• Sonuç bulunamadı

2.1.2. Otelciliğin Tarihsel Gelişimi

2.1.2.1. Dünyada Otelciliğin Tarihsel Gelişimi

Otel işletmeleri, tarihi süreç içerisinde içerik ve şekil yönünden birçok değişiklik yaşamıştır. Otelcilik tarihi incelendiğinde bu değişikliklerin zaman içerisinde değişen koşullara bağlı olarak gerek seyahat sebeplerinin ve konaklama ihtiyaçlarının değişimine, gerekse teknolojik koşullardaki değişime bağlı olduğu görülür (Maviş, 2006, s. 3).

İnsanlar tarih boyunca çeşitli nedenlerle yoluculuk etmişler ve yaşadıkları yer dışında konaklama yapmışlardır (Bulut, 1998, s. 33).

Tarih öncesi dönemden başlamak gerekirse, diyebiliriz ki insanlar yiyecek bulmak, düşmanlarından kaçmak veya yeni yaşam alanları bulmak amacıyla yer değiştirirken konaklama ihtiyacı kaba anlamıyla “barınma” ile sınırlıdır. Hatta yer değiştirenler başlangıçta mağaralardan faydalanmışlardır (Şener, 2001, s. 5).

Sonraki dönemlerde konaklama ihtiyacının şekil değiştirdiği görülür. Orta çağda gezginlerin ve hac için kutsal yerlere gidenlerin manastır ve kilise misafirhanelerinde konaklamaları buna birer örnektir (Akgöz, 2013, s. 4). Seyahat süresince konaklama imkânının yanı sıra yiyecek içecek imkânı da sağlayan ve Romalı rahipler tarafından yönetilen “Roma Hospice”ler ise başka bir örnektir (Demirtaş, 2010, s. 3).

Medeniyetler arasındaki ilişkilerin ve ticari faaliyetlerin gelişmesi konaklama imkânlarının gelişmesini de teşvik etmiştir. Başka uygarlıkları merak eden gezginler ortaya çıkmıştır (Bulut, 1998, s. 35). Gezginlerin konaklama imkânı bulamadığı yerlerde “Tanrı misafiri” olarak evlerde ağırlandığı da görülmektedir (Akgöz, 2013, s. 3). Eski Mısır’da ve Babil Krallığı’nda seyahat edenler için yolların güvenlik altına alındığı, konaklama ve dinlenme amacıyla evler ve bahçeler düzenlendiği de bilinmektedir (Olalı ve Korzay, 1993, s. 6).

Kentleşme ve ticaretin gelişmesiyle yollar üzerinde durmak ve konaklama yapma gereksinimi Orta Çağ’da da devam etmiştir. Romalılar “han” denilen konaklama tesisleri yapmış ve kullanmışlardır (Oral, 2008, s. 21). Bu amaçla manastır ve kiliselerin misafirhanelerinin yanı sıra, kralların da misafirleri için özel konutlar yaptırmaya başladıkları görülmektedir (Akgöz, 2013, s. 4).

Elbette konaklama imkânlarında gözlenen değişiklikler birdenbire olmamıştır. Örneğin Romalılar döneminde yolculuk yapanlar konaklama yerlerinde hiç

13

tanımadıkları kişilerle aynı odada kalmak, temel yeme-içme ihtiyaçlarını aynı mekânda karşılamak durumdaydılar. Günümüzde olduğu gibi, seyahat eden insanların dinlendikleri ve yemek yedikleri mekânların birbirinden ayrı oluşu çok sonraları gerçekleşmiştir. Bunda artan rekabet koşullarının da rolü olsa gerektir (Oral, 2008).

Turistik amaçlı ilk seyahatleri Romalıların yaptığı kabul edilir. Romalı gezginler, özellikle Yunanistan, Anadolu ve Doğu Akdeniz bölgelerindeki tapınak, anıt gibi eserlere ilgi göstermişlerdir. Kaplıcalar, spor, eğlence ve sanat etkinlikleri de Romalıları seyahat etmeye iten diğer nedenler idi (Mcintosh ve Gupta, 1980). Bilinen en eski konaklama yapıları da M.S. 500’lerde Roma’da ilk örnekleri görülen hanlardır (Kozak N. , 2008, s. 3).

Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla turistik geziler de sona ermiştir. Fakat Ortaçağ’da seyahatler genellikle ticari amaçlıdır. Bu dönemin konaklama yapıları olan han ve kervansaraylar da tüccarların ihtiyaçlarına göre düzenlenmiştir. Özellikle doğuda, önemli ticaret yolları üzerinde ve kavşak noktalarında bulunan kervansaraylar, tüccarların kervanları ile birlikte konaklama, yeme-içme ve hayvanların tımar edilmesi gibi ihtiyaçlarına cevap verebilecek yapılardır. Ortaçağda batıda yaygın olan hanlarla doğunun kervansarayları arasında önemli farklar vardı. Batıda hanlar, ticari bir amaçla işletilirken, doğuda kervansaraylar konaklayanları misafir olarak kabul ediyordu. Bunun sonucunda batıda konaklama endüstrisi gelişirken, doğuda hayır kuruluşu olan kervansaraylar sahibinin mali durumu elverdiği ölçüde ayakta kalabilmiştir (Kantarcı, 2009, s. 5).

Ortaçağın sonlarında Avrupa’da Hristiyanlar kutsal topraklara seyahatler düzenlemeye başlamışlardır. Dini amaçlı bu geziler zamanla yaygınlaşmış, Roma, Kudüs ve Mekke başta olmak üzere dini merkezler, inananların ziyaret ettikleri yerler olmuştur. 14. ve 17. yüzyıllar arasında yaşanan, Ortaçağın teokratik yapısını reddederek modern bilimin, sanat ve edebiyatın temellerinin atılmasını sağlayan Rönesans Dönemi, ticaret dışında, eğitim ve keşif amaçlı seyahatlere de ortam oluşturmuştur (Inskeep, 1991, s. 11). Bu dönemde gerçekleşen coğrafi keşifler, yeni yaşam alanları yaratmış ve göç hareketleri başlamıştır. Böylece hareketlilik artmış, seyahatler yaygınlaşmış, ileride ulaşım teknolojisinde yaşanacak önemli gelişmelerin temeli atılmıştır.

14

18. yüzyılda eğitim amaçlı seyahatler yaygınlaşmış, özellikle aristokrat sınıf tarafından Avrupa’yı gezmek iyi bir eğitimin temeli sayılmıştır. Bu dönemde, deniz kıyısı ve kaplıcalar da ilgi görmeye başlamıştır. Ancak bu seyahatler henüz yalnızca ayrıcalıklı bir sınıf tarafından gerçekleştirilmektedir. Orta ve alt gelir gruplarının turizm faaliyetlerine katılımı 20. yüzyılın ikinci yarısında başlayacaktır. 18. yüzyıl sonlarında endüstri devriminin getirdiği yeniliklerle hizmet sektörü, tarım sektörünün önüne geçmiş ve toprağa bağlı olmayan bir sosyal sınıf oluşmuştur. Büyük kentlere göç hareketleri ve dış ticaret artışı, modern anlamda turizmin de temellerinin atılmasını sağlamıştır (Burkart ve Medlik, 1974, s. 5). Eğitim seviyesinin yükselmesi, boş vakitlerin artışı ve raylı ulaşımın gelişmesi de endüstri devriminin turizmin gelişimine sağladığı katkılar arasındadır. 19. yüzyılın başlarında, sahil kentleri en gözde turizm merkezleri haline gelmiştir (Inskeep, 1991, s. 12).

1830’larda İngiltere’den başlamak üzere demiryolu taşımacılığının gelişmesi ve buhar gücü ile çalışan gemilerin hizmete girmesi, ilk şehir otellerini de beraberinde getirmiştir (Gee, 1994, s. 27). İlk örnekleri büyütülmüş hanlardan ibaret olan bu oteller zaman içinde günümüzdeki otel kavramına yaklaşmaya başlamıştır (Walker, 2017, s. 39). 1829’da Boston’da açılan ‘Tremont House’ 173 kilitlenebilir odası, dahili banyoları, lobisi, toplantı mekanları ve restoranıyla ilk modern şehir oteli olarak tanımlanabilir (Rutes ve Penner, 1985, s. 12). Tremont House’dan sonra büyük şehirlerde şehre prestij katan lüks şehir otelleri açılmaya başlamıştır. 1838'de, New York'tan İngiltere'ye 68 yolcu ile sefer yapan ‘Great Western’, Dünya’da ilk düzenli gemi işletmeciliğinin başlangıcı kabul edilir. Great Western’den dört yıl sonra ünlü ‘Cunard’ gemicilik işletmesi kurulmuştur. Bu yıllardan 1950’lere kadar turistik amaçlı gemi seyahati büyük ilgi görmüştür (Barutçugil, 1986). 1841’de Thomas Cook İngiltere’de ilk turizm acentesini kurmuştur (Emeksiz ve Yolal, 2005, s. 2). 1850'lerde, Avrupa ve Amerika'da sayfiye ve kaplıca otellerinin ilk örnekleri görülmüştür (Karahasanoğlu, 2004). 20. yüzyılın başlarında, Avrupa ve Amerika arasında büyük transatlantiklerle yapılan seyahatler dönemin en popüler turizm faaliyetleridir. 1883- 1977 yılları arasında Paris-İstanbul arasında ‘Orient Express’ adlı trenlerle yapılan yolculuklar da, özellikle zenginler ve aristokratlardan büyük ilgi görmüştür (Zat, 2005). 20. yüzyılın ilk yarısında otomobil kullanımının yaygınlaşmasıyla Amerikan otelciliği hızla gelişmeye başlamış, karayolları üzerinde bugünkü motellerin ilk örnekleri görülmeye başlamıştır. Bu dönemde Avrupa otelleri yalnızca zengin kesime

15

hizmet ederken, Amerika’da oteller, daha geniş kitlelere ulaşmış ve Amerika’da konaklama endüstrisi Avrupa’ya oranla daha hızlı gelişmiştir (Korzay, 1992). 20. yüzyılda yaşanan I. ve II. Dünya Savaşları ile 1930'lardaki ekonomik kriz, tüm Dünya’da refah düzeyini ve seyahat güvenliğini azaltarak turizmi olumsuz yönde etkilemiş, birçok işletmenin kapanmasına neden olmuştur. Diğer taraftan savaşlar, ulaşım araçlarında, özellikle de havacılık teknolojisinde önemli ilerlemelere yol açmıştır. 1950’lerde havayolu ulaşımı hayata geçmiştir. İlk zamanlarda yolcu kapasitesi az ve dolayısıyla fiyatları oldukça yüksek olan bu sistem, turizmi fazla etkilemediyse de zamanla uçakların hızlanması ve sayılarının artmasıyla sektörü yönlendirmeye başlamıştır. Havayollarıyla birlikte ortaya çıkan kitle turizmi anlayışı, geniş programlı büyük otellere olan talebi arttırmıştır (Medlik, 1993, s. 24). Hatta günümüzde özellikle beş yıldızlı lüks şehir otelleri, havaalanı bulunan şehirlerde kurulmaktadır.

Aşağıdaki Çizelge 1’in dünya otelciliğinin gelişimini özetlemesi bakımından yararlı olacağını düşünmekteyiz.

Çizelge 1: Dünyada Konaklamanın Gelişimi

Dönem/Yıllar Ortaya Çıkan Gelişmeler

1485 -1603

Bu yıllar arasında özellikle İngiltere'de Han örneklerine rastlanmakta. Hanlar genellikle posta arabalarının güzergâhlarında kurulmuş ve konusunda uzman olmayan kişiler tarafından işletilmektedir.

1536 Fransa'da ilk catering kuruluşları açıldı. Bu işletmeler, evlere servis yapıyorlardı.

1645 Venedik'te ilk cafe açıldı.

1650 İngiltere'de ilk cafe Oxford'ta açıldı. Büyük ilgi gördüğünden 1700 yılına kadar İngiltere'de 200 yeni cafe daha işletmeye açıldı.

1653 -1658 İngiltere'de Pasting House’lar açıldı. Bu İşletmeler, yolculara konaklamanın yanı sıra sıcak su ve yiyecek gibi hizmetleri de sunuyorlardı.

1669 Paris'teki ilk, kahve servisi Osmanlı Büyükelçiliği'nde yapıldı. Bu yıllarda ‘Hotels Garni’lerin ilk örnekleri açılmaya başlandı.

1760 İngiltere'de ilk kez ‘Hotel’ kavramı kullanılmaya başlandı. ‘Hotel’ kavramını ilk olarak Anne's Hotels ve The Grand Hotel kullandı.

1765 Paris'te restoranların ilk örneği açıldı.

1775 The Green Dragon Oteli Boston'da önemli bir kongre oteli olarak yapılandırıldı. 1784 ‘Posting House’lar İngiltere'de devlet posta dağıtım noktalarına göre işletmeye

16 Çizelge 1’in devamı

1792 Fransız Devrimi"nin bir sonucu olarak Fransa'da varlıklı insanların ortada görünmemesi dolayısıyla oteller, basit pansiyonlar şeklinde hizmet sunar hale geldi. Ancak bu yıllarda İngiltere'de şehir otelleri açılmaya başladı.

1794 New York'ta otel işlevlerine sahip ilk şehir oteli açıldı. 1800 -1833 Paris'te Grande Cusine açıldı.

1801 Philedelphia'da Francis Union Hotel açıldı. 1801 -1820 Tavernalar otel haline gelmeye başladı.

1806 Amerika'da döneminin en büyük oteli olan ‘The Exchange Coffe House’ 200 oda ve 7katlı olarak açıldı

1824 İlk dağ evi ve resort oteli Amerika'da Casthill'de 300 odasıyla işletmeye açıldı. 1825 New York'taki The Canal Oteli’nde ilk kez hava gazı kullanılmaya başlandı. 1825 – 1858 Gastronomi ile ilgili ilk kitap Alexis Syer tarafından Londra'da yayınlandı

1826 ‘City Hotel’ birinci sınıf otel kabul edildi.

1830 Amerika'da Table d'Hote servis kullanılmaya başlandı.

1834 Amerika'da demiryolu istasyonları yakınlarında oteller işletmeye açılmaya başladı.

1841 Cesar Ritz, otellerinde konaklayanlara eğlence hizmetini sunmaya başladı. 1846 Otellerde kalorifer ile ısıtma sistemi ilk kez The Exchange Hotel’de

kullanılmaya başlandı.

1848 Otellerde emanet kutusunun kullanılmasına ilk kez Boston'daki bir otelde başlandı.

1859 Otellerde ilk kez asansör Amerika'da kullanılmaya başlandı. 1870 Otellerde spor alanlarının müşteri hizmetine sunulmasına başlandı.

1875 Zamanının en büyük oteli olarak adlandırılan ‘The Paiace Hotel’ San Francisco'da işletmeye açıldı.

1882 Elektrikle aydınlanmaya ilk kez New York'taki ‘Hotel Everes’te başlandı. 1884 Condominium Sistemi ilk kez New York City'deki ‘Chelsea Hotel’de

uygulanmaya başlandı.

1888 California’nin en lüks oteli olarak ‘Del Coronado Hotel’ inşa edildi.

1890. Otelcilikteki ilk kapsamlı stoklama sistemi Thomson şirketi tarafından Chicago'da kullanılmaya başlandı

1907 Cesar Ristz ilk franchising sistemini kurdu. Bu sistemle çalışan oteller Carlton, Boston, New York, Barcelona, Madrit ve Montreal'de işletmeye açıldı.

1908 İlk Statler otel zinciri olan ‘Buffalo Statler’ hizmete açıldı.

1920 New York'ta otelcilik sektöründe tam anlamıyla bir patlama gerçekleşti, çok sayıda otel işletmeye açıldı.

Oteller %86 doluluk oranıyla çalışmaya başladı 1925 Amerika'da ilk Motel işletmeye açıldı.

17 Çizelge 1’in devamı

1930 Otelcilik sektörü 1929 krizinden etkilendi. Oteller %5 gibi çok düşük bir doluluk oranıyla çalışmaya başladılar.

1935 Hilton ve Sheraton gibi zincir otel işletmelerinin ilk örnekleri açılmaya başladı. 1940 Modern anlamda servis yapan moteller kurulmaya başlandı.

1942 – 1945 İkinci Dünya Savaşı yıllarında oteller ile motellerin bir bölümü askeri kamp olarak kullanılmaya başlandı. Ancak savaşın hemen ardından otelcilikte çok büyük gelişmeler yaşandı.

1946 Devletler karayolu yapımına hız verince motellerin sayısı artmaya başladı. 1950 – 1970 Küçük ölçekli oteller yaygınlaşmaya başladı.

1960 Oteller ile motellerin farklı amaç ve işlevleri olduğu kabul edildi ve sınıflamalar ayrı ayrı yapılmaya başlandı. Büyük otel anlayışı yerleşmeye başladı.

1954 Ramada otellerinin ilk zinciri ABD'de Arizona eyaletinde işletmeye açıldı. 1970 İber Otel zincirinin ilk oteli İspanya'da hizmete girdi.

1979 Holiday Inns otelcilik zinciri, dünya genelinde 2500 adet otele ulaştı. 2004* Dünya yatak kapasitesi arzı 18.295.000 âdete ulaştı.

2017* Avrupa yatak kapasitesi arzı 31.360.320 âdete ulaştı.

Kaynak: Kozak, N. vd. (1995) Otel İşletmeciliği Kavramlar Uygulamalar, Anatolia Yayıncılık, Ankara,

2.1.2.2. Türkiye’de Otelciliğin Tarihsel Gelişimi: Cumhuriyet Öncesi