• Sonuç bulunamadı

Sosyo-Demografik Özellikler ve Ekonomik Durum Göstergeleri 50 

4. ALAN ARAŞTIRMASI VERİLERİNİN ANALİZİ 50 

4.1. Sosyo-Demografik Özellikler ve Ekonomik Durum Göstergeleri 50 

Bu başlık altında araştırmanın örneklemini oluşturan evli bireylerin sosyo- demografik özellikleri belirlenecektir. Böylece elde edilen verilerin araştırmanın örneklem olarak yeterliliği tespit edilecektir. Ayrıca araştırmaya katılan insanların betimleyici analizleri yapılacaktır.

Tablo 1: Cinsiyet Dağılımı

Sayı Yüzde

Erkek 113 43,3

Kadın 148 56,7

Toplam 261 100,0

Araştırmaya katılan 261 bireyin cinsiyet dağılımı birbirlerine yakın düzeylerdedir. Cinsiyet tablosuna baktığımızda örneklemin %43,3’ünü erkekler %56,7’sini kadınların teşkil ettiğini görmekteyiz. Kadınların sayısal olarak kısmen fazla çıkması araştırma sürecinde görüşme yapmayı kabul etmeleriyle ilgilidir. Ayrıca araştırmanın gerçekleştirildiği Hüyük ilçesi nüfus oranlarına bakıldığında benzer bir farklılık kadınlar lehine yüksek tespit edilmektedir. 2016 adrese dayalı nüfus istatistiklerine göre Hüyük 15,803 kişilik bir nüfusa sahiptir. Nüfusun 7690 kişisi erkek, 8113 kişisi ise kadındır. Araştırmaya iştirak eden insanların cinsiyet dağılımının bu doğrultuda benzer bir farklılığa yaslanması genel itibariyle sorun teşkil etmemiştir.

Tablo 2. Yaş Dağılımı

Sayı En düşük En yüksek Ort. Std.Sapma

51 Yaş Gruplarına Göre Dağılım

Sayı Yüzde 18-32 57 21,8 33-41 73 28,0 42-52 87 33,3 53-++ 44 16,9 Toplam 259 100

Ankete katılan 261 bireyin yaş dağılımı tablosuna baktığımızda en düşük 18, en yüksek 87, ortalama olarak 42,38 yaşlarında bireyler olduğunu görmekteyiz. Araştırma evli ve çocuk sahibi bireyler temel alınarak gerçekleştirildiği düşünülürse katılımcıların yaş ortalaması genel dağılımı yansıtması açısından kapsayıcı görünmektedir. En düşük yaş ile en yüksek yaş kategorilerinin temsili ile genel yaş ortalamasının temsil oranları araştırmanın konusu açısından yeterli bir dağılımı göstermektedir.

Tablo 3: Aylık Gelir Dağılımı

Sayı En düşük En yüksek Gelir Ort Std.

Sapma

Gelir 244 0 10.000 2,327 1,284

Ankete katılan 261 bireyden 254’ünün verdikleri cevaba göre gelir düzeyi hiçbir gelire sahip olmayan bireyden başlayıp en yüksek 10000 TL ‘ye kadar çıkmaktadır. Ortalama olarak baktığımızda 2327,25 TL gelire sahip örneklem grubu olduğu görülmektedir. Bu sonuçta gösteriyor ki Hüyük ilçesinde uygulama yapılan örneklem grubunun alt düzey, orta düzey ve az bir kısmınınsa üst düzey gelire sahip olduğu görülmektedir. Araştırmanın konu itibariyle kırsal kesimine uygulandığı, örneklemin her yaş grubundan olması, emekli ve tarımla uğraşan ayrıca bazı kurumlarda çalışan bireylerden oluştuğu düşünüldüğünde genel gelir düzeyinin araştırma açısından yeterli olduğu görülmektedir.

52 Tablo 4: Eğitim Durumları Dağılımı

Sayı Yüzde

Hiç Bir Okul Bitirmemiş, Okuma Yazma Bilmiyor 1 0,4 Hiç Bir Okul Bitirmemiş, Okuma Yazma Biliyor 1 0,4

İlkokul mezunu 86 33

Orta Okul Mezunu 32 12,3

Lise Mezunu 83 31,8

Üniversite Mezunu 55 21,1

Lisansüstü Mezunu 1 0,4

Toplam 259 99,2

Araştırmaya katılan 261 bireyden 259’unun eğitim durumu dağılımına baktığımızda çoğunluğu %33 ilkokul mezunu ve %31,8 lise mezunu oluşturmaktadır. Bununla birlikte hiç okul bitirmeyen ve lisansüstü mezunu olan bireylerinse 1’er kişi % 0,4 ‘le az bir grup olduğu görülmektedir. Araştırmanın uygulandığı örneklem grubunun yaş dağılımı ve kırsalda uygulandığı göz önüne aldığında örneklemdeki yaş dağılımında ilkokul ve lise mezunu oranının yüksek çıkması kaçınılmazdır. Diğer eğitim düzeylerinin düşük çıkması kırsal kesimin şartları sebebiyle sorun yaratmamaktadır.

Tablo 5: Evlenme Biçimleri Dağılımı

Sayı Yüzde

Kendi Seçimim, Ailemin onayıyla 97 37,2

Görücü, Benim Kararım 73 28

Görücü, Ailemin Kararı 68 26,1

Kendi Kararım, Ailemin Bilgisi Dışında 11 4,2

Kaçarak 7 2,7

Ailemin Karşı Çıkmasına Rağmen 3 1,1

Diğer 2 0,8

Toplam 261 100

Ankete katılan 261 bireyin evlenme biçimlerini değerlendirdiğimizde %37,2 ile en yüksek ailesini onayını alarak kendi seçimiyle evlenenler göze çarpmaktadır. Ardından birbirine yakın rakamlarla %28 kendi kararıyla görücü usulü, %26,1 ‘le ailesinin kararıyla görücü usulü evlilikler görülmektedir. Hüyük’ü temsilen alınan örneklem grubundan yola çıkarak bu da gösteriyor ki kırsal kesimde çoğunlukla

53

ailelerin görüşü ve onayı olmadan evlilik gerçekleştirilmiyor, büyüklerin sözüne itaat ediliyor ve öyle olması isteniyor.

Tablo 6: Evlilik Süresi Dağılımı

Sayı En düşük En yüksek Ort. Std.Sapma

Evlilik yılı 261 1.00 64.00 19.9082 12.83024

Evlilik Yılı Gruplaması

Sayı Yüzde 1-5 35 13,4 6-15 72 27,6 16-26 88 33,7 27-++ 66 25,3 Toplam 259 100

Ankete katılan 261 bireyin kaç yıllık evli olduklarını inceleyecek olursak 1 yıl ile 64 yıl arasında değişmekte olduğu örneklimin ortalama olarak 19,91 yıllık evlilik yılına sahip olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın örnekleminin yaş dağılımıyla doğru orantılı olarak evlilik yılı dağılımı ortaya çıkmaktadır. En düşük evlilik yılı ile en yüksek evlilik yılı kategorilerinin temsili ile genel evlilik yılı ortalamasının temsil oranları araştırmanın konusu açısından yeterli bir dağılımı göstermektedir.

Tablo 7: Evlilik Yaşı Dağılımı

Sayı En düşük En yüksek Ort. Std. Sapma

Evlilik Yaşı 261 14.00 40.00 21.7203 3.73269

Ankete katılan 261 bireyin evlilik yaşına baktığımızda en düşük 14, en yüksek 40 yaşında olduklarını yani örneklemin ortalama evlilik yaşı 21.72 olduğu görülmektedir. En düşük evlilik yaşına baktığımızda günümüz şartları için çok küçük bir yaş olarak belirtebiliriz. Örneklem grubunun evlilik yılı baz alındığında en yüksek 64 yıllık evli bir bireyin evlendiği yıl ve kırsal yerleşimde bulunması evlilik yaşının o dönem için küçük olmasının normal karşılandığını göstermektedir. Araştırma konusu itibariyle ise 14- 40 yaş arası ilk evlenme yaşı örneklemi temsil etmektedir.

54 Tablo 8: İdeal Evlilik Yaşı Dağılımı

Sayı En düşük En yüksek Yaş Ort. Std. Sapma

Kadın İçin İdeal Evlilik Yaşı 261 17 50 21.76 3.079

Erkek için İdeal Evlilik Yaşı 260 18 55 24.85 3.324

Araştırmaya katılan örneklem grubuna ideal evlilik yaşının ne olması gerektiği sorulduğunda 261 kişinin verdiği cevaba göre kadınlar için en az 17, en yüksek 50 ortalama ise 21.76 ve 260 kişinin verdiği cevaba göre ise erkekler için en az 18, en yüksek 55 ortalama ise 24.85 olması istendiği görülmektedir. Tabloya baktığımızda erkekler için ideal evlilik yaşının kadınlara göre daha yüksek olması istenmektedir. Tablo 7 ve 8 birlikte bakacak olursak kadın ve erkek için ideal evlilik yaşının kendi evlendikleri yaştan daha yüksek olması istendiğini görmekteyiz.

Tablo 9: Sahip Olunan Çocuk Yaş Dağılımı

Sayı En düşük En yüksek Ort. Std. Sapma

Çocuk Yaş

Ort. 258 0 57 14.83 10.988

Ankete katılan 261 bireyden 258’inin sahip oldukları çocukların yaş dağılımına baktığımızda en düşük yeni doğan bebekten başlayıp en yüksek 57 yaşında olduğunu söyleyebiliriz. Araştırmanın 1yıllık ile 64 yıllık arası evlilik yılına sahip bireyler baz alınarak gerçekleştirildiği düşünülürse katılımcıların sahip oldukları çocuk yaş ortalaması genel dağılımı yansıtması açısından kapsayıcı görünmektedir.

Tablo 10: Çocuk Cinsiyet Tercihleri Dağılımı

Cinsiyet Sayı Yüzde

Fark etmez 186 71,3

Kız 40 15,3

Erkek 35 13,4

Toplam 261 100

Ankete katılan 261 bireye sahip olmak istedikleri çocuk cinsiyeti sorulduğunda 35 kişinin erkek, 40 kişinin kız, 186 kişinin ise kız erkek fark etmez yanıtı verdiği

55

görülüyor. Bu durumda kız ve erkek çocuk tercihleri birbirine yakın olmasına karşın örneklem grubunun çoğunluğunun cinsiyet tercihinde bulunmayıp fark etmez yanıtını verdiğini görüyoruz. Cinsiyet tercihinde kız çocuğun erkek çocuğundan daha çok istendiği görülmektedir. Çiğdem Kağıtçıbaşı’nın 1975 yılı “Türkiye’de Çocuğun Değeri” araştırmasına bakıldığında erkek çocuğun kız çocuğa oranla büyük bir farkla daha fazla tercih edildiği göz önüne alındığında eskiden var olan erkek çocuk arzusunun günümüzde ortadan kalktığı söylenebilir.

Tablo 11: Sahip Olunan Çocukların Cinsiyet Oranları Sahip Olunan Kız Çocuk Sayısı

Sayı Yüzde 0 59 22,6 1 101 38,7 2 64 24,5 3 23 8,8 4 8 3,1 5 1 ,4 Çocuğu olmayanlar 5 1,9 Toplam 261 100

Sahip Olunan Erkek Çocuk Sayısı

Sayı Yüzde 0 61 23,4 1 92 35,2 2 79 30,3 3 22 8,4 4 2 ,8 5 1 ,4 Çocuğu olmayanlar 4 1,5 Toplam 261 100

Uyguladığımız ankete katılan bireylerden 261’inin verdiği cevaba göre kız çocuk sayısının 1 ve 2 olarak yoğunlaştığı, erkek çocuk sayısının da yine 1 ve 2 olarak yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Tabloya baktığımızda rakamlar birbirine yakın olsa da kız çocuğa sahip ebeveynlerin fazla olduğu söylenebilir. Tablo 10’a da baktığımızda örneklemin sahip oldukları çocuk cinsiyetiyle tercih ettikleri çocuk cinsiyeti arasında doğru orantı görülmektedir.

56 Tablo 12: Toplam Çocuk Sayısı Dağılımı

Sayı En düşük En yüksek Ort. Std.Sapma

Toplam Çocuk Sayısı 261 0 9 2.54 1.284

Ankete katılan 261 bireyden en fazla çocuk sayısına sahip kişinin 9 çocuğu olduğu ve hiç çocuğu olmayanların da bulunduğu tespit edilmiştir. Araştırma evli ve çocuk sahibi bireyler temel alınarak gerçekleştirildiği düşünülürse katılımcıların sahip olduğu çocuk sayısı ortalaması genel dağılımı yansıtması açısından kapsayıcı görünmektedir.

Tablo 13: ideal Çocuk Sayısı Dağılımı

Sayı En düşük En yüksek Ort. Std.Sapma

İdeal Çocuk Sayısı 257 1.00 12.00 3.3735 1.42541

Ankete katılan 261 kişiden 257’sinin verdiği cevaba göre ideal çocuk sayısını en az 1, en fazla 12 olarak belirten bireylerin bulunduğu tespit edilmiştir. Tablo 12’ye tekrar bakacak olursak örneklem grubundaki bireylerin sahip oldukları çocuk sayısı ortalamasının istedikleri ideal çocuk sayısından az olduğu görülmekte bu da uygulama yapılan bireylerin sahip oldukları çocuk sayısından fazlasını istediklerini göstermektedir. Çiğdem Kağıtçıbaşı’nın 1975 yılı “Türkiye’de Çocuğun Değeri” araştırmasına bakıldığında sahip olunan çocuk sayısı ortalaması 2,9 ve istenen çocuk sayısının 3,2 olduğu görülmekte; bu sonuç yaptığımız araştırmayla karşılaştırıldığında fazla fark olmadığı rakamların birbirine yakın olduğu söylenebilir.

Tablo 14:Çocuğa Ayrılan Zaman Ortalamalar Dağılımı

Araştırmaya katılan bireylere çocuklarına gün içerisinde ne kadar zaman ayırabildiği sorulduğunda 261 bireyden 250’sinin verdiği cevaba göre ortalama

Sayı En düşük En yüksek Ort. Std

Sapma

57

olarak 3.19 saat ayırabildikleri tespit edilmiştir. Sahip oldukları çocuk yaş dağılımına bakıldığında her gruptan yaşta çocuk sahibi olan bireylerin dağılım gösterdiği ve yaşa göre de ayrılan sürenin değiştiği tespit edilmiştir. Özellikle okul öncesi dönemde bulunan çocuklara daha fazla zaman ayırılması gerekir. Dolayısıyla okul öncesi çocuklara sahip ebeveynlerin oratalama içinde yer aldığını da düşündüğümüzde, bu ortalama 3 saatlik sürenin az olduğu söylenebilir.

Tablo 15: Çocuklarla Bir Sorun Yaşanıldığında Destek Aldıkları Kişiler Dağılımı Sayı Yüzde Eşimden 166 63,6 Aile büyüklerinden 29 11,1 Akrabalarımdan 2 0,8 Kardeşlerimden 1 0,4 Uzmanlardan 41 15,7 Din Adamlarından 1 0,4 Kimseden 15 5,7 Diğer 6 2,3 Toplam 261 100

Ankete katılan 261 bireyin çocuklarıyla sorun yaşadığında öncelikle %63’ünün verdiği cevaba göre eşinden destek aldığı bunu takiben %15,7 uzmanlardan ve %11,1 aile büyüklerinden destek aldıkları tespit edilmiştir. En az ise din adamları ve kardeşlerinden destek aldıkları tespit edilmiştir. Bundan yola çıkarak Hüyük’te yaşayan anne babaların çocuklarıyla bir sorun yaşadığında büyük bir çoğunluğu çevredeki diğer bireylerden değil eşinden destek aldığı tespit edilmiştir.

Tablo 16: Birlikte Yaşanılan Kişilerin Dağılımı

Sayı Yüzde Eş 246 51,3 Çocuk 200 41,7 Anne, Baba 21 4,4 Yalnız 3 0,6 Diğer 10 2,1 Toplam 480 100

58

Araştırmaya katılan bireylerin kimlerle yaşadığı sorulduğunda çoğunluğun eş ve çocuğuyla birlikte yaşadığı tespit edilmiştir. Anne babayla yaşayanların ise 21 kişi olduğu görülmektedir. Bu da anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile modelinin benimsendiğini göstermektedir.

59