• Sonuç bulunamadı

Türe Göre Kelime ve Kelime Grubu Tekrarları

C. ESERLERİ VE ÖDÜLLERİ

2.1. TEKRARLAR

2.1.1. Türe Göre Kelime ve Kelime Grubu Tekrarları

İKİNCİ BÖLÜM

2. TEKRARLAR VE SANATLAR

2.1. TEKRARLAR

Şiir, sözcüklerle yazılır. Sözcüklerin de şiir içerisinde belli bir ahengi ve estetiği olmalıdır.

“Geleneksizlik ve dil değerlerinin şiirsel planda oluşamamış bulunması, şiir tutkunlarını hep kavramlarla karşı karşıya getirir işlendi. Oysa şiir, diyalektik anların toplamı değil, dilde içten bir değişimin meydana gelmesidir. Böyle bir değişimin tutarlı, oturmuş, zengin bir çağrışım ağına sahip, kavramın bitişiğine kelimenin tatlı parabolünü çekmiş bir şiir dilinin varlığına bağlıdır.” (Süreya 2000: 319-320)

Yukarıdan da anlaşılacağı üzere şiirde ahenk ve musiki önemlidir. Duygu ve düşüncelerin şiir diline kelimelerle yansıması ve sözcüklerin şiirde belli bir düzen ve mantık çerçevesinde kullanılması gerekir. Ahengi ve musikiyi sağlamaya çalışan Cemal Süreya şiirlerinde tekrarları bolca kullanır.

“Bazı şiir incelemelerinde şiirdeki ses ve tekrarların anlatılmak istenen konu veya duyguya uyumlu seslerden seçildiğini yani şiirdeki seslerle mana arasında bağlantı olduğu söylenir.” (Aksan 1999: 205).

Biz de çalışmamızın bu bölümünde şiirlerdeki kelime türü tekrarlarını, mısra ve cümle tekrarlarını incelemeye çalıştık.

2.1.1. Türe Göre Kelime ve Kelime Grubu Tekrarları

2.1.1.1. İsim Tekrarları

Cemal Süreya’nın şiirlerinde isimler de isim tekrarları da bolca bulunur. Şair bu isimleri bazen olduğu gibi bazen de farklı ekler getirerek kullanır. Şair kelimeleri tekrar etmekten keyif alır. Şiirlerde isim tekrarları genel olarak cümlede özne görevindedir.

Tekrar edilen isimler yer yer nesne ve yer tamlayıcısı görevinde de kullanılır.

Biri sıfırın altında sekiz derece

Birine atan atmış tekmeyi işi yaş Biri sizden bir sigara istiyor

(Üçgenler 1955, s.22)

Bir sürü Süleyman Vagon-Blö’de İçlerinden biri Vagon-Blö’de

(Türkü 1956, s. 24)

Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun Elma da elma ha allahlık

(Elma 1956, s. 25)

Hamza bütün parmaklarını ortaya dökmüştü Yirmi yıldır cebinde biriktirdiği parmaklarını

(Onların Yani Sizin, s.35)

Başını omuzuma koymasa olmazdı Başını omuzuma koyunca da

(Bun 1957, s.37)

Ölüm bir çeşit sevgiyle uçar Ölüm uçar çocuk yüzlere

(Ülke, s.49)

Kartallar dolanıyor generalim Kartallar dolanır da dolanmaz mı

(Mola, s.65)

Gelip tıkandı boğazıma Arkadaşımın da boğazına O yaz günü

(Yeraltı, s.127)

Herkes az buçuk sarhoş Herkes bir şeyler söylüyor

(Üzerinde Sevişmek, s. 151)

Sen tavşan aralığı Sen ağzımın tadı

(Oteller Hanlar Hamamlar İçin Sürekli Şiir, s. 164)

2.1.1.2. Sıfat Tekrarları

Cemal Süreya’nın şiirlerinde sıfat tekrarları da ayrı uyum ve estetik içindedir.

Şiirlerdeki bu sıfat tekrarları özellikle “bir”, “bazı” belgisiz sıfatları, “bu” ve “o” işaret sıfatları kullanılarak yapılmıştır. Tekrar edilen sıfatlar aynı isimlerin veya farklı isimlerin önüne getirebilir. Niteleme sıfatlarına da sıkça rastladığımız şiirlerde genel anlamda sıfat tekrarları okuyucunun zihninde oluşturduğu duygu ve düşünceyi belirginleştirmek ve anlatılan olaya dikkat çekmek için yapılır:

Örnek:

Bir bulut geçiyorsa onu görürdük Bir minarenin keyfine diyecek yoksa onu Bir adam boyuna yoksulluk ediyorsa onu

(Cıgarayı Attım Denize 1954, s. 21)

Bazı ağaçlara kapı komşu Bazı çiçeklerin andırdığı

(Balzamin 1955, s. 40)

Bir savaş: Otlukbeli Bir mavi: Spartaküs Bir soru: niçin Spartaküs

(Resim, s.57)

Bu lebi deryanın, Bu gelinciklerin Bu işin ve eylemin

Bu hayatın, ölülerin ve kahramanların

(Sımsıcak, Çok Yakın, Kirli, s.85) Ve aktı durdu

O ilk

O baş döndürücü O cahil su

(Yüreğin Yaban Argosu, s.94)

2.1.1.3. Zarf Tekrarları

Cemal Süreya, zaman zarflarının tekrarı ile şiirlerinde bir yandan kendisi için önemli olan zaman unsurunu öne çıkarırken diğer taraftan şiirin iç ve dış yapısında uyumlu bir tutarlık ve bütünlük sağlar. Zaman zarflarının yanı sıra durum zarflarının da tekrarlarını kullanan şair, şiirlerinde zarf tekrarlarıyla okuyucunun da düşüncesinde zaman kavramının belirginleşmesine yardımcı olur:

Sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar Sonra yüzün onun ardından gözlerin dudakların Sonra her şey çıkıp geldi

(Önceleyin 1954, s.13)

Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüşüyoruz Şimdi bir güvercinin

(Cigarayı Attım Denize 1954, s. 21)

Kadın kendini gösterdi usulcana Çekingenlikle koşulu beyaz usulcana

( Şiir 1953, s. 23)

Ben kibriti çaktığım zaman Her şey kırmızıydı yüzün olarak Ben kibriti çaktığım zaman

(Az Yaşadıksa Da, s. 60)

Birdenbire açıldı yüzün

Birdenbire keskin karanfil kokusu kanırtılmış merakın Birdenbire doruklarda dev bir atın nal izleri

(Yüreğin Yaban Argosu, s. 93)

Bunun için kördür şerbet Bunun için etoburdur petrol Bunun için öfkelidir özsü

(Ortadoğu, s.106)

Ve her yerde

Güneş gizlice onun için parlıyor Gece gizlice onun gecesidir

(Ortadoğu, s.109)

Çok daha önce ölmüştü Çok daha önce yoksa

(Mübeccel İzmirli, s.180)

2.1.1.4. Fiil Tekrarları

Cemal Süreya, şiirlerinde fiilleri sıkça kullanır. Bu filleri yer yer tekrar etmekten zevk duyar. Bu tekrarlarla da okuyucuya vermek istediği temel yargıyı, hareketi vurgulamaya çalışır. Fiil tekrarları şiirlerde belli bir estetik düzen içindedir:

Denizin ortasına kadar elma yiyorsun Yüreğimin ortasına kadar elma yiyorsun

(Elma 1956, s. 25)

Sizin hiç babanız öldü mü?

Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler

Babamdan ummazdım bunu kör oldum

(Siniz Hiç Babanız Öldü Mü? 1953, s. 26)

O diye biri vardı galiba Ağzıda iyice vardı galiba

(Yağmurun Yağması İyidir, s. 59)

Rastgele bir ağaca soruyorum Bir şey var sanki onu soruyorum

(Göçebe, s. 63)

Her şeyi yüzüstü bırakabilirim Bırakabilir miyim dersin Bırakabilirsin

(Sımsıcak, Çok Yakın, Kirli, s. 85) Posta arabalarından söz et bana

Kan var bütün kelimelerin altında Ezop’un şu lanetli dilinden söz et

(Kan Var Bütün Kelimelerin Altında, s. 98) Bütün gereksiz anıtları yıkmaktadır

Anıt sözü anıtları yıkmaktadır

(Ortadoğu, s. 105)

Irmak sözü ırmakları çoğaltmaktadır Yeniden yeniden çoğaltmaktadır

(Ortadoğu, s.105)

Bunlarla yarattı efsanesini

Bunlarla yarattı sorumlu Musa’yı Bunlarla yarattı iyi İsa’yı

Bunlarla yarattı cesur Muhammed’i

(Ortadoğu, s. 108)

Ayışığında oturuyorduk Bileğinden öptüm seni

…..

Sonra ayakta öptüm Dudağından öptüm seni

(Sayım, s. 119)

2.1.1.5. Edat, Bağlaç, Ünlem Tekrarları

Şairin şiirlerinde edat, bağlaç, ünlem tekrarları diğerlerine oranla sıkça bulunmasa da biz aşağıda bazılarını vermeye çalıştık:

Denizin ortasına kadar elma yiyorsun Yüreğimin ortasına kadar elma yiyorsun

(Elma 1956, s. 25)

Olmaması gereken bir şey gibi, kırılan bir ayna gibi Bu saatlerde

Çarmıhını yanında eksik etmeyen bir İsa gibi

(İşte Tam Bu Saatlerde, s.68)

Bütün bir gün derin suları kolladı şunun için

Bir çoban mevsimini geçirmek için saçının billurundan (Bir Kentin Dışardan Görünüşü, s. 75) Çünkü mutlu İstanbul kadını alır erkeğinin yüzünü

Çünkü daha dünü dört tarafından çekiştirilmiş utancınla (Bir Kentin Dışardan Görünüşü, s. 75) Yeni yapıların kekemeliği ve akasya

Ve çınar. Yelesinin içinde tükenmiş bir aslan Ve sütunlar başıbozuk devriyeleri

(Bir Kentin Dışardan Görünüşü, s. 75) bir arkadaşın vardı ki

biri de vardı ki

(Burkulmuş Altın Hali Güneşin, s.91)

evet, işte tıpkı öyle, Zurayk destekler seni Evet sevgilim

(Burkulmuş Altın Hali Güneşin, s. 91) İstesen belki elleyebilirdin de

Ama ağlamak haramdı sana O günler istesen de istemesen de

(Yunus Ki Sütdişleriyle Türkçenin, s.95)