• Sonuç bulunamadı

1.1 SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ

1.1.3 Sosyal Bilgilerin Gelişimi

1.1.3.2 Türkiye’de Sosyal Bilgiler Öğretiminin Gelişimi

Disiplinler arası bir program yaklaşımı ve bir ders olarak sosyal bilgiler, Türkiye’ de ilk kez 1960’lı yıllarda benimsenmiştir. Bu tarihten önce, gerek Osmanlı, gerekse Cumhuriyet Dönemlerinde, bu dersin kapsamına giren disiplinler, ilköğretim düzeyinde ayrı dersler olarak verilmiştir.

Osmanlı eğitim kurumlarında, sosyal bilgilerin kapsamındaki disiplinlerden tarih ve coğrafya, birer ders olarak, ilk defa, Tanzimat Devrinde okutulmaya başlanmıştır. Bu yolda, ilk Türk pedagogu kabul edilen Selim Sabit Efendi’nin büyük hizmetleri geçmiştir. Çünkü o, bir taraftan bu derslerin bütün ilköğretim okullarında okutulmasını teşvik ederken, diğer taraftan da bunlara ilişkin ilk ders kitaplarını yazmıştır. Rehnümâ-yı Muallimin adlı eserinde de, bu derslerin özel öğretim yöntemlerine yer vermiştir (Öztürk ve Otluoğlu, 2003: 15).

1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnâmesinde ise tüm sıbyan mekteplerinde Muhtasar Tarih-i Osmanî, Muhtasar Coğrafya, Malûmat-ı Nafiayı Câmi Risale okutulması öngörülmüştür. Ancak sosyal bilgilerin kapsamına giren dersler, ilk kez, Sultan II. Abdülhamit zamanında (1876-1909) ilkokul programlarına girmiştir. Bu dönemde yalnız Tarih ve Coğrafya dersleri bazı programlarda yer almıştır. 1913 Tedrisat-ı İbtidaiye Kanun-ı Muvakkati’nde ise, Tarih ve Coğrafya’dan başka Malûmat-ı Medeniye ve Ahlâkiye ve İktisadiye ilköğretim okulu programına konulmuştur. Balkan Savaşları’ndan sonra, vatandaşlık eğitimine ilişkin dersler üzerinde Tanzimat’tan beri şekillendirici rol oynayan Osmanlıcılık ve II. Abdülhamit zamanından itibaren etkili olan İslamcılık ideolojilerinin yerini Türkçülük almıştır (Acun vd., 2006: 46).

Cumhuriyet döneminde ilkokullarla ilgili 1926, 1930, 1932, 1936, 1948, 1962, 1968, 1989, 1993, 1995, 1998 yıllarında yetişeklerde düzenlemeye gidilmiştir. 1926 programında, ‘‘ilk mektebin başlıca maksadı genç nesli muhitine faal bir halde

4. ve 5. sınıflarında yer verilmiştir. 1930,1932 ve 1936 programlarında, 1926 programındaki amaca; ‘‘Bedence ve ruhça en iyi alışkanlıklara sahip olmak, Türk toplumuna ve cumhuriyet idaresine intibak etmek, faydalı olmak, milli, medeni, insani fikir ve hislere sahip hale getirmek’’ gibi ilkeler de eklenmiştir. Dersler bu programlarda da aynı adlarla okutulmuş; yalnız yurt bilgisi beşinci sınıfta bir saate indirilmiştir (Sönmez, 2005: 458).

Bu amaçlara 1948 programında ‘‘ilkokul çocuklara milli kültürü aşılamak mecburiyetindedir; içinde yetişen bütün vatandaşlara aynı milli ülküleri, aynı milli amaçları vermek için gerekli bütün bilgileri alışkanlıkları, ilgileri, hizmet arzusunu verimli bir şekilde kazandırmak’’ ilkesi de eklenmiş; 4. ve 5. sınıflarda 1936 programındaki ad ve saatleriyle aynen korunmuştur. 1962 program taslağında ilkokulun amacı ‘‘kişisel, insanlık münasebeti, ekonomik ve toplumsal hayat’’ bakımlarından belirlenmiş, tarih, coğrafya ve yurt bilgisi derslerinin yerine Toplum ve Ülke İncelemeleri dersi konulmuş; ders saatleri 4.sınıfta altı 5. sınıfta beş saat olarak saptanmıştır (Sönmez, 2005: 459).

1968 Geliştirilmiş İlkokul Programı Taslağı, derslerin birleştirilmesi işini yeniden ele almış ve Tarih, Coğrafya ve Yurttaşlık Bilgisi konularını mümkün olduğu kadar birbirleriyle kaynaştırarak üniteler meydana getirmiş ve bu dersin adına ‘‘sosyal bilgiler’’ demiştir. Aynı yılda, yukarıda sözü edilen program biraz daha geliştirilerek 1968 İlkokul Programı çıkarılmış ve bütün ilkokullarımızda uygulamaya konulmuştur. Bu programda Sosyal Bilgiler üniteleri daha da geliştirilmiş ve gerçek Sosyal Bilgiler anlayışına daha da yaklaşılmıştır (Güngördü, 2001: 132).

Böylece sosyal bilgiler dersi daha önce tarih, coğrafya ve yurttaşlık bilgisine yüklenen önemli misyonu devralmıştır. Bundan dolayı sosyal bilgiler, gerek bu programda, gerekse daha sonraki yıllarda yayınlanan programlarda, 4-5. sınıflardaki iki eksen dersten biri olarak kabul edilmiştir. Cumhuriyet Döneminde yürürlükte olan daha önceki programlar gibi, 1968 İlkokul programı da ilerlemecilik akımının etkisindedir. Bu akıma göre, okul küçük bir demokratik toplumdur. Öğrenciler

İlerlemecilik akımı bundan sonra yürütülen tüm program çalışmaları üzerinde de etkili olmuştur. Nitekim Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan1998 İlköğretim Sosyal Bilgiler Öğretim Programı eğitim ve öğretim yolu ile;

 Türkiye Cumhuriyetinin tarihsel, kültürel, siyasal… dünü, bugünü ve yarını ile ilgili değerlere karşı olumlu tutum geliştirmiş ve buna paralel olarak dil, tarih, kültür ve yurt bilincine sahip;

 Demokrasi ve insan hakları konularında duyarlı/bilinçli;  Yurttaşlık görevi, sorumluluk ve haklarını bilen;

 Bilgi, beceri ve iyi ahlak sahibi;

 Doğru ve mantıklı karar alabilen ve sorunlara çözüm getirebilen vatandaşlar yetiştirmeyi öngörmektedir.

Burada sözü edilen, karar verme ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesi, ilerlemecilik akımına uygun bir programda bulunması gereken temel amaçlar arasındadır (Öztürk ve Otluoğlu, 2003: 17).

1998 yılından itibaren, dünyadaki gelişmeler göz önünde bulundurularak, yoğun program geliştirilme çabaları başlatılmıştır. Bu çalışmalar 2005 yılında ürün vermiştir. Nitekim MEB tarafından pilot illerde uygulanıp verimli olduğu sonucuna varılan yeni 4-5. sınıflar sosyal bilgiler öğretim programı, 2005-2006 öğretim yılından itibaren bütün illerde uygulamaya konmuştur. Bu programın geliştirilmesinde tematik öğrenme, problem çözme ve işbirlikli öğrenmeye vurgu yapan sosyal yapılandırmacılık esas alınmıştır.

Türkiye’de ilkokullar, ortaokullar ve ilköğretim okullarında Sosyal Bilgiler dersi ile uzun yıllar onun yerine verilen dersler, büyük öneme sahip olmuştur. Demokratik vatandaşlık eğitimi kapsamında, yeni nesillere Kemalist devrimin ülkü ve ilkeleri, vatan sevgisi ve çağdaş vatandaşlık yeterliliklerinin kazandırılması görevi, bu ders(ler)e yüklenmiştir. Bu nedenle Sosyal Bilgiler, 2005 programına kadar, 4-7. sınıftaki iki mihver dersten biri olmuştur (Acun vd., 2006: 47).