• Sonuç bulunamadı

Suçun Aynı Kişiye Karşı İşlenmesi

2.2 Zincirleme Suç

2.2.2 Zincirleme Suçun Unsurları

2.2.2.1 Objektif Unsurlar

2.2.2.1.3 Suçun Aynı Kişiye Karşı İşlenmesi

Zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için aranan objektif şartlardan bir diğeri suçun mağdurunun aynı olmasıdır. Bu şart TCK’nın 43.maddesinin birinci fıkrasında ‘’ bir kişiye karşı ‘’ şeklindeki düzenlemesi ile getirilmiştir. 765 sayılı TCK döneminde zincirleme suç hükümlerinin uygulama alanı bulabilmesi için mağdurun aynı olması şartı aranmamaktaydı. Eski düzenleme gereği örneğin bir kişi farklı evlere girmek suretiyle hırsızlık suçunu işlediğinde söz konusu durum zincirleme suç kurumu içerisinde değerlendirme alanı bulabiliyordu. Ancak yeni düzenleme ile birlikte mağdurun aynı kişi olması şartı aranarak uygulama alanı daraltılmıştır392. Mağdurun

aynı olması durumunda diğer şartların da oluştuğunun kabulü ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanacak olması herhangi bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortadadır. Bu sebeple yukarıda ifade etmiş olduğumuz aynı suçların işlenmesi birden fazla kişiye karşı gerçekleştirilmiş olursa zincirleme suç şartları oluşmayacak, fail her suçtan dolayı ayrı ayrı cezalandırılacaktır. Bu halde somut olayda işlenen suçun mağdurunun tespiti önemlidir. Örneğin bir otoparkta bulunan farklı kişilere ait araçlardan radyo teyplerinin çalınması halinde mağdurlar farklı olduğundan birden fazla suç farklı kişilere karşı işlendiğinden gerçek içtima hükümleri uygulanacak ve fail her hırsızlık suçundan cezalandırılacaktır. Ancak araçların zilyetliği otopark görevlisine bırakılmışsa tek hırsızlık suçu işlenmiş olacaktır393. Yargıtay 11. Ceza

Dairesi 2011/7320 E., 2013/5501 K. ve 03.04.2013 T. Sayılı kararında somut olayda işlendiği sabit olan banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunda, mağdurun kart hamili olduğu ve birden fazla gerçekleştirilen alışverişlerin zincirleme suç hükümleri gereğince artırarak tek bir ceza verilmesi yerine iki ayrı mahkumiyet kurulmasının yerinde olmadığına hükmetmiştir394. Yargıtay 8. Ceza Dairesi

2015/14822 E., 2016/441 K. ve 18.01.2016 T. Sayılı kararında ise kartların hamile tesliminden önce ele geçirilen kartlarla menfaat temin edilmesi olayında suçun mağdurunun ilgili banka olduğuna karar vermiş, menfaat temini için kullanılan kart

392 Soyaslan, s.253.

393 Akbulut, s.770.

394http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=11cd-2011-7320.htm&kw=`2013/5501`#fm

85

sayısı gözetilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken kart sayısınca mahkumiyet hükmü kurulmasının doğru olmadığını belirtmiştir395.

Zincirleme suçların aynı kişiye karşı işlenmesi durumunda hüküm uygulaması işlevsellik kazanabilirken topluma karşı ya da devlete karşı işlenen suçlarda nasıl bir yöntem izleneceği tartışmasına yeni bir düzenleme ile son verilmiştir. 29.06.2005 gün ve 5377 Sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 6. maddesi ile getirilen düzenleme ile mağduru belli olmayan suçlarda da zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilerek mağduru devlet ya da toplum olması halinde diğer şartların da sağlanması neticesinde zincirleme suç sayılması sağlanmıştır. Ancak bu halde somut olayda, işlenen fiillerden biri ile doğrudan doğruya kişinin ya da kişilerin mağduriyetine yol açmamış olmak gerekecektir396. Bu

düzenleme ile bir suç işleme kararı kapsamında parada sahtecilik, çevrenin kasten kirletilmesi, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçlarının işlenmesi halinde fail bakımından zincirleme suç hükümleri uygulanabilecektir. Ancak burada belli kişilerin mağdur olması durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanmayacak gerçek içtima gereği suçlar ayrı ayrı cezalandırılacaktır. Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2014/37864 E., 2015/2496 K. ve 05.02.2015 T. Sayılı kararında farklı bankalara ait sahte kredi kartlarının üretilmesi ve kullanılması suçuna ilişkin olayda üretilen kartların ait olduğu banka sayısınca TCK’nın 245/3 gereği cezalandırılmaları, değişik zamanlarda alışveriş yapıldığının da gözetilerek tayin edilen her cezada da TCK’nın 43. maddesine göre artırıma gidilmesi gerektiğine hükmetmiştir397. Ancak Akbulut,

suçların niteliği düşünüldüğünde aralarında bu ayrımın yapılmasının doğru olmadığını ifade etmiştir398.

TCK’nın 43. maddesinin ikinci fıkrasında aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiil ile işlenmesi halinde de zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Yargıtay, fıkrada tek bir fiil ile kastedilen unsurun, doğal anlamda değil hukuki anlamda teklik olduğunu, tek bir fiil deyişinden tek bir hareketin anlaşılmaması gerektiğini, fiilde birden fazla hareket bulanabileceğini belirtmiştir399. Söz gelimi bir

395http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=8cd-2015-14822.htm&kw=`2015/14822`#fm

(son erişim tarihi 09.04.2019)

396 Koca,Üzülmez, s.528. 397 Akbulut, s.772. 398 Akbulut, s.773.

86

sözle birden fazla kişiye karşı hakaret edilmiş olması halinde, mağdur sayısınca ayrı ayrı hakaret suçları oluşmayacak, tek bir hakaret suçuna ilişkin zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Öğretide bu hale ‘’ aynı neviden fikri içtima ‘’ denilmektedir. Aslında bu haliyle zincirleme suç kapsamından çok fikri içtima kurumu ile benzerlik gösterse de fikri içtima kurumunda birden fazla farklı suçun meydana gelme şartı mevcuttur. TCK ‘nın 43/2 maddesinde anılan düzenleme zincirleme suç kapsamı içerisinde düzenlense de aynı neviden fikri içtima olarak adlandırılmaktadır. Aynı neviden fikri içtima halinde zincirleme suçtan farklı olarak tek bir suç vardır ve bu suçun cezası zincirleme suç hükümleri gereği arttırılarak verilir. Öyleyse hükmün uygulanabilir olması için değişkenlik gösteren koşulların; aynı suçun tek bir fiil ile işlenmesi, aynı suç işleme kararı, birden fazla mağdurun bulunması olarak belirtmemiz yerinde olacaktır. Esasen bu düzenleme, klasik zincirleme suç tanımı içine de girmemektedir400. Ancak burada belirtmekte yarar gördüğümüz konuya ilişkin örneği şu şekilde verebiliriz. Tek bir bombalama eylemi ile birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verilmesi halinde, tek bir fiil ile birden çok kişiye karşı aynı suç işlendiğinden bahisle zincirleme suç hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır. Zira kanunda, kasten öldürme suçunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir401.

Failin suç işleme sırasında mağdurun bir kişi olduğu zannıyla hareket etmesi ancak gerçekte mağdur sayısının birden fazla olması durumunda fail bu hatasından yararlanabilecek midir? Somut olay özelliğine göre fail, mağdurların birden fazla olduğunu bilmiyorsa ve bilebilecek bir durumda değilse mağdur tek kişi kabul edilecek ve şartların varlığı halinde zincirleme suç hükümleri uygulanabilecektir402.Yargıtay

13. Ceza Dairesi 2012/15819 E., 2012/22075 K. ve 18.10.2012 T. Sayılı kararında, sanığın müştekinin evinin avlusuna girerek koyununu ve evde misafir olarak bulunan diğer müştekinin motosikletini çaldığı olayda, sanığın, motosikletin ve koyunun farklı kişilere ait olduğunu bilmesinin mümkün olmadığından eylemin tek suç oluşturacağını belirtmiştir403. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/13-282 E., 2014/192 K. ve

15.04.2014 T. sayılı kararında ise sanığın, iş yerinde bulunan elbise askılığında asılı

400 Zafer, s.507.

401 5237 sayılı TCK m. 43/3 ‘’ Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde

hükümleri uygulanmaz.’’

402 Öztop, s. 73. 403 Öztop, s.73.

87

pantolonların içinden para ve banka kartlarını alması ile masanın üstünde duran cep telefonunu çalması şeklinde gerçekleşen somut olayda, sanığın eşyaların niteliği ve bulunma şekilleri itibariyle farklı kişilere ait olduğunun bilincinde olduğu kabul edilerek sanığın eylemlerinin tek suç olarak nitelendirilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağını, mağdur sayısınca hırsızlık suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtmiştir404.