları görülmektedir. Öğrencilerin ailelerinin ekonomik düzeylerini nasıl değerlendirdiklerine göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı düzeyde (p>.05) fark olmadığı görülmektedir. Tablo 27‘da ailelerinin ekonomik durumunu iyi olarak değerlendiren öğrencilerin beden eğitimi dersi tutumları (X=4,25) en yüksek olduğu görülürken;

ailelerinin ekonomik durumunu zayıf olarak değerlendiren öğrencilerin beden eğitimi dersi tutumları (X=4,16) en düĢük olduğu görülmektedir.

Çocukların fiziksel aktiviteye yönelmeleri üzerinde ailelerin etkisini araĢtırmak amacıyla Brustad (1993) tarafından yapılan bir çalıĢma; sosyoekonomik seviyesi yüksek olan ailelerin, çocuklarını fiziksel aktiviteye katılım için daha fazla yönlendirdiklerini göstermiĢtir.

Birtwistle ve Brodie‘nin (1991b) yaptıkları araĢtırmada öğrencilerin sosyo- ekonomik durumları ile beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı düzeyde fark olmadığını buldu. Aynı Ģekilde Güllü (2007) ve Çetin (2007) ailelerin aylık gelirleriyle beden eğitimi ve spora iliĢkin tutumları arasında anlamlı bir fark olmadığını buldular.

Tablo 27: Öğrencilerin Ailenin Ekonomik Durumunu Nasıl Değerlendirdiklerine Göre Beden Eğitimi Dersi Tutumları Anova

Sonuçları Varyansın Kareler sd Kareler F p DeğiĢken Grup N

X Ss Kaynağı Toplamı Ort.

Ailenin Ekonomik Durumu 1 524 4.25 .51 Gruplar arası .85 2 .43 1.71 .182 2 332 4.20 .47 Gruplar içi 238.10 957 .25 3 104 4.16 .54 Toplam 238.94 959

Gruplar: 1: İyi, 2: Orta, 3: Zayıf

Tablo 28‘da öğrencilerin okul baĢarı durumlarına göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutum ortalamaları görülmektedir. Öğrencilerin okul baĢarı durumlarını nasıl değerlendirdiklerine göre beden eğitimi dersine iliĢkin tutum ortalamaları arasında anlamlı düzeyde (p<.01) fark olduğu görülmektedir. Tablo 30‘da okul baĢarı

durumunu iyi olarak değerlendiren öğrencilerin beden eğitimi dersi tutumları (X=4,29) en yüksek olduğu görülürken; okul baĢarı durumunu zayıf olarak

değerlendiren öğrencilerin beden eğitimi dersi tutumları (X=4.09) en düĢük olduğu

görülmektedir. Farkın nereden kaynaklığını görmek amacıyla yapılan Tukey HSD çoklu karĢılaĢtırma testinde okul baĢarı durumu iyi olduğunu düĢünen öğrencilerin tutumları, okul baĢarı durumunu orta ve zayıf olarak değerlendiren öğrencilerin beden eğitimi tutumlarından anlamlı düzeyde (p<.01) yüksek çıkmıĢtır.

Sosyal açıdan bakıldığında akademik baĢarısızlık ikincil aktivite olan sporda- baĢarı için büyük motivasyon oluĢturur. Bundan dolayı daha iyi spor performansı sergileyebilir. Bu yargı belki de sporda baĢarılı olup da derslerde baĢarısız olanlar için en kestirme yargı olabilir. Starts (1961, 1966), yaptığı iki çalıĢmada da bu teorisini destekleyecek yani spordaki baĢarısını akademik yetersizliğinin oluĢturduğu motivasyon sonucuna bağlı olduğunu söyleyebilecek delil bulamamıĢtır. Gerçekten de onun çalıĢmasının sonuçları akademik baĢarı ile spor performansı arasında pozitif iliĢki olduğuna yöneliktir (Akt. Dexter, 1998). Ayrıca, Çetin (2007) de yaptığı araĢtırma sonucunda okul baĢarı durumunun beden eğitimi ve spora karĢı tutumu anlamlı düzeyde etkilediğini bulmuĢtur. Öğrencilerin okullardaki baĢarı durumu düĢtükçe beden eğitimi ve spora karĢı tutumlarının azaldığını görmüĢtür. Hines (2001) çalıĢmasında, fiziksel aktiviteye karĢı tutum ile matematik dersinde baĢarıyla anlamlı iliĢki buldu.

Günümüzde ailelerde sportif aktivitelerin çocuklarının okul baĢarısını etkileyeceği düĢüncesi azalmakta olduğu, hatta birçok ailenin çocuklarını belli bir ücret karĢılığında değiĢik branĢlarda spor faaliyetlerine yönlendirdiği görülmektedir.

Tablo 28: Öğrencilerin Okul BaĢarı Durumunu Nasıl Gördüklerine Göre Beden Eğitimi Dersi Tutumları Anova Sonuçları

Varyansın Kareler sd Kareler F p Anlamlı Fark (Tukey HSD) DeğiĢken Grup N X Ss

Kaynağı Toplamı Ort.

Okul Başarı Durumu

1 518 4.29 .48 Gruplar arası 5.33 2 2.67 10.92 .000** İyi-orta ** 2 313 4.17 .50 Gruplar içi 233.61 957 .24 İyi-zayıf ** 3 129 4.09 .53 Toplam 238.94 959

4.3. Öğrencilerin Fiziksel Uygunlukları ile Beden Eğitimi Dersine KarĢı