• Sonuç bulunamadı

Stresin ortaya çıkması bazı sonuçları da beraberinde getirmektedir. Bu sonuçlar, hem bireysel hem de örgütsel düzeyde ele alınmaktadır. Bu bölümde, bireysel ve örgütsel stres sonuçları açıklanacaktır.

3.7.1. Bireysel Stres Sonuçları

Teknoloji günümüzde neredeyse hayatımızın tamamını ele geçirmiş bulunmaktadır. Teknolojinin getirdiği hızlı değişim beraberinde toplumda faydalı etkileri bıraktığı gibi bunalım, stres ve önemli ruhsal sorunları da beraberinde getirmektedir. Stres deneyimi, işyerinde kayıtsız ve işlevsiz davranışa neden olabilir

ve fiziksel ve zihinsel sağlığa zarar verebilir. İşyerindeki uzun süreli stres veya travmatik olaylar, psikolojik sorunlara ve psikiyatrik bozukluklara yol açabilir (WHO, 2004: 8). Bireysel stres sonuçları, davranışsal, psikolojik ve tıbbi olarak üç gruba ayrılarak incelenebilir.

Davranışsal Sonuçlar: Stresten kaynaklanan davranışsal sonuçlar, kişinin stres altındayken sergilediği tutumlar ve gözlemlenen hareketleri ile ilgilidir. Stres sonucunda gelişen davranışsal sonuçlar daha net olarak gözlemlenebilir. Bunlar; yerinde duramama, aşırı yemek yeme ya da iştah kaybı, okul ya da işten kaçma, sigara hatta bazen alkol ve uyuşturucu kullanımı (Griffin, 2013) gibi davranışlardır. Ayrıca stres nedeniyle kişinin kendine veya başka kişilere zarar verdiği de görülmektedir.

Psikolojik Sonuçlar: Stresin psikolojik sonuçları, kişinin zihinsel sağlığı ve esenliği ile de ilgilidir. Bireylerde iş yerinde çok fazla stres yaşadıklarında depresyon (Kaila, 2005: 491), şizofreni, korku ve endişe kaynaklı hastalıklar görülebilir. Bunun yanında stres, aile (Kaila, 2005: 491), sosyal çevre, iş ortamın da sorunlara neden olabilmektedir. Örneğin, yüksek düzeyde stres yaşayan bireyler genellikle daha kolay sinirlenip en önemsiz olaylarda bile fazla ve sert tepkiler gösterebilirler. Ayrıca stres sonucunda bireyler az ya da daha çok uyuyabilir ve ortaya çıkan bu uyku dengesizliği de bireyi fazlasıyla olumsuz etkileyebilmektedir.

Tıbbi Sonuçlar: Stresin tıbbi sonuçları, kişinin fiziksel refahını etkilemektedir. Örneğin; kalp hastalığı ve felç gibi birçok hastalığın stresle bağlantılı olduğu belirtilmiştir. Aşırı stres sonucunda ortaya çıkan diğer yaygın tıbbi problemler, baş ağrısı, sırt ağrısı, ülser ve buna bağlı mide ve bağırsak rahatsızlıklarıyla cilt rahatsızlıklarını da içermektedir (Griffin, 2013).

3.7.2. Örgütsel Stres Sonuçları

Bireysel stresin sonuçları, kişinin mensubu olduğu örgütü de dolaylı olarak etkileyebilmektedir. Örgütsel stres sonuçları; performans düşüklüğü, tükenmişlik, devamsızlık ve personel devri, iş kazaları ve ekonomi maliyet olarak ele alınmıştır.

Performans Düşüklüğü: Aşırı stresin örgütsel sonuçlarından biri, performansın düşmesidir. Çalışan bireyler için performans düşüklüğü, kalitesiz çalışmaya dönüşebilir veya üretkenliği düşürebilir. Bireylerin asabi ve geçinmesi zor hal alması, iş ilişkilerinde yanlış karar vermelerine ve yönetici ve iş arkadaşları ilişkilerinin bozulmasına neden olabilir (Kaila, 2005: 491). Mofoluwake ve Abimbola (2013); çalışanların örgütsel streslerinin artmasıyla performansın düşmesi arasında anlamlı ilişki olduğunu ve Jamal (1985) de örgütsel stres ve performans arasında negatif yönlü doğrusal bir ilişki olduğunu belirtmiştir.

Tükenmişlik: Tükenmişlik, kişinin eşzamanlı aşırı basınç ve çok az tatmin kaynağı deneyimlediğinde ortaya çıkan genel bir yorgunluk hissidir (Kaıla, 2005: 492). Tükenmişlik, genellikle yüksek iş talepleriyle karşılaşan, motivasyonu yüksek çalışanlarda deneyimlenen, stresten boğulmuş olma durumudur. Tükenmişlik ile ilgili ilk çalışmalar, tükenmişliği deneyimleyecek en olası çalışanların, sağlık hizmeti çalışanları olduğunu göstermektedir. Daha sonra araştırmacılar, yaptıkları işler üzerinde herhangi bir pozitif etki yaratmadıklarını düşünen, işlerinden olumsuz etkilenen, duygusal olarak bitkin hale gelen farklı sektörlerde çalışanlarında tükenmişliğe maruz kaldığını gösteren yeni çalışmalar ortaya koymuşlardır (Aamondt, 2015: 563).

Devamsızlık ve Personel Devri: Örgütlerde, bireylerin işe gelmemeleri devamsızlık olarak adlandırılmaktadır. Personel devri ise çeşitli nedenlerden dolayı çalışanların örgütlerden ayrılması olarak tanımlanmaktadır. Ivancevich ve Matteson (1980), örgütlerde yaşanan personel devamsızlığı ve personel devrinin

gerçekleşmesinde stresin etkili olduğunu belirtmektedir. İşe devamsızlık, verimlilik kaybına ve doğal olarak karın düşmesine neden olan faktörlerden biridir. Çalışanlar, fiziksel ve duygusal rahatsızlıklarla başa çıkma ile mücadele etmeye çalışırken tükenmişlik ve arttırılmış stres süreçlerinde en yüksek mertebeye ulaşmaktadırlar (Aamondt, 2015: 563). Bireyin, sürekli olarak stres dolu bir ortamda çalışması, tatmini ve bağlılığını düşürebilmektedir. Bu tür durumların devam etmesinde ise çalışanlar, çalışma ortamlarından, bağlı bulundukları örgütlerden uzaklaşma isteği duyar ve sonuç olarak işe devamsızlık ortaya çıkmaya başlar (Taştan, 2004). İngiltere’de öğretmenler ile yapılan bir anket çalışmasında, her yıl, stres, kaygı ve depresyon sonucunda 213.300 günlük iş kaybı olduğu ve bunun maliyetinin de 19 milyon Sterlin olduğu belirlenmiştir (EU-OSHA, 2014). Çalışanların devamsızlığı, iş ile ilgili yaşanan stresten kaçınmak amacıyla yapılan davranışlardan biridir. Stresin daha yoğun şekilde yaşanması ise örgütte personel devrine, yüksek personel devri ise örgütlerde maliyetlerin yükselmesine ve verimliliğin düşmesine neden olabilmektedir.

İş Kazaları: Bir örgütte çalışanların sağlığı en önemli örgüt unsurlarından biridir. İş güvenliği yeterince sağlanmış örgütlerde işyeri kazaları ve yaralanmalar daha az olmakta ve çalışanların daha verimli olması sağlanmaktadır. Bunun aksine eğer örgüt çalışanlarının güvenliği için gereken önlemleri alınmaz ve bu önlemlerin alınmadığı da çalışanlar tarafından bilindiğinde, çalışanlar yaptıkları işten tedirgin olmakta ve stres seviyeleri artmaktadır. İş ortamında yaşanan stres veya gerilim, iş görenin kaza yapma olasılığını artırmaktadır (Örnek ve Aydın, 2011: 210). Dembe ve diğerleri (2005: 588), Amerika Birleşik Devletleri’nde yapmış olduğu kapsamlı bir araştırmada, uzun çalışma saatlerinden etkilenen çalışanların, yorgunluktan veya stresten dolaylı işyerinde kaza yapma olasılıklarının arttığını belirlemiştir. Araştırmada, uzun süreli çalışılan işlerde kaza risk oranının, daha kısa süreli çalışılan işlere göre %61 oranında daha yüksek olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, günde en az 12 saat süre ile çalışanlarda kaza riski %37, haftada en az 60 saat çalışanların kaza riskinin %23 oranda daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Kiani ve diğerleri (2011) de çalışanların stres seviyeleri ile iş kazaları arasında pozitif ilişkiyi göstermiştir.

Ekonomik Maliyetler: İşyerindeki strese, finansal ve ekonomik açıdan da bakılması önemlidir. Tedavi edilmeyen iş yeri stresi, arttırılmış çalışan devamsızlığı ve iş yerinden ayrılma, düşük yaratıcılık seviyesi, sağlık izni veya sakatlık nedeniyle iş günü kaybı ile ilişkilendirilebilir (Williams, 2003). Rosch (2001), stresin ABD ekonomisine yılda 300 milyar ABD $ maliyete sebep olduğunu, 2002 yılında Avrupa Komisyonu (2002) ise AB-152

* ülkesinde işle ilgili stresin maliyetinin yılda 20 milyar

Euro olduğunu belirlemiştir. EU-OSHA (1999) tarafından yapılan anket çalışmasında, AB-15 ülkelerinde işle ilgili hastalıkların toplam maliyetinin yılda 185 ile 289 milyar € olduğu belirlenmiştir. 2013 yılında, AB tarafından finanse edilen ve Matrix (2013) tarafından yürütülen proje kapsamında, işle ilgili depresyonun Avrupa ülkelerine maliyetinin yıllık 617 milyar Euro olarak olduğu tahmin edilmektedir. İşverenlerin toplam maliyetlerinin devamsızlık ve presenteesim3

* için 272 milyar Euro, verimlilik kaybı için 242 milyar Euro, sağlık giderleri için 63 milyar Euro ve sosyal yardım masrafları için ise 39 milyar Euro olduğu hesaplanmıştır.

3.8. Sanal Tembellik, Yaratıcılık ve Stres ile İlgili Yapılan