• Sonuç bulunamadı

2.4. Tutum

2.4.5. Beden Eğitimi Dersine KarĢı Tutum

Tutumlar, davranıĢların gerisindeki yönlendirici güçlerdir. Tutum dinamiğinin incelenmesi ile bir yandan tutumların iĢleyiĢ biçimi çıkarsanabilecek

(ortaya çıkarılabilecek) ve davranıĢların ön kestirimleri olanağı doğacak; diğer yandan tutum değiĢimi sürecinin koĢulları saptanacak ve insan davranıĢları, tutumları kontrol edilerek denetim altına alınabilecektir… Tutum değiĢikliği ve onun sonucu olarak istenilen davranıĢın sağlanması da mümkün olacaktır (Ġnceoğlu, 2000).

Okul ortamında öğrenciler diğer eğitim alanlarında olduğu gibi beden eğitimi ve spor dersine iliĢkin de tutumlar oluĢtururlar. Beden eğitimi dersine öğrencilerin olumlu tutum geliĢtirmeleri, dersin verimli iĢlenmesini sağlayarak öğretmeni de güdüleyebilir (Demirhan ve Altay, 2001).

Psikomotor öğrenme temeli üzerine Ģekillendiği söylenen beden eğitimi gibi bir dersin genel amaçlarının yoğun olarak (Ġlköğretimde, %70.5; Orta öğretimde %67) duyuĢsal öğrenme ürünü içeriği ile ilgili olması dikkate değer bir bulgudur. Bu oldukça tutarlı bir yaklaĢımdır çünkü, beden eğitimi dersi öncelikle ilgi, istek sosyal iliĢki, iletiĢim ve doğru alıĢkanlıklar edinmeyle ilgilidir. Çocuğun ve ergenin beden eğitimi etkinlikleri aracılığı ile doğru, güzel ve iyi edinimler kazanması, çocuğun ve ergenin psiko-motor bir davranıĢı mükemmel yapabilmesinden daha önemlidir. Zaten ilgi, istek duyma ve alıĢkanlık edinebilme, psiko-motor amaca iliĢkin ve davranıĢla- rın öğrenilmesini kolaylaĢtıracaktır (Serbes ve diğerleri, 2004).

Ġlköğretim kademesinde öğrenim gören öğrencilerin beden eğitimi dersi akti- vitelerine katılımı, ana-babalarının konuya olan bakıĢ açısıyla da ilgilidir. Ailelerin bu konudaki yaklaĢımı, çocuklarının bu aktivitelere katılıp katılmamaları noktasında belirleyici unsurdur. Bazı aileler, beden eğitimi ve sporun sosyalleĢme süreci üzerin- deki olumlu etkisinin bilincinde olup çocuklarının bu aktivitelere katılımını destek- lerken bazı aileler ise; çocuklarının bu faaliyetlere katılımına sıcak bakmamaktadır.

Öncü (2007), Türk Toplumunda genel bir kanı haline gelen sporun akademik baĢarıyı olumsuz yönde etkilediği fikri ve sakatlanmalara neden olduğu düĢüncesinin ailelerin olumsuz tavır sergilemesine sebep olduğunu, dolayısıyla öğrencilerinde be- den eğitimine karĢı tutumlarını etkilediğini düĢünmektedir.

Öğrenciler öğrenimleri süresince ders programlarında zorunlu ve seçmeli ola- rak yer alan beden eğitimi dersine iliĢkin olumlu veya olumsuz tutum geliĢtirebilirler. Beden eğitimi dersine iliĢkin olumlu tutum gösteren öğrenciler, beden eğitimi ders etkinliklerine istekli ve coĢkuyla katılabilirken, beden eğitimi dersine iliĢkin olumsuz tutum gösteren öğrenciler beden eğitimi ders etkinliklerine isteksiz ve gönülsüz ola- rak katılabilirler. Bu tutumları onların ileriki hayatlarında fiziksel aktivitelere karĢı da olumsuz tutum geliĢtirmelerine sebep olabilir (Chung ve Philips, 2002)

Öğrenciler, beden eğitimi dersiyle buluğ çağının gereği uyumsuz davranıĢ kalıplarının en aza indirgenmesini beklemektedirler. Ancak Sunay ve Sunay‘ın (1996) yaptığı çalıĢmada, öğrencilerin % 50.6‘sı bu beklentinin hiç gerçekleĢmediğini belirtmiĢlerdir. Oysa buluğ çağının gereği doğal olan vücudun değiĢimi ve ruhsal dengenin sağlanması için gencin gerilimin azaltılması yoluyla desteklenmesi gerekmektedir. Bunun için beden eğitimi faaliyetlerinden yararlanılabilir. Böylece vücuttaki gerilim azaltılabilir. Öte yandan takım halinde yapılan sportif çalıĢmalar zamanla gence böyle bir ortamda nasıl hareket edeceğini bilme gibi konuları da öğretebilmektedir.

Harrison ve Blakemore‘a (1992) göre öğrenciler beden eğitimi derslerine diğer derslerden daha fazla ilgi gösterirler ve bu derse karĢı tutumları da genellikle olumludur. Bu durumu Güray‘ın (2002) yaptığı bilimsel çalıĢma desteklemektedir. ÇalıĢmada ilköğretim öğrencilerine ―Okulda en çok hangi dersi seviyorsunuz‖ sorusu sorulmuĢtur. Sonuç olarak da 12 ders içerisinde erkeklerin %20‘si beden eğitimi dersini birinci sırada gösterirken; kızların %12‘si beden eğitimi dersini birinci sırada göstermiĢtir.

Ancak kız ve erkeklerin ortak olarak beden eğitimi dersine karĢı olumlu tutumlar sergileseler de cinsiyet farklılıklarından dolayı tutumlarında çeĢitli farklılıklar gösterebilirler. Örneğin; Luke and Sinclair (1991), kız ve erkek öğrencilerin karma sınıflara karĢı olumsuz tutum geliĢtirdiğini buldular ve karma sınıfları, beden eğitimine karĢı olumsuz tutum geliĢtirmede en önemli ikinci belirleyici faktör olarak sıralamıĢlardır.

Ġlk ve ortaöğretim öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarının ve nedenlerinin tespit edilmesi ve öğrencilerin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumlarının geniĢ bir bakıĢ açısıyla değerlendirilmesi gerekir.

Yapılan bazı çalıĢmalarda beden eğitimi dersine karĢı tutum geliĢtirmede bazı faktörler ele alınmıĢtır. Örneğin; müfredatın (Luke ve Sinclair, 1991), öğretim yöntemlerinin (Çai, 1997), öğretmenlerin (Chung ve Philips, 2002; Luke ve Sinclair, 1991), ailenin (Yin ve Carre, 2003), sosyo-kültürel farklılıkların (Nakornkhet, 1987), sınıfın karma olup olmamasının (Luke and Sinclair, 1991; Kimball, 2007), serbest zaman etkinliklerinin (Chung ve Philips, 2002) beden eğitimine karĢı tutum geliĢtirmede etkisi olduğu; beden eğitimi öğretmeninin cinsiyeti ve sınıfın karma olup olmamasının (King, 1994) etkisi olmadığı yönündeki görüĢler bazı araĢtırma sonuçlarıdır. Özellikle öğrencilerin kiĢisel özellikleri ile fiziksel özellikleri, ilk ve ortaöğretim öğrencilerinin beden eğitimi dersine iliĢkin tutumları üzerine etkileri araĢtırılmalıdır. Çünkü öğrenciler beden eğitimi dersine iliĢkin tutum oluĢtururken öğrencilerin kiĢisel özelliklerinin yanında fiziksel uygunluklarının tutumlarına etki etmediği düĢünülmemelidir.

Özellikle kızların ve erkeklerin ergenlik dönemine geçiĢ dönemi olan ilköğretimin ikinci kademesi fizyolojik geliĢme açısından bir duraklama ve geliĢme devridir. Fizyolojik geliĢme yavaĢlamıĢ, cinsel geliĢme ve hormon dengesinde belli değiĢmeler baĢlamıĢtır. Kızlardaki bedensel geliĢme erkeklere göre hızlı ve belirgindir. Bu dönemde kızlar boy ve kiloca erkeklerden belirgin Ģekilde farklıdır (BaĢer, 1986). Erkekler ve kızların kendi cinslerindeki belli fiziksel değiĢimlerin farklılığı, azlığı, çokluğu, uzunluğu, kısalığı ve değerlerin onların davranıĢlarına, alıĢkanlıklarına, tutumlarına vb. yansıyabilir. Bu durum özellikle kızların ve erkeklerin beden eğitimi derslerine karĢı tutumlarını da Ģekillendirebilir.

Öğrencilerin bu geliĢim dönemlerinde beden eğitimi ve spora karĢı tutumları yüksek tutulabilirse; ileriki yaĢamlarına büyük bir risk teĢkil eden sedanter hayat biçimlerini en kısa yoldan önleme olanağı bulunabilir.