• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Otelciliğin Tarihsel Gelişimi: Cumhuriyet Önces

2.1.2. Otelciliğin Tarihsel Gelişimi

2.1.2.2. Türkiye’de Otelciliğin Tarihsel Gelişimi: Cumhuriyet Önces

Türkiye’de özel sektör otelciliğinin gelişiminde kamunun teşviklerinin ve kamu otellerinin “öncü” rolünün büyük bir önemi bulunmaktadır. Özellikle 1980’ler sonrasında özel sektör otelciliğindeki gelişmeler hemen hemen herkesçe malumdur. Bu nedenle, bu kısımda sadece cumhuriyet öncesinden ve cumhuriyet dönemindeki kamu otelciliğindeki gelişmelerden söz edeceğiz.

Türkiye’de turizm, bakanlık düzeyinde ilk olarak 1960’lı yıllarda ele alınmıştır. Buna istinaden otelciliğin tarihi de bu zaman ile ilişkilendirilmektedir. Ancak Türk otelcilik tarihinin yaklaşık bin yıl kadar önce han ve kervansaraylar ile başladığını söylemek mümkündür Orhun Kitabelerinde ise Moyanlık denilen konaklama yerlerinden bahsedilmektedir. “Moyanlık”, aslında Türklerin “hayır ve yardım” yurdu olarak kurdukları birer konaklama-geceleme tesisi olarak kabul edilmektedir.

18

Moyanlık ile birlikte bugün otel olarak adlandırılan konaklama işletmelerinin ilkini Türklerin kurduğu söylenebilir (Akgöz, 2013, s. 7). Daha sonra kervansaray olarak anılan bu yerler Anadolu’da Selçuklular ve Osmanlılarca en mükemmel düzeye ulaştırılmıştır. Kervansaray, kelime olarak Farsça (Kârban-Kervan) Kârban Saray’dan türetilmiştir. Kervansaraylar, kervanları ile seyahat eden yolcuların konaklamaları için büyük ve ana yollar üzerinde inşa edilen hayır amaçlı yapılardır. Selçuklu kaynaklarında ve kitabelerinde kervansaraylara “han” ve “ribat” da denilmektedir. Anadolu’da kervansaray, han ve ribat kelimeleri çoğu zaman aynı anlamda kullanılmıştır (Maviş, 2006, s. 8).

Kervansaraylar, ticaret yollarının işler durumda olmasını sağlayan en önemli yapılardır. Anadolu Selçuklular devrinde XIII. Yüzyılın ilk yarısında, Anadolu’nun kervan yollarında yapılmış kervansaraylar, seyahat eden insanların hayvanlarıyla birlikte konaklayabileceği, gerektiğinde hayvanların değiştirilebileceği, saldırılara ve olumsuz doğa şartlarına karşı dayanıklı, çoğunlukla su ve ormana yakın yerlere inşa edilmiş yapılardır (Olalı ve Korzay, 1993, s. 31).

Osmanlılar zamanında ise kervansaraylar ile birlikte hanların faaliyet gösterdiği görülmektedir. Hanlar, kervansaraylar gibi vakıf olarak değil ticari işletme olarak faaliyet göstermişlerdir. Bu özelliğinden olsa gerek, kervansaraylara göre daha gelişmiş bir planları vardır. Hanların, zemin katlar depo, ahır, tamirhane gibi servis kısımlarına ayrılmış, üst katları ise tamamen yolcuların konaklaması için kullanılmıştır (Batman, 1999, s. 19).

Hanlar, kervansarayların bulunmadığı yol boyu yerleşim birimlerinde kurulan tek konaklama tesisleridir. Hanlarla kervansarayları birbirinden ayıran en önemli özellikler ise şunlardır (Şener, 2001, s. 10):

a) Hanlar özel teşebbüse ait ticari konaklama tesisleridir. Kervansaraylar ise vakıflarca işletilen hayır kuruluşlarıdır.

b) Kervansaraylarda yatmak için kullanılan odaların kapıları kapalı değildir. Mahremiyeti yoktur. Buna karşılık hanlarda aileler için özel odalar bulunmaktadır.

c) Kervansaraylar genel olarak ipek ve baharat yolu üzerinde inşa edilirken, hanlar yerleşim yerlerinde kurulmuştur.

19

d) Kervansaraylar vakıf olarak hizmet gösterdiği için en fazla 3 gece ücretsiz konaklama yapılmaktadır. Hanlarda ise ücretsiz konaklama hizmeti verilmemektedir.

Bu karşılaştırmaya dayanarak günümüz otel kavramının geçmişteki karşılığının hanlar olduğu söylenebilir.

Ülkemizde bugün tanımlanan otel kavramına uygun ilk otel, Wagon Lits şirketi tarafından Şark Ekspresi ile İstanbul’a gelen Avrupalıları ağırlamak amacıyla 1892 yılında İstanbul Tepebaşında yaptırılan Pera Palas Oteli’dir. Pera Palas otelinin 120 odası, 200 yatak kapasitesi bulunmaktadır (Aktaş, 1991, s. 46).

Daha sonra Avrupalı zenginlerin Orient Express ile İstanbul’a geldiklerinde konaklayacakları bir otel kurulmuştur. Otel İstanbul İstiklal Caddesinde Mıgırdiç Tokatlıyan isimli bir Ermeni vatandaş tarafından 1897 yılında kurulmuştur. “Tokatlıyan” adını alan bu otel, zamanın devlet erkânı, sosyetesi ve burjuva takımının rağbet ettiği mekânlardan birisiydi. 1950'lerde yerine iş hanı yapılmak üzere yıkım kararı alınmış ama 1954'te yanmıştır. Yıkım kararı alınmış olduğundan yerine yenisi yapılmamıştır. Emekli Sandığı yanan bu otelin yerine başka bir mekanda “Büyük Tarabya Oteli”ni yaptırmıştır. Pera Palas ile Tokatlıyan otelleri o zaman için Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun en lüks otelleri arasında gösterilmekteydi (Kantarcı, 2009, s. 30).

Cumhuriyet döneminin ilk oteli ise Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle yaptırılan Ankara Palas’tır. Otelin tarihsel gelişimi T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın sayfasında şu şekilde yer almaktadır: “Ankara Palas'ın ilk tasarımı Mimar Vedat Tek tarafından hazırlanmıştır. Binanın yapımına 1924 yılında başlanmış, ancak yapının temeli atıldıktan sonra Vedat bey işi bırakınca yarım kalan bina, Mimar Kemalettin Bey’in yeni tasarımına göre tamamlanmıştır. Mimar Kemalettin Bey’in 13 Temmuz 1927'de yapımı tamamlanmayan inşaat şantiyesinde öldüğü nazar-ı dikkate alınacak olursa, binanın ancak 1927 yılı sonbaharında tamamlanarak işletmeye açılmış olabileceği düşünülmektedir” (Akgöz, 2013, s. 11).

Bina, "Palas Otelcilik" Anonim Şirketince, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiralanıp, 1969 yılına kadar otel olarak işletilmiştir. Palas Otelcilik iflas edince, otelin eşyası icra yoluyla Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçmiştir. 1972 yılında "Oleyis Sendikası" tarafından bina yeniden onarılarak 1975 yılına kadar otel

20

olarak işletilmeye devam edilmiştir. 1975 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce bir kez daha el konulan bina, bu defa Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın kullanımına verilmiştir. 1976-1982 yılları arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca büro ve sergi amacıyla kullanılan bina, 1982 yılında Dışişleri Bakanlığı tarafından restore edilerek 29 Ekim 1983 günü tertiplenen kabul resmiyle "Ankara Palas Devlet Konukevi" olarak hizmete açılmıştır (Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 2018). Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçilmesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı kararnamesi uyarınca Ankara Palas Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Dairesi’ne bağlanmıştır.

Cumhuriyet döneminde İstanbul otelciliği 1931 yılında hizmete giren “Park Otel” ile hizmet vermiştir. Uzun yıllar Türk turizmine hizmet veren Park Otel, Büyük Sürmeli Oteller grubu tarafından satın alınmıştır. Modern yapıya uygun beş yıldızlı otel yapılmak amacıyla yıkılmıştır (Akgöz, 2013, s. 12).

Modern Türk turizminin başlamasına öncülük eden ilk otel ise İstanbul Hilton’dur. 1950 yılında Türk Hükümeti ile Hilton şirketi arasında yapılan anlaşma sonucunda 15 Haziran 1955 yılında 29. Hilton Oteli olarak hizmete girmiştir. 1965- 1966 yıllarında otelin ek binası da yapılarak genişletilmiş, 410 oda ve 770 yatak kapasitesine ulaşmıştır (Bayraktaroglu ve Kutanis, 2003, s. 150). Hilton Rezervasyon Sistemi ile pazarlanmakta ve uluslararası Hilton standartlarına uygun hizmet vermektedir.

Emekli Sandığı, büyük ve modern teknolojiye dayalı turistik tesisler kurmak suretiyle, modern turizmin başlamasını, turizm imkânlarının gelişmesini ve harekete geçirilmesini sağlamıştır. Bu amaçla 1958 yılında Emekli Sandığının ortak olduğu Emek İnşaat ve İşletme A.Ş. kurulmuştur. Emek İnşaat ve İşletme A.Ş., İzmir’de Büyük Efes, İstanbul’da Maçka ve Tarabya, Ankara’da Stad ve Büyük Ankara, Bursa’da Çelik Palas gibi oteller inşa ederek ya işletilmekte ya da yerli ve yabancı işletmelere kiralamıştır (Özdemir, 2013, s. 268). Ancak yapılan özelleştirme çalışmaları sonucunda Emekli Sandığı’na ait oteller özel sektöre satılmıştır.

Turizm sektörüne, konaklama ve yan hizmet dallarında yatırımlar yapmak, yapılacak yatırımlara kredi vermek amacıyla Bakanlar Kurulunun 23.6.1955 tarih ve

21

4/5413 sayılı kararıyla T.C. Turizm Bankası kurulmuştur. 1955 yılında faaliyetlerine başlayan banka, 1956 yılında Kilyos’da ilk tesisini açmıştır (Şener, 2001, s. 11).

Türkiye’de otel işletmeciliğinin tarihsel gelişimi, kronolojik olarak aşağıda belirtildiği gibi özetlenebilir:

Çizelge 2: Türkiye’de Konaklamanın Gelişimi

Dönem/Yıllar Ortaya Çıkan Gelişmeler

795 Kervansarayların ilk örneklerinden olan “Ribatlar” inşa edildi 1019 – 1020 “Ribat-ı Mahi”, Gazneli Mahmut tarafından yaptırıldı. 1229 Sultan Han inşa edildi.

1892 Pera Palas Oteli açıldı. 1897 Tokatlıyan Oteli hizmete girdi. 1931 Park Otel hizmet sunmaya başladı.

1950 Emekli Sandığı ile Hilton Otelleri arasında otel yapımı anlaşması imzalandı.

1955 İstanbul Hilton Oteli işletmeye açıldı.

1955 T.C. Turizm Bankası A.Ş. turizm sektörüne finansman desteği sağlamak ve öncü turizm işletmelerini kurmak amacıyla kuruldu.

1956 Divan Oteli hizmete girdi. 1957 Kilim Oteli açıldı.

1961 Ankara Otelcilik Lisesi eğitim-öğretime başladı. 1963 Turizm ve Tanıtma Bakanlığı kuruldu.

1983 Turizm Teşvik Kanunu (2634 sayılı kanun) yürürlüğe girdi. 1989 Turban Turizm A.Ş. kuruldu.

2002 İlk Kongre Oteli, Grand Cevahir Hotel ve Kongre Merkezi adıyla İstanbul’da hizmete girdi

2016* Türkiye’de turizm işletme belgeli yatak kapasitesi 899.831 sayısına ulaştı.

Kaynak: DEMİRTAŞ, N. (2010) Otel İşletmeciliği, Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Yayınları, Ankara

22