• Sonuç bulunamadı

2.3. Fiziksel Uygunluk

2.3.1. ÇalıĢmada Ölçülen Fiziksel Uygunluk Özellikleri

2.3.1.1. Antropemetrik Özellikler

Boy uzunluğu ve vücut ağırlığı, büyüme ve geliĢme hızını değerlendirmede en kullanıĢlı değiĢkenlerdir. Yapılan çalıĢmalarda antropemetrik özelliklerin fiziksel uygunluk performanslarını etkilediğini göstermektedir (Pekel ve diğerleri, 2006).

Boy uzunluğu, yaĢamın ilk iki yılında hızla arttıktan sonra çocukluk süresince gittikçe daha düĢük bir hızda artmaya devam eder. Puberteden hemen önce boy uzunluğu belirgin bir Ģekilde artar; kızlarda ortalama 16, erkeklerde 18 yaĢ civarında, tam eriĢkin oluncaya kadar uzama hızında bir azalma olur. Boydaki en yüksek büyüme hızı kızlarda yaklaĢık 12, erkeklerde 14 yaĢlarında gerçekleĢir. Boyda olduğu gibi vücut ağırlığındaki yüksek artıĢ da kızlarda 12 yaĢlarında, erkeklerde ise boydan biraz daha geç yani 14.5 yaĢlarında gerçekleĢir (Willmore ve Costill, 1994).

Vücut kompozisyonu, genel olarak toplam vücut kütlesini oluĢturan kas, yağ, kemik ve rezidüel kütleler olarak ifade edilen farklı dokulara iĢaret eder (Tekelioğlu, 1999). Ancak fiziksel uygunluk testlerinde vücut kompozisyonu terimi genelde vücudun yalnız yağ kitlesi (fat mass) ve yağsız vücut kitlesi (fat-free mass) olmak üzere iki öğeye dayandırılan vücut yağ oranının tahmini anlamında kullanılmaktadır (Martin ve Ward, 1996).

Tüm yaĢlarda kızlar erkeklere oranla daha yağlıdırlar ancak bu fark ergenlikten önce büyük değildir. Örneğin 6-8 yaĢlarda kızlarda vücut yağ yüzdesi 16- 18, erkeklerde ise 13-15 civarındadır. Ergenlikten sonra bu fark büyür. 14-16

yaĢlarda kızların ortalama vücut yağ yüzdesi 21-23, erkeklerde ise bu oran 10-12 civarındadır (Tekelioğlu, 1999).

Günümüzde vücut kompozisyonunu belirlemek için kullanılan birçok teknik vardır fakat hiçbiri tamamen doğru ve güvenilir değildir ve üzerlerinde daha detaylı çalıĢmalara ihtiyaç vardır. Deri altı yağ miktarı toplam vücut yağının göstergesi olup, deri kıvrımı ile vücut yağ oranı arasında orta (.70) ve yüksek (.90) korelasyonlar bulunmuĢtur (Martin ve Ward, 1996).

AraĢtırmalar vücuttaki yağlılığın hız, dayanıklılık, denge, çeviklik ve sıçrama performansıyla ters iliĢkili olduğunu; nispi kas miktarındaki artıĢın ise, özellikle güç ve kuvvet gerektiren aktivitelerdeki performansla doğru orantılı olduğunu göstermiĢtir. Dolayısıyla öğrencilerin vücut kütlesini oluĢturan doku öğelerini tespit etmek, onların sağlık ve performanslarıyla iliĢkili uygunluklarının değerlendirilmesinde etkili olmaktadır Fiziksel uygunluk testlerinde ve büyük gruplar üzerinde yapılan çalıĢmalarda vücut kompozisyonunun belirlenmesinde en sık tercih edilen ve kullanılan yöntem deri kıvrımı ölçümleridir. Deri kıvrımı yönteminin ucuz ve kolay elde edilebilir ölçüm yöntemi olmasının yanında bazı metodolojik dezavantajları da bulunmaktadır. Bu yöntemde kaliper basıncının değiĢmesi, ölçüm yapacak kiĢiler arasında oluĢabilecek hatalar, ĢiĢman bireylerde doğru ölçüm yapma güçlüğü ve güvenilir bir ölçüm yapabilmek için uzmanlığın ve tecrübenin gerekliliği gibi dezavantajlar vardır (Güler, 2003).

Daha kusursuz yöntemler olmasına rağmen AAHPERD testi skinfold ölçümlerini kullanır. AAHPERD ―Physical Best Test‖ triceps ve baldır bölgelerinden alınan ölçüm toplamlarını yaĢ ve cinsiyete hazırlanmıĢ standartlara göre değerlendirir (Docherty, 1996).

2.3.1.2. Esneklik

Esneklik (hareketlilik), sporcunun hareketlerini eklemlerinin müsaade ettiği oranda geniĢ bir açıda ve değiĢik yönlere uygulayabilme yeteneğidir. Hareketlilik

özelliği sporda istenilen motorik güce eriĢebilmek için önemli bir unsurdur (Zorba, 2001).

Genel olarak aktif kiĢiler daha esnek yapıda olma eğilimindedirler. Esneklik, genç eriĢkinliğe kadar artar ve sonra azalır. Yapılan çoğu fiziksel uygunluk çalıĢmasında bayanların erkeklere oranla daha esnek olduğu tespit edilmiĢtir (Hines, 2001; Malina ve diğerleri, 2004 ve Mathews, 1963).

Genelde esnekliğin ölçümü kolay olup, çok az araca ihtiyaç vardır (mezüre, ganiometre, antropometre, fleksiometre, ölçüm çubukları, kaliper vb. ( Tamer, 1991). Özellikle kitlesel ölçümlerde, sağlıkla iliĢkili fiziksel uygunluk test bataryalarında ve kaba bir esneklik göstergesi olarak esneklik ölçümleri için otur-eriĢ esneklik testi kullanılır. AAHPERD ―Physical Best Test‖ esneklik değerlerini ölçmede otur-eriĢ testini kullanır (Trimmer ve Trimmer, 2007).

Otur-eriĢ testi ekstremite uzunluğunun esneklikle iliĢkisi yönünden de tartıĢılmaktadır. Ekstremite ve gövde uzunluklarının çeĢitli kombinasyonları test performansını önemli derecede etkileyebilmektedir (Johnson ve Nelson, 1969). Bu öğrencileri test etmede önemli bir konudur, çünkü gövde ekstremite uzunlukları arasındaki iliĢki büyüme ile değiĢir ve esneklik testlerindeki sonuçlar büyüme ve geliĢmeden etkilenecektir. Yine esnekliğin ekleme özel olduğu hatırlanmalı ve bir uygunluk testi bataryasında bulunan tek bir esneklik testin kiĢinin genel esnekliğini yansıttığı düĢünülmemelidir (Docherty, 1996).

2.3.1.3. Kas Kuvveti ve Dayanıklılık

Kuvvet, sporda verimi belirleyen motorsal yetilerden biridir. Genel olarak bir dirence karĢı koyabilme yetisi ya da bir direnç karĢısında belirli bir ölçüde dayanabilme yetisi olarak tanımlanır. Kuvvet dayanıklılığı ise devamlı ve birçok kez tekrarlanan kasılmalarda kas sisteminin yorgunluğa karĢı koyabilme yetisidir (Dündar, 1996).

Kuvvet yaĢla birlikte; boy, kilo, iskelet sistemindeki kaldıraçlar oranındaki ve bütün vücudun kas kütlesindeki artıĢına bağlı olarak artar. Bu geliĢim sonunda genç atletik bir görünüm kazanır (Muratlı, 2003).

Çocuklarda kuvvet açısından cinsiyet farklılıkları oldukça azdır ve ergenlikten sonraki değiĢiklikler genelde bayanlardaki daha az kas kitlesinden kaynaklanmaktadır. Ancak bu, yağsız kitle veya kasın enine kesit alanına oranla ifade edildiğinde kas fibrillerinin kuvvet üretme becerilerinin benzer olduğu, dolayısıyla cinsiyetler arasındaki kuvvet farklılıklarının azaldığı veya kaybolduğu gözlenir (Tekelioğlu, 1999).

Kuvvet, fiziksel uygunluğun önemli elementidir. Kuvvet gücün, kas dayanıklılığının ve hareket hızının temelidir. Kuvvet geliĢimini olgunluk durumu, cinsiyet ve aktivite seviyesi etkiler. Çocuklarda kuvvet ölçümleri için çok farklı yöntemler vardır. Kuvvet izometrik, izotonik ve izokinetik yöntemler kullanılarak ölçülebilir. Ölçümlerde cybex, orthotron ve kinkom gibi izokinetik ve izometrik dinamometreler kullanılmaktadır (Gaul, 1996).

Kuvvet ölçümü yapan cihazlar çok pahalı ve kullanması uzmanlık gerektirmektedir. Bu testler pahalı araçlar ve fazla zaman gerektirdiğinden bu testlerin yerine ―bir maksimum tekrar testi‖ okul ortamında uygulanabilen bir kuvvet ölçüm testidir (Tekelioğlu, 1999).

Büyük gruplar üzerinde yapılacak kas kuvvet ve dayanıklılığı ölçümleri karın kaslarının dayanıklılığını değerlendiren 60 sn lik dizler bükülü mekik testi, dinlenmeden yapılan maksimum Ģınav sayısı, dinlenmeden yapılan maksimum barfiks çekme ve statik olarak bükülü kol ile asılma gibi basit alan testleri kullanılarak yapılabilmektedir (Kamar, 2003).

AAHPERD ―Physical Best Test‖ kassal kuvvet ve dayanıklılığı ölçmek için 1 dakikada bükülü bacak mekik testi ve barfikste kol çekme testleri kullanılır. Sonuçlar yaĢ ve cinsiyete göre değerlendirilir (Trimmer ve Trimmer, 2007).

2.3.1.4. Kardiyovasküler Dayanıklılık

Dayanıklılık, uzun süreli spor çalıĢmaları sırasında organizmanın yorulmaya karĢı gösterdiği yüksek direnç yeteneğidir. Dayanıklılık aerobik ve anaerobik metabolizmanın yeterliliğine dayanır. Dayanıklılık antrenmanın temel fonksiyonu yorgunluğa karĢı direnci ve dinlenebilirlik yeteneğini geliĢtirmektir (Muratlı, 2003).

Ergenlik öncesi kız ve erkek çocuklarda kardiyovasküler dayanıklılık (maks. VO2) mutlak değerleri yaklaĢık olarak birbirine benzerdir. Ergenlik döneminden

sonra kız çocuklarındaki maks. VO2 değerlerindeki artıĢ erkeklere oranla daha

yavaĢtır. Yapılan çalıĢmalarda maks. VO2 değerlerinin 17-21 yaĢları arasında en

yüksek değerlere ulaĢtığını, daha sonra yaĢla birlikte doğrusal olarak düĢtüğü gözlenmiĢtir (Güler, 2003).

Dayanıklılığın kalitesi kalp-damar, solunum, sinir sistemi ve psikolojik etmenlerle belirlenir. Aerobik dayanıklılık üç bileĢene bağlıdır: a) maksimal aerobik güç veya maks. VO2, b) mekanik yeterlilik veya koĢu ekonomisi ve c) anaerobik

eĢiktir (Leger, 1996).

Maks. VO2, kalp-dolaĢım sistemi dayanıklılığındaki değiĢimin ölçülmesinde

dünyaca kabul edilen bir parametredir. Maks. VO2‘nin direk ölçümü aerobik

yeteneğin ölçümünde en baĢarılı yöntemdir. Büyük grupların kardiyovasküler dayanıklılığının değerlendirilmesinde birçok farklı alan testleri kullanılmaktadır. Bu testlerin çoğu değiĢik mesafelere sahip veya farklı koĢ-yürü testleridir. Kızlarda ve erkeklerde 1600m. koĢusu maks. VO2‘nin en iyi belirleyicisi olarak kabul edilir

(Docherty, 1996).

Günümüzde yaygın olarak; 1mil, 1,5 mil zamana karĢı koĢular; 6-9 dk, 9dk, 12dk vb. mesafeye karĢı koĢular ve 20 dk mekik koĢusu gibi koĢ-yürü testleri vardır. AAHPERD ―Physical Best Test‖ bataryasında dayanıklılık kapasitesi 1 mil koĢ/yürü testi ile değerlendirilir ( Trimmer ve Trimmer, 2007).