• Sonuç bulunamadı

Türk Millî Eğitim Sisteminde Değerler Eğitimi

21. yüzyılda meydana gelen değişim ve dönüşüm hareketleri etkisini her alanda ortaya çıkarmıştır. Yıkılması güç görünen sistemler yıkılmış yerini yeni sistemler almıştır. Bununla birlikte teknoloji ve bilimde meydana gelen değişmeler gelişmeler insanları birbirleriyle daha çok bir araya getirmiştir. Dünya adeta küçük bir kasabaya dönmüştür.

Hiç kuşku yok ki bu yüzyılda gelişen yenilikler ve gelişmeler insanlar üzerinde olumsuz etkiler bırakmıştır. Toplumda meydana gelen şiddet olaylarının artması, insanların giderek birbirinden, değerlerinden uzaklaşması, sosyal ve insanî alanda meydana çıkan ciddi aşınmalar ülkeleri, dolayısıyla eğitim sistemlerini yeni çareler aramaya itmiştir.

Bir toplumdaki bireylerin kişilik yapılarını, dünya görüşlerini, yaşama şekillerini ortaya çıkaran eğitim sistemleri bünyesine değerler eğitimini katmıştır. Bu kapsamda öncelikli olarak 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda yer alan “Millî Eğitimin Genel Amaçları”nı değerlendirmek gerekir. 1973 tarihli Millî Eğitim Temel Kanunu’nda yer alan genel amaçlar şu şekildedir:

Millî Eğitimin genel amacı bütün bireyleri;

1. Atatürk İnkılâp ve İlkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk Milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasa'nın başlangıcındaki temel ilkelere

60 dayanan demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;

2. Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;

3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak.

Yukarıda da görüldüğü üzere Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçlarında değerler eğitiminden bahsedilebilir. Bu amaçlar bireylerin nasıl yetiştirilmesi noktasında yol haritası görevini üstlenmiştir.

Millî Eğitim Bakanlığı, değerler eğitimi konusunun okullarda nasıl yürütüleceğine ilişkin olarak bir genelge yayımlayarak hem bu konuya verdiği değer ve önemi ortaya koymuş hem de eğiticilere rehberlik görevini yerine getirmiştir. Bu genelge (2010/53) şu şekildedir (Yaman, 2014):

Günümüzde küreselleşme; siyasî, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda pek çok gelişmeye imkân sağlarken bir taraftan da toplumsal yaşamı tehdit eden risk ve sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bireyi, aileyi, yaşadığımız toplumu ve dünyayı tehdit eden risk ve sorunların çözümünde, toplumsal yaşantımızın temel yapısını oluşturan millî, manevî, sosyal, ahlâkî ve kültürel değerlerimizden olan yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü, misafirperverlik, vatanseverlik, doğruluk, iyilik, temizlik, çalışkanlık, dürüstlük, sevgi, saygı, duyarlı olma, adil olma, paylaşımcı olma, gibi kazanımlarımız en önemli referans kaynağımızdır.

61 Eğitim sistemimiz öğrencilerimize; bilgi, beceri, tutum kazandırmanın yanında onların dengeli, sağlıklı, gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere sahip, temel ve insanî değerleri kazanmış iyi insan, iyi vatandaş olarak yetişmelerini sağlamak görevini üstlenmiştir. Toplumsal hayatı oluşturan, insanları birbirine bağlayan, gelişmeyi, mutluluğu ve huzuru sağlayan, risk ve tehditlerden koruyan ahlâkî, insanî, sosyal, manevî değerlerimizin tüm bireylere kazandırılmasında en önemli etken eğitimdir. Bu kazanımların öğrencilere aktarılması da değerler eğitimini oluşturmaktadır. Bakanlığımız değerlerimizi geliştirmeyi temel alan kültürel birikimimizi, 2003 yılından itibaren geliştirilen öğretim programlarına yansıtılmıştır. Uygulamaya konulan programlarımızın temel ögeleri arasında değerlerimize de yer verilmiştir. Dolayısıyla öğrencilerimizin bir taraftan yüksek düzeydeki kazanımlarımız olan değerlerimizi yaşamalarını sağlayarak toplumsal dayanışma ve bütünleşmeye katkı sağlamak, diğer taraftan da bu kazanımlarımızın gelecek nesillere aktarılmasındaki önemli görevi yerine getirerek artan ve değişen risk ve tehditlerden bireysel ve toplumsal korunmayı sağlamak amaçlanmaktadır.

Her öğrencinin biricik ve tek olmasını, bu tek ve biriciklerin çoklar olabilmesini ve yine çoklar içinde özel olmayı sağlayan okulun bir yaşam merkezi olarak; her öğrencinin ayrı bir değer olduğunu kabul etmesi “Değerler Eğitiminde” bireyin değerler alanı oluşturmasını sağlayacaktır.

Değerler eğitimi toplumun tümünü ilgilendirdiğinden çok boyutlu ele alınması gerekmektedir. Bu açıdan eğitim sistemini oluşturan tüm unsurların bu konuda duyarlılık ve bilinç kazanmasına ihtiyaç vardır. Öğretmenlerimizin de öğretim programlarının uygulayıcı olmanın yanı sıra öğrencilerimize değerlerimizi kazandırmada öncü rol ve görevleri de bulunmaktadır.

Bu bağlamda; 2010-2011 eğitim öğretim yılının ilk haftasında Bakanlığımıza bağlı tüm resmî ve özel örgün eğitim kurumlarının bütün sınıf ve şubelerinde yukarıdaki esaslar doğrultusunda değerlerimizle ilgili olarak öğrencilerimizin yeterliliklerini artırmak ve bunların davranışlara yansımasını sağlamak amacıyla etkinlikler yapılacaktır.

62 Yukarıdaki genelgede görüldüğü üzere, değerler eğimine neden ihtiyaç duyulduğu ayrıntılı olarak ele alınıp, değerler eğitimine dikkat çekildikten sonra okullarımızda değerler eğitimine yönelik etkinliklerin yapılacağı yer almaktadır.

Dünyada ve ülkemizde meydana gelen değişmelerden eğitim sistemimiz de görüldüğü gibi nasibini almıştır. Güncellenen eğitim programlarında değerler eğitimi müstakil bir başlık haline gelmiştir. Böylelikle bazı disiplinlerin öğretim programlarında değerler analizi yapılmış ve her değer kazanım açısından işlenmiştir.