• Sonuç bulunamadı

III. Aristoteles ve İbn Rüşd’ün Yaşadıkları Ortamların Karşılaştırılması

1.1. Aristoteles Metafiziğinin Kavramları

1.1.9. Tümeller

Tümeller tartışması metafiziğin en kadim konularından biridir. Algılanan somut varlıklardan (tikel) başka, zaman ve mekânın dışında kalan soyut nesneler dünyası var mıdır? Yok mudur? Var ise ayrı bir varlığa sahip midir? Yoksa nesnenin içinde içkin midir? Bu tartışmaya en ses getiren yorumlardan birini Platon yapmıştır.

Platon’a göre zaman ve mekânın içinde, beş duyu organı ile algılanan tikel somut varlıkların dışında, zaman ve mekânın dışında olan ve beş duyu organı ile algılanamayan soyut nesneler dünyası vardır. Platon bu dünyaya “İdeler Dünyası” adını veriyor. Ona göre somut nesneler dünyası, ideler dünyasının kötü bir kopyasıdır. Tek ve esas gerçeklik ise soyut ideler (Tümeller) dünyasıdır. Aristoteles ise bu tartışmaya ayrı bir bakış açısı sunmuştur. Aristoteles’in tümeller ile ilgili bakış açısını ortaya koymadan önce Aristoteles’in tümel nedir? Sorusuna verdiği cevabı incelememiz gerekir.

Aristoteles, tümelin tam tarifini vermez ama onun anlattıklarından tümelin hem bir töz, hem de özne ve mahiyet anlamında kullanılabileceği ortaya çıkar. “Nasıl ki töz,

özne, mahiyet ve ikisinden meydana gelen şey anlamına gelirse, aynı zamanda tümel anlamına da gelir.”146 Tözü incelerken de belirttiğimiz gibi, Aristoteles’e göre töz;

kategorilerin ilk başında yer alan, bireye ait olan ve özünde değişiklik olmayandır. Aristoteles’in bu töz tanımından ve tümel tanımından yola çıkarak bu ikisinin bir arada kullanılamayacağı açıktır. Çünkü töz bireye ait olandır, tümel ise genele ait olan. Yani tümel cinsin tüm elemanlarını kapsayan bir kavramdır. O halde Aristoteles bu iki tanımın bir olduğunu neden söylemiş olabilir?

Aristoteles’e göre tümeller töz değildir. Çünkü töz bireye ait olan, tümel ise ortak olan bir şeydir. “Çünkü doğal olarak birden fazla varlığa ait olan şeye tümel denir.”147 O halde tümel neyin tözü olmaktadır? “Tümel yüklemi olduğu tüm bireylerin tözü olamaz, çünkü töz bir varlığa ait olan bir şeydir. Tek bir varlığın da tözü olamaz çünkü o zaman da bir ve aynı olmaları gerekir ki bu saçmadır.”148 Bu işin bir boyutudur. Diğer bir boyutu ise tözün hiçbir özneye yüklem olmamasıdır. Töz hiçbir özneye yüklem olmazken, “tümel her zaman bir öznenin yüklemidir.”149 Bu akıl yürütme sonucunda Aristoteles, “tümeller töz değildir” sonucuna ulaşıyor. Aristoteles, Platoncuların “tümeller mahiyet anlamında şeylerin tözüdür” görüşüne karşı

146 Aristoteles, Metafizik, s. 357 147 Aristoteles, Metafizik, s. 357

148 Aristoteles, Metafizik, s. 357, 7. dipnot 149 Aristoteles, Metafizik, s. 358

çıkmaktadır. Aristoteles’e göre tümel, “şeylerin özünde bulunan bir ögedir ve bu yüzden töz olmaktadır.”150 Aristoteles bu anlamda kullanıldığında, bu ögenin bir tanımının olması gerektiğini, tözün içine giren ögelerin tanımlarının olmasının ise bir sakıncası olmadığını belirtir. Çünkü diyor Aristoteles; “nasıl ki genel olarak insan, içinde bulunduğu bireysel insanın tözü ise, genel olarak hayvan da bir şeyin tözü olacaktır. Yani aynı sonuçlar bir kere daha kendilerini göstereceklerdir. Çünkü tümel, örneğin genel olarak hayvan, içinde hassası olarak bir türde bulunur gibi bulunduğu şeyin tözü olacaktır.”151

Aristoteles, ortak yüklemlerin bireysel bir varlık olamayacağını, örneğin hayvan türlerinin dışında başka bir hayvanın var olamayacağını belirtmektedir. Aristoteles’e göre ortak yüklemler bir niteliğe işaret eder. Bu durumda ilkeler de Aristoteles’e göre tümel olamaz. Çünkü ilkeler de bireysel olana işaret eder. Bireysel varlığın, ortak bir niteliğe ait olduğunu söylediğimizde şöyle bir sorun ortaya çıkmaktadır. “Sokrates’te “kendisi”, “insan” ve “hayvan” olmak üzere birçok canlı varlık olacaktır. Çünkü bu varlıkların her biri bireysel ve bir olan bir varlığa işaret eder.”152

Aristoteles, tözün bilfiil var olan tözlerden meydana geldiği görüşüne de karşı çıkar. Çünkü bilfiil iki olan, bilfiil tek değildir. Ne zaman bilkuvve iki şey olurlarsa o zaman tek bir şey olabilirler. Örneğin “bir doğrunun iki katı olan doğru, ancak bilkuvve olarak iki yarım doğrudan meydana gelir. Çünkü fiil ayırır.”153

Aristoteles’e göre “varlık olmak bakımından varlık” da tümel sayılamaz. Varlık her ne kadar tanımı itibariyle ortak bir ada karşılık gelse de özü ifade etmemektedir. Ayrıca varlık bir cins de değildir. Varlığın bir cins olmaması, aynı cinsin içine giren bireylerin tümelin konusu olması ve bilimin de bu tümeli incelemesi sebebiyle, varlık tümel sayılamamaktadır.

Aristoteles varlığın bilgisini de tümelden ayırınca, tümelin bilgisine ve tümelin nedenine sıra gelir. Tümelin bilgisi var mıdır? Var ise bu bilgi nerededir?

Aristoteles’e göre tümelin bilgisi henüz fiil haline geçmediğinde insan zihninde bilkuvve olarak vardır. Ancak bireyin bilgisi dediğimizde bilfiil halde insan zihninde bulunan bilgiyi kastetmiş oluruz. “Tümelin bilgisi ancak bilkuvve olarak var olmak bakımından, yani bir bilim adamının, bilimin konusunu düşünmediğinde zihninde var

150 Aristoteles, Metafizik, s. 358 151 Aristoteles, Metafizik, s. 358 152 Aristoteles, Metafizik, s. 186 153 Aristoteles, Metafizik, s. 359

olması bakımından bir bilgidir. Bilfiil bilgi ise bireyin bilgisidir.154 Tümel nedenler ise yoktur. Bireyin nedeni yine bireyin kendisidir. İnsan, tümel olarak insanın nedenidir ancak tümel olarak insan yoktur. Akhilleus’un nedeni Peleus, sizin nedeniniz babanızdır.”155

Aristoteles var olmak bakımından tümellerin varlığına karşı çıkmamaktadır. Ancak o, nesnelerden bağımsız veya onların dışında veya üstünde bir tümeller dünyasının varlığına karşı çıkmaktadır. Aristoteles, Platon’un nesneler dünyasını gölge bir dünya, ideler (Tümeller) dünyasını ise tek gerçek dünya olarak nitelendirmesini de doğru bulmamış, gerçekliğin somut nesneler dünyası olduğunu belirtmiştir. Tümeller var olmakla birlikte, nesnelerden bağımsız değil aksine ona bağlıdır. Çünkü o Platon’un aksine tümellerin aşkın (transcedant) değil, içkin (immenant) olduğunu savunmaktadır. Yani tümeller diye adlandırdığımız şeyler birinci dereceden tözler olarak, bireysel varlıklarda içkindir ve bireysel bir varlıkları yoktur.