• Sonuç bulunamadı

Stratejik Amaç I: Etkin Bir Mekansal Organizasyon

MEVCUT DURUM VE MUHTEMEL GELİŞMELER IŞIĞINDA BÖLGESEL OLANAKLARA GENEL BİR BAKIŞ

ekil 4.4.1.2 Senaryo A 2’ye Göre Mekansal Gelişme

3. Kırsal kesimde refahın artırılması ve kır- kır-kent arasındaki gelişmişlik farkının azaltılması

5.4 STRATEJİK AMAÇLAR VE ÖNCELİKLER

5.4.1 Stratejik Amaç I: Etkin Bir Mekansal Organizasyon

Oluşturulması

Bölgede hızlı ve düşük maliyetli sosyal ve mik gelişmenin sağlanabilmesi, sosyal ve ekono-mik gelişmeye uyumlu altyapının oluşturulmasına ve bu gelişmeyi destekleyecek mekansal organi-zasyonun hazırlanmasına bağlıdır. Bu nedenle, kentleşme oranının artırılmasına ve bölge yerleşme sisteminin dışsallıklardan ve yığıl-ma ekonomilerinden faydalanılyığıl-masına olanak sağlayacak çok merkezli (polycentric) yapıya dönüştürülmesi stratejik amaç olarak tanımlan-mıştır. Bu amaç, bölgesel gelişme için öngörülen toplumsal, ekonomik, ekolojik ve kurumsal stra-tejik amaçlara bir temel teşkil etmekte, onlarla etkileşerek ve bütünleşerek, temel stratejinin ana akış yatağını oluşturmaktadır.

Bölgenin sorunlarını özetlemek açısından kulla-nılabilecek bileşik göstergelerden biri, bölgenin nüfus kaybetmekte oluşudur. Bölge insanı, kırsal ve kentsel alanı terk etmekte ve başka (batıdaki) bölgelerin kentsel bölgelerine doğru yer değiştir-mektedir. Göç, özetle, rasyonel öznelerin başka coğrafyalarda, içinde bulundukları coğrafyaya oranla çok daha fazla fırsat algılaması/ bulması olarak tanımlandığında, bu sorun, niceliğine ve niteliğine bağlı özellikleri de dikkate alarak, hem TR83 için bir kaynak kaybı, hem de diğer bölgeler için, bu bölgelerin altyapı ve istihdam durumları göz önüne alındığında, bir yük olarak yorumlanabilir.

Bölgenin temel sorunu, nüfusun büyük ölçüde kentleşmemiş olması, kentlerde büyük ölçekli ve nitelikli üretim dizgeleri oluşturamaması ve kırda düşük verimle büyük bir gizli işsizlik oranıyla üre-tim yapmasıdır.

Bölge nüfusu, (kent 20 000’den büyük yerleşme olarak tanımlandığında) 2000 yılında, büyük oranda (yüzde 56,4) kırsal alanda yaşamaktadır.

Nüfusun kırsal karakteri, Türkiye’ye oranla çok daha güçlüdür. Kırdaki nüfus, çok sayıdaki küçük

birime dağılmış durumdadır. Aynı yıl için kırsal yerleşim sayısı 2 784’dür ve bu köylerden yüzde 70’inin nüfusu 500’ün altındadır. Ayrıca, bölgede birden fazla yerleşim yeri olan köylerin oranı yüzde 36,5’dir. Bu nedenle, kırsal yerleşimlerdeki yaşam kalitesini yükseltebilecek altyapı yatırımlarının ya-pılabilmesi güç ve yüksek maliyetlidir.

Bölge nüfusunun yüzde 67’si tarımda istihdam edilmektedir. Ancak, tarımda büyük bir gizli işsizlik sorunu vardır ve ihtiyacın 3 katı fazlası işgücü arzı bulunmaktadır. Tarımda verimlilik çok düşüktür.

Ayrıca, son 25 yıldır, kırsal alanda giderek güç-lenme eğilimi olan bir boşalma ve göç hareketi gözlemlenmektedir.

Bölgedeki kentsel nitelikler, kentsel büyüklük ve çeşitlilik, henüz bölgenin gelişmesini yönlendi-recek ve önünü açacak bir güce erişememiştir.

Kentlerin gelişmenin motoru haline gelebilmesi için, kentlerde yaşam kalitesinin yükseltilmesi, istihdam olanaklarının artırılması ve çeşitlendiril-mesi gerekmektedir. Bölgede kentleşme, yığılma ekonomileri ve dışsallıklardan yararlanarak daha hızlı ve düşük maliyetli bir gelişme sağlayacaktır.

Bu stratejinin önemli üç boyutu vardır:

• Kentlerin büyümesi ve çok merkezli (poly-centric) kentsel yapı içinde güçlenmesi,

• Kırda “merkezi kırsal yerleşim”lerin geliş-mesi ve

• Yerleşmelerin birbirine eklemlenmesi ve ağ oluşturma.

Bu üç gelişme, bölgedeki mekansal yapıyı kökten değiştirecektir. Böylece TR83, kentleşmiş, kırda ve kentte daha yüksek verimlilikle ve geniş bir çeşit-lilikle üretim yapan ve yaşam kalitesini iyileştirmiş bir yapıya kavuşacaktır. Mekanın, bu gelişmelerin gerçekleşebilmesine elverişli hale getirilmesi, bu nedenle, birinci stratejik amaçtır.

Stratejik amacın birinci boyutu olarak, bölge kentlerin büyümesi ve çok merkezli kentsel yapı içinde güçlenmesi amacıyla 5. ve 4. kademe mer-kez fonksiyonları barındıran beş kentsel mermer-kez

Ş İ L I R M A K H A V Z A G E L İ Ş İ M P R O J E S İ

(Samsun, Çorum, Tokat, Amasya ve Merzifon) birinci derece yoğunlaşma, yığılma merkezi olarak belirlenmiştir. Ayrıca, 3. kademe merkez fonksiyonları barındıran 12 kentsel merkez (Bafra, Turhal, Zile, Çarşamba, Erbaa, Niksar, Suluova, Osmancık, Sungurlu, Alaca, Terme ve Vezirköprü) ikinci derece yığılma merkezi olarak, geriye kalan ilçe merkezleri ise yerel hizmet merkezi olarak belirlenmiştir. Bölge kentlerinin öngörülen morfolojik yapısı ve fonksiyonları Şekil 5.4.1.2-a’da verilmiştir.

Samsun, bölgenin gelişmesinin en güçlü lokomo-tifi olacaktır. Kent, üretimi ve sunduğu hizmetler ile, bütün bölgenin gelişmesine katkıda bulunacak nitelikte olacaktır. Bölgenin en büyük kenti ve dış dünyaya açılan kapısı olarak Samsun, çeşitlenmiş ve uzmanlaşmış üretimlerin yapılabilmesi için sağlayacağı dışsallıklarla, diğer kentsel merkezle-rin ve bölgenin gelişmesine katkıda bulunacak bir kapasite oluşturacaktır.

Samsun’un çok merkezlilik ilişkileri içinde, kentsel işlevlerini geliştireceği merkezlerle birlikte, kıyı bandı üzerinde (Havza ile birlikte) gelecekte yak-laşık bir milyon civarında bir nüfus yığılmasının oluşacağı düşünülmektedir. Bu yoğunlaşma bandı (Samsun metropoliten alanı), bölgenin gelişmesini etkileyen kentsel işlevlerin yerine getirilmesin-de, uzmanlaşmanın hızlanarak gelişmesinde ve dışsallıklar sağlamasında büyük bir imkan sunacaktır.

Öngörülen nüfus büyümesi, en önemli bölümü Samsun kentine olmakla birlikte, kentsel sisteme dahil olan bütün yerleşmelerin çekeceği göç ile olacaktır. Çok merkezli kentsel sistemin alacağı göçün, 5 yıllık dönemler itibarıyla, giderek artan oranda olması öngörülmektedir.

Çorum, bölgenin sanayileşmedeki en dinamik kenti olarak gücünü koruyacak ve nüfus çekmeye devam edecektir. Çorum, bölgenin sanayi konu-sunda uzmanlaşmış, başlangıçtan beri geliştir-mekte olduğu sanayileşme türlerinin hepsini

sür-düren ve yüksek katma değer yaratan sanayilerde gelişmesini hızlandıran bir kent olacaktır. Çok merkezli ilişkiler ağı içinde bulunan Sungurlu ve İskilip ile birlikte, toplam yaklaşık 400 000 nüfus, bu ağ içinde bulunacaktır.

Tokat kentinin ve bu kent ile ağsal ilişkileri dolayı-sıyla bütünleşmiş olan Tokat ilinin diğer kentlerinin çevresindeki tarımsal üretim, hem tarım toprakları çok değerli olduğu, hem de sulama projeleri ne-deniyle, çeşitlenerek gelişecektir. Bu gelişmeye paralel olarak kentlerdeki sanayileşme de devam edecektir. Bu sanayileşmenin belirgin özelliği ta-rımsal hammaddeye dayanan sanayiler olmasıdır.

Tokat kentsel sistemi, karşılaştırmalı üstünlüğe sa-hip olduğu tarımsal sanayide gelişecektir. Tokat’ın, sanayi ve hizmet sektörlerinde, Çorum’un yerel kaynaklara dayanarak gelişme modeline benzer bir gelişme göstermesi beklenmektedir: tarımsal olmayan sanayinin gelişmesi ve dış pazarlara ve ilişkilere yönelik sanayi ve hizmetlerin gelişmesi, aynı zamanda Tokat’ın ve diğer kentsel merkezlerin niteliklerinin gelişmesine de katkıda bulunacaktır.

Tokat’ın ağ ilişkilerini geliştirdiği diğer kentsel mer-kezlerle ilişkileri geleneksel olarak, bölgenin diğer büyük kentlerine oranla her zaman daha güçlü olmuştur. Bu sistem içindeki diğer kentsel yerle-şimler olan Erbaa, Niksar, Turhal ve Zile ile birlikte Tokat’ın 2023 nüfusunun, toplam olarak, 500 000’in biraz üzerinde olacağı tahmin edilmektedir.

Amasya, bölgede kentsel kültürel mirasın ko-runması ve yaşatılması konusunda başarılı olmuş ve kentsel gelişim için kendi çabalarıyla bir mecra yaratabilmiş olan bir kenttir. Zengin bir tarım alanının merkezi olmakla birlikte ve tarımsal zenginliğe dayanarak, kentli kimliğini korumuş ve kültürel altyapısının geliştirmiştir. Amasya’nın, gelecekte de, eğitim, kültürel faaliyetler ve turizm gibi alanlarda sahip olduğu karşılaştırmalı üstün-lüklerden yararlanarak, gelişimini uzmanlaştığı bu yörünge üzerinde sürdürmesi beklenmek-tedir. Bununla birlikte kentin tarımsal sanayi ve mermer sanayi, orman sanayi ve mobilya gibi

A T E J İ V E Y E N İ D E N Y A P I L A N M A S E N A R Y O L A R I alanlarda gelişme göstermeye başlaması kentteki

üniversiteden sağlayacağı destekle tasarım ve marka yaratma arayışı oluşturması ve gelişme kaynaklarını çeşitlendirerek sürdürmesi beklen-mektedir. Amasya’nın ilçelerinden olan Merzifon, konumsal avantajı nedeniyle Amasya’dan farklı bir gelişme doğrultusu belirlemiştir. Konumsal olarak Merzifon’un etki alanına daha yakın olan Suluova ilçesi de Amasya’dan farklı bir gelişme göstermiş-tir. Amasya’nın Taşova ile birlikte 2023 yılı nüfu-sunun 170 000 civarında olması beklenmektedir.

Amasya’nın plan dönemi içinde alacağı göç de, bölgenin diğer kentsel yerleşimlerine oranla, kısıtlı olacaktır. Kentin topografi k yapısı, konumu, tarihi doku zenginliği ve gelişme ekonomisi bakımından sahip olduğu fırsat ve avantajlar, bu nüfus büyük-lüğü ile daha iyi değerlendirilebilecek niteliktedir.

Merzifon barındırdığı 4. kademe merkez fonksi-yonları, tarihsel bir kent merkezi olması, konumu (Anadolu’nun temel bağlantı doğrultuları olan ve bölgeyi batı- doğu doğrultusunda ve güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda kesen eksenlerin kav-şak noktası), Ankara-Çorum ve Samsun karayolu bağlantısı üzerindeki OSB’si, girişimciliği ve sana-yi kapasitesini geliştirmedeki dinamizmi ile yüksek gelişme potansiyeline sahip bir kenttir. Artalanında verimli ve sulanabilir tarım toprakları vardır. Bu avantajlar, Merzifon’u, bir ilçe olmakla birlikte böl-genin gelişme açısından en fazla avantaja sahip kentsel merkezlerinden biri haline getirmektedir.

Batı- doğu doğrultusundaki ulaşım ekseni üzerin-deki Osmancık ve doğusundaki Suluova ile birlikte Merzifon’un ağ ilişkileri içinde olacağı diğer kentsel merkezlerle birlikte nüfusunun 230 000 civarında olması beklenmektedir.

Stratejik amacın ikinci boyutu olarak, ge-lişme potansiyeli olduğu tespit edilen 59 adet kırsal yerleşme, “merkezi kırsal yerleşim” olarak belirlenmiştir.

Stratejik amacın üçüncü boyutu, bölge yerle-şim yerleri arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ile yerleşmelerin birbiri ile etkileşim içinde olması

ve bölgesel ölçekte sinerji yaratılmasıdır. Bölge yerleşimleri arasında öngörülen ilişkisel yapı Şekil 5.4.2.1-b’de verilmiştir.

Mekan organizasyonunun çok merkezli yapıya dö-nüştürülmesi stratejik amacı, orta vadeli stratejile-rin “Altyapı Hizmetlestratejile-rinin İyileştirilmesi ve Çevrenin Korunması“ (DPT, 2003-5: 73) amacı ve “kırsal kalkınmanın dengeli bir yapıda sağlanması” (DPT, 2003-5: 73) önceliğini destekler niteliktedir. Bu stratejik amaç, ayrıca, uzun vadeli stratejiden girdi alan Ön Ulusal Kalkınma Planı’nın (2004 – 2006) 4. gelişme ekseni “Bölgelerin Ekonomik Gücünün Artırılması, Bölgeler Arasındaki Gelişmişlik Farklarının Azaltılması ve Kırsal Kalkınmanın Hızlandırılması” ile paralellik arz etmektedir.

Ayrıca “Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi”de ‘me-kansal duyarlılık’ ilkesi ve ‘stratejik amaç 2: insan kaynaklarının ve örgütlenme düzeyinin ve yerel kalkınma kapasitesinin geliştirilmesi’ ve ‘stratejik amaç 3: kırsal alan fi ziki altyapı hizmetlerinin ge-liştirilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması’ (ve bu stratejik amacın iki önceliği) kırda öngörülen me-kan düzenlemelerini destekleyen ve güçlendiren bir stratejidir (Yüksek Planlama Kurulu, 2006).

Tablo 5.4.1.1’den de izlenebileceği gibi bölge mekan organizasyonu’nun etkin bir yapıya dönüş-mesine yönelik elverişli bir kentsel kademelenme düzeni başta olmak üzere güçlü yanlar ve fırsatlar bulunmaktadır. Diğer yandan bu dönüşümüne yönelik tehditlerin ve zayıf yönlerin bertaraf edil-mesi için bu dönüşüme kentlerin hazırlıklı olması gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen mekansal yapının oluşmasın-da yerleşmelerin barındırdıkları fonksiyonların dönüşmesi, birbirine eklemlenebilmesi/ birbirini tamamlar nitelikte olması, yerleşimler arasındaki ulaşım ve iletişim ağlarının durumu ve kentlerin kendi aralarında işbirliği yapma kültürünün ve davranışının gelişmiş olması etkilidir.

Yukarıda belirtilen mekansal yapının oluşmasın-da yerleşmelerin barındırdıkları fonksiyonların

Ş İ L I R M A K H A V Z A G E L İ Ş İ M P R O J E S İ

dönüşmesi, birbirine eklemlenebilmesi/ birbirini tamamlar nitelikte olması, yerleşimler arasındaki ulaşım ve iletişim ağlarının durumu ve kentlerin

Güçlü Yanlar Zayıf Yanlar

● Bölgenin mekan organizasyonunun etkin bir yapıya dönüşmesine elverişli bir kentsel kademelenme düzeni olması,

● Kırsal alanda bulunan fazla nüfusun baskı yaratması,

● Sanayi ve tarıma dayalı sanayi kapasitesinin geliştirilmesi konusunda güçlü bir irade olması

● Tarımda çalışan nüfusun yaşlı olması ve yaşlı işgücünün ve kaynak yetersizliğinin, kırsal geliri artırıcı gayretlere engel teşkil etmesi,

● Bölgede uzun geçmişi olan kentsel kültürün olması ● Şehirlerdeki imar ve kentleşme sorunlarının yeterli düzeyde ve bilimsel yaklaşımlarla ele alınmamış olması,

● Bölgede kentsel- tarihsel bir doku bulunması, ● Doğanın bozuluyor olması, tarihi ve kültürel varlıkların korunamaması ve tanıtılmasındaki yetersizlikler,

● Bölgedeki dağlık yapı, kıyı yapısı ve tarihi eserler ile donatılmış, bazıları uluslararası anlaşmalarla korunan zengin doğal ve kültürel miras bulunması, özel ilgi alanı turizmine elverişli kaynakların bulunması.

● Bölgenin büyük kısmının hizmetlerden yararlanamaması ve ana pazarlardan uzaklığı

Fırsatlar Tehditler

● Hızlı şehirleşmeye karşı mahalli idarelerin hazırlık yapma olanağı olması

● Bölgenin Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunması.

Tablo 5.4.1.1 Stratejik Amaç I GZFT

kendi aralarında işbirliği yapma kültürünün ve davranışının gelişmiş olması etkilidir.

A T E J İ V E Y E N İ D E N Y A P I L A N M A S E N A R Y O L A R I

ekil 5.4.2.1-b Öngörülen İlişkisel Yapı

A T E J İ V E Y E N İ D E N Y A P I L A N M A S E N A R Y O L A R I

ekil 5.4.2.1-a Öngörülen Morfolojik Yapı ve Fonksiyonlar

Ş İ L I R M A K H A V Z A G E L İ Ş İ M P R O J E S İ

5.4.1.1 Öncelikler

Bölgesel ölçekte bir gelişmenin hızlı ve düşük bir maliyetle sağlanabilmesi için;

• Bölgesel altyapının etkin bir mekansal organizasyon anlayışına uygun olarak geliştirilmesi,

• Kentlerin güvenli ve planlı biçimde gele-ceğe hazırlanması ve

• Kırsal yerleşim deseninin rasyonel bir yapıya dönüştürülmesi

gerekmektedir. Bu nedenle, yukarıda belirtilen alanlar, stratejik amaç I altındaki öncelikler olarak belirlenmiştir.

Öncelik 1: Bölgesel Altyapının Etkin Bir