• Sonuç bulunamadı

2.2. Kaynaştırma Eğitimi

2.2.7. Türkiye’de Kaynaştırma Eğitimi Uygulamalarında Karşılaşılan Sorunlar

Kaynaştırma eğitimi uygulamalarının başarılı bir şekilde uygulanmasında yasal düzenle- melerin uygulanmaya yansıması, kaynaştırma eğitiminde görev alan paydaşların tutumları, öğretmenlerin mesleki yeterlilikleri, sağlanan destekler ve işbirliği önemli rol oynamakta- dır (Batu, 2013; Bouillet, 2013; Demmer Dieckmann, 2011; Mastropieri ve Scruggs, 2010; Sucuoğlu ve Kargın, 2014; Sharma, Dennis ve Sanjeev, 2009; Tyagi, 2016). Kaynaştırma eğitimi uygulamalarında karşılaşılan sorunlar aşağıda başlıklar halinde verilmiştir.

2.2.7.1. Kaynaştırma eğitiminde görev alan paydaşların olumsuz tutumları Kaynaştırma eğitiminin başarıya ulaşmasında görevli öğretmenlerin kalitesi ve kaynaştır- ma eğitimine yönelik tutumları doğrudan etkili bir faktördür (Batu, 2000; Blanton, Sinde- lar, Correa, Hardman, McDonnell ve Kuhel, 2003; Bradshaw ve Mundia, 2006; Forlin ve Chambers, 2011; Güleryüz, 2009; Kırcaali İftar, 1998; Yıkmış, 2006; Pınar ve Sucuoğlu, 2011; Ross-Hill, 2009). Kaynaştırma uygulamasında öğrencinin eğitim aldığı okuldaki öğretmenlerinin, yöneticilerinin ve diğer personelinin eğitim konusunda istekli olup birey- sel farklılıkları kabul edip sınıf öğretmenini desteklememeleri ciddi bir engeldir (Kırcaali İftar, 1998).

Öğretmenlerin kaynaştırma eğitimi uygulamasına karşı olumsuz tutumlarının olduğuna yönelik pek çok araştırma yapılmıştır (Combs, Elliott ve Whipple, 2010; Coşkun, Tosun ve Macaroğlu, 2009; DeBoer, Pijl ve Minnaert, 2011; Kayhan, Şengül ve Akmeşe, 2012; Obi- akor, Harris, Mutua, Rotatori ve Algozzine, 2012; Orel, Zerey ve Töret, 2004; Sarı, Çeli- köz ve Seçer, 2009; Şahbaz ve Kalay, 2010). Öğretmenlerin kaynaştırmaya karşı olumsuz tutum geliştirmelerinin sebepleri olarak, öğretmenin kendisini hem bilgi hem de deneyim olarak yetersiz hissetmesi (Babaoğlan ve Yılmaz, 2010, Block ve Obrusnikova, 2007; Cas- sady, 2011; Diken ve Sucuoğlu, 1999; Sadioğlu, Bilgin, Batu ve Oksal, 2015; Shady, Lut- her ve Richman, 2013; Scott, 2016), lisans eğitiminde özel eğitime yönelik aldığı derslerin

65

yetersiz olması (Gökdere, 2012; Gözün ve Yıkmış, 2004), kaynaştırma eğitiminin öğret- mene ek sorumluluklar yüklemesi (Andrews ve Frankel, 2010; Coşkun vd., 2009; Fuchs, 2010; Forlin, 2001; McCray ve McHatton, 2011) öne çıkmaktadır.

Öğretmenin olumsuz tutumları, sınıf ortamında istenmeyen ve etkisiz öğretim uygulamala- rının ortaya çıkmasına, sınıftaki diğer öğrencilerin, farklılıkları olan öğrencileri sosyal olarak kabul etme düzeyleri düşmesine yol açmaktadır (Avramidis ve Norwich, 2002; Berry, 2010; Diken ve Sucuoğlu, 1999).

2.2.7.2. Öğretmenlerin mesleki yeterliliklere sahip olmaması

Öğretmenlerin kaynaştırma eğitiminde istenen verimi alabilmeleri için, çok yönlü öğretim, farklılaştırılmış öğretim, aktivite temelli öğrenme gibi öğretim stratejileri kullanmalarının yanı sıra öğrenme stilleri, uygun öğrenme ortamları hazırlama, özel gereksinimli öğrenci- lerin öğrenmesini kolaylaştırmak adına bireysel öğretime dayalı eğitim programını tasar- lamak, uygulamak ve değerlendirmek gibi öğretimsel uyarmalar yapmaları gerekir (Ash- man ve Elkins, 2009; Philpott, Furey ve Penney, 2010). Öğretmen ve yöneticilerin kaynaş- tırma eğitimi ile özel gereksinimi olan öğrenciler hakkında çok az bilgiye sahip olmaları, mesleki yeterlilik açısından kendilerini yetkin görmemeleri kaynaştırma eğitimi ile ilgili çalışmalarda başarılı sonuçlar alınmasını engellemektedir (Carroll, Forlin ve Jobling, 2003; İzci, 2005; Smith, Tyler, Skow, Stark ve Baca, 2003; Sucuoğlu, 2004).

Özellikle kaynaştırma eğitiminde planlama ve uygun yöntem ve tekniklerin seçiminde kendilerini yeterli görmeyen öğretmenlerin kaynaştırma eğitiminde başarısız oldukları görülmektedir (Bubpha vd., 2012). Bunun sonucunda kaynaştırma eğitiminin yürütülmesi öğretmen için oldukça zor ve problem olmaktadır (Kuyini ve Desai, 2008). Öğretmenlerin kaynaştırma eğitimine yönelik mesleki yeterliliklerini geliştirmek için hizmet öncesi ve hizmet sonrası olumsuz önyargılar, özel eğitim bilgisi, işbirliği, eğitimin planlanması, za- man yönetimi, yönetsel destek gibi konularda sistematik ve gönüllü olarak hizmetiçi eği- tim faaliyetlerine katılmaları yararlı olacaktır (David ve Kuyini, 2012; Kaya, 2005; Sanioğ- lu, Büyükkaragöz, Duman ve Sarı, 2008; Seçer, Sarı ve Çetin, 2010; Sarı ve Bozgeyikli, 2003; Şahin, 2010; Worrell, 2008).

66 2.2.7.3. Destek hizmetlerinin yetersizliği

Kaynaştırma eğitiminin başarılı olması ve amacına ulaşması için; öğretmenin sınıf ve okul olanaklarını, kullanacağı eğitim malzemelerini ile uygulayacağı programı çok iyi bilmesi gerekmektedir (Sucuoğlu, 2004). Kaynaştırma eğitiminde başarılı olan öğretmenlerin de- neyimleri incelendiği zaman, bu öğretmenlerin eğitim öncesi, eğitim anında ve sonrasında destek eğitim aldıkları ve kendileri için uygun yöntemleri kullandıkları belirlenmiştir (King-sears ve Cummings, 1996).

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan eğitim istatistikleri doğrultusunda (MEB, 2017b) ülkemizde kaynaştırmaya devam eden öğrenci sayısı giderek artmakla birlikte özel gereksinimli öğrenci ve öğretmenlere genel eğitim sınıflarında gerekli destek hizmetleri sağlanmamaktadır. Bu durumda genel eğitim sınıflarında özel gereksinimli öğrenci ile sınıf öğretmeni karşı karşıya kalmakta ve sınıfta yaşanan sorunları sınıf öğretmeni tek başına çözmekte zorluklar yaşamaktadır (Gökdere, 2012; Kargın, 2004). Öğretmenlerin destek hizmetlerinden yararlanamaması sınıf içi öğretim faaliyetlerinin niteliğini düşürerek öğre- timde başarısız sonuçlar alınmasına, mesleki doyumu sağlayamadığı için öğretmenin olumsuz tutuma yönelmesine, özel gereksinimli olan bireylerin eğitimdeki sorunlar nede- niyle özel gereksinimli bireylerin problem davranışlara yönelmesine imkan vermektedir. Tüm bu sorunlar birbirini tetikleyerek özel gereksinimli bireylerin eğitim ortamlarında istenmeyen bireylere dönüşmesine yol açmaktadır.

Kaynaştırma uygulamaları sırasında yaşanan sorunların çözümü büyük oranda nitelikli destek özel eğitim hizmetlerinin sağlanmasından geçmektedir. Okullarımızda öğretmenlere ve özel gereksinimli öğrencilere gerekli destek hizmetleri sağlanabilirse, kaynaştırma uygulamalarında daha başarılı sonuçlar alınabilir (Batu ve Topsakal, 2003).

2.2.7.4. İş birliği yetersizliği

Kaynaştırma eğitimi uygulamalarında en önemli etken okuldaki kaynaştırma ekibidir. Ekipte yer alan okul yöneticileri, sınıf öğretmeni, özel eğitim öğretmeni, akran öğrenciler, kaynaştırma öğrencisinin ailesi ve diğer personelin her birinin uygulamalar sırasında yerine getirmeleri gereken görev ve sorumlulukları vardır (Batu ve Kırcaali-İftar, 2011). Kaynaş- tırmanın başarıya ulaşmasın da diğer faktörlerden biri de öğretmen - okul personeli - aile işbirliğinin sağlanmasıdır (Sucuoğlu ve Kargın, 2014). Her ne kadar öğretmen sınıf içinde

67

başarıyı yakalamak için tek başına bir çaba gösterse de, diğer uzmanlarla yapılan işbirliği başarının anahtarı konumundadır (Çolak, 2009).

Kaynaştırma eğitiminde görev alan paydaşların, özel gereksinimli bireyin ihtiyaçlarına uygun bireysel eğitim planının hazırlanmasında birlikte çalışmaları ve öğrenci için en uy- gun kararları almaları gerekir. Bu yüzden paydaşlar arasında çok boyutlu ve çeşitli iletişim öğelerini içinde barındıran bir etkileşim ve işbirliği süreci oluşturulmalıdır. Bu süreç karşı- lıklı iyi niyet ve sorumluluk paylaşımı ile başarıyla yürütülmelidir (Taylor, Smiley ve Ric- hards, 2009; Lee ve Low, 2013; Sucuoğlu ve Kargın, 2014). Zaman zaman bu üyeler bir araya gelerek sorumluluk ve rollerine uygun davranıp davranmadığını sorgulamalı, işbirliği süreci sürekli olarak iyileştirmek için çalışmalıdır (Adams, Harris ve Jones, 2016; Bate- man ve Herr, 2006). Paydaşlar arasında fikir ayrılıkları oluşması ve iyi niyetin kaybolması durumunda bu işbirliği sürecini oluşturmak çok zordur (Braley, 2012).

Kaynaştırma eğitiminin başarıya ulaşması için özel gereksinimli bireyden okuldaki diğer paydaşlar olan öğretmenler, okul yönetimi, rehberlik servisi, özel gereksinimli olan ve ol- mayan öğrenci velileri arasında etkin bir işbirliği oluşturulmalıdır. Bu işbirliği sürecinin dinamik bir şekilde işlemesi okul yönetiminin yetki ve sorumluluğundadır. Bu süreçte ya- şanan sorunlar nedeniyle süreçte işbirliğinin sekteye uğraması özel gereksinimli bireylere yönelik tüm planlama ve düzenlemelerin kağıt üzerinden öteye geçmemesine neden olmak- tadır. Ülkemizde kaynaştırma eğitimi uygulamalarının başarılı bir şekilde yürütülmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmış olmasına karşın, bu süreçte sorumluluk sahibi kişilerin sorumluluklarını yerine getirmemeleri ve sürecin tam olarak denetlenmemesi nedeniyle kaynaştırma eğitiminde istenilen verim ve başarı elde edilememektedir. Bu durumun nede- ni olarak, yasalarla uygulama alt yapısının sağlanmış olmasına karşılık, uygulamada yer alan paydaşların özel gereksinimli bireylere yönelik sosyal kabullerinin düşük veya olum- suz olmasının da etkili olduğu söylenebilir.