• Sonuç bulunamadı

1.6. Bilgi Yönetimini Etkileyen Unsurlar

1.6.3. Strateji

Strateji, rekabetçi bir çevre içinde örgütsel hedeflere ulaşabilmek için oluşturulmuş bir plandır (Daft, 1995: 49). Bilgi yönetimi stratejisi de bilgi yönetiminin rekabetçi çevrede amacına ulaşabilmesi için oluşturulmuş bir plan olarak tanımlanır. Başka bir deyişle, bilgi yönetiminin başarısını etkileyen unsurlardan biri, açık ve iyi planlanmış bir stratejiye sahip olmaktır. Bu strateji, örgütün bilgi yönetimi amaçlarına ulaşabilmek için kaynaklarını ve yeteneklerini nasıl değerlendirebileceği konusunda yol gösterici olur (Wong, 2005: 270). Örgütler için oldukça maliyetli bir süreç olan bilgi yönetiminin örgüt performansını olumlu yönde etkileyebilmesi için bilgi yönetimi stratejilerinin doğru seçilmesi büyük önem taşır (Choi ve Lee, 2002: 173). Bilgi yönetiminin performansa katkı sağlayabilmesi için örgütün sahip olduğu kaynaklarla, örgüt kültürüyle, örgütün diğer süreçleriyle ve örgütün genel stratejisiyle uyumlu bir stratejinin belirlenmesi gerekir (Choi vd., 2008: 235). Plessis (2007: 91-92)'e göre doğru bir bilgi yönetimi stratejisinin seçilebilmesi için dikkat edilmesi gereken ilk husus,

örgütün sahip olduğu bilgi kaynaklarının belirlenmesidir. Zira sahip olunan kaynaklar bilinmeden seçilen bir stratejinin uygulanabilmesi mümkün değildir. Strateji seçiminde önemli olan bir diğer husus, örgütün vizyonuyla uyumlu olması ve bu vizyonu gerçekleştirmek üzere katkı sağlayabilmesidir. Üçüncü husus, bilgi yönetimi stratejisinin vizyon gibi uzun vadeli bir hedefin yanı sıra kısa vadeli hedefler için de fayda sağlayacak yönde geliştirilmesidir. Çalışmada belirtilen son hususta ise bilgi yönetimi stratejisinin tıpkı örgütün genel stratejisi gibi temel örgütsel ihtiyaçları ve sorunları giderecek yönde geliştirilmesinin gerekliliği vurgulanmaktadır.

Zack (1999: 130-131) ise doğru bir bilgi yönetimi stratejisinin seçilmesi için örgütlerin bilgi temelli bir SWOT analizi yapmaları gerektiğini ifade etmektedir. Stratejik fırsat ve tehditlere karşı sahip oldukları bilgi kaynaklarını ve yeteneklerini belirleyen örgütler üstün ve zayıf yönlerinin farkına varabilirler. Böylece bilgi yönetimiyle ilgili çabalarını üstünlüklerini artırmak ve zayıflıklarını azaltmak üzere yönlendirebilirler. Bilgi temelli kaynak ve yeteneklerini doğru stratejiyle doğru alana yönlendirebilen, bilgiyi sunduğu ürün ve hizmetlerin niteliğine katkı sağlayacak şekilde kullanabilen örgütler rakiplerine karşı üstünlük elde edebilirler.

Bilgi yönetimi stratejileri en genel haliyle teknoloji-merkezli stratejiler ve birey- merkezli stratejiler olmak üzere iki türde incelenir. Teknoloji-merkezli stratejilerde bilgi yönetimi, bilginin kodlanabildiği, tasnif edilebildiği, saklanabildiği ve paylaşılabildiği elektronik sistemler aracılığıyla gerçekleştirilir. Birey-merkezli stratejilerde ise bilgi yönetimi, insanların yüz yüze iletişimine dayalı olarak gerçekleştirilir. Açık bilginin yoğun olduğu örgütlerde teknoloji-merkezli stratejiler tercih edilirken, örtük bilginin yoğun olduğu örgütlerde birey-merkezli stratejinin kullanımı daha uygun bulunmaktadır. Zira örtük bilginin teknolojik araçlarla paylaşılması, depolanması ve kullanılması pek mümkün değildir (Choi vd., 2008: 236). Hangi örgütlerde açık bilginin, hangilerinde örtük bilginin daha fazla olduğu üç temel soruyla anlaşılabilir. "Müşteriye standart ürünler mi yoksa kendisine özel uyarlanmış ürünler mi sunuluyor?" sorusu bunlardan ilkidir. Örgüt standart ürünler sunuyorsa seri üretim nedeniyle birbirini izleyen süreçlerin var olduğu, aynı bilginin kullanımının arttığı söylenebilir. Dolayısıyla bu örgüt için teknoloji-merkezli bilgi yönetimi stratejisi uygundur. Ancak müşteriye özel uyarlanmış ürünler sunan bir örgüt için kodlanmış, standart, saklanabilen, dosyalanabilen bilgi yeterli olmayacaktır. Bu noktada bireylerin sahip olduğu örtük bilgiye doğan ihtiyaç sebebiyle birey-merkezli bilgi yönetimi stratejisinin uygun olduğu söylenebilir. "Sunulan ürün, yaşam eğrisinin olgunluk döneminde mi

yoksa gelişme döneminde midir?" sorusu bilgi yönetimi stratejisini belirleyen bir diğer sorudur. Sunulan ürün, yaşam eğrisinin olgunluk döneminde ise ürünle ilgili standart, kalıplaşmış bir müşteri kitlesi, pazar büyüklüğü, talepler ve benzeri konularda oturmuş bilgiler bulunduğundan teknoloji-merkezli strateji yeterli olabilir. Sunulan ürünün henüz gelişme aşamasında olduğu, inovasyon sürecine halen ihtiyacın bulunduğu durumlarda ise birey-merkezli strateji etkin olacaktır. Son olarak, "Örgüt üyeleri problem çözme süreçlerinde açık bilgiyi mi örtük bilgiyi mi daha fazla kullanıyorlar?" sorusu doğru stratejiyi seçmek üzere sorulur. Açık bilgi, elektronik ortamda kodlanıp saklanabildiği için açık bilginin yoğun kullanıldığı örgütlerde teknoloji-merkezli strateji işlevsel olurken; örtük bilgi saklanamaz ve kodlanamaz bir bilgi türü olduğu için örtük bilginin yoğun kullanıldığı örgütlerde birey-merkezli strateji daha etkili olur (Hansen vd., 1999: 115).

Greiner ve arkadaşları (2007: 5-6) işletme stratejileri ile bilgi yönetimi stratejileri arasındaki uyumun işletme performansını artırdığı sonucuna ulaştıkları çalışmalarında, işletme stratejilerini Porter'ın jenerik stratejileri bağlamında değerlendirmişlerdir. Porter (1998: 35-39), jenerik stratejiler ya da rekabet stratejileri olarak ifade edilen bu stratejileri üç türde ifade etmektedir. Bu stratejiler; farklılaşma, maliyet liderliği ve odaklanma stratejileridir. Porter'a göre işletmeler bu stratejilerden birini veya birkaçını seçerek bulundukları pazarda rekabet üstünlüğü sağlayabilirler. Maliyet liderliği stratejisini uygulamak için maliyetleri olabildiğince düşüren işletmeler, farklılaşma stratejisi için kaliteyi ve inovasyonu ön plana çıkarmak zorundadırlar. Odaklanma stratejilerinde ise niş bir pazar bulunarak bu pazarda rekabet üstünlüğünün sağlanması amaç edinilir. Greiner ve arkadaşlarının (2007: 6) çalışmalarında odaklanma stratejilerinden ziyade farklılaşma ve maliyet liderliği stratejileri değerlendirilmiş, farklılaşma için inovatif stratejiler, maliyet liderliği için ise verimlilik stratejileri uygulandığı ifade edilmiştir. Çalışmanın sonunda, inovatif stratejilerin benimsendiği işletmelerde birey-merkezli bilgi yönetimi stratejisinin daha uygun olduğu, verimlilik stratejileriyle ise teknoloji-merkezli bilgi yönetimi stratejisinin daha uyumlu olduğu bulunmuştur. Başka bir deyişle, işletmeler farklılaştırma stratejilerini benimsemişlerse birey-merkezli bilgi yönetimi stratejisiyle çalışanları daha inovatif olmaya teşvik etmektedirler. Maliyet liderliği stratejilerini benimseyen işletmeler için ise teknoloji- merkezli bilgi yönetimi stratejisi verimliliği artırmaktadır.

Bilgi yönetimi stratejilerine ilişkin diğer bir sınıflandırmaya göre bilgi yönetimi "kodlama" ve "kişiselleştirme" olmak üzere iki tür stratejiyle gerçekleştirilebilir. Bu

stratejilerde de temel alınan Nonaka ve Takeuchi (1995: 72)'nin açık bilgi-örtük bilgi sınıflandırmasıdır. Kodlama stratejisi; açık bilginin elde edilmesi, kodlanması, saklanması, paylaşılması ve örgütsel hedefler doğrultusunda kullanılabilir olmasını sağlamaya yönelik olan stratejidir. Bu strateji, pek çok kişinin dokümanlar, el kitapları, veritabanları, elektronik havuzlar vb. içinde depolanan bilgiye kimseyle iletişime geçmeksizin ulaşabilmesinin önünü açmaktadır. Bilginin tekrar kullanımının yoğun olduğu endüstriler içinde bu strateji önemli bir maliyet avantajı sağlamaktadır (Meroño‐Cerdan vd., 2007: 63). Kişiselleştirme stratejisi ise örgütsel hedefleri gerçekleştirmek üzere örtük bilginin kullanılabilirliğini sağlamaya yöneliktir. Ancak örtük bilginin elde edilmesi veritabanından bilginin çekilmesi kadar kolay değildir. Örtük bilginin elde edilmesi, paylaşılması ve kullanılması için beyin fırtınası oturumları veya birebir görüşmeler gerçekleştirilir. Görüşmeler yüz yüze olabileceği gibi elektronik ortamda da yapılabilir. Bu doğrultuda kişiselleştirme stratejisinde kişiler arasındaki etkileşimin ve örgüt içi bilgi akışının artırılması sağlanmaya çalışılır (Oluikpe, 2012: 864). Bilgi yönetiminin başarıyla sürdürülmesi amacıyla oluşturulan bu stratejilerden kodlama stratejisinin daha mekanik, kişiselleştirme stratejisinin ise daha organik bir strateji olduğu söylenebilir.