• Sonuç bulunamadı

1.9 Suçlar İle Kabahatler Arasında İçtima

2.1.2 Bileşik Suçun Unsurları

2.1.2.1 Maddi Unsur

Bileşik suçun maddi unsur incelemesinde maddi unsuru hareket, netice, nedensellik bağı olarak ele almamız yerinde olacaktır. Suçun tanımını oluşturan durumlarda infaz esnasında kayda geçen her türlü fiziksel hareket, fiil, suçlar arasındaki nedensellik bağı ve netice; bileşik suçlarda maddi unsuru oluşturmaktadır. Dolayısıyla kanunda açıkça ifade ediliş şekliyle birbirinin unsurunu oluşturan suçlar ya da ağırlaştırıcı nedenini oluşturan suçlar tek suç olarak tanımlandığından bileşik suçun maddi unsurunu, hareket netice ve nedensellik bağı olarak incelemek faydalı olacaktır. Özellikle bileşik suçun özel düzenleme hali gereği birden çok suçun birbirinden farklı olduğu gözetildiğinde bileşik suça meydan veren hareketlerin de farklı olacağını söyleyebiliriz. Kanunda söz konusu hareketlerin meydana geliş şekli ile ilgili getirilen bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle hareketlerin ihmal suretiyle veya icrai olarak gerçekleştirilmesi mümkündür. Örneğin yağma suçunu oluşturan cebir ve tehdit ile hırsızlık suçunun gerçekleştirilmesinde bileşik suçu oluşturan suçların icrai hareketle gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz. Bir kişinin rıza ile girdiği evden rıza son bulduğu halde evden çıkmayarak kişiye karşı cebir kullanarak hırsızlık suçu işlemesi durumunda kişiye karşı işlenen yağma suçu icrai hareketle işlenmiş ancak konut dokunulmazlığını ihlal suçu ihmali bir hareketle işlenmiş olacaktır192.

Yine bileşik suçun tanımına uygun bir suç tipinden bahsedebilmek için hareketler arasında bir bütünlük olması ve bağlantının kurulması gerekmektedir. Zira hareketlerin bütünlük arz etmediğinin tespiti halinde isnat edilen bileşik suçun unsurları tamamlanmamış olacak dolayısıyla bileşik suçtan bahsedilemeyecektir. Yine bileşik suç kurumuna dahil olan hareketlerin gerçekleştirilmesi esnasında belirlenmiş bir zaman sırasının takip edilmesi gerektiğine dair bir zorunluluk bulunmamaktadır193.

Kanunumuzda da buna ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak bileşik

191 Uğur Alacakaptan, ‘’Bileşik Suçların Unsur Suçları ve Ağırlaştırıcı Nedenler, Suçun Unsurları’’ Türkiye

Barolar Birliği Yayınları, Ankara, 1967, s. 56.

192 Duygu Merki, ‘’ Bileşik Suç ‘’ , Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Ankara, s.103.

42

suçu meydana getiren hareketlerin bir bağlantı noktası taşıması önemli bir unsurdur. Söz gelimi, hareketlerin birbirini takip etmesi, yapılan hareketin bir sonraki hareketi kolaylaştırması için gerçekleştirilmiş olması veya hareketin bir sonraki hareketi yaratması için gerçekleştirilmesi hareketler arasında bağlantı olduğunu gösterebilir194.

Bileşik suçu oluşturan hareket ve neticeleri arasında bu bağlantı kurulunca, aynı zamanda aralarında nedensel bir değerin de bulunduğundan söz edilebilecektir195.

Bileşik suçu oluşturan suçlar arasında işleniş sırası bakımından herhangi bir kural olmadığını belirtmiştik. Ancak hareketler arasındaki bağlantı düşünüldüğünde, hareketler arasındaki zaman farkının bulunmaması ve fiillerin birbiri üzerindeki etkisinin devam ediyor olması gerektiği gerçekleri göz ardı edilmemelidir. Örneğin Yargıtay Ceza Genel Kurulu 1993/6-173 E. , 1993/228 K. ve 04.10.1993 tarihli kararında hareketler arasındaki zaman farkı irdelenmiştir. Kararda yağma suçunun bileşik suç olduğu vurgusu gerçekleştirilmiş, cebir, şiddet veya tehdidin malın alınmasına veya teslim edilmesine yönelik olarak gerçekleştirilmesi gerektiğinden bahsedilmiş, cebir şiddet veya tehdidin malın alınması ya da teslime mecbur bırakılması sırasında olmaması halinde suçların bağımsızlık kazanacağı ve ayrı ayrı hırsızlık ve tehdit suçlarının oluşacağı belirtilmiştir. İncelenen somut olayda sanığın eve girdikten sonra gizlice çantayı aldığı, daha sonra uyanan mağdura karşı etkili eylemde bulunduğunun tespiti ile, etkili eylemi çantayı almak için kullanmadığından sanığın eyleminin, bina içerisinde hırsızlık suçunu oluşturduğuna karar verilmiştir196.

Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2012/549 E., 2012/1831 K. sayılı kararında, sanığın, mağdurun telefonunu çalarak kaçtığı olayda mağdurun telefonu geri alma çabası içerisindeyken sanık tarafından yararlanması şeklinde tespit edilen olayda hırsızlık suçunun yağma suçuna dönüşmeyeceğine karar verilmiştir.

Ancak Yargıtay’ın, yağmaya dönüşen hırsızlık konusunda son dönemlerde farklı kararlar verdiği görülmektedir. Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 2016/8974 E., 2018/1703 K. ve 14.02.2018 T. sayılı kararında failin hırsızlık amacı ile harekete geçtikten sonra cebir veya tehdit kullanması durumunda eylemin hangi suçu oluşturacağı hususu tartışılmıştır. Kararda özetle olay tarihinde çalıştığı yerden iki adet elektrik kablosu alıp çıkmak isterken, görüp durdurulmak istendiği, bu sırada

194 Hakeri, s.616. 195 Merki, s. 107. 196 Merki, s.103.

43

müştekiye vurduğu ve cebinde bulunan bıçağı çıkararak saldırdığı ve kaçtığı bunun üzerine kolluk tarafından yakalanan sanık hakkında eyleminin TCK’nın 149/1-a-d maddesindeki nitelikli yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına dair değerlendirme görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerektiği düşünülmeden yargılamaya devam edilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir197.

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/14920 E., 2017/5464 K., 27.11.2017 T. sayılı kararında da, somut olayda müştekinin büfesinden birkaç adet bira alarak parasını ödemeden çıkan sanığa, durumu öğrenen müştekinin yanına giderek parayı istemesi sırasında cebir uygulayan sanık hakkında, eyleminin hırsızlık olarak başlayıp, tamamlanan yağma suçuna dönüştüğü vurgulanmıştır198.

Bileşik suçta neticenin bileşik suçu oluşturan suç sayısına göre mi yoksa tanımlanan bileşik suça göre mi belirleneceği tartışma konusu olmuştur. Ancak bileşik suçu oluşturan suçların bağımsızlıklarını kaybetmeleri gerçekliği karşısında tanımlanan bileşik suça ilişkin tek bir neticenin varlığını kabul etmek kanunun özüne de uygundur. Dolayısıyla bileşik suçta netice her bir suçun tamamlanma anı değil tanımlanan bileşik suçun tamamlanma anında ortaya çıkmış olacaktır. Örneğin yağma suçunda yağma gerçekleştiği an netice de gerçekleşmiş olacaktır199.

Son olarak bileşik suçu oluşturan suçların hareketleri ve neticeleri arasında bir nedensellik bağlantısı bulunmalıdır. Bileşik suçu oluşturan suçları tek suç olarak kabul ettiğimiz için aynı zamanda bu suçlar arasında nedensellik ilişkisinin bulunması gerekir200.

Örneğin görevi yaptırmamak için direnme suçunda, cebir ve tehdidin, kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla kullanılması şarttır. Dolayısıyla fail bu suçu işlemek için cebir ve tehdit kullanmış olmalıdır. Bu şart gerçekleşmediği takdirde söz konusu bileşik suçtan bahsedilemeyecektir. Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2007/12044 E., 2009/10002 K. 25.05.2009 T. sayılı kararında ‘’ Sanığın, yaralama olayı nedeniyle kendisini karakola davet eden, görevli polis

197http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=17cd-2016-%C4%B1zl%C4%B1k+#fm ( son

erişim tarihi 09.04.2019)

198http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=6cd14920.htm&kw=ya%C4%9Fmaya+d%C3% B6n%C3%BC%C5%9Fen+h%C4%B1rs%C4%B1zl%C4%B1k+#fm ( son erişim tarihi 09.04.2019)

199 Özen, s.78. 200 Özen, s.85.

44

memurunun silahını kendisine zarar vereceğinden bahisle almaya kalkışması ve görevlilere "ulan siz kim oluyorsunuz" biçimindeki sözler ile hakaret etmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinde görevlilere karşı cebir, şiddet ve tehdit fiili olmaması nedeniyle görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurunu oluşturmayan görevlilere hakaret suçunun oluşturduğu gözetilmeden, sanığın beraatine kararı verilmesi kararın bozulmasını gerektirmiştir.’’ şeklinde hüküm oluşturduğu görülmektedir201. Somut olayda cebir ve şiddet unsuru olmadığından görevi

yaptırmamak için direnme suçunun, unsurları oluşmadığından söz konusu suçun işlenmediğine karar verilse de görevlilere karşı söylemi ile hakaret suçunun oluştuğu ve buna göre karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır202.