• Sonuç bulunamadı

Suçların Değişik Zamanlarda İşlenmesi

2.2 Zincirleme Suç

2.2.2 Zincirleme Suçun Unsurları

2.2.2.1 Objektif Unsurlar

2.2.2.1.4 Suçların Değişik Zamanlarda İşlenmesi

Zincirleme suç hükümlerinin uygulama alanı bulabilmesi için objektif olarak nitelendirilen şartlardan bir diğeri de suçların değişik zamanlarda işlenmesidir. Bu şart zincirleme suçu düzenleyen maddede ‘’ değişik zamanlarda bir kişiye karşı ‘’ şeklinde belirtilmiştir. Kanun, hareketlerin farklı zamanlarda yapılıyor olması, faildeki kötü iradeyi yansıtmış olduğundan tek suç saymış ancak failin cezasını artırmıştır405.

Hemen belirtelim ki 765 sayılı mülga TCK’da ‘’ muhtelif zamanlarda vaki olsa bile ‘’ şeklinde düzenlenmişti. Bu da gerek aynı zamanda gerek farklı zamanlarda işlenen suçların teselsül oluşturabileceği yönünde yorumlanmaktaydı. Sancar’a göre bu düzenleme gereği, yasa koyucu, ihlallerin farklı zamanlarda da gerçekleşmesi halinde zincirleme suç oluşturabileceğini düzenleme altına alırken, aynı anda birden çok ihlalin gerçekleşebileceğini de zımni olarak kabul etmektedir406.

Yargıtay’ın , 765 sayılı mülga TCK döneminde vermiş olduğu kararlar incelendiğinde, aynı tarihte ve aynı sokakta park edilmiş olan bir kişiye ait dört ayrı otomobilden gerçekleştirilen hırsızlık suçunu, sanığın üç adet sahte bono düzenleyerek bankaya vermesi eylemini, sanığın aynı gün birkaç saat ara ile iki kez sövme fiillerine zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğini bildirir kararlarına rastlamak mümkündür. Aşağıda belirteceğimiz, Yargıtay’ın 5237 Sayılı Kanun dönemine ilişkin yakın tarihli kararları ile de farklılık gösteren başka bir kararında da, sanığın eve girerek para ve dükkân anahtarını aldıktan sonra dükkâna giderek anahtarı kullanmak suretiyle para çalması şeklinde vuku bulan olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirtmiştir407.

404http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=cgk-2013-13-282.htm&kw=15.4.2014#fm

(son erişim tarihi 09.04.2019)

405 Soyaslan, s.271. 406 Sancar, s.74. 407 Öztop, s.78.

88

5237 Sayılı TCK düzenlemesi gereği suçun aynı zamanda işlenmesi halinde kural olarak zincirleme suç hükümleri uygulanmayacaktır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 E., 2014/171 K. Sayılı kararda TCK’nın 43/1 maddesindeki ‘’ değişik zamanlarda ‘’ ifadesinde öğretide bir görüş birliği hakim olduğu vurgulamıştır. Buna göre aynı kişiye, aynı zamanda aynı suçu birden fazla işlemek durumunda tek suç oluşacağının kabulü gerektiği belirtilmiştir408. Dolayısıyla

bu halde zincirleme suç hükümleri uygulama alanı bulmayacaktır.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2006/7980 E., 2007/1002 K. 21.02.2007 T. Sayılı kararda zincirleme suç kurumunda zaman aralığına ilişkin inceleme gerçekleştirilmiştir. Buna göre kararda ‘’ Sanığın suça konu çekleri tek alışveriş nedeniyle toplam borcuna karşılık aynı zaman dilimi içerisinde düzenleyip verdiğinin kabulü karşısında 5237 sayılı Yasa'nın 43. maddesinde yer alan "değişik zamanlarda" koşulu gerçekleşmediğinden anılan hükmün uygulanamayacağı ve çek sayısı ile zarar miktarının temel cezanın tayininde esas alınması gerektiği gözetilerek uygulama yapılması nedenleri ile kararın bozulmasına’’ karar vermiştir409. Nitekim 5237 sayılı

Kanunda 765 sayılı Kanundan farklı olarak zincirleme suç kurumunun uygulanabilir olması için söz konusu suçların ’değişik zamanlarda ’ işlenmesi gerektiği düzenlenmiş ve böylece tek fiil ile aynı anda işlenebilen suçlara zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ihtimalini ortadan kaldırmıştır410.

Yine Yargıtay 18. Ceza Dairesi E. 2015/25229 K. 2018/10914 T. 5.7.2018 sayılı kararında da sanıkların eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla gerçekleştirmeleri halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğini vurgulamıştır. Kararda ‘’ sanıkların, mağdura yönelik fuhuş suçunu değişik zamanlarda birden fazla işlemelerine karşın TCK’nun 43/1. Maddesinin uygulanmadığı tespit edilmiş; değişik zamanlarda birden fazla kez gerçekleştirmelerine karşın haklarında TCK’nun 43/1. Maddesi uygulanmaması doğru değildir ‘’ hükmüne yer verilmiştir411.

408http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=cgk-2013-7-591.htm&kw=8.4.2014#fm (son

erişim tarihi 09.04.2019)

409http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=11cd-2006-7980.htm&kw=`2006/7980`#fm

(son erişim tarihi 09.04.2019)

410 Hakeri, s.632.

411http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=18cd-2015-25229.htm&kw=5.7.2018#fm

89

Suçların değişik zamanlarda işlenmesi koşulu; birden çok suçu ve suçların işlendiği anların zaman kavramı içerisinde birbirini takip ettiği belli aralıklarla oluşması gerektiğini göstermektedir. Kanunun 43. maddesinin birinci fıkrası bu koşulları düzenlemişse de aynı kanun maddesinin ikinci fıkrası ile bu duruma bir istisna getirmiştir. Anılan maddede bu husus ‘’ aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da birinci fıkra hükümleri uygulanır ‘’ şeklinde düzenleme alanı bulmuştur. Düzenlemeye göre şartların aynı suç, aynı zaman ancak birçok mağdur olması gerektiği dikkat çekmektedir412.

Kanun metninde herhangi bir zaman aralığının öngörülmediği görülecektir. Ancak kanunda bu şarta ilişkin bir boşluk olması, zaman aralığının titizlilikle incelenmesi gerektiğini, zaman aralığının makul bir süre olarak kabul edilmesi zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Suçların işlenmiş olduğu zamanlar arasındaki süre suçların karar birliği içerisinde işlenip işlenmediğinin de tespitinde yardımcı olacaktır. Suçun işlenmesi kararında mevcut olan birlik algısının işlenen suçların meydana geldiği zaman süreci ile ters olarak bir orantıda olduğu kanısı mevcuttur.413. Ancak bu husus

kesinlik taşımadığı gibi aksinin ispatı da diğer şartların varlığı ve incelenmesi sonucu her zaman mümkündür414.

Zafer de bu görüşe katılmakla birlikte suçlar arasındaki zaman aralığının, suç işleme kararının değişmediğini ortaya koyacak uzunlukta olması gerektiğini ifade etmiştir415.

Nitekim iki suç arasındaki zaman aralığı Özen’in de belirttiği gibi suç işleme kararı kapsamında olmadığını gösterebilir. Örneğin Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2008/10579 E., 2010/6050 K. ve 05.04.2010 T. sayılı kararında , sanığın, hakkındaki zorla getirme emrinin infazını gerçekleştirecek olan görevli polislere karşı hakaret etmesi akabinde, götürüldüğü karakolda da görevli tüm polislere yönelik hakaret eylemlerini, kısa zaman aralıkları ile işlemesi ve aynı suç işleme kararı içinde olduğunu vurgulayarak iki kez hakaretten suçundan cezalandırılması yerine zincirleme suç hükmü gereği cezanın artırılması gerektiğini belirtmiştir416.

412 Koca,Üzülmez, s.541.

413 Özen, s.233.

414 Koca,Üzülmez, s.526. , Artuk, Gökçen, Alşahin, Çakır, s.740. 415 Zafer, s.504-505.

416http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=4cd-2008-10579.htm&kw=`2008/10579`#fm

90

Suçların değişik zamanlarda işlenmesi kural olmakla birlikte, Yargıtay, emsal kararlarının birçoğunda “aynı suç işleme kararının” varlığı için suçlar arasında “makul” bir sürenin geçmesi gerektiğini ısrarla vurgulamıştır. Örneğin Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8001 E., 2016/6701 K. ve 23.06.2016 T. sayılı kararında yargılama konusu olayın, katılana kampanyadan ödül kazandığına dair mesaj gelmesinin üzerine, mesajdaki irtibat numarası ile iletişime geçtiği, telefondaki kişinin de ödülü kazanabilmesi için her seferde 300 TL olmak üzere toplam 6 işlemde parayı havale etmesini istemesi üzerine katılanın söylenen şekilde parayı yatırdığı daha sonra dolandırıldığını beyan ettiği şeklinde gerçekleştiği tespit edilmiştir. Ancak yerel mahkemece gerçekleştirilen yargılamada TCK’nın 43/1 maddesinde yer alan ‘’ değişik zamanlarda ‘’ ibaresinin dikkate alınmadan zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olmadığına, söz konusu işlemlerin araya zaman girmeksizin gerçekleşmesi karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulamasına yönelik ‘’ değişik zaman ‘’ unsurunun oluşmadığına karar vermiştir417.

Yine Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2011/3866 E., 2011/5015 K. ve 28.06.2011 T. sayılı kararda yargılamaya konu olayın, sanığın, katılan mağdura karşı aynı suç işleme kararı kapsamında ve belirli zaman aralıklarıyla ağzına organ sokmak suretiyle zincirleme biçimde nitelikli cinsel istismarda bulunduğu şeklinde gerçekleştiği kabul edilmişse de zincirleme suçun oluşması için aynı suçun değişik zamanlarda işlenmesi gerektiği, eylemlerin aynı zamanda vaki olması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulama alanı bulamayacağı ancak bu durumun temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşma nedeni sayılacağı belirtilmiştir418.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/35058 E., 2016/2207 K., 10.02.2016 T. sayılı kararında, hakaret suçuna ilişkin olarak, somut olayda gerçekleşen suçların değişik zamanlarda işlenip işlenmediğini irdelemiş ve araya sanığın, belirli bir zaman aralığı girmeksizin aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerinden dolayı hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayinin yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir419.

417http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=15cd-2014-8001.htm&kw=`2014/8001`#fm (

son erişim tarihi 09.04.2019)

418http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=5cd-2011-3866.htm&kw=`2011/3866`#fm

(son erişim tarihi 09.04.2019)

419http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=4cd-2013-35058.htm&kw=`2013/35058`#fm

91

Son olarak Yargıtay’ın aynı suçun değişik zamanlarda işlenmesi hususunu mutlak bir koşul olarak aradığı, 13. Ceza Dairesi’nin 2011/26314 E., 2013/2626 K. ve 12.02.2013 T. sayılı kararında, sanığın, misafir olarak kaldığı evden, montu, motosiklete ait ruhsatı ve anahtarı alarak evin önündeki aracı da alması eylemlerinde, eylemlerin arasında zaman girmediğinden ve kesintisiz olarak fiilin gerçekleştirildiği gözetildiğinde teselsül ilişkisinin kurulamayacağı, eylemin yalnızca bir hırsızlık suçunu oluşturduğunu belirterek zincirleme suç nitelendirmesi ile gerçekleşen ceza tayininin hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir420.

Yargıtay kararlarından da görüleceği üzere, zincirleme suçun oluşabilmesi için eylemlerin değişik zamanlarda işlenmesinin zorunlu ve mutlak bir koşul olması ‘’ aynı suç işleme kararı ‘’ kavramının önemini arttırmaktadır421.