• Sonuç bulunamadı

2.2. SUÇUN UNSURLARI

2.2.2. Maddi Unsur

2.2.2.4. Suçun Konusu

Hareketin yönelik olduğu, yani hareketin üzerinde gerçekleştiği kişi veya şey suçun maddi konusunu (suçun konusu) oluşturur475. Bu şey bir eşya, kişi, hayvan vs.

olabilir. Her suçun maddi konusunun bulunması şart değildir. Suçun maddi konusu ile suçun hukuki konusu (korunan hukuki yarar) birbirinden farklı kavramlar olmakla birlikte, birbiriyle tamamen ilgisiz ve bağımsız kavramlar olmayıp, aksine doğrudan bağlantılı kavramlardır476. Hukuki değeri maddi ve gerçek objeler olarak kabul

edenler, bu iki kavramın bazı fiillerde çatıştıklarını ve birbirinden ayırmanın imkânsız olduğunu ifade etmektedir477. Suçun hukuki konusu, suç tipinin sevkindeki

esas fikir ve amaçtır. Her suçun zorunlu olarak koruduğu, bireye, topluma ya da devlete ait bir veya birden fazla hukuki konusu vardır. Suçun maddi konusu, yani hareketin yönelik olduğu konu (hareketin konusu) somuttur, maddi bir yapıya sahiptir478. Suçun hukuki konusunun ise böyle bir niteliği yoktur. Suçun hukuki konusu soyuttur, normatiftir; dış dünyanın elle tutulur, gözle görülebilir maddi yararları değil, toplumdaki güvenliğe, sükûna, kamu barışına ve insan onura ilişkin birtakım manevi değerleri kapsamına almaktadır479.

Hareket, suçun ya maddi konusuna ya da hukuki konusuna yönelerek bunlara zarar verir veya zarar ihtimali yaratır480. Şekli suçlarda veya sırf hareket suçlarında,

hareket yapılır yapılmaz tipiklik ihlal edildiğinden suçun maddi konusu kanuni tanımda yer almaz. Bu yüzden bu tür suçlar, hareketin konusu (maddi konu)

474 Malkoç, Açıklamalı …, s. 3587-3590.

475 Öztürk, Erdem, Uygulamalı Ceza …, s. 191; Toroslu, Cürümlerin Tasnifi …, s. 197, 198. Suçun

maddi konusunun mutlaka olması gerektiğini ifade eden yazarlar da bulunmaktadır. Koca, Üzülmez, Türk Ceza …, s. 118; Özgenç, Türk Ceza …, s. 203; Artuk ve Diğerleri, Ceza …, s. 306, 307.

476 Ünver, Ceza Hukukuyla …, s. 147; Koca, Üzülmez, Türk Ceza …, s. 119. 477 Akt. Ünver, Ceza Hukukuyla …, s. 147.

478 Öztürk, Erdem, Uygulamalı Ceza …, s. 192.

479 Öztürk, Erdem, Uygulamalı Ceza …, s. 192; Toroslu, Cürümlerin Tasnifi …, s. 87, 197. 480 Zafer, “Halkın Bir Kısmını …”, s. 231.

107

bulunmayan suçlar şeklinde de ifade edilir481. Bu tür suçlarda hareketin bir maddi

konusu olmasa da korunan hukuki menfaat bu suçların konusunu oluşturur ve hareket bu hukuki konuya yönelir. Maddi suçlarda ise suçun kanuni tarifinde, hareketin yönelik olduğu bir maddi konu mutlaka bulunmalıdır482. Sırf hareket suçu olan TCK

m. 216/1’de, hareketin yöneldiği ve zarar ihtimali yaratılan konu kamu barışıdır, dolaysıyla bu suçun konusu maddi değil, hukukidir483.

Toplum açısından değer taşıyan bazı hukuki değerlerin daha etkin biçimde korunması için hareketin yöneldiği konuya (maddi ya da hukuki konu) sadece zarar verenler değil, tehlikeye sokan fiiller de cezalandırılmaktadır. Bu bakımdan suç tipinde belirtilen hareketin yöneldiği konunun hareketten etkilenme derecesine, yani hareketin yöneldiği konu üzerindeki yoğunluk derecesine göre suçlar tehlike suçları ve zarar suçları olmak üzere ikiye ayrılır484. Tipe uygun fiilin işlenmesi ile hareketin yöneldiği konunun zarara uğramasının arandığı hallerde zarar suçundan bahsedilir. Bu suçlarda, hareket ile zarar arasındaki nedensellik bağı somut biçimde tespit edilebilir485. Kanun koyucunun, kamu düzenini korumayı amaç edinip kimi fiillere

daha zarar olmadan, fiilin yöneldiği konunun objektif bakımdan zarara uğrama ihtimaline müdahaleyi gerekli görerek ihdas ettiği istisnai suç tipleri tehlike suçlarıdır. Ceza hukukunda tehlike, olasılıkla bağlantılı görülmekte ve “zarar ihtimali” olarak kabul edilmektedir486. Tehlike, âdet ve kural dışı olarak meydana

getirilen bir durumdur ve somut olayda zarar imkânından ziyade zarar ihtimalini belirtir487. Tehlikenin insana verdiği korku, basit bir imkân dâhilinde değil, kuvvetli bir imkân, yani ihtimal hâlinde söz konusudur. İhtimalden daha ileri derecede kuvvetli bir ihtimal aramak, tehlikeyi çok daraltır. Sıradan bir insanı korkutan sadece

481 Önder, Ceza Hukuku …, s. 51. 482 Önder, Ceza Hukuku …, s. 51.

483 Zafer, “Halkın Bir Kısmını …”, s. 238; Artuk ve Diğerleri, Ceza Hukuku Özel …, s. 549. 484 Önder, Ceza Hukuku …, s. 59, 62; Dönmezer, Erman, Nazari ve Tatbiki …, s. 364; Kunter,

Suçun Maddi …, s. 135; Artuk ve Diğerleri, Ceza …, s. 309; Özgenç, Türk Ceza …, s. 204;

Koca, Üzülmez, Türk Ceza …, s. 119; Daragenli, Tehlike Suçları, s. 31, 32.

485 Zafer, “Halkın Bir Kısmını …”, s. 231.

486 Alacakaptan, “Fikir ve Düşünce ...”, s. 19; Daragenli, Tehlike Suçları, s. 5. Tehlike, sözlükte;

“Kaygı uyandıran durum; bir tehdit oluşturan, bir şeyin, bir kimsenin varlığını ya da durumunun tehdit eden ya da kaygı uyandıran şey; çekince” şeklinde tanımlanmıştır. Büyük Larousse, C. 22, s. 11348.

108

ihtimaldir, bu nedenle ihtimalin kuvvetlisini aramanın gereği yoktur488. Tehlike suçlarında, hukuki değeri ihlal eden hareket nedeniyle kişinin cezalandırılabilmesi için zararın gerçekleşmesi aranmaz489. Bu tür suçlarda haksızlık teşkil eden hareket,

suç tipinde belirtilen konu üzerinde zarar değil, zarar tehlikesi meydana getirmektedir. Suçun işlenmiş sayılması için hareketin, konu üzerinde objektif olarak zarar tehlikesi yaratabilme imkânına sahip bulunması gerekir490.

Tehlike suçları kendi içerisinde, soyut ve somut tehlike suçları olmak üzere ikiye ayrılır491. Somut tehlike suçlarında, suçun kanuni tanımında belirtilen fiilin

işlenmesinin yanında konu üzerinde gerçekten bir tehlikeye sebebiyet verilmiş olması gerekir492. Soyut tehlike suçlarından farklı olarak fiil ile gerçekleşen tehlike

arasında nedensellik bağı olmalıdır493. Somut tehlike suçlarında, fiilin üzerinde

tehlike yaratacağı konu suç tanımında yer almalıdır. Bu tür suçlarda, fiilin gerçekleştirildiği sırada tüm koşullar ve etkenler, özellikle kişi veya topluluğun durumu ve konumu gibi hususlar değerlendirilmek suretiyle, fiilin zarar tehlikesi potansiyeli taşıyıp taşımadığı belirlenmelidir. Burada söz konusu edilen tehlike, zarar doğurmaya elverişli tehlikedir. Bu tehlike korunan hukuki değeri bozabilecek nitelikte bulunduğu takdirde tehlike doğmuş ve dolayısıyla suç oluşmuş olacaktır494.

Somut tehlikenin hukuki niteliği tartışmalıdır. Başka bir deyişle somut tehlikenin suçun unsuru olduğunu savunanlar495 olmasına karşın objektif cezalandırılabilme şartı olduğu görüşünde olanlar da bulunmaktadır496. Bu konu

488 Kunter, Suçun Maddi …, s. 125. 489 Ersan, “Halkı kin …”, s. 82.

490 Alacakaptan, “Fikir ve Düşünce ...”, s. 19, 20.

491 Önder, Ceza Hukuku …, s. 60. Daragenli, tehlike suçlarını; somut tehlike suçları, soyut tehlike

suçları ve öngörülen tehlike suçları olmak üzere üçe ayırmaktadır. Daragenli, Tehlike Suçları, s. 59. Şen de benzer bir ayrım yapmaktadır. Şen, “Türk Ceza Kanunu’nun 312/II. Maddesinin …”, s. 25, 26. Kunter, soyut tehlike suçlarını kabul etmemektedir. Kunter, Suçun Maddi …, s. 134.

492 Sancar, “Türk Ceza …”, s. 99; Daragenli, Tehlike Suçları, s. 53, 59. Somut tehlike suçlarına;

yangın çıkarma (m. 170), genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokma (m. 171) suçları ve TCK m. 172, 173, 175, 176, 177, 178, 179, 217, 220 ve 319. maddelerinde düzenlenen suç tipleri de örnek verilebilir.

493 Önder, Ceza Hukuku …, s. 60, 61. 494 Daragenli, Tehlike Suçları, s. 70.

495 Zafer, “Halkın Bir Kısmını …”, s. 232, 247; Ayhan Önder, Ceza Hukuku Dersleri, Filiz

Kitabevi, İstanbul 1992, s. 176.

496 Kunter, Suçun Maddi …, s. 128, 129; Koca, Üzülmez, Türk Ceza …, s. 121; Artuk ve Diğerleri, Ceza …, s. 311, 590; Özgenç, Türk Ceza …, s. 206; Demirbaş, Ceza Hukuku …, s. 210, 247;

Zeynel T. Kangal, “Cezalandırılabilirliğin Objektif Koşulları”, İÜHFM, İstanbul 2010, C. LXVIII, S. 1-2, s. 162; Ersan, “Halkı kin …”, s. 84.

109

hakkındaki görüşler aşağıda497 ayrıntılı biçimde açıklanacağından, tekrara düşmemek

adına burada somut tehlikenin gerçekleşmesinin suçun unsuru olmadığı, cezalandırılabilme şartı olduğu görüşüne katıldığımızı belirtmekle yetiniyoruz.

“Genel tehlike suçları” olarak da adlandırılan soyut tehlike suçları ise suçun kanuni tanımında yer alan hareketin işlenmesinin suçun oluşması açısından yeterli görüldüğü suç tipleridir498. Soyut tehlike suçlarında kanuni tarifte gösterilmediği için

hareketin somut olayda korunan hukuki menfaat açısından tehlike doğurup doğurmadığı araştırılmaz. Başka bir deyişle bu tür suçlarda illiyet bağının tespiti gerekli değildir. Tipte belirtilen hareketin yapılması ile suçun konusu üzerinde genel olarak bir tehlikenin ortaya çıkacağı kanun koyucu tarafından önceden kabul edilmektedir. Bu tür suçlarda, fiilin tehlikeliliği suçun unsuru değildir. Kastın hareketi kapsaması yeterli olup hareketin gerçekleştirilmesi ile suç tamamlanır. Ancak hareketin soyut ve objektif biçimde korunan hukuki menfaat açısından genel olarak bir tehlike oluşturmaya elverişli olup olmadığına bakılır499.

Somut tehlike ve soyut tehlike suçu arasındaki fark bir örnekle şöyle açıklanabilir: Suç tipi, hızlı araç kullanan kimse cezalandırılır şeklinde olursa soyut tehlike; hızlı araç kullanarak başkalarını tehlikeye sokan kimse cezalandırılır biçiminde olur ise somut tehlike suçu söz konusudur500.

TCK m. 216/1’deki suç, diğer tahrik suçları gibi tehlike suçları kategorisinde yer almaktadır. Suç, tehlike suçlarındaki ayrım bakımından ise madde gerekçesinde de vurgulandığı üzere501 tipikliğin gerçekleşmesi için kamu güvenliğine yönelik

olarak açık ve yakın bir tehlikenin meydana gelmesi arandığından, somut tehlike

497 “Kamu Güvenliği Açısından Açık ve Yakın Tehlike” başlığına bkz.

498. Önder, Ceza Hukuku …, s. 60, 61. Suç işlemeye alenen tahrik (m. 214/1), suç ve suçluyu övme

(m. 215), iftira (m. 267), yalan tanıklık (m. 272) suçları birer soyut tehlike suçudur.

499 Zafer, Ceza Hukuku …, s. 202; Koca, Üzülmez, Türk Ceza …, s. 120, 121; Daragenli, Tehlike Suçları, s. 59, 60.

500 Demirbaş, Ceza Hukuku …, s. 247.

501 TCK m. 216’nın gerekçesinde bu hususta; “Fıkra metninde; fiilin kamu güvenliğini tehlikeye

düşürecek biçimde yapılması arandığı için, suç; soyut tehlike suçu olmaktan çıkarılmış, somut tehlike suçu hâline getirilmiştir. Bu suretle, çağdaş hukuktaki soyut tehlike suçlarını azaltma yönündeki eğilim, dikkate alınmış, temel hak ve hürriyetlerin kullanım alanı genişletilmiştir” denilmektedir.

110

suçudur502. Yargıtay da kin ve düşmanlığa tahrik suçunun somut tehlike suçu

olduğunu belirtmektedir503.

Somut tehlike suçlarında, tehlikenin somut olarak doğması ve neredeyse zararın ortaya çıkma aşamasına kadar varmasının söz konusu olduğu savunulmuştur504. Buna göre, failin aleni olarak yaptığı konuşmada; halkı din,

mezhep veya bölge veyahut ırk farklılığı gözetmek suretiyle kin ve düşmanlığa tahrik etmesinde, kamu güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve toplumda huzursuzluğa sebebiyet verdiği somut biçimde tespit edilmelidir. Bazı suçlarda soyut ve somut tehlike ayrım ve tespiti yapılabildiği hâlde, TCK m. 216/1’deki suç açısından bunu yapmaya çalışmak ve ölçütler öngörmek zordur. Diğer bir söyleyişle, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden ifadelerden hangisinin kamu güvenliği için somut tehlike oluşturduğunun tespiti güçtür505.