• Sonuç bulunamadı

3. Nutuk

3.4. Sunulması

Mustafa Kemal, Nutuk’u 15 Haziran 1927’de toplanması planlanan CHP İkinci Olağan Kongresi’nde sunmayı düşünmüş ancak yoğun bir şekilde Nutuk’u hazırlarken 22-23 Mayıs 1927 gecesi bir kriz geçirmiştir. Bu sebeple hem kongre hem de Nutuk’un sunulması sonraki bir tarihe ertelenmiştir (Şimşir, 1989, s. 1-2)

Ertelenen kongre TBMM binasında 15 Ekim 1927 Cumartesi günü toplanmış ve 23 Ekim 1927 Pazar gününe kadar sürmüştür. Mustafa Kemal, Nutuk’u kongrenin ilk altı gününde 36 saat 31 dakikada sunmuştur. Nutuk’un altı gün içindeki okunuş süreleri şöyledir:

15 Ekim 1927 Cumartesi: 5 saat 32 dakika

16 Ekim 1927 Pazar: 5 saat 37 dakika

17 Ekim 1927 Pazartesi: 6 saat 20 dakika 18 Ekim 1927 Salı: 6 saat 24 dakika 19 Ekim 1927 Çarşamba: 6 saat 24 dakika

20 Ekim 1927 Perşembe: 6 saat 14 dakika (Arar, 1980, s. 127)

Kongre 15 Ekim 1927 Cumartesi günü, Meclis binasında saat 10.00’da toplanmıştır. Sabahın erken saatlerinden itibaren halk Mustafa Kemal’i görebilmek için yoğun bir kalabalık oluşturmuştur. Salonda dinleyicilere ayrılan yerler kongrenin başlamasından çok önce dolmuştur. Milletvekilleri, elçiler, üst düzey bürokratlar ve askerler kongreye katılmışlardır. Kongreye Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa, Paris Elçisi Fethi Bey, Prag Elçisi Vasıf Bey, Ordu Müfettişi Ali Sait Bey, Kolordu Komutanı Şükrü Naili Paşa, Şûrayı Devlet Başkanı Nusret Bey, 315 milletvekili, 63 ilden gelen 126 temsilci yanında, milletvekili eşleri ve diğer bazı davetli kadınlar katılmışlardır. Dış devlet temsilcileri olarak İtalya, Sovyetler Birliği, ABD, İngiltere elçileri; Yunanistan, Polonya,

Çekoslavakya orta elçileri; Afganistan, İran, Arnavutluk, Macaristan ve İsveç maslahatgüzarları ile İran’ın eski Harbiye Nazırı Fürığı Han katılmışlardır (Arıkan, 1997, s. 22; Uzun, 2005, s. 22).

Saat 10.00’da, Mustafa Kemal askerî bir törenle karşılandıktan sonra Meclis salonuna girmiştir. Sürekli alkışlar arasında başkanlık kürsüsüne doğru yürümüştür. Üzerinde lacivert bir elbise vardır. Kürsüye çıktıktan sonra başını eğerek kongreye katılanları selamlamış, “Halk Fırkası Kongresi açıldı.” diyerek cebinden çıkardığı kırmızı kaplı küçük defterinin sayfalarını karıştırdıktan sonra defteri önüne koymuş ve kongreyi açış nutkunu okumaya başlamıştır. Açış nutkunda CHP’nin, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Teşkilatının devamı olduğunu, bu nedenle bu kongrenin Sivas Kongresi’nden sonra CHP’nin ikinci büyük kongresi olduğunu belirtmiştir. CHP’nin halkın bütün tabakalarının isteklerine cevap verdiğini, bunun delilinin de son seçimlerde halkın partiye gösterdiği teveccüh ve itimat olduğunu söylemiştir. Partinin gelecek dönemde takip edeceği hareket ve tedbirleri kongrede kararlaştıracaklarını vurguladıktan sonra Nutuk’u söyleme gerekçesini açıklar (Uzun, 2005):

Efendiler, İstikbale ait tedabir hakkında müdavele-i efkâr etmeden evvel maziye ait vakayı ve hadisat hakkında maruzatta bulunmak ve senelerden beri devam eden ef’al ve icraatımızın milletimize hesabını vermek vazifem olduğu kanaatindeyim. Hadisat ile dolu olan dokuz senelik bir devrenin tarihine temas etmek maruzat ve beyanatım uzun sürecektir. Fakat mesele ifası zaruri bir mesele olduğuna göre beni mazur göreceğinizi umut ederim (Atatürk, 1997: C.1, s. 369, 370)

Bu ifadelerden sonra Atatürk, program gereği öncelikle ikinci başkan seçilmesi gerektiğini belirtir ve İsmet Paşa’yı oya sunar. İsmet Paşa’nın ikinci başkanlığa oy birliğiyle seçilmesinden sonra kürsüyü İsmet Paşa’ya bırakır. Kongre kâtipliklerine Afyonkarahisar milletvekili Ruşen Eşref Bey, Van milletvekili Hakkı Bey ve Zonguldak milletvekili Ragıp Bey getirilmişlerdir (Atatürk, 1997).

Seçimlerden sonra Mustafa Kemal tekrar kürsüye gelmiş ve tarihî Nutuk’unu okumaya başlamıştır. Mustafa Kemal, Nutuk’u söylerken zaman zaman önündeki notlara bakmış, kelimeleri tane tane söylemeye dikkat etmiştir. Sesi başlangıçta zayıf çıkmasına rağmen sonradan gürleşmiş ve müzikal bir ahenk almıştır. Dinleyicilere karşı çok nazik davranmış, soğuk algınlığından dolayı sesinin iyi çıkmadığını belirtme ihtiyacı duymuştur. Çoğu kez ılımlı ve düzenli biçimde konuşmuş, bazen retorik etki için sesini yükseltmiştir (Sonyel, 2003; Uzun, 2005).

Mustafa Kemal, Nutuk’un metin kısmını bizzat kendisi okumuş, belgelere sıra geldiğinde bunları kongre kâtiplerinden Ruşen Eşref Bey’e uzatmış ve belgeleri ona okutmuştur

(Kocatürk, 1985, s. 690). Nutuk okunurken dinleyiciler arasında duygusal anlar da yaşanmıştır. Dinleyiciler, I. ve II. İnönü Zaferlerinden sonra Mustafa Kemal’in İsmet Paşa’ya çektiği telgrafları dinlerken gözyaşlarını tutamamışlardır (Uzun, 2005, s. 30). Nutuk’un söylendiği son iki gün heyecan doruk noktasına ulaşmıştır. 19 Ekim’de Mustafa Kemal, metnin dışına çıkarak dokuz yıldır kendi hesabına yatırılan paraların hesabını vermiş, paranın büyük bir bölümünü Millî Mücadele için harcadığını, kalan kısmın nasıl değerlendirildiğini ayrıntılı şekilde anlatmıştır. Alkışlar arasında mal varlığını CHP’ye bırakmıştır (Arıkan, 1997).

Nutuk’un okunduğu son gün olan 20 Ekim Perşembe günü duygu yoğunluğu artmıştır. Özellikle Gençliğe Hitabe okunurken salondaki coşku ve heyecan hat safhadadır. Mustafa Kemal’in gençliğe seslenirken sesinin titremesi ve gözyaşlarını tutamaması bu coşku ve heyecanın artmasında etkili olmuştur. Gözyaşlarını cebinden çıkardığı mendiliyle silen Mustafa Kemal, dakikalarca süren bir alkış tufanı içinde kürsüden inmiştir. Bu arada kongreye katılanlardan bazıları da Mustafa Kemal’le birlikte ağlamışlardır. Gençliğe Hitabe’den sonra kongre üyelerinden Necip Asım Bey (Yazıksız) bir konuşma yapmak istemiş fakat aşırı derecede heyecanlandığı için konuşamamıştır. Konuşma metni, Nutuk’un kongrece tamamen ve harfiyen kabul edilmesini istediği bir takrirdir. Takrir oy birliği ile kabul edilir (Sonyel 2003; Arıkan, 1997). Takrir metni şöyledir:

Fırkamızın Umumî Reisi Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin mücadelei milliye ve inkılap tarihimiz hakkındaki beyanat ve izahatını kemali tevkir ve takdir ile istima ettik. Bütün icraat ve hidematı vatanperveranesi, vatan ve milletin halas ve itilasını temin eden Gazi Hazretlerinin Nutuk’larını tamamen ve harfiyen tasvip ve millet namına Kongre Heyeti Umumiyesinin imzaları ve tahriren arzı teşekkür ve takdirat edilmesini büyük kongreye arz ve teklif ederim, efendim (Arar, 1980, s. 170).