• Sonuç bulunamadı

4.7. Araştırmanın Uygulaması

4.7.6. Kanonik Korelasyon Sonuçları

Sanal tembellik ve yaratıcılık, sanal tembellik ve stres arasındaki ilişkinin doğrulanmasında kanonik korelasyon analizi uygulanmıştır. KKA sonuçlarının yorumlanmasında; kanonik ağırlık, çapraz kanonik yük, açıklanan varyans oranı ve gereksizlik indeksleri dikkate alınmıştır (Hair vd., 1998)

Sanal tembellik ve yaratıcılık kümelerin kanonik ilişki katsayıları ve önem kontrolleri Tablo 21’de yer almaktadır.

Tablo 21. Sanal Tembellik ve Yaratıcılık Değişkenlerin Kanonik İlişki Katsayıları ve Önem Kontrolleri

Kanonik Değişkenler (Ui,Vi) Kanonik Korelasyo n Özdeğerle r Wilks’ Lambd a F Pay Serbestlik Derecesi Payda Serbestlik Derecesi P değeri 1 ,934 6,817 ,127 144,419 10,000 802,000 ,000 2 ,059 ,004 ,997 ,353 4,000 402,000 ,842

Wilks testi için H0, mevcut ve sonraki satırlardaki korelasyonların sıfır olmasıdır.

Tablo 21 incelendiğinde sadece bir kanonik korelasyon katsayısının istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Sanal tembellik ile yaratıcılık arasında %93,4’lük yüksek bir ilişkinin olduğunu tespit edilmiştir.

Sanal tembellik değişkenlerini temsil eden U1 kanonik değişkeni ile yaratıcılık değişkenlerini temsil eden V1 kanonik değişkeni arasında hesaplanan ilk kanonik korelasyon katsayının (p<0,05) anlamlı olduğu görülmektedir. Bundan dolayı ilk

kanonik çift U1 ve V1 için kanonik fonksiyonun oluşturulması için Tablo 22 ve Tablo 23’deki kanonik ağırlıklar hesaplanmıştır.

Kanonik ağrılıkların yorumlanmasında standardize kanonik ağırlıkları kullanılması, ham veri kanonik ağırlıkların yorumlanmasına kıyasla daha anlamlı sonuçlar vermektedir. Tablo 22 ve Tablo 23’te sanal tembellik ve yaratıcılık değişken kümelerin standardize kanonik ağırlıkları verilmektedir.

Tablo 22. Sanal Tembellik Kümesinin Kanonik Ağırlıkları

Tablo 22 incelendiğinde, sanal tembelliğe en büyük katkı kişisel gelişim ve öğreticilik tarafından yapılmaktadır (mutlak değerler dikkate alınmıştır). Bunu sırasıyla; haberleşme ve iletişim, hafif sanal tembellik, günlük haberler ve ciddi sanal tembellik takip etmektedir.

Tablo 23. Yaratıcılık Kümesinin Kanonik Ağırlıkları

Tablo 23 incelendiğinde, yaratıcılığa en büyük katkı fikir üretme tarafından yapılmaktadır. Bunu sırasıyla problem teşhis takip etmektedir.

Tablo 21’de ilk kanonik korelasyon katsayısı anlamlı olduğundan elde edilen kanonik fonksiyonlar U1=-0,342*hi-0,274*gh-0,382*kgo-0,287*hst-0,131*cst V2=-0,670*fu-0,485*pt U1 (Sanal Tembellik) x1 (Haberleşme ve İletişim-hi) -,342 x2 (Günlük Haberler-gh) -,274

x3 (Kişisel Gelişim ve Öğretici-kgo) -,382

x4 (Hafif Sanal Tembellik-hst) -,287

x5 (Ciddi Sanal Tembellik-cst) -,131

V1 (Yaratıcılık)

y1 (Fikir Üretme-fu) -,670

şeklinde oluşturulmuştur.

Kanonik çapraz yük, orijinal bağımlı değişkenlerle bağımsız kanonik değişkenler veya tersi, orijinal bağımsız değişkenlerle bağımlı kanonik değişkenler arasındaki basit doğrusal korelasyon katsayılarını göstermektedir (Çilan ve Bolat, 2008). Tablo 24’te yaratıcılık kümesinin kanonik çapraz yükleri gösterilmiştir.

Tablo 24. Yaratıcılık Kümesinin Kanonik Çapraz Yükleri

Tablo 24 incelendiğinde; bağımlı kanonik değişken “yaratıcılığa” en çok katkısı olan bağımsız orijinal değişkenler sırasıyla; kişisel gelişim ve öğretici, günlük haber, hafif sanal tembellik, haberleşme ve iletişim ve ciddi sanal tembelliktir.

Bu da kişisel gelişim ve öğretici boyutunda yapılan sanal tembelliğin, yaratıcılığa en yüksek katkısının olduğu ancak ciddi sanal tembelliğin diğer boyutlara kıyasla yaratıcılığa katkısının en düşük olduğu görülmektedir. Başka bir deyişle akademik personelin kişisel gelişim ve öğrenme için sergilediği sanal tembellik faaliyetleri, akademik personelin yaratıcılığına en çok etki eden unsurdur. Akademik personel her ne kadar kişisel gelişim için sanal tembellik gösterse de bu durum yaratıcıklarının düşmesine neden olmaktadır. Diğer taraftan kumar ve online oyun yanında müzik, film ve dizi indirmeyi kapsayan ciddi sanal tembellik, akademik personelin yaratıcılığına en az etki eden boyuttur. Başka bir deyişle, kişi ne kadar çok sanal tembellik davranışında bulunursa yaratıcılığı azalmakta ya da kendisini daha az yaratıcı bulmaktadır. Runing Sawitri ve Mayasari (2017,) e-posta gönderme ve rahatlatıcı aktivitelerin yaratıcılığın üzerinde pozitif bir etkisinin olduğunu gösterirken, internete sörf (surfing) aktivitelerin ise negatif etkisi olduğunu belirtmiştir. V1 (Yaratıcılık) hi -,595 gh -,685 kgo -,722 hst -,668 cst -,569

KKA açıklanan varyans oranı; her bir değişken kümesindeki kanonik yüklerin ilgilenilen orijinal değişkenlerdeki değişkenliğin ne kadarını açıklayabildiğini ifade etmektedir (Alpar, 2013). Gereksizlik indeksi ise bağımsız değişken grubu için elde edilen kanonik yükler tarafından bağımlı gruptaki varyansın ve bağımlı değişken grubu için elde edilen kanonik yükler tarafından bağımsız gruptaki varyansın ne kadarının açıklanabildiğini göstermektedir (Alpar, 2013).

Bağımlı ve bağımsız veri kümelerinin, kendi kanonik değişken kümelerini açıklama oranları (açıklanan varyans) ve diğer kanonik değişken kümelerini açıklama oranları (gereksizlik indeksi) Tablo 25 yer almaktadır.

Tablo 25. Sanal Tembellik ve Yaratıcılık Kümelerin Açıklanan Varyans Oranı

Kanonik Değişkenler

Küme 1 (Sanal Tembelliğin)

Kendisiyle

Küme 1 ile Küme 2 (Sanal Tembellik ile

Yaratıcılık)

Küme 2 (Yaratıcılık)

Kendisiyle

Küme 2 ile Küme 1 (Yaratıcılık ile Sanal Tembellik)

1 ,485 ,423 ,738 ,644

2 ,121 ,000 ,262 ,001

Tablo 25 incelendiğinde sanal tembelliğin kendisini açıklama oranı %48,5, sanal tembelliğin yaratıcılığı açıklama oranı %42,3; yaratıcılığın kendisini açıklama oranı %73,8 ve yaratıcılığın sanal tembelliği açıklama oranı %64,4 olarak hesaplanmıştır.

Sanal tembellik ve stres değişkenlerin kanonik ilişki katsayıları ve önem kontrolleri Tablo 26’da yer almaktadır.

Tablo 26. Sanal Tembellik ve Stres Değişkenlerin Kanonik İlişki Katsayıları ve Önem Kontrolleri Kanonik Değişkenler (Ui, Gi) Kanonik Korelasyon Özdeğerler Wilks’ Lambda F Pay Serbestlik Derecesi Payda Serbestlik Derecesi P değeri 1 ,341 ,132 ,854 4,331 15,000 1104,625 ,000 2 ,156 ,025 ,967 1,717 8,000 802,000 ,091 3 ,096 ,009 ,991 1,243 3,000 402,000 ,294 Wilks testi için H0, mevcut ve sonraki satırlardaki korelasyonların sıfır olmasıdır.

Tablo 26 incelendiğinde sadece bir kanonik korelasyon katsayısının istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Sanal tembellik kümesi ile stres kümesi, %34,1’lik düşük bir ilişki içindedir.

Sanal tembellik değişkenlerini temsil eden U1 kanonik değişkeni ile stres

değişkenlerini temsil eden G1 kanonik değişkeni arasında hesaplanan ilk kanonik

korelasyon katsayısının (p<0,05) anlamlı olduğu görülmektedir. Bundan dolayı ilk kanonik çift U1 ve G1 için kanonik fonksiyon Tablo 27 ve Tablo 28’deki katsayılar

kullanılarak oluşturulmuştur.

Tablo 27. Sanal Tembellik Kümesinin Kanonik Ağırlıkları

Tablo 27 incelendiğinde, sanal tembelliğe en büyük katkı; kişisel gelişim ve öğreticilik tarafından sağlanmaktadır. Bunu sırasıyla; günlük haber, hafif sanal tembellik, haberleşme ve iletişim ve ciddi sanal tembellik takip etmektedir. Burada ilginç olan nokta ciddi sanal tembelliğin diğer dört sanal tembellikten işaret yönünden ayrılmasıdır. Bilindiği gibi kanonik fonksiyonlar yorumlanırken her bir değişkenin kendi kanonik değişkenindeki işaret ve ağırlıklar yorumlanmaktadır. O halde ters işaretli ağırlığa sahip olan değişkenin diğer değişkenlerle arasındaki ilişkinin ters yönlü olduğunu, bir başka ifadeyle ciddi sanal tembellik azalması diğer dört sanal tembelliğin artmasına neden olmaktadır. Akademisyenler arasında çok az görülen ciddi sanal tembellik davranışını gösteren akademisyenlerin diğer sanal tembellik davranışlarını çok az veya nerdeyse hiç göstermemektedir.

U1

(Sanal Tembellik)

x1 (Haberleşme ve İletişim-hi) ,033

x2 (Günlük Haberler-gh) ,366

x3 (Kişisel Gelişim ve Öğretici-kgo) ,791

x4 (Hafif Sanal Tembellik-hst) ,052

Tablo 28. Stres Kümesinin Kanonik Ağırlıkları

Tablo 28 incelendiğinde strese en büyük katkının rol belirsizliği tarafından sağlandığı görülmektedir. Bunu sırasıyla rol çatışması ve yönetici temelli çatışma takip etmektedir. Yine burada özellikle yönetici temelli çatışmanın rol belirsizliği ve rol çatışması ile işaretlerinin ters yönlü olması dikkat çekicidir. Bu, yönetici temelli çatışma arttıkça kişilerin rol belirsizliği ve rol çatışması streslerindeki düşüşü ifade eder ki yönetici temelli çatışma örgütte büyük bir stres nedenidir ve rol belirsizliği ve rol çatışmasını adeta arka plana itmektedir.

Kanonik katsayılarının önem kontrolünde bir kanonik katsayı anlamlı bulunduğundan elde edilen kanonik fonksiyonlar

U1= 0,033*hi+0,366*gh+0,791*kgo+0,052*hst-0,125*cst

G1= -0,778*rb+0,519*ytc-0,598*rc

şeklinde oluşturulmuştur.

Stresi kümesinin kanonik çapraz yükleri Tablo 29’da bulunmaktadır. Tablo 29. Stres Kümesinin Kanonik Çapraz Yükleri

Tablo 29 incelendiğinde bağımlı kanonik değişken “strese” en çok katkısı olan bağımsız orijinal değişkenlerin sırasıyla kişisel gelişim ve öğretici, günlük haber, hafif sanal tembellik, ciddi sanal tembellik, haberleşme ve iletişim olduğu görülmektedir. Bu da kişisel gelişim ve öğretici boyutunda yapılan sanal tembelliğin

G1 (Stres)

y1 (Rol Belirsizliği –rb) -,778

y2 (Yönetici Temelli Çatışma- ytc) ,519

y3 (Rol Çatışması-rc) -,598 G1 (Stres) hi ,115 gh ,246 kgo ,322 hst ,167 cst ,128

strese katkısının en yüksek olduğu ancak sanal tembelliğin haberleşme ve iletişim boyutu strese diğer boyutlara göre katkısının en az olduğunu göstermektedir. Tüm orijinal değişkenlerin işaretleri pozitif olup sanal tembellik arttıkça beraberinde stres de artmaktadır. Buna göre; başarılı akademik personel ya da kendini geliştirmek isteyen akademik personel diğerlerine kıyasla daha fazla baskı hissetmektedir. Bu baskı durumu sakin kalmalarını engelleyerek stresi tetikleme oranını da yükseltmektedir. Başka bir deyişle, kişinin sanal tembellik ile ilgili davranışları arttıkça stres düzeyi de artmaktadır. Friedman (2002), fazla sanal tembellik nedeniyle çalışanın, diğer çalışanların hızına ulaşamaması ve geride kalması ve bunun yarattığı suçluluk duygusu strese neden olabileceğini vurgulamıştır.

Bağımlı ve bağımsız veri kümelerinin, kendi kanonik değişken kümesini açıklama oranları (açıklanan varyans) ve diğer kanonik değişken kümesini açıklama oranları (gereksizlik indeksi) Tablo 30 yer almaktadır.

Tablo 30. Sanal Tembellik ve Stres Kümelerin Açıklanan Varyans Oranı

Kanonik Değişkenler

Küme 1 (Sanal Tembelliğin)

Kendisiyle

Küme 1 ile Küme 2 (Sanal Tembellik

ile Stres)

Küme 2 (Stresin) Kendisiyle

Küme 2 ile Küme 1 (Stres ile Sanal

Tembellik)

1 ,381 ,044 ,304 ,035

2 ,233 ,006 ,445 ,011

3 ,141 ,001 ,251 ,002

Tablo 30 incelendiğinde, sanal tembelliğin kendisini açıklama oranı %38,1, sanal tembelliğin stresi açıklama oranı %4,4; stresin kendisini açıklama oranı %30,4 ve stresin sanal tembelliği açıklama oranı %3,5 olarak tespit edilmiştir.