• Sonuç bulunamadı

1.9 Suçlar İle Kabahatler Arasında İçtima

2.1.5 Bileşik Suça Teşebbüs

Teşebbüs kurumu 5237 Sayılı Kanunumuzun 35. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre, kişi, işlemeyi kastettiği suçu elverişli hareketlerle doğrudan

244 Özen, s.149. 245 Hakeri, s.617. 246 Özen, s.150. 247 Özen, s.150. 248 Hakeri, s.617., Özen, s.153.

57

doğruya icrasına başlayıp, elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması halinde suça teşebbüsten sorumlu tutulacaktır249.

Bileşik suçun meydana geliş şekilleri düşünüldüğünde oluşum şekillerinin bir ortak özelliğinden bahsedilebilir. Bu da her biri bağımsız olan suçların, tek bir suç olarak nitelendirilmeleridir. Kanun koyucu tarafından tek çatı altında toplanan ve bileşik suç olarak adlandırılan suçlara teşebbüs mümkündür. Bileşik suçta, unsur suç veya ağırlatıcı nedeni oluşturan suçların tamamlanmış, buna karşılık asıl suç teşebbüs derecesinde kalmış ise, teşebbüs halinde kalmış bileşik suçtan ceza verilir250.

Merki, bileşik suçta teşebbüs kurumunu bileşik suçta unsur suç ve ağırlatıcı nedeni ayrı ayrı ele alarak irdelemenin yerinde olacağını ifade etmiştir251.

Bileşik suçun meydana geliş şekillerinden biri de her bir suçun kurucu unsur olarak bir suçu oluşturmalarıdır. Bu şekilde her bir kurucu unsur olan suça ayrı ayrı teşebbüs mümkünken, bütün suçlara da birlikte teşebbüs edilebilir252. Bileşik suç kendini

oluşturan suçlardan bağımsız bir suç olarak kabul edildiği için teşebbüsün genel koşulları burada da geçerlidir253. Dolayısıyla bileşik suça teşebbüs ancak bileşik suçun

kasten işlenmek istenmesi ile mümkündür254.

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2004/8501E., 2005/249 K., 25.01.2005 T. Sayılı kararında sanığın, müştekiyi silahı ile tehdit ederek parasını almak istediği olayda, müştekinin tabancaya müdahale etmesi sırasında, silah ateşlendiğinden sanığın korkarak kaçması şeklindeki eyleminin, yağma suçuna teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden yağma suçunun tamamlandığının kabulü ile kurulan hükmün bozulmasına karar vermiştir255.

Gerçekten de yağma suçunda, cebir veya tehditten sonra malın alınması gerekmektedir. Malın alınmasıyla birlikte yağma suçu tamamlanmış olacağından somut olayda sanığın yağma suçunu işleme kastıyla hareket etmesi ancak iradesinin

249 5237 sayılı TCK m.35

250 Nevzat Toroslu ve Haluk Toroslu, s. 359. 251 Merki, s.118.

252 Özen, s. 133. 253 Özen, s.133. 254 Merki, s.118.

255http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=6cd-2004-8501.htm&kw=`2004/8501`#fm

58

meydana getirmediği bir sebepten dolayı kastı olan malı almadan kaçması, yargılamada yağma suçuna teşebbüs hükümlerinin uygulanmasını gerektirmektedir256.

Söz konusu bileşik suçun tamamlanma anı ve teşebbüs hükümlerinin uygulanabilirliği konusunda birçok Yargıtay kararına rastlamak mümkündür. Yine Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 2014/9128 E., 2017/5760 K., 30.11.2017 tarihli kararında hırsızlık mallarının alınmasını engellemek kastıyla mağdurlara darp ve tehditte bulunan ve malları alan sanığın işlediği suça ilişkin olarak, aracın park halinde bulunması ve araçta söz konusu malların ele geçirilmesi şeklinde tezahür eden somut olayda Yargıtay, sanığın eyleminin tamamlanmış yağma suçunu oluşturduğundan, bu hususun gözetilmeyerek suç vasfında yenilgiye düşülerek yağmaya teşebbüs suçundan kurulan hükmün bozulmasına karar vermiştir257. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi

yağma suçu malın cebir ve tehdit ile alınması ile tamamlanmış olacağından, malların daha sonra ele geçirilmesi suçun tamamlandığı gerçeğini değiştirmeyecektir258.

Bileşik suçu oluşturan bağımsız suçların unsur niteliğinde olması veya ağırlaştırıcı sebep olması halinde de teşebbüs hükümleri uygulanabilecektir. Burada da yine bileşik suçu oluşturan suçlar arasında kasıt amacının bulunması gerekmektedir. Yani kişi bileşik suçu işleme kastıyla hareket etmeli ve suçlardan birini diğer suçu işlemek için gerçekleştirmelidir. Fail, bileşik suçu oluşturan ve ağırlaştırıcı sebep durumunda olan suçu işlemek için icra hareketlerine başlayıp temel suçu elinde olmayan nedenlerden dolayı gerçekleştiremezse bileşik suçta teşebbüs mümkün hale gelir259. Örneğin yaşı

onbeş ile onsekiz yaş aralığında olan bir çocuğa karşı uygulanan cebir ve tehdit eğer cinsel davranışı gerçekleştirebilmek için yapıldığı tespit edilir ancak elinde olmayan nedenle bu davranışını gerçekleştiremezse TCK. madde 103/4 gereğince bileşik suça teşebbüs hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Zira burada önemli olan suçlar arasında manevi unsur olarak adlandırdığımız kast unsurunda birlik bulunmasıdır260. Ancak

suçlar arasında bir kasıt birliği ile hareket edildiği tespit edilemezse fail sadece ağırlaştırıcı nedeni oluşturan suça teşebbüs hükümlerinden sorumlu tutulacaktır. Kasıt

256 Hakeri, s.616.

257http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=6cd-2014-9128.htm&kw=30.11.2017#fm

(son erişim tarihi 09.04.2019)

258 Bkz: Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 2014/9128 E., 2017/5760 K., 30.11.2017 tarihli kararı

http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=6cd-2014-9128.htm&kw=30.11.2017#fm (son erişim tarihi 09.04.2019)

259 Demirbaş, s.542. 260 Özen, s. 136.

59

unsurunda birlik bulunup bulunmadığının tespitinin zor olması öğretide birtakım görüş ayrılığını beraberinde getirmiştir. Özen’e göre failin, işlemekte olduğu suçtan sonra başka bir suçu daha işlemek düşüncesi içerisinde olduğu tespit edilebilirse, o başka suç, teşebbüs aşamasında kalan suç ile birlikte bileşik suçu oluşturuyorsa, bileşik suça teşebbüs mümkün olmalıdır261.

Teşebbüs kurumu içerisinde değerlendirilmesinde fayda görülen bir diğer nokta da gönüllü vazgeçme düzenlemesidir. TCK’nın 36. maddesinde yer verilen düzenlemeye göre gönüllü vazgeçme halinde faile teşebbüsten ceza verilemeyecek ancak tamamlamış olduğu bir suç varsa o suça ilişkin cezai sorumluluğu doğacaktır. Bu düzenlemeye göre bileşik suçta gönüllü vazgeçme mümkündür. Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/8222 E., 2016/8006 K. 24.11.2016 T. Sayılı kararında somut olayda gönüllü vazgeçme şartlarının mevcut olup olmadığı hususunda inceleme gerçekleştirmiştir. ‘’Karara konu eylemin, elinde bıçağı olan sanığın müştekinin önce parasını sonra yüzüğünü istemesi, müştekinin vermemesi üzerine, sanığın elindeki bıçağı müştekiye vererek olay yerinden ayrılması şeklinde gerçekleşen olayda sanığın hareketlerini sonuna kadar götürebilmesi iradesi ile mümkünden bundan kendi iradesi ile vazgeçerek icra hareketlerine son vermiş olması gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulama alanı bularak, sanığın sadece tamamladığı tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü ile cezalandırılması yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek nitelikli yağma suçuna teşebbüsten hüküm kuran Yerel Mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.’’ Somut olayda Yargıtay, sanığın söz konusu malları alma imkanı varken kendi isteği ile icra hareketlerine son verdiğinin ve yağma suçuna teşebbüs değil tehdit suçunun söz konusu olacağını belirterek bileşik suçta gönüllü vazgeçmenin gerçekleştiğini belirtmiştir262.

2.1.6. Bileşik Suçun Türk Ceza Hukuku ve Ceza Muhakemesi Hukuku