• Sonuç bulunamadı

Suç ĠĢlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçlarında Etkin PiĢmanlık

A) TÜRK CEZA KANUNUNDA YER ALAN ETKĠN PĠġMANLIK HÜKÜMLERĠ

7. Suç ĠĢlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçlarında Etkin PiĢmanlık

a) Genel Açıklamalar

Ülkemizde terör örgütleriyle mücadele etmek için piĢmanlık ve eve dönüĢ yasaları diye toplumda zikredilen 3216, 3419 ve 4959 S. yasalar çıkarılmıĢtır. Bu yasaların çıkıĢ amacı gereği yürürlük sürelerinin kısa olmasına rağmen çeĢitli yasalar ile yürürlük süreleri de uzatılmıĢtır. Örgütlü suçla etkin bir mücadele ve örgütlerin dağılmasını kolaylaĢtırmak için kanun koyucu piĢmanlık yasaları çıkarmıĢtır. 5237 S. Ceza kanunumuz da 221. maddesinde suç iĢlemek amacıyla örgüt kurma suçuna iliĢkin olarak etkin piĢmanlık hükümleri düzenlenmiĢtir. Bu maddeye göre;

―(1) Suç iĢlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruĢturmaya baĢlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç iĢlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun iĢleniĢine iĢtirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi

Ordu Özyürek‘in uyuĢturucu madde satma sucundan yapılan soruĢturma kapsamında yakalanmasından sonra kendiliğinden, evinin bahçesinde çiçeklik toprağına gömülü sahte paraların bulunduğu bilgisini vermesi ve yer göstermesi ile paraların ele geçtiğinin anlaĢılması karĢısında, sanık hakkında etkin piĢmanlık hükümlerinin uygulanmaması...‖ Yargıtay 8.C.D. 2006/2776-7134 E-K ve 02.10.2006 tarihli kararı

halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(3) Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun iĢleniĢine iĢtirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, piĢmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elveriĢli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(4) Suç iĢlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iĢleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kiĢinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde iĢlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. KiĢinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.

(5) Etkin piĢmanlıktan yararlanan kiĢiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.

(6) KiĢi hakkında, bu maddedeki etkin piĢmanlık hükümleri birden fazla uygulanmaz.‖

Kanun koyucu örgütlü suçlarda etkin piĢmanlığı düzenleyerek, bu suçlarla etkin bir Ģekilde mücadele etmeyi, örgüt mensuplarını meĢru zemine çekerek örgütü ortadan kaldırmayı, çöküĢünü hızlandırmayı ve iĢlediği suçtan piĢmanlık duyanları yeniden topluma kazandırmayı amaçlamıĢtır.

Bu madde aslında bu haliyle örgütlü suç failleri için sürekliliğini koruyan bir af kanunu niteliğindedir ve örgütlerin çözülmesi ve onlarla etkin mücadele için yerinde bir düzenlemedir.141Biz etkin piĢmanlığın af kurumu ile karıĢtırılmaması gerektiği

kanısındayız zira etkin piĢmanlık failin Ģahsi hallerinden kaynaklanmakta iken af daha çok yasa koyucunun takdirine bağlı ve failin Ģahsi hallerinden ziyade soyut ve genel düzenlemeler içerir. ġartlı af dahi olsa bu durum böyledir.

Kanunumuza göre etkin piĢmanlıktan örgütün kurucuları, yöneticileri ve üyeleri

141 BOZLAK, Ayhan, Çıkar Amaçlı Organize Suçlarla Mücadeleye ĠliĢkin Temel Hukuki Düzenlemeler

ve BaĢlıca Ġlkeler, Polis Bilimleri Dergisi (2009), C.11(3), s.78.

http://www.pa.edu.tr/objects/assets/content/file/dergi/75/4-Makale-61-93.pdf EriĢim Tarihi:

faydalanabilir, ancak kurucu ve yöneticiler ile üyelerin etkin piĢmanlık koĢulları farklı olarak düzenlenmiĢtir. Bu farklılığın gerekçesi 220. maddede örgüt kuranlar ile örgütü yönetenlerin ceza sorumluluklarının ve yaptırımlarının birbiriyle aynı, ancak örgüt üyelerinin ceza sorumluluklarının ve yaptırımlarının kurucu ve yöneticilerden farklı olmasından kaynaklanmaktadır.

TCK‘nın 221. maddesinde etkin piĢmanlık baĢlığı altında suç iĢlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, bu amaçla kurulmuĢ örgüte üye olmak, üye olmamakla beraber bu amaçla kurulmuĢ örgüt adına suç iĢlemek ve örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçlarında etkin piĢmanlık hali düzenlenmiĢtir.

Maddenin 1. fıkrasında örgüt kurucu ve yöneticileri hakkında etkin piĢmanlık hükmüne yer verilmiĢ, 2. fıkrada suç iĢlemek amacıyla kurulmuĢ örgüte üye olan ancak örgüt faaliyeti çerçevesinde suç iĢlemeyen kiĢiler hakkında etkin piĢmanlık hükmüne yer verilmiĢ, 3. fıkrada ise yakalanan örgüt üyesinin etkin piĢmanlıktan nasıl yararlanacağının koĢulları belirlenmiĢ 4. fıkrada örgüt kurucu ve yöneticisi olmasına rağmen örgütü dağıtmaya ve faaliyetlerini sonlandırmaya muktedir olmayan bu kiĢiler hakkında etkin piĢmanlık hali düzenlenmiĢ, maddenin son fıkrasında ise etkin piĢmanlıktan yararlanan terör örgütü mensuplarının topluma uyum sağlayabilmesi için serbest kaldıktan sonra haklarında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin hükmedileceği belirtilmiĢtir. Bu bir yıllık denetim süresi hâkim kararıyla üç yıla kadar uzatılabilir.

Türk Ceza Kanunu‘nun 221.maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrasında düzenlenen etkin piĢmanlık hükümleri bir cezasızlık nedeni olarak düzenlenmiĢtir, dördüncü fıkradaki etkin piĢmanlık ise cezadan indirim yapan sebep olarak düzenlenmiĢtir.

Örgütlü suçlarda etkin piĢmanlığın zamanı hususunda kanunumuz bir zaman dilimi belirlememiĢtir, bazı suçlar açısından etkin piĢmanlık hareketlerinin yapılacağı süreyi soruĢturma baĢlamadan önce, kovuĢturma baĢlamadan önce veya hüküm kurulmadan önce Ģeklinde belirlenmiĢ ise de 221. maddede belirli bir zaman dilimi öngörmemiĢtir, bu durumda fail her halükarda hakkında ceza infaz edilmeden önceki zamanda etkin piĢmanlık gösterebilir. Yargıtay da vermiĢ olduğu bir kararında temyiz

aĢamasında da etkin piĢmanlık talebinde bulunulabileceğine karar vermiĢtir.142

Buna karĢılık baĢka bir kararda Yargıtay etkin piĢmanlık hükümlerinin uygulanacağı hususunu kanun yararına bozma talebine konu yapılamayacağına hükmetmiĢtir.143

Maddenin altıncı fıkrasında ise TCK‘da yer alan etkin piĢmanlık hükümlerinden farklı bir düzenleme olarak bu etkin piĢmanlık hükümlerinden bir kez yararlanılabileceği hususu düzenlenmiĢtir. TCK‘da yer alan etkin piĢmanlık hükümlerinden faillerin yararlanabilmeleri için bir sayı belirlenmemiĢtir, örneğin hırsızlık suçunu üç defa iĢleyen fail koĢulları oluĢtuğu durumda üç kez etkin piĢmanlıktan yararlanabilecekken suç iĢlemek amacıyla örgüt kurma suçunun failleri etkin piĢmanlıktan ikinci kez yararlanamayacaklardır.

142 ―… Hükümlü müdafiinin temyiz aĢamasındaki 5237 sayılı TCK‘nın 221. maddesi ile yeni bir müessese olarak getirilmiĢ olan etkin piĢmanlık hükümlerinden yararlanmaya iliĢkin talebi nazara alınarak, 5252 sayılı yasanın 9. maddesinde öngörülen evrak üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi koĢullarının bulunmaması nedeniyle duruĢma açılmak suretiyle, karar verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme ile hüküm tesisi…‖ Yargıtay 9.C.D. 2006/971- 2473E.K ve 27/04/2006 tarihli kararı

143 Yargıtay vermiĢ olduğu kararda 26/10/1932 tarih ve 29-12 içtihadı birleĢtirme kararına dayanarak olağan üstü yasa yolu olan kanun yararına bozma yoluna hakimin kanaat ve takdirine ait fiili sorunlardan dolayı baĢvurulamayacağını gerekçe göstererek etkin piĢmanlık hükümlerini kanun yararına bozma talebine konu yapılamayacağının hükmetmiĢtir, aynı kararda karĢı oy Ģerhinin bizce önemli olduğu ve etkin piĢmanlık hükümlerini bu suç açısından uygulanmasına açıklayıcı yönü göz önüne alınarak burada bir kısma yer vermeyi uygun gördük.

―…sanık müdafiinin baĢvuruda bulunmaması sanığın temyiz baĢvurusunun süre yönünden reddedilmesi üzerine kesinleĢen hükme karĢı Adalet Bakanlığı, örgütün faaliyet çerçevesinde iĢlenen suça katılmayan ve kendiliğinden güvenlik kuvvetlerine teslim olan sanık hakkında TCK‘nın 221/2 madde ve fıkrası uyarınca ceza verilemeyeceği belirtilerek kanun yararına baĢvuruda bulunulmuĢ ise de takdire iliĢen hususlarda kanun yararına bozma istenemeyeceği düĢüncesi ile oy çokluğu ile baĢvurunun reddine karar verilmiĢtir.

TCK‘nın 221.maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye göre örgüt üyesi hakkında etkin piĢmanlık hükümlerinin uygulanması için iki koĢul aranmaktadır, koĢullardan ilki örgüt üyesinin örgüt faaliyetleri içinde herhangi bir suç iĢleniĢine katılmaması, ikincisi ise gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesidir, davayı gören yargıç her ikisi de objektif olan koĢulların gerçekleĢip gerçekleĢmediği genel hukuk bilgisi ile yaĢam ve mesleki deneyimlerini kullanarak saptayacaktır. KoĢulların gerçekleĢmesi halinde faile örgüt üyeliği suçundan ceza verilmeyecektir. Bu hususta yargıcın takdir kullanamayacağı açıktır. Dolayısıyla TCK‘nın 221.maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen etkin piĢmanlık koĢulları oluĢtuğu halde, baĢka deyiĢle cezanın kaldırılmasını gerektiren Ģahsi cezasızlık söz konusu iken failin örgüt üyeliği suçundan cezalandırılmıĢ olması, uygulanması zorunlu olan bir hukuk normunun yanılgı sonucu uygulanmaması biçiminde gerçekleĢen bir ‗hukuka aykırılıktır‘. Böyle bir Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleĢmiĢ ise hiç kuĢku yok ki kanun yararına bozma baĢvurusuna konu edilebilecektir. Bu durumda Yargıtay‘daki incelemeler sırasında, duruĢmada yargıç huzuruna getirilip tartıĢılan kanıtlar irdelenip değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK‘nın 221/2 madde ve fıkrasında öngörülen koĢulların somut olayda gerçekleĢip gerçekleĢmediğinin saptanması koĢullar gerçekleĢmemiĢse kanun yararına bozma isteminin reddedilmesi koĢullar oluĢmuĢ ise yerel mahkeme hükmünün bu yönden bozulması ve fail hakkında ceza verilmesine yer olmadığının kararlaĢtırılması görüĢ ve kanaatiyle sayın çoğunluğun görüĢüne muhalifim…‖ Yargıtay 9.C.D. 2008/28/03-11805 E.K ve 05/11/2008 tarihli kararı

b) KoĢulları

aa) 221. Maddenin 1. Fıkrasında Düzenlenen Etkin PiĢmanlık;

TCK‘nın 221. maddenin 1. fıkrasındaki etkin piĢmanlık hükümlerinden örgüt kurucu ve yöneticileri faydalanabilir. Bu fıkrada etkin piĢmanlık örgüt kurucu ve yöneticileri açısından Ģahsi cezasızlık sebebi olarak düzenlenmiĢtir. Bu etkin piĢmanlıktan yararlanabilmek için; yönetici ve kurucuları hakkında suç iĢlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruĢturmaya baĢlanmamıĢ olması ve de bu kiĢilerin örgütün amacı doğrultusunda suç iĢlemeden önce örgütü dağıtmaları veya verdikleri bilgilerle örgütün dağılmasını sağlamaları gerektiği düzenlenmiĢtir.

SoruĢturmaya baĢlanmadan önce ifadesine diğer bazı suçlarda etkin piĢmanlığı açıklarken yukardaki bölümlerde değinmiĢtik, oradaki açıklamalarımız aynen geçerlidir. BelirtmiĢ olduğumuz bu Ģartların tamamının bulunması gerekir. Örgüt kurucusu ve yöneticisi kavramlarına burada değinmekte fayda vardır, çünkü TCK‘nın 221. maddesinin 1. fıkrasındaki piĢmanlık hali bu kiĢilere iliĢkindir. Örgüt kurucusu kavramı; suç iĢlemek amacıyla meydana getirilmiĢ örgütün kurulmasında öncülük etmeyi, bir anlamda örgütün temellerini ve amaçlarını belirleyen kiĢi, örgütün yöneticisi ise suç iĢlemek için kurulmuĢ olan örgütü eylem ve faaliyetlerini organize eden, planlayan ve örgüt üyeleri üzerinde hiyerarĢik gücü olan lider konumdaki kiĢi olarak tanımlayabiliriz.

Bu kiĢilerin etkin piĢmanlıktan yararlanabilmeleri için kurmuĢ oldukları örgütün amaçladığı suçların iĢlenmemiĢ olması gerekir, örnek verecek olursak hırsızlık suçunu iĢlemek için kurulmuĢ olan çetenin yöneticilerinin ve kurucularının maddenin 1. fıkrasında düzenlenen etkin piĢmanlıktan yararlanabilmeleri için örgütün amacı olan hırsızlık suçunun iĢlenmemiĢ olması gerekir. Örgüt kapsamında bir hırsızlık suçu dahi iĢlense bu örgütün kurucuları ve yöneticileri etkin piĢmanlık hükümlerinden yararlanamayacaktır. Bununla birlikte örgütün amaçladığı suçlar dıĢında bireysel olarak suç iĢlenmesi halinde kiĢi etkin piĢmanlıktan yararlanması gerekir. Mesela araç çalmak için kurulan suç örgütüne üye bir failin kendi Ģahsi eylemi gereği yankesicilik suretiyle hırsızlık suçunu iĢlemesi durumunda örgütün amaçladığı suçları iĢlediğini kabul edemeyiz, bu itibarla örgütün amaçladığı suçların iĢlenip iĢlenmediği detaylı bir Ģekilde

araĢtırılmalı ve amaçlanan suçların iĢlenmediği anlaĢılması durumunda bu kiĢiler etkin piĢmanlık hükümlerinden yararlandırılmalıdır.

Bu fıkrada belirtilen etkin piĢmanlıktan kurucu ve yöneticilerin faydalanabilmeleri için kurucu ve yöneticilerin örgütü dağıtmaları ya da örgütün dağılmasını sağlayacak Ģekilde bilgi vermeleri gerekir, aksi takdirde verilen bilgiler örgütün dağılmasına neden olmaz ise etkin piĢmanlığın koĢulları oluĢmadığından failler Ģahsi cezasızlık nedeni olan bu düzenlemeden yararlanamayacaktır.144

Alman ceza hukukunda failin tüm çabasına rağmen örgütün dağılmasına engel olunamasa dahi etkin piĢmanlıktan yararlanabilmektedir.145

Faillerin vermiĢ olduğu bilgilerin soruĢturma makamlarının malumatı dıĢındaki konulara iliĢkin olması gerekir, güvenlik güçlerinin bildiği bilgileri tekrarlayan failin etkin piĢmanlıktan yararlanması söz konusu olamaz. Failin vermiĢ olduğu bilgi o derecede etkili olmalıdır ki; kurulmuĢ örgütün dağılmasına yardım etsin. Verilen bilgiler yetersiz ise etkin piĢmanlığın koĢulları oluĢmadığı için failler hakkında uygulanmamalıdır. Failin vermiĢ olduğu bilgilerin takdiri yargılamayı yapan mahkemeye aittir. Fail vermiĢ olduğu bilginin doğruluğunu tutarlı bir biçimde soruĢturma aĢamasında ve kovuĢturma aĢamasında sürdürmelidir. Yargıtay vermiĢ olduğu kararlarında kollukta vermiĢ olduğu ifadelerini değiĢtiren faillerin etkin piĢmanlıktan yararlanamayacaklarına hükmetmiĢtir.146

bb) 221. Maddenin 2. Fıkrasında Düzenlenen Etkin PiĢmanlık;

144 ―...Sanıkların örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun iĢleniĢine iĢtirak etmeksizin yakalandıkları anlaĢıldığından konumlarının 5237 sayılı TCK‘nın 221/3 maddesine uyduğu; ancak tüm dosya kapsamından piĢmanlık duyarak örgütün dağılmasına ve mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elveriĢli bilgi vermedikleri ve yasada aranan koĢulların bu nedenle oluĢmadığı gözetilmeden yazılı Ģekilde etkin piĢmanlık hükümlerinden yararlandırılmaları...‖Yargıtay 9. C.D. 2007/2572-3890 E-K ve 08/05/2007 tarihli kararı

145 ―..Neticede suç iĢlenmiĢ olsa dahi, faal nedamet halinde, ceza hafifletilerek veya hiç ceza verilmeyerek, fail mükâfatlandırılabilir. Faal nedamet neticesinde yasa dıĢı teĢekkülün mevcudiyetini sürdürmesine engel olunursa veya failin tüm çabasına rağmen amaç hasıl olursa, faile ceza verilmez...‖ Jescheck, Ceza Hukukuna GiriĢ, http://www.hukukturk.com/fractal/

hukukTurk/pages/fHm.jsp?pIndxLvl=6,EriĢim Tarihi, 10/01/2010

146 ―...5237 sayılı TCK‘nın etkin piĢmanlığa iliĢkin 221. maddesinin amaç, kapsam ve gerekçesi birlikte nazara alındığında kolluk ifadelerini daha sonra değiĢtirip geri alan sanıkların etkin piĢmanlıklarından söz edilemeyeceği bu nedenle anılan maddede aranan Ģartların bulunmadığı gözetilmeden yazılı Ģekilde uygulama ile cezalarından indirim yapılması ...‖ Yargıtay 9.C.D. 2006/8280 E-2007/1486 K ve 26/02/2007 tarihli kararı

Maddenin 2. fıkrasında örgüt üyelerinin yakalanmadan önce gerçekleĢtirecekleri etkin piĢmanlık halleri düzenlenmiĢtir. Bu maddeye göre örgüt üyesi olan suçlunun örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suça iĢtirak etmeden gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde hakkında cezaya hükmolunmayacağı düzenlenmiĢtir, bu Ģartların birisinin eksik olması durumunda fail etkin piĢmanlık hükümlerinden yararlanamayacaktır. Yine örgüt üyesinin bu Ģahsi cezasızlık sebebinden yararlanabilmesi için örgüt kapsamında suç iĢlememiĢ olması, gönüllü olarak örgütten ayrılması ve ayrıldığını ilgili makamlara haber vermesi gerekir.147

Suçun ilgili makamlara haber verilmesi yasanın lafzından anlaĢılmaktadır. Ġlgili makamlardan kasıt soruĢturma makamları ve güvenlik kuvvetleridir. Ancak ilgili makamların hangi makamlar olduğu yasada sayılmak suretiyle belirtilmemiĢtir. Ġnsana iĢlediği suçu, suçun iĢlendiğini bilmeyen makamlara bildirmesi gibi bir yükümlülük yüklenmesi insan doğasına terstir. Herkesin hukuku bilmesi beklenemeyeceğinden kiĢinin müracaatı halinde ceza almayacağını da bilmesi beklenemez, bu durumda faillerin müracaatını aramak doğru bir düzenleme olmamıĢtır, bazı olaylarda rastlandığı üzere örgütün amacı doğrultusunda hiçbir faaliyette bulunmayan 3-5 yılı aĢkın süre önce örgütten ayrılmıĢ, normal hayatına dönmüĢ, öğrenim hayatına devam etmiĢ, askerliğini yapmıĢ, evlenmiĢ, iĢe girmiĢ, örgütle bağlarını tamamen koparmıĢ ancak uzun yıllar sonra teslim olan örgüt üyelerinin beyanlarında adlarının geçmesi nedeniyle örgüt üyeliği suçundan soruĢturma geçirmektedirler. Örgütten ayrılan bu Ģahısların cezalandırılması ceza adaleti bakımından fayda sağlamamakta, faillerin topluma kazandırılmasının önüne geçmekte ve hatta örgüt üyeleriyle temaslarına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle fail örgütten kendiliğinden çekilmiĢ, toplumla barıĢık yaĢamaya baĢlamıĢ ve örgütsel faaliyetleri de tespit edilmemiĢse örgütten ayrıldığını kabul etmek ve cezalandırmamak gerekir. Fail örgütten ayrılmıĢ ise davranıĢları da bu durumu destekliyorsa, yani örgütsel faaliyetlerine devam ettiğine dair delil yoksa kiĢinin

147 ―...Silahlı örgüt üyesi olup kendiliğinden örgütten ayrılarak teslim olan failin örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun iĢleniĢine iĢtirak edip etmediği ve yaptığı açıklamaların doğruluğu Emniyet Genel Müdürlüğü‘nden sorulup araĢtırıldıktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir...‖ Yargıtay 9. C.D. 2006/7781 E.- 2007/4039 K. ve 10/05/2007 tarihli kararı

―...Bizzat silah kullanarak güvenlik güçlerini öldürmek ve yaralamaktan suçlu bulunduğu anlaĢılan A...‘nın 4450 S. yasada düzenlenen etkin piĢmanlık hükümlerinden yararlanmasına olanak bulunmamaktadır. Yargıtay C.G.K. 2000/212-218 E-K ve 07/11/2000 tarihli kararı

etkin piĢmanlıktan yararlanabilmesi için örgütten ayrıldığını kabul etmek gerekir. Doktrinde örgütten ayrılma açık irade beyanı ile olabileceği gibi, zımni bir davranıĢla da olabileceği kabul edilmiĢtir. 148

Örgüt üyelerinin etkin piĢmanlıktan yararlanabilmeleri için ön koĢulu olarak ―herhangi bir suçun iĢlenmemesi‖149

Ģartı belirlenmiĢ ise de buradaki herhangi bir suçtan kasıt örgüt faaliyeti çerçevesinde iĢlenen suçlardır. Örgüt faaliyetleri çerçevesinde iĢlenmeyen suçların örgüt mensupları tarafından iĢlenmesi haklarında etkin piĢmanlık uygulanmasına engel teĢkil edemez.

cc) 221. Maddenin 3. Fıkrasında Düzenlenen Etkin PiĢmanlık;

Maddenin üçüncü fıkrasında; örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun iĢleniĢine iĢtirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, piĢmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elveriĢli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmayacağı belirtilmiĢtir.

Bu fıkrada düzenlenen etkin piĢmanlık halinden yakalanan örgüt mensupları yararlanabilir. Yakalanan örgüt üyesi, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun iĢleniĢine iĢtirak etmemiĢ olmalıdır. PiĢmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elveriĢli bilgi vermelidir.

Yakalanan örgüt üyelerinin etkin piĢmanlıktan yararlanabilmeleri için ön koĢul olarak ―herhangi bir suçun iĢlenmemesi‖ Ģartı belirlenmiĢ ise de buradaki herhangi bir suçtan kasıt örgüt faaliyeti çerçevesinde iĢlenen suçlardır. Örgüt faaliyetleri çerçevesinde iĢlenmeyen suçların örgüt mensupları tarafından iĢlenmesi haklarında etkin piĢmanlık uygulanmasına engel teĢkil edemez.

Yakalan failin etkin piĢmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için piĢmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasına elveriĢli bilgi de

148 AKKAYA, Çetin, Terör suçları ve cezalarının infazı, s.314.

149 ―… 5237 sayılı TCK‘nın 221. maddesindeki etkin piĢmanlık koĢullarının belirlenebilmesi için öncelikle sanığın sabit kabul edilen eyleminin hangi suçu oluĢturduğunun belirlenmesi gerekir. 5237 sayılı yasanın 221/2. fıkrasının uygulana bilmesi için;

1-ĠĢlenen suçun örgüt üyeliğinden ibaret olması,

2-Sanığın örgüt faaliyeti kapsamında herhangi bir suçun iĢlenmesine iĢtirak etmemesi,

3-Gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi gerekmektedir…‖ Yargıtay C.G.K. 2008/223 E. 2009/87 K. ve 07/04/2009 tarihli kararından

vermesi gerekir. Yasanın gerekçesinde de belirtildiği üzere verilen bilginin örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elveriĢli olup olmadığının takdiri mahkemeye aittir. Mahkeme bu takdirini keyfi olarak yapmayacak bunu sanığın örgüt içerisindeki konumu ve verdiği bilgilerin sonuçlarına göre değerlendirecektir. 4959 sayılı Topluma kazandırma Kanunu‘nun verilen bilgilerin araĢtırılması baĢlıklı 6. maddesinde ―Bu Kanuna göre yetkili mercilere ve mahkemelere bilgi verildiği takdirde yetkili merciler ve mahkemeler bunu derhal ve gizlilik kaydı ile ĠçiĢleri Bakanlığına bildirirler.

Bu Kanunun uygulaması bakımından mahkeme, verilen bilgi ve açıklamanın doğruluğunu ayrıca ĠçiĢleri Bakanlığı vasıtasıyla araĢtırır. Mahkeme verilen bilgi ve açıklamaların araĢtırılması bakımından sanığın tüm aĢamalardaki ifade ve açıklamalarının yer aldığı bir dosyayı ĠçiĢleri Bakanlığına gönderir. ĠçiĢleri Bakanlığı mahkemenin yazısı üzerine, konuyu en kısa zamanda inceleyerek mahkemeye gerekçeli bir rapor verir‖ Ģeklinde yer alan düzenlemeye TCK‘nın 221. maddesine yer verilmemiĢtir. Bu nedenle verilen bilgilerin örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elveriĢli olup olmadığını bazı kurumlardan sormanın gerekli